5. Bölüm

Emrih büyü halkasına enerji verdi ve onları adanın ortasında bir ormana ışınladı.

Emrih - ee bir şey diyeçem nereye gideçez

Afya - nereye istersen

Emrih "ah bildiklerim göre buralarda bir kaç kıta var ve adada bu kıtaların arasında kalmış bir ada. Ve burada bir tane bütün ırkların bir arada yaşadığı bir kıta vardı ama adı." diye düşündü

Emrih - buralarda bir tane kıta vardı ee bütün ırkların yaşadığı neresiydi neresiydi

Afya - bagımsız topraklarımı diyon.

Emrih - heh nerededir orası

Afya - ne biliyim ben

Emrih - cidden bilmiyormusun

Afya - harbi bilmiyom

Emrih - peki adanın nerede oldugunu biliyormusun

Afya - yanlış hatırlamıyorsam

Emrih - yanlış hatırlamıyorsan

Afya - yarı insanlar ve bağımsız topraklar arasındaydı

Emrih "beni bu zindana ışınlanmadan önce bir harita görmüştüm ama ne kadar dogru hatırlamıyorum ama eger yanlış degilse batıya gitmeliyiz bu iki kıtanın da liman kura bileceği bir liman inşa etmek için en uygun yer." diye düşündü.

Emrih yukarıya baktı yavaştan akşam oluyordu. Turuncu renkli ışıkların oldugu yöne doğru ilerlemeye başladılar. Bir kaç günlük bir yürüyüş yaptılar. Vampir oldukları için uykuya ihtiyaçları yoktu. Aralıksız yürüdüler ada cok büyüktü. Biraz daha ilerledikten sonra zindanı girişini gördüler

Büyük sürgülü bir kapı ve kapının arkasında birinçi kata inmek için büyük bir merdiven. Kapının etrafında büyük sütunlar vardı. Girişin oldugu yerden batıya devam eden bir patika vardı insanların burayı kullandığı belliydi.

Emrih - Hım burası zindanı girişimi

Afya - Evet zindanının girişlerinde bir tanesi

Emrih - birtanesi mi kaç tane var ki.

Afya - adanın etrafına dağılmış şekilde yedi tane olması lazım

Emrih "hee yedi çadının bir zindana girmesi için ayrı ayrı giriş makamlarımı ne bu" diye geçirdi içinden.

Emrih - neyse gel patikayı takip edelim

Patikadan biraz daha ilerledikten sonra sahili görmüşlerdi. Sahilde uzun bir liman vardı. Etrafta bir kaç insan bir iki tane de gemi vardı. Sahilden biraz uzaklaştıktan sonra fazla olmasa da bir yerleşim yeri vardı.

Yerleşim yerinde buraya gelen maceracıların konaklaya bileceği ve yemek yiye bileceği hanlarla doluydu.

Emrih - şu gemilerin sahiplerine rica etsek bizi götürürlermi.

Afya - herkez burada paraya cok önem verir yani bence hayır. Ha insan içine çıkmışken gizlenme büyüsü biliyormusun

Emrih - o ne

Afya - mesala bana bakarak odaklan büyü enerjimi ve yaşam taşımı görmeye calış

Emrih odaklanarak Afyaya baktı Afyanın etrafında dönen enerjiyi ve siyah yaşam taşını gördü.

Emrih - has si. Bu daha önçe benim niye aklıma gelmedi.

Afya - şimdi tekrar dene

Emrih tekrar denedi bu sefer sadece etrafında dönen büyü enerjisini gördü.

Afya - bunu yapmak için karşıdan gelen enerjiyi saptırmalısın şimdi benim sana göndericegim enerjiyi engellemeye calış

Emrih - Tamam

Emrih afyadan gelen büyü enerjisini saptırarak kendine ulaşmasını engelledi.

Afya - Hım afferin kolay ögreniyorsun. İyiki son anda aklıma geldi yoksa uğraş dur

Emrih - tamam ne yapıyoruz.

Afya - güzel bir pilanım var.

Emrih - neymiş o

Afya Emrih bakarak cins cins güldü.

Afya - seni köle olarak satıcaz

Emrih - reddedildi

Afya - bekle önçe bir pilanım dinle. Şimdi...

Afya planını anlattı

Emrih - peki beni nasıl köle yapıcaksın

Afya - sen rahat ol ben hallediçem karşı koyma

Emrih - tamam

Afya simya büyüsü ile bir demir tasma yaptı sonra ona kölelik büyüsü yaparak onu köle tasmasını cevirdi.

Emrih - simya büyüsü çok işe yarayan bir büyü ya

Afya Emrih in boynuna tasmayı taktı. Emrih takılır takılmaz kıvranmaya başladı.

Afya - karşı koyma tasmaya teslim ol

Emrih kendini bıraktı ve tasmanın yaptığı baskı kayboldu

Afya - köle tasması köle sahibinin sözünden çıkarsa aynı şekilde acı verir.yani sözümde cıkmasın iyi olur.

Emrih - boş yapmada nasıl kurtulurum bundan

Afya - hiç emir almamışken tasmaya fazladan büyü enerjisi aktarırsın ve bir yerden sonra tasma dayanamaz ve çatlayıp parcalanır.

Emrih - he ama o zaman bütün köleler biraz fazla büyü enerjisi verir kurulur bu meretden

Afya - o iş öyle kolay degil ve zaten o kadar büyü enerjisi olan birisi köle olmaz. Bu büyünün seviyeleri vardır ben sana en düşük seviyeden bir tane yaptım. Tabi parcalayacak kadar güçlü olanlara daha iyi büyülü tasma takılır. Sana örettigim gibi önçe kişinin enerjisine bakarlar ve ona göre yaparlar bu tasmayı.

