22. Bölüm

Sabah olmuştu. Konuklar gelmişlerdi. Hepsi için oda verilecekti. Ülkedeki büyün soylu lar ve saygı değer insanlar davet edilmişti.

Emrih - gece dışarıya cıkıp barakleye baksana. Hangi odada kalacak.

Gece - niye ben

Emrih - ortalıkta gezen bir kediyi cokda s!klemezler dimi

Gece - iyide barakle kim. Yüzünü bilmiyorum.

Emrih - ee ona ayrıcalıklı davranacaklardır. Konuşmaları falan dinle kimin kim oldugunu bak. Hadi sen bulursun

Gece - öfff

Gece dışarı cıktı.

Afya - Limke ye babasını ikna ediceğini söylemiştim. Ne yapacaksın

Emrih - babasını ikna etmekle ugraşmayacağım. Barakle yi isyan etmesini sağlayacağım

Afya - iyide kabul eder miki

Emrih - yani ben ikna olurdum. Ama ikna olmasını garantilemek için ona güzel bir çay götürücez.

Afya - götürücez

Emrih - benle aymi

Afya - tamam siz onu yapacaksınız

Emrih - sende prensesin düğün günü evlenmeyi reddetmesi için ikna et. İşimize gelir.

Afya - iyi o zaman ben gidiyorum piiirensesin yanına.

*******

Afya ile Limke karşılıklı Limke in odasında oturuyorlardı. Hizmetciler çay getirdi.

Afya - teşekkürler ne çayı

Limke - kestane otu ve gül çayı karışımı

Afya bir yudum aldı.

Afya - güzelmiş

Limke - ah öyledir benim en çok sevdiğim çaydır içine biraz şeker koyarsak daha güzel oluyor.

Biraz sessizlik oldu.

Afya - yarın evleniceksin kıral sorarsa ne diyeceksin.

Limke - eğer babamı ikna edemediyseniz kabul edicem

Afya - hayır kabul etmek yok.

Limke - iyide babam ikna olmadığı halde reddetmek ona karşı cıkmak

Afya - hayatın senindir ve bir defa eline verilir.

Afya ayaga kalktı Limke in yanına oturdu.

Afya - Emrih babanı ikna etmek için görüşüyor. Eğer baban o an ikna olmadı diyelim. O anda senin reddetmenle baban ikna olabilir.

Limke - ya barakle baş kente savaş açar ve kaleyi kuşatursa. İnsanlar ölücek

Afya - insanlar ölmekle görevlidir

Limke - sanki sen insan değilsin

Afya - bende ölümle yükümlüyüm. Ölümden sonrası yok. Yaşamak için çok kısa bir vaktin var. Genclik güzeldir. Ülke sorunlarını bırak da büyükler ilgilensin. Zamanı gelince sen ilgilenirsin.

Afya kapıya yöneldi. Tam cıkacakken

Afya - bence bunları bir düşün. Kendini düşün. Bencil ol. Bencil olmak kötü bir şey değildir.

*******

Emrih, gece ve aymi saray koridorlarındaydı.

Gece - beş metre sonra sağ dönün

İlerleyip Saga döndüler

Gece - yirmi adım sonra hedefiniz solda kalıcak.

Emrih - bittimi konuşan navigasyon

Gece - bitti

Ayminin önünde tekerlekli bir araba vardı arabanın üstünde özenle hazırlanmış bir çay vardı.

Aymi - bu çay onu ikna mı ediçek.

Emrih - hayır ben ikna edicem

Aymi - e bu ne için

Emrih - içinde uyuşturucu etkili bir madde var. Salıklı düşünmesini engelliyecek.

Aymi - hee

Emrih kapıyı tıklattı kapı açıldı. Açan barakle idi.

Emrih - iyi günler, barakle sizmisiniz?

Barakle - Evet

Emrih - size çay getirdik beraber içeriz diye.

Barakle - beraber? Siz kimsiniz de sizi odama alayım.

