20. Bölüm

Limke istedigi bir tane parfümü aldı.

Afya - parfümden sonra şuradaki kıremlerede baka bilirsiniz

Limke - olur

Afya - kadınlar için ilk önce bu nemlendiriciyi göstereyim. Çig damlası ile dat ağacının recinesi ile yapıldı. Güzel kokması için safran kullanıldı...

Limke istedigi bir kaç kırem de aldı.

Afya - makyaj malzemelerimizde de göstere bileceğim bir sürü çeşit var.

Afya anlatıyor Limke istediklerini alıyordu.

Afya - sırada güzel bir ruj var. Rengi kırmızıdır. İçinde bulundırdugu özel bir malzeme sebebi ile sürüldükten sonra parlak gözükür. Rujun tadını merak edermisiniz bilmem ama çilek aroması vardır

Afya " özel malzeme diye dedim ama onuda diyemezdim. Emrih çilek aromasını sırf onun tadını bastırsın diye koydu ah lanet." diye içinden kendine kızıyordu.

Limke - Hım bu ruju da alayım yakında düğünüm var onun için lazım olur.

Afya - düğününüzmü var makyajınızı ben yapabilirim.

Limke - teşekkür ederim ama dadılarım yapar

Afya - benim kadar iyi yapamazlar. Bu malzemeleri üzireten benim ve en iyi yapa bilecek kişide benim. Hem düğününüze katılmak isterim.

Limke - aa ama siyasi bir evlilik oldugu için soyluların oldugu sıkıcı bir dügün gereksiz boş ver.

Afya - istemeden mi evleniyorsun. Evlenmek zorunda olmadığını sende biliyorsun.

Limke - ne yapabilirim ki ülkem için yapıyorum.

Afya - ülken için yapman güzel ama başka bir şekilde bir çözüm yolu buluna bilir. Gençliğini yakmak mı istiyorsun

Limke - öyle desen bile sende bir şey yapamazsın

Afya - hayır yardım edebilirim kocam babanı ikna edebilir biz esnafız ikna etmekte ustayız

Limke - babamı ikna ediceğinizi nerden bile bilirim

Afya - aldıgın malzeme dağına bak

Limke aldıklarına baktı afyanın gösterdiği alın dedigi herşeyi almıştı. Limke o anın verdiği çaresizlikle kabullendi.

Afya - seni kurtara bilirim. Gençeçiksin gençliğini heba etmeni istemem

Limke - bir hafta sonra saraya gelin askerlere dügün hazırlığı için geldiğinizi söyleyin ve benim adımı verin

Afya - tamam görüşürüz.

Limke aldıklarının üçretini ödeyip gitti.

Afya - giriş bileti hazır.

Emrih - siyasi bir evlilik. Kesin soylularla kıralı arasında sorunlar var. Hatari ye soralım bakalım biliyormu.

*******

Hatari - barakle, kendisi en büyük soylu dur. Kraliyet ordusuna denk bir ordusu var. Kıral kızını barakle nin oglu ile evlendirip kendine bağlamayı planlıyor. Çünkü önceden yaşanan demir yolu meselesinde neredeyse barakle isyan edicekti. İsyan cıksaydı ve barakle yanına bir kaç soylu daha alsaydı başkenti ele geçirebileceginden, demir yolu meselesi onların istediği gibi oldu. Barakle baş kente yakın olan ve başkentten sonra en büyük şehir olan Varali şehrine sahip.

Emrih - yeteri kadar iyi bilgiler teşekkürler hatari

Hatari - görevim

Emrih - hatari size yeni görev veriyorum

Hatari - buyurun

Emrih bir makine cıkardı.

Emrih - hatari bu makine konuştuğun kelimelerin diyer makineye iletiyor yani uzaktan sizi duyabilirim sizde bizi duyabilirsiniz alın bu makineyi. Önce elf topraklarına gidin bir sorunu tespit edin. Sonra bize söylersiniz. Önemli bir mesele varsa onlarıda söylersin.

Hatari - tamam

Emrih - sonra cücelerin topraklarına gidin aynı şeyi yapın. En son yarı insanların topraklarına gidin aynı şeyi tekrar yapın. Göreviniz bitince bana söylersiniz. Bu görevin karşılığında büyük bir ödül var.

Hatari - ödül mü

Emrih - Evet lanetli silahlar vericem size lanetli silahlarla daha güçlü olursunuz.

Hatari - teşekkürler

Emrih - ne kadar hızlı olursanız o kadar güçlü silah veririm

Hatari - o zaman biz hemen gidelim.

Emrih - e evri yok

Hatari - nerede araştırma yaptığını biliyorum. Ben onu bulurum sonra hemen gideriz

Hatari hızlıca eşyalar alp gitti. Evrinin araştırma yaptığı yere gitti.

Evri - hov hov ne bu acele

Hatari - hadi hemen elf topraklarına gidiyoruz.

Evri - hep beraber mi

Hatari - hayır sadece sen ve ben

Evri - kaçıyormuyuz. Böyle olmaz önce onları öldürmeliyiz.

Hatari - bu işi yaparsak onları öldürebiliriz. Emrihhin verdiği işi yaparsak bize lanetli silahlar vericekmiş. Hem gittiğimiz yerlerdeki güçlü insanları öldürürüz ve dahada güçlü oluruz.

Evri - tamam o zamana kadar her türlü güçlü insanı öldürelim sonra bunların işini bitiririz.

Evri ve hatari yola koyuldular.

*******

Emrih - şimdi napacaz bir hafta

Afya kafası güzel bir şekilde

Afya - tapikihe sbhtan aşşkama kadarın la iç

Emrih afyanın üzerine biraz su döktü hafiften kafasını salladı.

