
Başkente ilerlemeye devam ediyorlardı. Dağlık, sık ağaçlı yoldan cıkmışlardı. Dümdüz, yemyeşil, renkli renkli ciceklerin açtığı bir ovaydı.ortasından nehir geçiyordu, sularını doldurmak için nehir kenarında durdular. Orada biraz zaman geçirdiler.
Emrih - mataraların hepsini doldurmayı unutmayalım.
Aymi - abi şuradaki adam ne yapıyor
Emrih - bilmem uzakta ne yaptığını göremiyorum.
Aymi - hadi gel bakalım.
Emrih - hadi ama akşam olmadan bir yerleşime varmak istiyorum taşın üstünde yatamam
Aymi - beş dakikadan bir şey olmaz hadi
Aymi, Emrih cekiştirerek oraya kadar gittiler. Adam ovayı tuvaline resmediyordu. Tüm güzelliklerini kağıda aktarıyordu.
Emrih - kolay gelsin
Ressam - ah sağolun
Emrih - güzel bir el yeteneğiniz varmış
Ressam - teşekkürler. Küçüklümden beri bir merakım vardı. Boş vakitlerimde resim yapar dım. Sonra annem gelir "yinemi resimyapıyorsun o kadar iş var" diyip kızardı.
Emrih - sonra
Ressam - bir şekilde devam ettim sonra bir resim okuluna katıldım. Daha cok resim yaptım yaptıklarımı sattım bir servet kazandım. Başarılı olunca yaptığım resimler için ilk defa annemden bir övgü aldım. Ama aldıgımda o kendini harap etmişti yatalak olmuştu.
Emrih - ya o nasıl
Ressam - iyi bu resmi onun için yapıyorum. Her zaman annemle gezmek istemişimdir ama mümkün değil yataktan kalkamaz. Bende onun yerine gezip güzel yerleri resmediyorrum. Böylece annemde böyle güzellikleri görebilecek.
Emrih - iyi adammışsın ha
Ressam - peki siz
Emrih - biz merkez kıtadan geliyoruz başkente gidicez. Nurdan gecerkende sizi gördük.
Ressam - tamam güzel iyi yolculuklar
Emrih ve Aymi el sallayıp geri döndüler. Afya çiçeklerden bir taç yapmıştı.
Afya - Aymi al bakalım bu taç senin
Aymi - teşekkürler abla
Afya - birşey değil
Afya Aymi in kafasını sevdi. Evri hatari in yanına gelip dürttü. Hüzünlü bir sesle
Evri - bende istiyorum
Hatari - ne
Evri - bende çiçekten taç istiyorum
Hatari - iyide ben yapmayı bilmiyorum ki
Evri hatariyi sarsarak
Evri - taç
Afya - ne yapıyormuş oradaki adam.
Aymi - annesi yataktan kalkamıyormuş onun için gezip gördüğü yerleri resmedip annesinin de görmesini sağlamak istiyormuş.
Afya - Hım buna benzer bir hikaye vardı.
Aymi - anlatsana
Afya - şu anda tam hatırlamıyorum hatırlayınca anlatayım
Aymi - tamam
*******
Bir kasabaya varmışlardı kasaba diyer gördükleri şehirlere göre baya gelişmiş bir kasabaydı başkente yaklaşmışlardı. Han ararlarken bir tren gördüler.
Emrih - insanlık bu kadar geliştimi insanlıktan da daha azını beklemezdim tabi gelişmiş olucak lar. Hah haa
Afya - niye gelişmiş olsunlarki olmayabilirlerdi.
Emrih - evet insanları diyer medeniyetlerin ayıran bir özelliği var. İnsanlar yılmaz durmaz bir medeniyet burayı yerle bir et ama insanlık cok hızlı toparlanır. Hatta savaş onları güçlendirir.
Afya - cok biliyonda
Emrih - ne dedigim doğru
Afya - ee ne bunun adı
Emrih - alttan ittirgeçli üsten tüttürgeçli götürgec.
Afya - cidden adı bu mu
Emrih - hayır adı tren
Afya - daha deminki neydi
Emrih - bende bilmiyorum
Orda tren bileti aldılar tren akşam üstü yola cıkacaktı. Sabaha karşıda baş kente varmış olurlardı.
*******
Tren uzun bir yolculuğun ardından onları başkente atmıştı.
Emrih - Evet şimdi planı uygulamaya başlıyoruz bu gün cok işimiz var. Hatari ve Evri kalıcagımız yeri ve eşyalarla ilgilenin.
Evri ve hatari - anlaşıldı.
Emrih - bizde çarşıya gidiyoruz malzeme almam lazım.
Emrih kozmetik amacı ile bir sürü malzeme aldı ;parfüm şişeleri, kaplar, otlar, alkol gibi şeyler. Sonrada onlarla işe koyulmak için ayarladıları otele gitti. Toplandılar ve bugünkü görev dagılımını oturttular
Emrih - bu arada gece nerde.