Emrih - ben zümrüt seviye bir tüççarım. Varali şehrine ki tiçaretti çanlandırabilecek güzel fikirlerim var iş konuşmaya geldim.

Emrih ticaret loncasının kartını gösterdi. Barakle emrihin iyi bir tüççar oldugunu ikna olmuştu ve onun fikri şehirdeki tiçaretti canlandırırsa cok iyi olurdu. O yüzden içeri aldı.

Aymi iki bardaga cay koydu. Birini barakle ye verdi diyerinide Emrih he uzattı

Konu başta tiçaretti ama sonradan konuyu yavaş yavaş değiştiriyordu.

Emrih - haklısınız. Aynı zamanda Varali şehri şu anda ekonomik olarak baş kente cok yakın. Askeri güçüde öyle

Barakle - Evet dahada güçlü olmak istiyorum.

Emrih - kıral olmak isterdin dimi

Barakle - ne hayır hayır

Emrih - inkar etme her halinden belli oluyor böyle bir şey istediğin.

Barakle in yüzü değişti.

Barakle - Evet istiyorum sen ne istiyorsun.

Emrih - a hadi ama şu an düşmanın mışım gibi bakıyorsun. İstegim senin kıral olman.

Barakle - sana bir faydası yokki niye öyle bir şey yapasın.

Emrih - var niye olmasın. Seninle az önce konuştuğumuz konuyu hatırlıyorsundur.

Barakle - Evet

Emrih - hah işte sadece Varali de değil tüm insanlık kıtasında yapmak istiyorum. Böylece cok daha fazla kar edeceğim

Barakle - bunu kıral la konuşup yapa bilirsin niye beni kıral yapıp sonrada bu yöntemle kar etmek istiyorsun.

Emrih - bu konuyu kıral la coktan konuştum ama merkezi otoritenin zayıflığı sonra kıralı ticaretten anlamaması. Siyasette kötü olması birlilik yapamaması. Gibi sorunlar benim işlerime comak sokar. Senle merkezi otoritesi salam bir ülke kurup iyi bir ticaret yapmak. Kar etmek için böyle bir ülke gerekli. Biraz düşün.

Barakle düzgün düşüne miyor gözleri ağrıyordu.

Emrih - eğer oğlunu evlendirirsiniz oğlunuz ilerleyen yıllarda güçsüz bir devletin kıralı olur. Ama şimdi seninle iş birliği yaparsak en fazla bir ay içinde kıral olursun.

Barakle yavaştan ikna olmuştu. Son bir dokunuş lazımdı.

Barakle - savaşı nasıl kazanıcaz.

Emrih - o kısmı bana bırak senin ordunla başkenti düşüremeyiz ama benim yardımımla mümkün.

Barakle - ne yapmalıyım

Emrih - akşam yemeğinden sonra seninle buluşalım.

Barakle - kandırmaca yok dimi

Emrih - bana güvene bilirsin. Yaşam tanrısına yemin olsun.

Barakle - yaşam tanrısı ha

Barakle bir kahkaha patlattı.

Barakle - tamam akşam görüşürüz.

Emrih odadan cıktı. Odasına gitti. Afya yatakta yatıyordu. Yanına uzandı.

Emrih - ikna ettin mi

Afya - Evet bence kesin reddeder evlenmeyi.

Emrih - güzel

Afya - bana kan lazım

Emrih - akşam sana güzel bir parca veririm

Afya - sözmü

Emrih - Evet söz

*******

Akşam olmuştu yemekten sonra sarayın iç bahçesinde buluştular. Bahçe yarın için süslenmişti.

Emrih - iyi akşamlar

Barakle - soğol

Emrih - başkantin kaç askeri var biliyorsun dimi

Barakle - baş kentte yaklaşık elli bin kişi olması lazım

Emrih - sizin asker sayınız

Barakle - kırk bin

Emrih - güzel yapmamız gereken askerlerin gururunu kırmak, büyüyü sonuna kadar kullanmak ve taruza geçicek yürekli askerler. Askerlerini coşturma kısmı sende. Gerisi bende. Komutanın askerler üzerindeki etkisi çok büyüktür. Komutanların bir suikaste gitmesi askerlerde şok etkisi yaratıcak hemen yeni bir komutan atayamazlar ama geçici bir komutan koyarlar. Gecici komutanın etkisi cok azdır askerlerin arasında catlaklar oluşacak. Bazıları komutanlarını kabul etmiyecek. Bazıları güvenmiyecek derken, ordudaki düzen bozulacak.

