
Emrih geceyi omzuna alarak sokakta ilerliyordu. Kim olabilirdi gecenin bir canavar oldugunu. Dünyadaki her canlının her maddenin bir büyü enerjisi var. Gece normal bir kedide oldugu gibi az bir miktar enerji salmış cekirdegini saklamıştı.
Uzun aramanın ardından akşam olmuş otele gelmişlerdi. Diyerleriyle bu konu hakkında konuşmak lazımdı.
Emrih - bir kız gecenin canavar oldugunu anladı. Hemde taşını gizlediği halde.
Afya - o zaman o kişinin enerjisi gecenin enerjisine üstün gelmiştir.
Emrih - gece o kadar zayıf değil. Benim gücüme yakın.
Evri - dışarıda dolaşırken ögrendiğim bir bilgi var. O kızla alakası ola bilir. Dünyamızda en fazla büyü gücüne sahip olanlar kahramanlar sora Elfler sonra çüçeler, insanlar ve yarı insanlar diye gidiyor. İnsanlar diyer ırklardan geri kalmamak için kendi yöntemleri olan ve insanlığın kahramanları denen on kişi.
Emrih - ne gibi yöntemler
Evri - yani büyü enerjisi ile etkileşimi olan taşlarla. Mesela sizin yaşam taşını gibi taşlarla geliştirdikleri teknikler.
Emrih - dikkat edilmesi gereken bir mesele. Hatari sende ne var.
Hatari - bununla ilgili bir bilgim yok ama senin için güzel bir pazar yeri buldum. İnsan kırallıgının prensesi genel olarak ayda bir merkezdeki çarşıda dolaşırmış. Saraya girmek için kullanıla bilir.
Emrih - buda önemli bir bilgi. Neyse yemekyiyelimde keyfimiz yerine gelsin.
Hızla hana gittiler. Siparişleri verdiler ve hızla masa donatıldı.
Gece - hey niye çiğ et söyledin.
Emrih - senin için. Ye bakalım
Gece - bunu yememi mi bekliyorsun. Sen ye kalsın.
Emrih - a aa unuttunmu seninle çiğ etin tadına bakmıştık unuttum deme.
Gece - o zaman ikimiz bir hortlaktık yani normaldi ama ben şimdi bir kediyim.
Emrih - ha kedisin diye sana kuru mama falan mı vermeliyim. Ye şunu
Gece - Bi tadına bakayım bari.
Gece gelen etin ucundan bir ısırık aldı eşit dagılmış yagı lif lif eti. Çiğ oldugu için biraz sakızımsı yapısı ağzında güzel bir tat ve his bırakıyordu.
Gece - dostum bu cidden bir harika bak şu kadarını söyleyeyim hayatım boyunca hep yiye bilirim bunu.
Emrih - demedimmi sen bana güven.
O sırada bilmedikleri kız gelmişti. Geceyi ensesinden tutup kaldırdı.
? - amanın sen ne yapıyorsun burada kedicik.
Gece sesizce
Gece - Emrih o kız bu
? - bayım bu kedinin canavar oldugunu biliyormusunuz
Emrih kızı süzdü gırı saçlı saçları yere kadar gelen beyaz elbiseli birisiydi.
Emrih - Evet evcil hayvanım bırakır mısın
? - evcil? Bu kediyi evcilleştirdiginizden emin misiniz?
Emrih - Evet
Emrih kıza baktı büyü güçünü saklıyordu. Ne kadar güçlü olup olmadığını bilmiyordu. Kız gecenin canavar oldugunu bilmişti ama emrihin canavar olduğunu anlamamıştı.
Emrih - nerde anladın canavar olduğunu
? - kedilerin kalbi sol kolunun altına dogrudur büyü organıda orda olmalı. Bu yüzden oluşan büyü enerjisinin orayı merkez alarak bir alan oluşturması lazım. Ama bu kedide büyü enerjisini merkez olarak aldığı bölge tam sadrının oldugu bölgede. Kedinin kalbi kaymış olamıyacagına göre bu kedi canavardan başka bir şey olamaz
Emrih - bunu fark ettin demek
Emrih "Bu demektirki büyü enerjimizi salmadıgımız müddet birisinin bizim canavar oldugumuzu anlamaz demektir." diye gecirdi içinden
Emrih - adın ne acaba
? - adım ispe bayım
Emrih - ispe demek benim adım Emrih.
İspe - memnun oldum. Tekrar görüşmek dileği ile.
İspe arkasını dönüp gitti. Yemegi yiyip otele yatmaya gittiler. Otelde Emrih sırt ustu yattı. Afya emrihin göğüsü üzerine yattı. Emrih eli ile afyanın omzundan kalçasına doğru indi. Afyada emrihin göğüsüne sıkıca sarılmıştı. Bir anda kendilerini hasetin evinde buldular.