Aymi - en son atın üstünde onunla birlikteydim onu seviyordum sonra su içmek için nehir kenarında durduk sonrası yok bende. Bilmiyorum
Emrih - nereye koyboldu bu uyuz.
Çantalardan bir tanesi hafif hareket ediyordu. Emrih fark edip çantayı actı üsteki eşyaları aldı altından gece cıktı. İki büklüm ezilmiş haldeydi.
Emrih - gece iyimisin.
Gece - i i iy iyiyim
Emrih - ne oldu sana
Gece - size sormalı. En son ayminin kucağında uyuyordum sonra baktım üstümde tonla eşya kalkamadım. Lan beni bir yere atıp sonrada unutmayın artık.
Emrih - büyü yaparak cıkamadınmı?
Gece - kedi olmak kolay falan mı sanıyorsun sen.
Emrih - kim bunun üzerine eşya koydu.
Kimse sen gık cıkmadı.
Emrih - yapa bileceğim bir şey yok gece. Hem yaşıyorsun sorun yok
Gece - yapma ya vay anasını
Emrih - ne yapıca mızı biliyormusun
Gece - ne yapıcaz
Emrih - ben afya kozmetik ürünleri yapıcaz. Hatari, evri ve sen bilgi toplıcaksınız.
Gece - nee kedi halimle imkanı yok
Emrih - yapmak zorundasın yoksa seni bir kesenin içine koyar kuruyana kadar cıkarmam
Gece - tamam tamam ama bu gün sal her yerim ağrıyor.
Emrih - bu günlük
Gece - bu günlük
Herkes işine başladı gece hariç. Aymi geceyle konuşup geceyi seviyordu.
Gece - ah Tabikide biliyorum onları benim üstüme koyanın sen olmadığını menekşem. Birazda karnımı sevsene.
Aymi gecenin karnını seviyordu
Gece - ah cok iyi hissediyorum
Emrih - geveze biraz sesiz ol
Gece - ha bir şey yapmıyorum ki
Emrih - insanın canını sıkanda o zaten
Aymi - abi ben dışarıda gezebilirmiyim
Emrih aymiye donerek şevkatli bir sesle
Emrih - Tabikide dikkatli ol.
Emrih geceye döndü korkunca bir sesle
Emrih - bana bak lan kızımın başına bir şey gelirse senin derini yüzerim
Gece - ah ha tabikide merak etme bende o iş
*******
İlk gün bitmişti. Handa buluşmuşlar yemek yiyecekleri
Emrih - Biraz kuzu eti, bira ve pilav
Afya - aynısından
Afya - ben şiş
Hancı - hayvanların sadece efendileri konuşa bilir.
Emrih - bu insanların kötü yanlarından bir tanesi daha ırkcılık.
Emrih hancı ensesinden tutup masaya yapıştırdı
Emrih - kızım ne istiyorsa getir tamam mı
Hancı - ah tamam özür dilerim
Siparişler verildi.
Emrih - bu gün dışarıya cıktıgında sorun oldumu
Aymi - hayır cübenin kapşanu kulaklarımı kapatıyordu.
Emrih - tamam
Siparişler geldi.
Emrih - haydi gömülün afiyet olsun.
Gece - hey geçen sefer bana sırf kemik verdin. İnsan biraz ette verir bu sefer et istiyorum.
Emrih - tamam güzel güzel ye yarın iyi iş bekliyorum senden
Gece - Tabikide pişman olmayacaksın
*******
Sabah olmuştu herkes işinin başındaydı. Gece cıkmış catılarda dolaşıyordu. Aşagıya indi ara sokaktan koşarak cıktı. Ana caddeden dükkanların arasından hızla ilerledi.
İlerlemeye devam etti. Sokaklarda dolaşmasının amacı neydiki. Tekrar ara sokaga girdi ilerledi çöp konteynırı vardı. İçinden bir köpek cıktı. Salyaları akan cirkin bir köpek.
Havlayarak gecenin üstüne atladı. Gece büyü ile vicudunu güçlendirerek kaçtı. Büyü enerjisini patisine topladı köpeğin yüzüne doğru hışımla bir pence attı. Gecenin gücü köpegin kafasını patlattı.
Gece - hehe her kediye sulanılmaz penceyi yersin.
Sacları yere kadar gelen, beyaz bir elbise giyen bir kız belirdi.
? - amanın bir kedi büyü kullandı.
Kız büyüsüyle geceye baktı.
? - kedi değilmiş. Sen kücük canavar ne işin var burada.
Gece şaşırmıştı cekirdegini gizlemesine ramen birisi onun canavar oldugunu anladı. Gece hızla oradan kaçtı. Kız kovaladı en sonunda gece izini kaybettirip otel odasına girdi.
Emrih - hop yavaş gir.
Gece soluk soluğaydı.
Emrih - noldu köpek mi kovaladı.
Gece - keşke.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |