Nazlı ve Aslı tabakları ve çayı getirdiğinde ortamın gerginlik katsayısının yavaş yavaş yükseldiğinin farkındaydılar. Nazlı durumun neyden kaynaklı olduğunu bildiğinden daha da çok geriliyordu. Ali'ye kaş göz yapmaya başladı. Efe ve Deniz bunu fark edince olaya el koydu.

E: Nazlı! Ne kaş göz yapıyorsun bakalım Ali'ye!

Na: Ne alakası var acaba?

D: Fark edildiğini biliyorsun değil mi?

Na: Bir şey yapmadığım için sıkıntı yok.

E-D: Nazlı! Kör değiliz biz!

Na: Kendinize hakaret etmeniz biraz ayıp sanki.

E: Bana bak Ali! Eğer bu kızla aranızda bir şey varsa seni öldürürüm. Anladın mı lan!

Al: Abi ne diyorsunuz ya? İftira atılıyor.

Na: Gerçeği söylerim ama bir şartla.

F-E-D: Ne gerçeği kız!

Na: Ali'ye bir şey yapmayacaksınız. Tamam mı?

E: Deniz bizim bildiğimiz şeyi söyleyecek galiba.

D: Niyeyse öyle hissediyorum ben de.

F: Siz ne biliyorsunuz ki?

E: Nazlı söylese daha iyi olur bence.

D: Bence de abi.

F: Hadi söyle kabul ediyoruz şartı.

Na: Peki, o zaman ben Ali ile birlikteyim. Üniversitenin ilk yılından beri hem de.

F: Ali, şimdi seni yedim lan! Ne demek benim kardeşimle sevgili olmak lan!

diye bağırırken bir yandan da dövüyordu Ali'yi.

Na: Ya yeter! Hani bir şey yapmayacaktın? Hem siz ikiniz nereden biliyordunuz bakalım?

E: Nasıl söylesek telefonunu gördük.

D: Sonra şifre var mı diye baktık yoktu. Mesajlara girdik.

E: Önemli bir şey olduğunu düşünmedik açıkçası ama Aşkım❤️‍🔥❤️‍🔥 kişisini görünce merak ettik.

D: Hep Alim, Kıvırcık Prens falan yazınca biz de geçen Ali'yi takip ettik Ferman çıktıktan 3 saniye sonra odanın önünde bitti ve içeri girdi.

E: Odadan gülüşmeler geliyordu. En son planınız olduğunu anladık. Uçak biletini siz ayarlamışsınız. Yan odadan sesiniz net duyuluyordu. Biz söylemek için doğru zamanı bekledik sadece.

D: Eh biz söylemeden sen söyledin zaten. Orası da ayrı bir mesele. Bu arada Ferman da biliyordu ama seni yine de kıskandı galiba ondan yani bunlar.

Na: Beni korkutuyorsunuz gerçekten. Aklım çıkıyordu ya.

F: Ben seni her zaman kıskanıyorum bunu unutma. Sana gelince Ali. Eğer Nazlı'nın kılına dahi zarar gelirse hesabı sana keserim ona göre. Kardeşim sana emanet.

Al: Tamam, abi. Ben Nazlı'yı seviyorum öyle böyle değil ama çok seviyorum gerçekten. Kılına zarar verdirtmem zaten. Teşekkürler abi, çok teşekkürler.

F: Hadi yarın erken kalkıp havaalanına gideceğiz daha. Nazlı bizle kalıyorsun. Ali sen de bizim ev haricindeki her yerde kalabilirsin.

Al: İyi o zaman ben de yan binadaki evimde kalayım.

D: Yattığın oda Nazlı'nın odasının tam karşısında değil mi?

Al: Biliyorum fazla belliydi zaten. Neyse Nazlı seni seviyorum ve hiçbir zaman bırakmayacağım seni sevmeyi.

Na: Ben de canımın içi, ben de.