Haset - a böldüm mü pardon.
Emrih - bir dakika bizi buraya ışınladınmı mı sen
Haset - Evet
Afya - neden teyze açaba bizi ışınlamanın bir amacın varmı
Haset - Emrihhe bir kitap vermiştim onun hakkında.
Emrih - ne var
Haset - okudunmu
Emrih - fırsat buldukça, hepsini okumadım. Yarısı falan belkide daha az
Haset - yeterli şimdi bana neler yapabileceğini göster.
Emrih - birden bire zor olur.
Haset - kafa yor ve bir kafes düşün bu kafesi enerjinin yoğunlaşması ile oluştuğunu düşün ve bunu rakibine yaptığını hayal et
Emrih dedigi gibi yaptı ve haseti büyük bir kuş kafesi nin içine aldı.
Haset - düşman dedim bana yapmicaktın
Emrih - etrafta düşman yokki. Hem bu biraz karmaşık olduğu için düşünmek kafa yoruyor ve zaman alıyor. Savaş sırasında zaman önemli.
Haset - Evet elbette önemli o yüzden o kitabı sana verdim ya ben. Element büyüklerinde sözsüz yapmak avantajlıdır ama bunun gibi karmaşık büyüklerde söz kullanmak avantajlıdır.
Emrih - e bu büyüye nasıl seslenicem nasıl hükmedicem
Haset - cidden kitabı yarısına kadar okudunmu
Emrih - Tabikide ilk işim oydu (!)
Haset - uff neyse bu büyüyü düşünürken yanında bir sözcük düşüneceksin ve bu sözcüğü söylediğinde bunları düşündüğünü hayal ediceksin. Bu sayede kafa yormadan hızlıca oturmuş olucak
Emrih - an anlamadım
Haset - nesini anlamadın bak şimdi...
Emrih - yani anlar gibi oldum
Haset - o zaman yapabilirsin demektir.
Emrih kafa yordu zorladı bir şekilde başardı. Ne zaman "kuş kafesi" derse artık bir kafes oluşuyordu.
Emrih - tamam bizi geri gönder
Haset - kendin git ben nereden bileyim nerde geldin
Emrih - ha tamam bari ışınlanmak için bir ip ucu ver
Haset - uzay zaman dokusunu yarabiliyormusun
Emrih - Evet
Haset - o zaman önce uzay zaman dokusunu yararsın bu seni boşluga cıkartır boşlukta tekrar yırtarsın ama ışınlanmak istedigi yere ve yürüyüp gecersin. Bu kadar.
Emrih - anladığımdan şüpheliyim ama dediklerini bir deniyelim
Emrih önce uzay zaman dokusunu yırttı sonra arkasından bir daha yıttı. Yırtıklardan otele geçebilirlerdi.
Emrih - afya hadi gide... Uyumuş
Emrih afyayı kucağına aldı ve yırtıktan gecti. Afyayı narince yataga yatırdı ve yanına yattı.
*******
Haftala geçmişti Emrih bütün yapması gereken kozmetik ürünlerini yapmıştı. Pazarda yerini almıştı. Prensese bir kaç ürün satması yeterdi. Uzun zaman sonra gösterişli bir at arabası geldi meydana. İçinden prenses cıktı ve carşıda dolaşmaya başladı.
Emrih - aymi senin sıran bütün tatlılığını ortaya koyarak prensesi buraya çek
Aymi - keşke normal kıyafetlerim olsaydı bu pembe kıyafetlerde ne
Emrih - yani seni şirin gösterir diye
Aymi - en azından mavi olsaydı buz kurdun yakışırdı işte o zaman.
Emrih büyüsüyle elbiseleri mavi renkli yaptı.
Emrih - Artık mavi renkli.
Aymi - bunu yapmak utanç verici
Aymi yüksek sesle
Aymi - el yapımı özel kozmetik ürünlerine burada...
Emrih in düşündüğü gibi ayminin sesi prensesin dikkatini çekmişti. Tezgahın önüne geldi ve ayminin kafasını sevdi. Prenses pembe saçlı, on yedi yaşında güzel biriydi adı Limke idi
Limke - kolay gelsin
Emrih - teşekkürler
Limke - acaba köleniz bana satarmısınız
Emrih - ah maalesef onu satamam ama isterseniz ürünlerimize bakabilirsiniz.
Limke - tüh bu güzeli almak istemiştim ama neyse. Bakalım nelerin var.
Emrih - Nasıl bir malzeme istersiniz kırem, maske, makyaj malzemesi, parfüm.
Limke - parfüm
Emrih - Tabikide afya parfümleri tanıtırmısın.
Afya - ilk parfüm çeşidi elma alkolünden, yanmış gül yapraklarını özünden yapıldı. Güzel hafif ve tütsümsü bir kokusu vardır. İkinci parfümümüz...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |