Kapıyı açtığımda karşımda cafede doğum günü partisi olduğunda bana yardım eden kişi duruyordu. Şaşkın bakışlarım bir anda kahkaha atmasıyla daha da arttı. “Oğlum beni düşürdüğün duruma bak ya!” Hala gülüyordu. “Kimsiniz?” Sonunda gülmeyi bırakıp bana baktı. “Ben Rüzgar.” Yine gülecek gibi oldu ama kendini tuttu. “Güney’in arkadaşıyım. Kendisi sana bir şey vermemi istedi.” Birkaç saniye durup tekrar konuştu. “Aslında birkaç şey.” Duvara yaslanmış olan üç dolu poşeti ellerime tutuşturdu. Ve ben daha olaya anlam veremeden gitti.

İçeri girip poşetlere baktığımda yüzümde derin bir gülümseme oluştu. Kitap, kitap, kitap, kitap, kitap… Üç poşet kitap vardı.

Bir anda hatırladığım şeylerle güldüm. “Bir daha o ş******zin elini tutma.” yazmıştı bana. Ş******z dediği kişi arkadaşıydı.

Siz: Teşekkür ederim Yabancı.

Siz: Çok teşekkür ederimmm.

Yabancı: Teşekkür etmene gerek yok.

Yabancı: Mutlu ol, o bana yeter.

Siz: Yine de teşekkür ederim.

Siz: Ayrıca kendin getirmek yerine arkadaşını göndermiş olmana çok üzüldüm.

Siz: Keşke sen getirseydin.

Yabancı: Bir gün o da olur.

Siz: Bu arada ekleyeyim arkadaşlığını beğenmedim.

Yabancı: Nedenmiş o?

Siz: Arkadaşına ş******z dediğin için olabilir mi?

Yabancı: Ne varmış bunda?

Siz: Ciddi misin?

Yabancı: Evet.

Yabancı: Ama kötü bir arkadaş olduğumu düşünmen beni çok kırdı Su Perisi.

Siz: Gerçekler can yakar Yabancı.

Yabancı: Beğendin mi kitapları.

Siz: Evet, çok beğendim.

Telefonumu kapattıktan neredeyse bomboş olan kitaplığıma Yabancı’nın aldığı kitapları dizmek çok eğlenceli olmuştu.

Siz: fotoğraf

Yazardan: İstediğim gibi bir fotoğraf bulamadığım için fotoğraf koyamadım. İstediğiniz gibi hayal edebilirsiniz.

Siz: Nasıl olmuş?

Yabancı: Senin yaptığın her şey güzel olur.

Siz: Yabancı.

Yabancı: Efendim?

Siz: Seninle konuşmaya başlayınca hayatım değişti, neşem yerine geldi, mutlu olmayı öğrendim. Her şey için teşekkür ederim.

Yabancı: Rica ederim.

Yabancı: Ama unutma, benim sana yazmamı sağlayan şey sendin.

Siz: Hayatımı daha da güzelleştirmek için yüzünü gösterebilirsin?

Yabancı: Israr etmen bir işe yaramıyor Su Perisi.

Yabancı: Boşuna uğraşma.

Siz: Ama merak ediyorum.

Yabancı: Göstermeyeceğim demiyorum ki.

Yabancı: Daha erken diyorum.

Siz: Neden erken?

Yabancı: Şu soruyu sormaktan vazgeç.

Siz: Kabul edilmedi.

Yabancı: Yine taklit ediyorsun.

Siz: Yine taklit ediyorsun.

Yabancı: Bu sefer inkar edemezsin.

Siz. Bu sefer inkar edemezsin.

Kitabımı kaldığım yerden okumaya devam ettim.