14. Bölüm

Hatari emrihin kalbine bıcağın saplayıp öne gecmişti. Evri de Afya ya bıcağını saplamıştı.Emrih ve afya delice kahkahalar atmaya başladılar.

Emrih - siz ciddimisiniz bizi öldürmeye mi calıştınız.

Emrih sırtındaki bıcağı cıkardı yere attı.

Emrih - ama sizi tebrik etmek lazım tam kalbimize sapladınız

Hatari - öyleyse niye ölmedin

Emrih - bunun bir acıklaması yok göstermesi var

Hatari - ne

Emrih elini göğsüne soktu yaralı kalbini cıkardı.

Emrih - bu kalbimi istiyorsun

Hatari - istedim bu degildi.

Emrih kalbini yerine koydu

Emrih - tüh istediğin kalp olsaydı verebilirdim

Hatari - Evri B planı

Evri - tamam

Evri ve hatari attan indiler. Evri toprak bir kısma gecti ve bir asa cıkardı. Hatari enerjisinin çoğunu evriye verdi. Hatari kalkanla uzun bir kılıç çıkardı.

Emrih - Hım demek sen büyücüsün sende bir kılıc ustası falan galiba öylemi

Emrih ve afya da attan indi atlarının iplerini aymiye verdiler.

Evri - cehennemin alt tabakası nın hükümdarı. Azap meleği...

Emrih - Biraz uzun bir cümle

Afya - gercektende insanlar büyü yapmak için bu kadar konuşuyormu

Evri -... Ateşin hükümdarı İFRİT!!! Düşmanımız azap yağdır.

Emrih - yarım saattir yaptığı büyü cağırma büyüsüymüş

Evri her yeri ateşle kaplı dokunduğu yeri yakan güçlü bir cehennem yaratığını cağırmıştı.

Emrih - etkileyiciydi ama biliyormusun büyü nedir bilmiyorsunuz. Size biraz büyü dersi veriyim. İyi dinleyin.

Emrih bir elini onlara doğru actı.

Emrih - şimdi elimizde bir ışık yapalım. Işık yaptığınızda beyaz normal bir ışık yaparsınız. Ama ışıgı frekansı ile oynarsanız kırmızı ile mor arasında bulunan bütün renkleri yapabilirsiniz. Yada şöyle söyleyeyim enerjiyi artırıp azaltarak renkleri değiştirebilirsiniz. İşin eğlenceli kısmı bu değil. Eğlenceli kısmı kızılötesi ile morötesi ışınlarda. Benim en sevdiğim kısımsa kızılötesidir. Kızılötesinde oynama yaparak x ışını, uv ışınları ve gama ışınları yapabilirsiniz bunlar insanların doku hücrelerini bozan radyasyonu içerir. Ama ilginctirki büyü ile yapıldığında etrafta radyasyon kalıntısı bırakmıyor. Normalden biraz daha farklı. Mesela gama ışınlarının toplaşıp sıkışması ile gama ışını patlaması olur. Bu patlamanın sonucunda etrafta radyasyon etki göstermelidir.

Emrih gama ışınlarını ifritin üstünde tutup sıkıştırarak bir patlama yarattı ifrit öldü. Patlama sonucunda etrafa radyasyon yayılmadı.

Emrih - gördünüz mü. Normalde oluşan patlama sonucu sizinde radyasyondan etkilenmiş olmanız lazım. Vicudunuzdaki hücrelerin delicesine bölünmeye başlaması ve bölünemeyince hepsinin ölmesiyle sizinde ölmemiz lazım. Ama bu olmuyor. Buda demektirki büyü normal degil anormal bir enerjidir. Fizik kurallarına uymaz. Evrenin yasalarını inkar eder. Kural dışı bir güçtür. Bu güçün hangi kurallara uymadığını, normalle anormalin arasındaki farkı görürseniz işte o zaman büyü nedir ögrendiniz demektir. İşte o zaman yapamicanız büyü yoktur. Anladınızmı?

Hatari ve Evri şaşkın şaşkın Emrih bakıyor bir yandan korku bir yandan da hayranlık duyuyorlardı.

Hatari - beki nasıl söz kullanmadan büyü yapıyorsun

Emrih - büyü hayal dünyası ile gerek dünyayı birleştiren bir güçtür bu güçü kontrolünü sağlamak ve dengede tutmak düşünce derinligin ve hayal odanın genişliğine bağlı. Hayalinde bir yanma olayını düşünürsün. Aynı zamanda eline enerjini akıtırsın bu enerji hayalini gercekleştirir. Elinde bir ateş oluşturur. Ama bunun bir sınırı var anlamlandırılamayan bir sınır mesela altını hayal ettiğimde altın yerine toprak oluşuyor. Demir hayal ettiğimde demir oluşuyor su hayal edersen su, dumansa duman, taşsa taş. Ama altında farklı pilatinde farklı. Enerjilerdede bir anormallik var. Altarnatif elektrik hayal ettiğinde elektrik yerine ısı elde ediyorsun. Ama düz elektrik hayal etiginde düz elektrik oluşuyor. Oluşmaya iki maddeyi birleştirirsen içinden altarnatif akım gecen bir altın düşünürsek oluşumsırasında patlıyor neden. Uranyum hayal edersek oluşuyor ama radyoaktifliğini kaybetmiş bir şekilde oluyor. Neden radyoaktif bir patlama düşününce patlama oluyor ama etrafa radyasyon sacmıyor. Bende bilmiyorum ama en merak ettiğim şeyler bunlar. Neden neden neden. Ama radyasyonu düşündüğümde radyasyon ürete biliyorum. Radyasyonu taşıması gereken uranyumda neden radyasyon yok. İkisini aynı anda düşünürsem yine bir patlama oluyor oluşan patlama sonucu ne radyasyon nede uranyum hiç bir hiçlik oluşuyor. Neden

