Yeni Üyelik
10.
Bölüm

İlk Adımlar

@amine_queen

Şirketteki klasik düzenim e devam ediyordum, şu anki tek farkım aklıma geldikçe beni gülümseten bir adam vardı. Evet artık Ahlas ı hüzün ile değil aşk ve özlem ile anımsıyorum.

Aklıma geldi de ben Ahlas ile dün akşamdan beri konuşmadım, neden?.

Telefonu elime alıp kalbimin sahibini aradım ama açmadı, görevde olduğu için kızamıyorum da.

Tam yüzümü asacakken telefonumun melodisi yankılandı, heyecanla telefonu açtım.

"Ahlas"

"Güzelim müsait değilim , merak etme diye aradım. Ben seni arayacağım."

Cevap vermeden yüzüme kapanan telefonla donup kalmıştım, evet artık yüzümü asabilirdim.

Kenan ile dosyaları düzenlemek için yanına gittiğimde telefonla konuştuğunu görünce sesssizce koltuğu yerine çekip tek başıma ise koyulmuş tum. Kenan hararetli konuşmasını bitirip yanıma geldiğinde huzursuzluğum gözünden kaçmamış tı.

"Hasta mısın sen güzellik?."

"Hayır, neden?."

"Durgun sun sanki ."

"Kenan.....,neyse yok birşey."

Koltuğunu bana doğru çevirip meraklı gözlerini üzerime çevirdi.

"Ahlas ı biliyorum Efnan, rahat ol."

Şaşkın şaşkın ona baktığım için sıcacık gülümsedi.

"Şey..ben . Sen nasıl öğrendin?"

"Görev dedikleri şeye ben ve Emre de dahiliz güzellik. Onlara yardımcı oluyoruz."

"Ben neden hiçbir şey bilmiyorum."

Sinirle söylenince Kenan ufak bir kahkaha atmıştı.

"Sen daha ufaksın."

"Ufak mı!?."

"Tamam şaka yaptım kızma, sana ufak bir ip ucu vereyim. Şirketlerin bazıları yasa dışı işler yapıyor bu yüzden senlik bir durum yok. Geçen gittiğimiz parti bizim ve devletin ortak bir palnıydı."

 

"Vay canına, bir gün senin ve Ahlas ın birlikte görev yapacağı ölsem aklıma gelmezdi."

"Ölmek falan , yakışmıyor ağzına güzellik. Hem Ahlas senin için pek kıymetli gibi hım ne dersin."

Göz kırpıp gülümseyince utanarak başımı çevirdim.

"Ben gidip diğer dosyaları getireyim."

Kaçar gibi odadan çıkarken Kenan ın kahkahası kulağımda çınladı.

Akşam eve döndüğümde Ahlas ın hala beni aramaması canımı epey sıkmıştı, oflayarak üzerimi değiştirdim ve birşeyler atıştırmak için mutfağa geçtim, tam o anda çalan kapı ile heyecan ile koşarak kapıya gittim. Ve umduğum gibi Ahlas ı görünce yüzümdeki sırıtışa engel olamamıştım.

"Hoş geldin."

"Hoş bulduk."

Ahlas ın arkasından başını uzatan kişiyi görünce gülüşüm hemen kaybolmuştu.

"Naber Efnan, görüşmeyeli nasılsın?"

Sarı saçlarını savurarak içeriye dalan kadına tuhaf bakışlar atıp hala kapıda duran sevgilime baktım, gerçi sevgili miydik oda tartışılır ama öpüştük sonuçta kanka olacak değiliz.

"Gelmek isteyince , yok diyemedim."

Mahçup bir şekilde bana bakan adama gülümseyip geçmesi için kenara çekildim.

"Sorun yok,gel hadi."

Son zamanlarda üzerinde sık gördüğüm siyah takım elbisesini yine mükemmel bir şekilde taşıyor du. İçeri adımla yarak ceketini indirip astı ve art arda Didemin çoktan kurulduğu odaya geçtik.

"Aç mısın?"

"Hayır biz yemek yedik birlikte."

Ahlas a sorduğum soruya atlayan kadına ters bir bakış atıp tekrar gülümseyerek nefes alma sebebim olan adama döndüm.

"Teşekkürler, tokum ben."

"Peki ne içmek istersin?"

"Biz kahvemizi de içip geldik."

Didem e sövmek istesem de kendimi zorlayarak sustum. Ben özlem ile sevdiğim adamı izlerken onun bana mesafeli davran ması yüzümün düşmesine neden olmuştu.

Acaba Didem var diye mi rahat değil di?, tabi ya ondan;bu uyuz da her işe taş koyuyordu.

Didem telefonu çalınca balkona çıkmış tı bende bir oh çekip yerimden kalkıp Ahlas ın yanına kuruldum.

Başını ovup bana dönünce yanağına çekinerek te olsa minik bir öpücük bırakmıştım.

"Özledim."

"Bende özledim seni güzelim."