Emrih - ayıl artık. Aloo ayıl

Emrih biraz ugraştıktan sonra afya kendine geldi.

Afya - ha ne var

Emrih - bir hafta ne yapacaz

Afya - yapacak bir şey yok ekmek elden su gölden

Emrih - benim yapacak işim var cıktım

Afya - nereye

Emrih - işim var.

Emrih ondan sonraki dört günde de akşam dışarı cıkkıyordu afya merak etmişti. Beşinci gün emrihi tuttu

Afya - hey dört gündür akşamları yoksun nereye gidiyorsun

Emrih geceye yaklaştı

Emrih - hey kedicik biz afyayla cıkıyoruz aymiyi koru

Gece - ben kedicik değilim ayrıca kız kendini savuna bilir. Benden güçlü

Emrih - savaşmayı bilmiyor birde adam öldürmek istemiyor bir şey olursa senin halletmen lazım yani

Gece Aymi nin kucağına cıktı

Gece - ah menekşem kandan mı korkuyorsun yoksa tamam tamam senin yerine ben hallederim.

Emrih - lan kedi!!!

Aymi - bana lütfen cocuk muamelesi yapmayın ben büyüdüm artık

Emrih - tamam yani dikkat edin işte zaten size birinin bir şey yapa bilecegini sanmam.

Emrih afyayı kucağına alıp ışınlandılar.

*******

cimenlik yer yer çiçekler acmiş güzel bir ovaya ışınlandılar.

Afya - aa cok güzel. Sen bensiz buraya mı geliyorsun!

Emrih - hayır ya

Afya - ya ne yapıyordun!

Emrih - barut yapıyordum

Afya - barut mu

Emrih - Evet. Barut ateş deyince patlayan bir maddedir.

Emrih cebinden biraz cıkardıgı baruta ateş deydirip patlattı

Emrih - Nasıl

Afya - iyi de ne yapıcaksın bunu

Emrih - görürsün güzel bir şölen olucak.

Afya - peki şimdi barut mu yapıcaksın

Emrih - hayır bu gün büyü çalışması için gelmiştim gösteriyim mi

Afya - göster neyin var bakalım

Emrih elindeki büyüleri gösterdi hepsi güzel büyüleri. Güzel ve güçlü

Afya - bu büyüleri ne yapıcaksın bunları calıştıgına göre

Emrih - öyle güzel bir şölen yapıcağımki herkez benden korkucak

Afya - hee amacın bu mu

Emrih - Evet. Bir şeyler içelim mi

Afya - ne var

Emrih - güzel kaliteli bir malt var elimde

Afya - koy bakalım

Bir yandan içip bir yandan sohbet ediyorlardı.

Emrih - afya sana bir şey desem inanır mısın

Afya - inanırım niye inanmayayım

Emrih - ben başka dünyadan buraya geldim. Desem inanır ısın

Afya - desen inanırım yani ola bilir.

Emrih - ben başka dünyadan geldim

Afya biraz şaşırmıştı sadece

Afya - Nasıl geldin peki

Emrih - a öbür dünyada idam ediliyordum hatta idam edildim ama bu dünyada yeniden uyandım kahramanların arasında

Afya - kahramanların arasında mı kahraman olarak mı geldin

Emrih - bilmiyorum ama kahramanların cağırıldığı halkada dört kişi olması gerekirken beş kişi vardı. Fazlalık olan bendim beni oburluk zindanına attılar. Sonrası işte iskelettim sonra hortlak oldum falan

Afya - ne desem aklıma bir şey gelmiyor.

Emrih - bir şey diyecek yok ama asıl bir şey sormak istiyorum

Afya - sor

Emrih - bir gün oraya gitmek istersem benimle gelirmisin

Afya - zevk duyarım

Emrih bir bardak daha doldurmak istedi ama şişe bitmişti

Emrih - şişeyi bitirmişiz

Afya kan dolu bir şişe cıkardı.

Afya - içki yoksa kanımız var.

Emrih - nerde cıktı o

Afya - bir ara doldurmuş kenera koymuştum bir ara içeriz diye. Cocuk kanı

Emrih - ooo en güzel en taze kan

Bardaklarını tokuşturup tekte içtiler. Akşamın güzelliği yıldızların parıltısı ay ışıgı. Mükemmel bir ortam yaratıyordu. Vuran ay ışıgının altında afyanın teni daha bir güzel görünüyordu

Emrih afyayı yavaşca yatırdı. Gömleğinin düğmelerini yavaşca açtı. Şişeyi aldı ve afya nın göğüsleri üzerine biraz kan döktü.

Emrih - cok tatlı gözüküyorsun seni hep yiyesim geliyor

Emrih kanı yalamaya başladı. Döktügü kanı dili ile temizledi. Kan temizlendikten sonra tekrar dökücektiki afya durdurdu. Emrihi sırtı üzerine yatırıp üstüne cıktı. Gölegini yavaşca çözdü.

Afya - bakalım böyle güzel olucak mı

Afya şişeyle agzına biraz kan aldı. Dudağını emrihin kine yapıştırarak Emrihe kan verdi. Emrih afyanın dudaklarını iyice tutmuş içeriden afyanın dilini emiyordu. Emrih afya izin verdikce dahada ilerliyordu. Emrih kan şişesini tuttu. Afya hızla elinden aldı kapağını kapattı arkaya attı.

Afya - sana kandan daha güzelini sunuyorum sonra. Başka zaman içersin kanı.

Afya tekrar emrihi dudaklarına gitti. Emrihin elide yavaşca Afyanın etegine dogru gidiyordu...