Hatari - tamam tamam bence fazla kafa yorma

Emrih - şimdi gelelim size sırrınız ne söyle yoksa öldürürüm. Söylersen ufak bir ceza ile affederim

Hatari - Evri ve ben bizden güçlü bir canlı öldürdügümüzde onun başarıları güçleri bize geciyor. Bu özellik sayesinde bu kadar güçlü ola bildik. Ama bir yerden sonra senden güçlü biri kalmıyor.

Evri - dahada güçlü olmak için uzun zamandır güçlü birilerini arıyorduk. Bizde size rastladık. Güçlü görünüyordunuz ama büyü enerjisi sezemiyorduk. Bizde sizin güçlü olup olmadığınızı karar vermek için sizinle yolculuğa çıktık bizden güçlü oldugunuza kanaat getirince size saldırdık.

Emrih - Hım tamam sizin cezanız belli.

Afya - Evri benim kölem olsun

Emrih - ne olmaz olmaz onları köle olarak alamayız

Hatari ve Evri, Emrih ve afya ın önünde diz cöküp

Hatari ve Evri - o zaman sizin ögrenciniz olmamıza izin verin efendim lütfen. Bize büyüyü ve kendi kendimize güçlenmeyi öğretin

Emrih - a olur aslında hem kana ihtiyacımız olduğundada sizi kullanırız oldu bu iş.

Hatari - kan derken

Afya - Emrih ve ben vampiriz

Hatari - şu efsanelerdeki cadıların sağ kolları olandan mı

Afya - Evet. Ben oburluk cadısının kızıyım.

Emrih - o zaman yola devam edelim gitmemiz gereken bir zindan var.

*******

Hızla liman şehrine gittiler vardıklarında zindana giden bir gemi ararken garfild la karşılaştılar. Garfild kargo eşyalarını teslim etme işi almıştı o yüzden oradaydı.

Garfild - vay vay vay patron napıyorsun buralarda

Emrih - yüzücek bir gemi arıyorum

Garfild - benimki yüzer patron istersen

Emrih - çok iyi olur

Garfild - nereye gideceksin patron

Emrih - şehvet zindanına

Garfild - he olur bazen sürüklene biliriz. Oraların fırtınalı oldugunu duydum. Ama sorun yok götürürüm

Emrih - tamam ne zaman kalkacaksın

Garfild - sen iste hemen kalkalım patron

Emrih - tamam birazdan kalksak olurmu

Garfild - olur. Hey millet kalkıyoruz haydi halatları çözün demir kaldırıyoruz hızlı hızlı haydi haydi. Siz kaptan köşküne gecin ben geliyorum patron.

Kaptan köşküne gecti ler. Yavaştan gemi hareket etmeye başladı. Ardından koydan çıkıp açık denize açıldılar. Garfild köşke geldi.

Garfild - güzel gemime hoş geldiniz keyfinize bakın. Patron akşam yemeği olarak ne istersin.

Afya - bira et

Emrih - dedigi gibi. Bakıyorum tayfan artmış

Garfild - Evet

Emrih - bu büyüklükteki bir gemi için fazla değilmi

Garfild - aa son zamanlarda korsanlar arttı. Bazıları geçiçi gemiyi korumak için denizler düzelene kadar.

Emrih - he öleyim deme sen bana denizlerde lazımsın

Garfild hafiften sırıttı

Garfild - teşekkür ederim patron

Hızla ilerliyorlar dı yemeklerini yemiş yatmışlardı. Emrih bir gürültü ile uyandı. Kaptan köşkünden cıktı başka bir gemiyle burun burunaydılar korsanlar geminin güvertesine cıkmışlardı bile.

Garfild hızla olaya odak saglamış tayfayı hizaya getirmişti. Korsanlar uç kısmında, garfild ve adamları kıc kısmındaydı. Atışma daha başlamamıştı.

Emrih - garfild

Garfild - patron

Emrih - hallede bilecek misin yardım edeyim mi

Garfild - Merak etme eskide olanlardan bir ders çıkardım bu sefer kaybetmeyeceğim

Emrih - hadi bakalım

Garfild - herkes hazır olsun bekleyin bekleyin. Saldırın dediğim de

Garfild uygun zamanı bekliyordu

Garfild - saldırın!!!