Elini belime sarıp beni kendine çekince kalbim yine dört nala koşuyor du.

Tam beni öpeceği an Didem in içeri dalması ile uzaklaşmak zorunda kalmıştık.

Artık bir dayağı hak ediyor du, bize değişik bir bakış atıp yerine geçti tekrar.

"Güzelim."

"Efendim."

"Bana su getirebilir misin?"

"Tabi."

Onları yalnız bırakmak istemesem de mecburiyetle mutfağa geçmiştim, suyu elime alıp çıkacak iken Ahlas dibimde bitmişti.

Beni tezgah ile kendi arasına sıkıştırıp çapkın bir gülüş takındı.

"Su?"

Heycandan saçmaladım evet adam özlem giderme derdinde ben hala su diyorum.

"Sende kalsın güzelim ben başka şeylere muhtacım."

Eğilip yanağıma minik bir öpücük bıraktı daha sonra dudaklarıma. Nefessiz kaldığım da benden ayrılıp son defa boynuma öpücük bırakıp aramıza biraz mesafe kattı.

Didemin varlığını unutmuştum ben ama kendini çok güzel hatırlatıyor du.

"Bende su alabilir miyim."

İçerden gelen tiz sesine ikimiz de yüzümüzü buruşturup gülümsedik.

"Yarın dönüyoruz, görev bu gece bitiyor."

"Hemen mi?"

İçime çöken karanlık ile başımı üzülerek eğdim, gideceğini bilsem de ondan ayrılmak istemiyordum.

"Bugün burda kalmamı ister misin?"

Cevap vermeden başımı göğsüne yasladığımda kollarını belime sararak saçlarımı öptü ve kokumu içine çektiğini işittim.

"Kal bugün, sen hep yanımda kal Ahlas."

"Bir bardak su getirmek ne kadar zor olabilir?"

Didem in sesini duyunca sinirle Ahlas tan ayrıldım.

"Boğarım ben bunu bir kaşık su da , bardağa gerek kalmaz."

Elime suyu alıp odaya geçerken Ahlas gülüşünü saklamaya çalışarak beni takip etti.

Didem in boş laflarını dinleyerek oturduktan sonra gideceğini söyleyince Ahlas onu bırakmak istedi ama beni şaşırtak itiraz edip taksi ile gitmişti.

Evet Ahlas ın kadınlara karşı hassas bir tavrı vardı, onun için kadınlar korunması gereken bir mücevher gibiydi.

Odamdaki yatak örtüsünü değiştirip Ahlas ile beraber uyumak için bende üstümü değiştirerek odaya tekrar döndüm.

Ahlas balkonda sigarasını içip telefon ile konuşuyordu, yanına gitmek istesem de özel olabileceğini düşünerek tekrar odama geçtim.

Dolabımdan Kenan dan kaçtığı zaman bende kalan Emre nin eşofmanları nı giymesi için Ahlas a çıkarmıştım. Ona biraz ufak gelebilir di ama idare ederdi.

Aradan geçen on dakikadan sonra odamın kapısı çalınca kapıyı açıp Ahlas ı içeri aldım.

"Emre nin kıyafetleri vardı onları çıkardım sana ,biraz ufak olurlar ama idare eder ve temizler yıkadım ben onları için rahat olsun."

Hızlı hızlı konuştuğum için Ahlas gülerek kapıya yaslandı .

"Ben böyle iyiyim güzelim gerek yok."

"Olurmu öyle şey Ahlas sen nasıl uyuyacaksın. Takım elbiseyle hemde."

"Uyurum ben güzelim, sen dert etme."

İçime sinmese de yatağa geçtim Ahlas ta yanıma uzanın ca başımı göğsüne yaslayıp derin bir nefes aldım. Beraber son uykumuz du bu gidecekti Ahlas ve ben yine onu özleyip duracaktım.

İç çekince Ahlas yerinde kıpırdanıp saçlarımı öptü.

"Saat kaçta gideceksin?"

"Sabah 8'de ."

"Erken miş."

"Öyle."

Oda benim gibi derin bir iç çekerek konuştu.

"Güzelim, bu durum hakkında babanla konuşmamız gerekiyor biliyorsun değil mi."

Çenemi göğsüne yaslayarak merakla ona baktım.

"Biliyorum, benim için sorun yok ne zaman istersen konuşabiliriz."

"Eğer senin için sorun olmaz sa ben bir tek konuşayım, daha sonra beraber konuşuruz olur mu?"

"Nasıl istersen."

Ahlas eğer tek konuşmak istiyorsa vardır bir bildiği diyerek iyi geceler öpücüğü mü verip Ahlas ın saçlarımı okşayan eli eşliğinde ona sarılarak en güzel uykularımdan birine daldım.

 

 

Merhaba ,

Güzel okurlarım sizleri bekletmek istemezdim ama gelen isteklerden dolayı bu bölümü yazdım .

Sınav hazırlığı olduğu için bu kurgumla pek ilgilenemedim..

 

 

Loading...
0%