Barakle - o güzel fikir askerler gelen komutana itimad etmiyecek. Ama komutanı nasıl öldürücez.

Emrih bir şişe şarap cıkardı, bardaga koydu. Barakle uzattı.

Emrih - siz şarabınızı içerken ben onu hemen halletmiş olucam

Emrih orda ayrıldı sarayın kışla bölümüne gitti. Komutanın odasını bilmiyordu ama bulmak zor değildi. Kışlada iç kısımda bulunan ve diyer odalara alakası olmayan bir oda olması lazımdı. Kışlada her odanın kapısı tek kapılıydı. Birtanesi cift kapılıydı. Burası olmalıydı. Kapıyı çaldı.

Asteg - gel!!!

Emrih içeri girdi

Asteg - sen

Emrih - Emrih seninle biraz kılıc sallamıştık dün

Asteg - hee hoşgeldin

Emrih - ben hoş gelmedim canını almak için burdayım. Çok ses çikarma tamammı

Asteg - şakamı bu ne

Emrih - seninle kılıc sallarken hiç ciddi kılıc sallamadım

Emrih, astegin kafasına doğru bir bıcak fırlattı. Asteg son anda kafasını kacırdı. Asteg olayın ciddi oldugunu anladı. Kılıcını cekip vicudunu güçlendirdi

Emrih - güçlen ama nafile aramızda ucurumlar kadar fark var.

Asteg tam saldırıcakken

Emrih - üstünlük

Asteg hareket edemiyordu kas katı kesilmişti. Emrih astegin yanına geldi. Bir şişe cıkartıp boynundaki şah damarını yakınına koydu. Bıcak la damarı kesti damardan akan bütün kanı şişeye doldurdu. Astegin bütün kanı boşalmış ayakta ölmüştü.

Emrih en son kafasını gövdesinden ayırıp bir kutuya koydu. Gizlice barakle nin yanına gitti. Kutuyu barakle ye verdi. Barakle kutuyu açtı, astegin kafasını gördü. Barakle Emrihin bu konuda ciddi oldugunu anladı. Emrih e biraz daha güvendi.

Barakle - hızlısın

Emrih - Tabikide.

Barakle - büyü olarak ne yapacaksın

Emrih bir kolye cıkardı.

Emrih - bu kolyeyle on bin kişilik iskelet ordusuna sahipsin

Barakle - böyle bir şey mümkünmü

Emrih kolyeyi taktı.

Emrih - yüz kişi cık

Yerden bir anda yüz adet iskelet cıktı.

Emrih - maksimum on bin tane cıkara biliyor. Ayrıca bu askerlerin iyi tarafı

Emrih iskeleti bir tanesini parçalarına ayırdı. İskelet biraz sonra tekrar birleşti.

Emrih - geri birleşe biliyor olmaları. Ayrıca emirleri harfiyyen yerine getire biliyor olmaları. On adım sağa

İskeletler hep birlikte nizami bir şekilde sağ gittiler.

Emrih - yüz kişi geri gir.

İskeletler cıktıları gibi yok oldular

Emrih - Nasıl

Barakle - çok iyi

Emrih kolyeyi verdi.

Emrih - her şey halloldu yeni kıralımız çok yaşa!

*******

Emrih odaya girdi.

Afya - benim kanım

Emrihhi yataga atıp boynundan kan içti.

Emrih - biraz beklesene o kadar şişeye kan koydum

Afya - bana ne ben senin kanını içicem

****************************************

İsterdim mezarın benim kanımla dolsun

Hatıralarımız bir olsun

Ölümüm senin elinden olsun

Kanım canım sana feda olsun