@ananim_bey09
|
"Kaybolan Sarılmalar"
Onur, bir sabah uyanırken, her şeyin yeniden başladığını hissetti. Ramazan’la geçirdiği sohbetlerin ardından, geçmişin izlerini biraz daha silmeye karar vermişti. Ama o sırada, içindeki boşluğun, yalnızca bir kaybın ötesinde olduğunu fark etti. Alperen’in gitmesiyle, o kadar uzun zamandır kaybettiği bir şeyi de kaybetmişti. Bir zamanlar, babası her ne kadar fiziksel olarak yanında olmasa da, Onur’un kalbinde derin bir güven bırakmıştı. Bu güven, bir zamanlar sadece bir baba tarafından verilebilecek türden bir sevgiydi.
Alperen ona sadece bir sevgili değil, aynı zamanda babasının sağladığı güveni yeniden hatırlatan bir figürdü. Her dokunuşu, her sarılması, Onur’un içinde kaybolan bir şeyleri canlandırıyordu. Alperen’in kollarında bulduğu huzur, yalnızca romantik bir aşk değil, yıllar önce kaybettiği babasının şefkatini de içinde barındırıyordu. Onur, Alperen’e sarıldığında, sanki babasının ona yeniden sarıldığı anı yaşıyordu.
Ancak şimdi, Alperen’in gidişiyle, o kaybolan güven de bir kez daha yok olmuştu. Onur’un hayatındaki boşluk, yalnızca sevgili kaybıyla sınırlı değildi. İçinde, kaybettiği bir baba figürünün eksikliği vardı. Onur, Alperen’in ardında bıraktığı boşluğu, sadece bir sevgili kaybı olarak değil, aynı zamanda bir güven kaybı olarak da hissediyordu. Babası gibi, Alperen de ona güven ve şefkat veriyordu, ama o da bir gün gitmişti.
Ramazan, Onur’a her ne kadar “Geçmişi bırakmalısın” deseydi de, Onur bir süre daha Alperen’in yerini arayarak, geçmişiyle yüzleşmeye devam edecekti. Çünkü onun için Alperen sadece bir aşk değil, kaybettiği bir güvenin, bir babanın, bir sevginin de tekrar bir araya geldiği bir kişiydi. |
0% |