@angel_okur
|
Yabancı: Su Perisi saçmalama.
Yabancı: Sen gerçekten iyi değilsin.
Yabancı: Neredesin?
Yabancı: Lütfen söyle.
Yabancı: Güzelim cevap ver bana.
Yabancı: Su Perisi?
Yabancı: Yalvarırım yapma.
Yabancı: Lütfen yapma.
Yabancı: Ne istiyorsun?
Yabancı: Beni mi görmek istiyorsun? Tamam. Başka bir şey mi istiyorsun? Ona da tamam.
Yabancı: Ama buna tamam değil işte.
Yabancı: Bir şey yaz bana Su Perisi. Lütfen…
Yabancı: Ölmedim de, yaşıyorum de.
Yabancı: Güzelim lütfen.
Yabancı: Yalvarırım sana lütfen.
Yabancı: Yerini söyle bana.
Yabancı: Yerini söyle güzelim…
Bu mesajdan sonra kapattım telefonu. Biraz daha okursam vazgeçebilirdim. Uzun uzun baktım suya. Birazdan beni öldürecek olan suya. Yüzme bilmiyordum. Adımın anlamıydı su perisi ama ben daha önce hiç yüzmemiştim.
Derin bir nefes aldım ve köprünün soluna. Suya düşmeme yarım adım kala durdum. Düşündüm hayatımı. Yaşadıklarımı… Hayatımın hatırladığım her anını en ince ayrıntısına kadar düşündüm. Babamın ölümüne kadar zamanda geri gittim.
Denize gitmiştik o gün. Ben, annem ve babam… Babam denize girdiğinde ben kumlarla oynuyordum. Kuşadası’nın denizleri hep fazla dalgalı olurdu. Ama o gün dalgalar normalden de yüksekti. Fazla rüzgar esiyordu, dalgalar yükseliyor ve denizdeki insanlardan daha yüksek oluyordu. O yüksek dalgaların arasında ailesinin sözünü dinlemeyip fazla ileri giden bir çocuk boğuldu. Suya giriyor çıkıyor ve yardım istiyordu. Çocuğun en yakınında olan babam koştu yardıma. Dalgalar çocuğu daha ileri sürüklüyordu ve babam peşinden gidiyordu. Rüzgar gittikçe şiddetini arttırıyordu, bu sebeple dalgalar da büyüyordu. Sonra büyük bir dalga çocukla beraber babamı da içine aldı. O gün çocukla beraber babam da ölmüştü. Daha sonra ne denize gittim ya da başka bir yerde yüzdüm. O günden sonra hayatımda çok şey değişti.
Şimdi ise beni babamda ayıran o şeye bakıyordum. Babamı benden ayıran su beni ona götürecekti. Gözümden yaşlar akarken son adımımı attım. Artık bir adım daha atarsam düşecek kadar yakındım suya. Derin nefesler aldım. Başta ölmek çok hoş gelmişti gözüme, ama şimdi tereddüt ediyordum. Ne kadar ölümden korkmasamda, ölmek için can atsamda şimdi garip gelmişti.
Son kez derin bir nefes alıp kendimi ölüme hazırladım. Tam öne doğru giderken omzumda bir el hissettim. Ardından sesi duyuldu.
“Güney, ismim Güney. Ve sen ne zaman kaybolursan, yorulursan, üzülürsen, yalnız hissedersen güneye git. Daima orada olacağım Su Perisi. Pes etme, gel yaslan bana.”
Sözleri bitince elini omzumdan çekti. Daha sonra adım sesleri duyuldu. Ben ise tepki veremiyordum. Öylece kalmıştım. Güney… Yabancı’nın ismi buydu.
Yüzümde bir gülümseme oluştu. Bu sözler beni yapacağım şeyden vazgeçirmişti. Sanki beni terk eden neşem geri dönmüştü. Tekrar derin bir nefes aldım. Bu sefer ölmek için değildi, yaşamak içindi.
Biraz kısa oldu ama olsun. İsteğiniz oldu mu? Gece intihar etmiyorrr. Bu bölümde Yabancı’nın ismini öğrenmiş de oldunuz. Sonraki bölümlerde bol texting okuyacaksınız. Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayınnn! |
0% |