@anane_07
|
Adana'da uçaktan indiklerinde yaptıkları ilk iş eve gitmek oldu. Yorgunluklarını üzerlerinden atmak için ılık bir duşa girdiler. Dinlendiklerinden emin olduktan sonra hastaneye gittiler. İlk başta Nurhayat'ın yanına gittiler. Nu: Kimleri görüyorum ben hoş geldiniz efendim. Nasıl geçti yolculuk? A: İyi geçti Nuriş nasıl geçsin 1.5 saat sürdü zaten. Nu: Ali Bey biraz uykusuz mu kaldınız sanki? Nazlı elin daha iyi mi kuzum? Na: Ben hastanede kaldığımdan hepsinin hali aynıydı bir tek Deniz abim uyumuş sanırım o da ameliyattan sonra uyanmamı beklerken işte. Abim de Ali de uyumamış bütün gece. Neyse şu an konu ben değilim. Faruk Hoca burada mı? Nu: Buradaydı sanırım. Odasına git bakalım bir ya da asistanına sorayım. Bekleyin iki dakika. Nu: Alo? Canım merhaba Faruk Hoca orada mı? Ha o bugündü di mi? Ne zamana gelir? Yarım saate mi tamam ben söylerim. A: Son yarım saat mi yani? Na: Bugün sanırım ameliyatı vardı. Onu beklerken kontrollerimi yaptıralım. Kan vermem lazım. A: Tamam, canım. Gidelim bakalım. Yarım saate Faruk Hoca'nın odasının önünde oluruz. Sen de gel istersen Nuriş. Nu: Ooo eğlence var da ben gelmeyeceğim ha? Tabii ki geliyorum oğlum. Aslında benim bu ânı kaydetmem gerekir. Hastalarım için tabii canım. A: Faruk Hoca'nın izni olmadan hiçbir şey yapamazsın kii. Ha ha ha ha ha! Nu: Ondan kolay ne var canım. Benim zamanında en sevdiğim doktorum bana değil de kime izin verecek olum sana mı? Na: Tamam, yeter. Hadi biz gidelim buluşuruz zaten. Asansörle -1. Kata inerlerken Ali merak etmişti. A: Nazlı'm? Sen niye kan veriyorsun bir tanem? Na: Kanımdaki hücrelerin oranlarına bakıp ona göre bağışıklık sistemim düzgün çalışıyor mu diye kontrol ediyorlar canım niye sordun ki? A: Merak ettim. Çok önemli dedin ya ondan yani. A bak geldik bile. Nazlı asansörden iner ve hemen hemşirelerden birinin yanına gider. Na: Selvi abla, merhaba! S: Nazlıı, kuzum benim. Geldin ha İstanbul'dan. Na: Geldim abla geldim. Abimleri gördüm, sevgilimi aldım geldim. S: Ali Bey de geldi ha öyle mi? Nerede o eşek sıpası? Sabahtan beri Faruk Hoca sizi bekliyordu. Ali'yi affetmiş yavrum ama yine de bir özür dilesin. O zaman kendini daha doğru açıklasaydı bu küslük bu kadar uzun sürmezdi. Eşek sıpası da birkaç yıldır buraya gizli gizli gelmezdi. Neyse gel bakalım sen kolunu aç da 3 tüp kanı alalım bakalım. Na: Tamam abla açıyorum hemen. (Sağ kolunu açar.) O arada Ali de yanlarına gelir. Selvi'yi görünce ona selam verir. A: Vayy, Selvi sultan! Nasılsın ya görüşemiyoruz çoktandır. S: Heh iyi insan lafının üstüne gelir diye boşuna dememişler. İyiyim ben eşek sıpası sen nasılsın? A: Nasıl olayım sultan ya? Artık buradayım yani umarım Faruk Hoca özrümü kabul ederse. S: Hayırlı olsun diyeyim o zaman yavrum. Nazlı senin de işin bitti kızım. Birazdan çıkar sonuçların. Faruk Hoca da gelir birazdan haydi siz onun yanına çıkın. Na: Tamam, Selvi abla. Görüşürüz yarın gelirsem yani daha doğrusu. S: Görüşürüz yavrularım. Ben de şunları vereyim Adil'in yanına çıkayım. Nazlı ve Ali, asansörle 1. Kata çıktılar. Faruk Hoca'nın odasının önüne geldiklerinde Nurhayat da oradaydı. Nu: Kamerayı hazırladım Ali Bey. Faruk Hoca'nın izni de var bu arada. A: Yaymama şartıyla çekebilirsin. Nu: Bakacaz, bebeğim. Hadi kapıyı çal da girelim artık. Ali kapıyı çalar. Faruk Hoca girmelerine izin verir. Önce Nurhayat girer daha sonra Ali ve Nazlı birlikte girer. F: Hanımlar ve küçük bey hoş geldiniz çocuklar. Na: Hoş bulduk hocam. İyi misiniz? F: İyiyim kızım ben iyiyim de sen çok da iyi görünmüyorsun. Eline ne oldu yavrum? Na: Ben onu daha sonra anlatırım hocam size. Bir ay boyunca ellerimi kullanamayacağım şimdilik bunu bilseniz yeter. Tamamını daha sonra anlatırım olayı detaylı olarak. F: Tamam kızım. Geçmiş olsun sana. Evet niye gelmiştiniz siz küçük bey? Nurhayat kayda alacaksan al kızım. İtiraf geliyor sanırım. Nu: Tamamdır hocam. Hallediyorum ben! (Kayda başlar.) A: Hocam, ben sizden çok özür dilerim. Biliyorum çok uzun zaman oldu biliyorum neredeyse 7 sene önce oldu ama ben buradan gittiğime pişman oldum hocam. İstanbul'a gittim ama ben buradan gidemedim hocam aklım hep buradaydı çünkü. Nazlı'm buradaydı siz buradaydınız ailem burada kalmıştı ama ben burayı terk etmiştim. Hocam ben sizi çok özledim gerçekten. 2 sene önce buraya gizli gizli geliyordum benim sevgilim ölecekti neredeyse. Sizden kaça kaça Nazlı'yı ziyaret ediyordum ama sizi de izliyordum hocam siz odaya geldiğinizde tuvalete gidip orada duruyordum. Bana vereceğiniz tepkiden korkuyordum. Şu an karşınızda olabildiysem bu Nazlı ve sizin bana gösterdiğiniz sevgi sayesinde hocam. Affedin lütfen beni bir daha böyle bir şey yapmayacağım!(Ağlamaya başlar.) F: Oğlum, ağlama. Zamanı geri alabilseydik ben de sana kendini açıklaman için fırsat verirdim emin ol. Ben affettim seni. Ağlama lütfen oğlum. Na: Ben rahatladım ya. Hocam çok sevindim şu an. Yarınki ameliyata Ali girecek hocam. Söyleyeyim dedim. F: Tamam kızım. Hazır buradayken kan değerlerine bakalım bir. Tamam genel olarak durumun iyi sadece trombosit sayın artmış onu da ellerindeki sargıya bakarsak normal buldum. Umarım bir daha kötü bir şey yaşamaz mutlu olursunuz yavrum. Görüşürüz. Na: Teşekkürler hocam. İyi günler dileriz size. |
0% |