@amine_queen
|
Dila benim adım , gönül çelen Dila. Bana yapılan bunca eziyete rağmen lal olacaksın dediler LAL oldum . Bir kız çocuğu nun kaldıramayacağı şeyler gördüm ,kör ol dediler Kör oldum. Ben ailesinin sevilmeyen evladı,hayır hayır istenmeyen kölesi, arkadaşlarının iğrenerek baktığı kız , zorla evlendirildiği kocasının nefret ettiği kadın oldum ben bir tek Dila olamadım. Sevmek ne bilmem bilmek de istemem sevmek yalandır. Sevilmek ne bilmem bilmek de istemem sevenler aldatır. .............................. Taktığım kulaklıktan çalan şarkı ile hafif salınarak hazırladığım yemekleri masaya yerleştirdim, bugün Devrim şehir dışından gelecekti. Ev yemeklerini özlemiştir diye çalışanlara benim yapacağımı söylemiştim ve öyle de olmuştu. Kapı nın çalması ile hızla ilerleyip gelenleri karşıladım , Devrim ve korumaları kapıda duru iken sadece o ve sağ kolu olan Kerem içeri girmişti. Yüzüme bakıp konuşma sa da şu zaman a kadar bana zarar vermediği için Devrime karşı elimden geldiğince orantılı davranmaya çalışıyor dum. Herkesin gerçek sandığı ama aslı öyle olmayan ev arkadaşlığı gibi olan bir evliliğimiz vardı. Ellerini yıkayıp geldiklerin de Devrim başa ben sağına Kerem ise soluna oturmuştu, yemekleri servis ettikten sonra merakla yüz ifadelerin e bakmaya başladım. Beğenip beğenmediklerini merak ettiğim için nefes dahi alamdan onlara bakıyor dum bu da Devrim in dikkatini çekmişti. "Neden yemiyorsun?" "Beğenip , beğenmediğinizi merak ettim?" Yüzü anlamaz bir ifadeye bürününce açıklama yapma hissine kapıldım. "Ben yaptım yemekleri , özlemiş sindir diye." Tatlı bir gülümseme ile ona bakarken kaşlarını çatması bir oldu. "Ellerine sağlık yenge hanım, yemekler çok güzel olmuş." "Afiyet ols..." "Bir daha..... O mutfağa girmeyeceksin." Devrimin soğuk sesiyle sevincim kursağımda kalmıştı. "N.. neden, beğen medinmi?" "Sana ne dediysem o. Kerem kalk Elif'i çağır ben duş alana dek bana yemek hazırlasın." "Emrin olur abi." Kerem acele ile kalkıp evin çalışanını çağırmaya gittiğin de Devrim henüz bir lokma aldığı tabağını sertçe itip sofradan kalktı. O üst kata çıktığında ben oturduğum yere çakılmış gibi hissediyor dum, aklıma geçmişte kalan acı anılar üşüşmüştü. . (Geçmiş zaman) Heyecan ile hazırladığım yemekler masa da mükemmel duruyor du, babam yemek yemeyi çok severdi sırf beni de diğer kardeşlerim gibi sevsin diye ona kendi ellerimle yemek hazırlamıştım. Abim ve kız kardeşlerim anneleri ve babam ile sofraya kurulunca bende en köşedeki sandelye ye geçip babamın yemeğe başlamasını bekledim. Çorbadan aldığı ilk lokmayı püskürterek çıkarınca kalbim duracak gibi olmuş tu. "Esmaaaa, bu yemeğin hali ne?!" Babam evin aşçısına seslenince koşarak yanımızda bitmişti. "Buyrun efendim?" "Zehir zemberek bu yemek, canına mı susadın sen!!" Esma abla göz ucuyla bana bakıp babamın önünde mahcup bir şekilde başını eğdi. Beni ele vermezdi biliyordum, beni seven koruyan tek kişi oydu bu koca evde. "Bir hata olmuş efendim kusura bakmayın." "Hata he , hata." Babam bir hışım ayağa kalkınca bende korkarak ayaklandım, "Çorba tenceresini getirin." Diğer çalışanlar hızla babamın emrini yerine getirmiş ti. "Bu seferlik affedin efendim." Babamın ne yapacağı gayet belliydi ben hariç herkes normal bir şeymiş gibi izlerken kalbim ağzımda atıyor du. "Kat ellerini içine , bir daha o eller le böyle bir halt yemezsin." Esma abla korku ile titreyen gözlerini babama dikince, daha fazla dayanamayıp yanlarına adımladım. "Ben yaptım." Babam bir an bana dönünce korkudan kalbimin duracağını hissettim. "Ne dedin?!" "Yemekleri ben yaptım baba." Kendimi yerde bulduğum da yüzüm de patlayan tokadı anca