Emrih - yani kim ne kadar güçlüyse o kadar agır tasma ha

Afya - Evet. Tabii bu kadar güçlü bir köle ne kadar para eder.

Emrih - tamam tamam hadi yapalım ama cokta güven vermeyen bir plan oldugunu söyleyeyim.

*******

Afya biraz küçük bir geminin kaptanının yanına gitti

Afya - bu geminin kaptanı siz misiniz

Kaptan yarı insandı kulakları aslan kulgı idi. İri kaslı bir vicudu vardı. Adı Rane

Rane - Evet küçük hanım

Afya - iki şey istiçem bir bu köleyi satmak iki beni ana kıtaya götüre bilirmisin

Rane - ana kıtaya götürürüm götürmesin de bunu niye alayım. Cokta güclü görünmüyor

Afya - öyle göründüğüne bakma o cok güclüdür. İstersen analiz et

Rane - ben analiz etmeyi bilmem ama bir dakika. Hey kane hey baksana Bi

Kane elftir kaptanın sağ kolu olur. Kane hemen kaptanın yanına geldi.

Rane - şu köleye bak bakalım ne kadar güçlü.

Kane - tam reis

Kane emrihi analiz etti. Emrih cekirdege gelen büyüleri engelledi. Adam sadece büyü enerjisinin birazını görmüştü.

Kane - reis adam baya güçlü haberin olsun

Afya - Evet dedigi gibi arenada dövüştürsen baya kar yaparsın yada denizde karşına korsan cıkarsa savunmak amacı ile kullana bilirsin

Rane - tamam ne kadar istiyorsun

Afya - yani üç yüz altın nasıl

Rane - nee o cok fazla

Afya - ama ne kadar güçlü oldugunu gördün

Rane - haklısın ama

Afya - hadi ama iki yüz doksan iyi mi

Rane - aslında yine fazla ama

Kane kaptanın kulağına yaklaştı

Kane - reis bunu baş kentte bunu dört yüz elli ye falan sata biliriz.

Rane - tamam iki yüz doksan olsun. Yol parasını yaptığın indirimden sayarız.

Afya - tamam peki ne zaman kalkacaksınız

Rane - birazdan kalkarız

Afya emrihi kulağına yaklaştı.

Afya - şimdi seni geminin güvertesinin altında bir yere kölelerin yanına koyarlar. Sadece benim işaratimi bekle tamam.

Emrih - he he beni köle olarak az önçe sattın

Afya - ha bu arada acıkıp orda birinin kanını sömüriyim deme.

Emrih başını salladı. Afya emrihi bırakıp gitti. Kane gelip emrihi kolundan tuttu güverteye getirdi. Bir kapak vardı onu kaldırdı merdivenlerden aşagıya indiler. Düz ilerlediler etrafta içki fıcıları peksimet gibi erzaklar vardı.

İlerledikten sonra karanlıkta bir kafes belirdi. İçeride bir sürü farklı ırktan köleler vardı. Kane kapıyı acıp emrihi içeri iktirdi. Sonra kilitliyip gitti. Emrih boş bir köşeye geçti oturdu.

İ. Şeytan - ooo köle olmuşuz

Emrih - sesiz ol

İ. Şeytan - hehe beni susturamazsın ki neyse neyse ne yapmayı planlıyorsun. Seni köle yaptı kendisi ana kıta için bilet aldı.

Emrih - benim kurtulan bilecegimi sende biliyorsun. Şimdi sesiz ol

İ. Şeytan - ya kız dedigi gibi güçsüz bir tane tasma yapmadıysa. Ya kutulamazsan

Emrih - çidden anlamıyorsun dimi ne yaptığımı

Emrih hafiften gülümsedi.

İ. Şeytan - yoksa ciddimisin o zaman pekte dert etmem gerek yok ama onun senin için bir zaaf oldugunu unutma.

Emrih - tabikide

Emrih bir anda ona bakan diyer kölelere baktı. Herkez ona bakıyordu.

Emrih - ne bekıyonuz be insan kendisiyle konuşamaz mı

Herkez ona bakmayı bıraktı. Biri yanına geldi. Gelen kişinin adı Garfild dı. İnsandı kaslı bir vicudu vardı normal giyinmişti.

Garfild - dostum yeni mi köle oldun

Emrih - Evet

Garfild - uyarıyım boşuna ugraşma bu kilitler açılmıyor. Kendini acıçam diye harap etme.

Emrih - hıh sen öyle san ben kurtulucam

Garfild - ben uyardım.

Emrih - gemi kullanmayı biliyormusun

Garfild - Evet biliyorum önceden bir gemim vardı. Güzel mavi dalgaların ardında uzun yolculuklar. Çok güzel günlerdi.

Emrih - sonra ne oldu

Garfild - bir gün korsanlar gemiyi bastı tayfanın yarısı öldü yarısı köle olarak satıldı.

Emrih - Hım tamam ben biraz kestiricem. Sıkıcı bir hikayen var

Biraz zaman geçti Emrih uyumuştu Afya gelip parmaklıklar arasından emrihi dürttü.

Afya - Emrih Emrih uyanan artık

Emrih - hı

Afya - karanlık çöktü acık denizdeyiz

Emrih - tamam

Afya Emrih uyanınca gitmişti.

Garfild - Emrih bu kim

Emrih - he benim eski sahibim

Garfild - burada ne işi vardı.

Emrih - bana vaktin geldiğini haber etti

Ayaga kalktı

Emrih - kurtulalım artık bu kölelikten.

​​​