@angel_okur
|
Güney’den İki gün sonra Odamdan çıktığımda koltukta oturan Deran gözlerini kocaman açtı. “Abi?” Koltuktan kalkıp birkaç yavaş adım attı. Bugün şirkete gidecektim ve babamın giymem için gönderdiği takım elbiseyi giymiştim. En son böyle bir şeyi 3 yıl önce mezuniyetimde falan giymiştim. “Dün babamla konuştum. Şirkete gideceğim ve giymem için bunu gönderdi.” “Peki…” Birkaç saniye daha bana bakmayı sürdürdü. “Sana iyi eğlenceler.” deyip geriye doğru adımlar atarak koltuğa kadar gitti ve kendini koltuğa bıraktı. Kesinlikle bugün kabus gibi geçecekti. Annem ve babam malikane gibi büyük evlerinde yaşarken ben ve Deran ikimize yetecek kadar olan bir apartman dairesinde yaşıyorduk. Şirkete gitmesemde asistanlarım sayesinde para kazanıyordum. Ayrıyeten babam da bize para gönderdiği için o konuda hiç sıkıntımız yoktu. Motosikletime binip şirkete gittim. Sadece çocukken birkaç kez gitmiştim fakat yine de yolu ezbere biliyordum. Görsel hafızam fazla iyi, bir defa gördüğüm bir şeyi unutmam çok zor oluyor. Kapıdan girdiğimde bütün gözler bana döndü ve fısıldaşmalar başladı. Burada asistanlarım dışında beni tanıyan kimse yoktu. Asansöre binip en üst kattaki odama çıktım. Odamın yerini bilme sebebim girişte şirketin krokisinin bulunmasıydı. Ayrıca asansörde kat tuşlarının altında o katlarda nelerin olduğu yazıyordu. Odamın önünde masasında oturan asistanım Sena bana başıyla selam verdi. “Günaydın Güney Bey.” “Günaydın.” Büyük bir masanın önündeki açık renk küçük koltuklar, masamın önünde çok daha küçük olan sehpa, oldukça rahat görünen sandalyem ve bir kitaplık. İlk önce diğer çalışanları da tanımak adına bir toplantı yaptım. Daha sonra yapılması gereken işlerimi hallederken Deran’ın durmak bilmeyen aramaları başladı. Aramasını cevapladığım gibi sesi duyuldu. Bazen o kadar hızlı konuşuyordu ki anlamakta zorluk çekiyordum. “Abişim şimdi şöyle, ben hazırlandım evden çıktım -gereksiz bir detay ama neyse- ve sen bana Gece’nin nerede yaşadığını söyleyeceksin. Şimdiye okulu bitmiştir herhalde. Ben de arkadaşımı göreceğim.” “Evde değil.” “Nereden biliyorsun? Şirkete gideceğim deyip kızı mı takip ediyorsun sen?” “Okul sonrası cafede çalışıyor.” “Peki. Cafeye giderim o zaman.” “Söyleyeceğim ama sen eskiden arkadaş olduğunuzu ve benimle bir bağlantın olduğunu söylemeyeceksin.” “Sebep?” “Sonra konuşuruz tamam mı Deran. Hiçbir şey söyleme.” “Abi bak sebebini söylemezsen ben de Gece’ye söylerim!” “Kendisi hatırlasın istiyorum.” “Saçma ama kendi sağlığım için söylemeyeceğim merak etme.” “Deran lütfen saçma bir şey yapma.” “Şüphen olmasın abicim.” Birkaç saniye sonra bir kez daha sesi duyuldu ve cevap vermeme izin vermeden kapattı. “Yapacağım.”
Sonraki bölüm olanları kaldığımız yerden Gece’nin ağzından okuyacaksınız. Sonra belki yine Güney’in ağzından yazarım. Bu arada şunu da söyleyeyim okullar açılıyor ve ben çok yoğun bir sene geçireceğim. Bu yüzden fazla bölüm paylaşamam. Hatta birkaç ayda bir bile olabilir. Önceden net bir şey söyleyemem. Ama elimden geldikçe yazmaya çalışırım. |
0% |