fark etmiştim, babam beni sert bir şekilde ayağa kaldırınca bu durumu ursamayan kardeşlerime gözüm kaymış tı. Keyifle izliyor lardı olanları, ellerim birden çekilip tencereye basılınca feryadım evi inletmiş ti. (Şimdiki Zaman) O günden sonra mutfağın önünden geçmeye korkar olmuştum, bu tramva mı atlatmak adına da olsa Devrim için mutfağa girmiştim ama oda babam gibi yemeklerimi beğenmemişti. Kendime geldiğimde çalışanlar yeni yemekleri masaya taşıyor du bana ise acıyan gözler ile bakmamak için bakışlarını kaçırıyorlardı, Devrim gelip masaya kurulunca yemeğe başlamıştı. Benim yaptığım yemekler taşınacağı an ayağa kalkıp tabakları çalışanların elinden aldım. "Dokunmayın, ben taşırım . Yemeklerim gibi tabaklarda istenmez bırakın." Çalışanlar geri çekilince Devrim bakışlarını bana doğru çevirdi, "Otur sen onlar ne güne var?" "Tokum ben , ben getirdim ben toplarım." Yaptığım yemekleri tek tek içeri taşıyıp herkesi mutfak tan çıkardım yemekleri büyük bir kaba boşaltıp sokak hayvanları için korumalara vermiştim. Mutfak ta ki tabakları toparlamak için tekrar içeri geçmiştim, herşeyi temizleyecek tim hiç yemek yapmamış gibi orta da bir iz kalmayacak tı. Elimdeki tabağı düşürünce ayağım ın üzerine düşmüş parçalara ayrılmış aynı zaman da ayağım kanlar içinde kalmıştı. Dolu dolu gözlerim ile yere çöktüm,akmak için duran göz yaşlarımı serbest bırakıp ağlamaya başladım . Ayağım değildi acıtan , kalbim acıyor du benim, hemde çok acıyor du. Hıçkırık lara boğulmuş tum ve bir türlü sakinleşemiyor dum. Bir süre sonra ağlamam iç çekişlere dönünce gözlerimi silip doğruldum ve camları toparlayıp çıkmak için kapıya yöneldiğim an bana tuhaf bakışlar atan Kahve gözler ile karşılaştım. "Tabak kırıldı diye mi ağladın?" Başımı hayır anlamında sallayıp ayağıma bakınca onun bakışlarıda ayağıma kaymıştı. Kaşlarını çatıp bana doğru adımlayınca yüzüne bakmadan yanından geçip merdivenlere yöneldim, ama kolumdan tutulunca durmam bir oldu. "Bekle burada Kereme söyleyeyim pansuman malzemeleri getirsin." "Ne için?" "Ayağın için Lal" "Gerek yok iyiyim." Kolumu elinden kurtarıp yatak odasına çıktım , mutfakta ayağıma sardığım peçete yi çıkartıp banyodaki pansuman malzemelerini alıp her zaman ki gibi kendi yaramı kendim sardım. Eşofman takımı mı giyip yatağa geçtiğimde açılan kapı ile Devrim'in kokusu odaya dolmuş tu, gelen hışırtı lardan üzerini değiştirdiğini anladım gözlerim kapalı olduğu olduğu için yanıma geldiğini yatak çökünce fark etmiştim. Devrim Alamir di o koskoca holdinglerin sahibi yer altı mafyası acımasız bir adam. Bir tek bana karşı dengeliydi,bana zarar vermezdi ama iyi de olmazdı . Yabancıya bakar gibi bakıp çok konuşmazdı, ben ise onun ile iyi geçinmek için elimden geleni yapıyor dum. Bana eş olmazdı biliyordum ama en azından dost olsaydı, hayatım boyunca görmediğim merhameti sevgiyi ondan görmek istedim hep ama o beni hiç görmedi. Bazı kuralları vardı , aynı yatak ta uyumamız da dahil bu kurallara . Saygısızlık yapmaz yapılmasına da tahammül edemez di, başka kadınlar la ilgilenmez di karısı olduğun için bana olan saygı biçimiydi bu. En sevdiğim kuralı da buydu sanırım. Kendimi uykunun kollarına bırakırken sabah olacak olan felaketimden habersizdim. 👋🏻👋🏻👋🏻👋🏻 Selam millet 😊 Şimdi bu kitap nereden çıktı diyeceksiniz, bende bilmiyorum. Bir süredir hatta uzuun bir süre dir aklımdaydı ama Zemheri de belirttiğim gibi sınavlardan dolayı pek hesaba katmadığım bir şeydi. Ama biraz daha içimde kalsaydı olmazdı bu yüzden beğenmeniz dileği ile iyi okumalar dilerim😊🤍🤍 Kitapsız olmuyormuş anlamış oldum 🤭😊 Diğer kitabıma da elimden geldiğince ilgi göstermeye devam edeceğim 🤍📔
|
0% |