@anim_aysa
|
Abimin odasının kapısını tıklattım ‘gir dişi kurdum’ dedi girdim, hava çok sıcaktı pijamasının üstünü giymemdi abim yanına yattım ‘abi üstünü giy hasta olursun’ dedim abim olumsuz anlamında ses çıkartı kabul etmeyecekti kesin üstelemedim kafamı göğsüne koydum oda elini sırtım koydu uyuduk beraber sabah 08.00 da alarm sesi ile abimle beraber uyandık, kalkıp giyindikten sonra kahvaltı yaptık.
Abim araba ile okula bırakmıştı beni, sınıfa çıktığım gibi hemen kafamı sıraya koydum saat 8.30 daha çok erkendi ders 09.00 da başlıyordu uyumam lazım gözlerim ağrıyordu, tabi ki uyuyamadım ve sınıf olmaya başladı sıla emir ve Yusuf geldi olaylardan haberleri vardı abim vermiştir sıla beni dürttü bir hışımla ona döndüm kısık sesle ‘ilacını aldın mı’ başımı iki yana salladım bu hayır demek of diyerek bana baktı sinirlerim tepem çıktı çıkacak bu ses ne.
Hoca sınıfa girince sustular hoca dersi anlatmaya başladı ama emir ve Yusuf beni sinir ettiler tam o sırada hoca bana cevabı sordu ‘cevap yirmu beştur hocam ha böle soruda kolaydur çözemeyende sıkıntu vardur’ dedim hoca şaşırmadı ama sınıf şoktaydı Alpler ve Benimkiler hariç herkes şaşırdı. Öğle teneffüsüne kadar sinirli takıldım hap alamdım çünkü sabah az bir şey yemiştim şimdi sılalar bana tost almaya gitmişti sınıftan çıkmayacaktım zaten an arka köşede oturuyordum ayaklarımı kendime çektim ve bazımı dizime dayadım, ‘Asena’ bu kimdi şimdi böyle of ‘söyle’ dedim ‘neden bu da tek oturuyorsun’ kafamı kaldırdım Alp bu yüzüne baktım ‘canım istedi git’ tek kaşını havalandırdı bana baktı ‘ula uşak git derem sana’ güldü Allah’ım sabır ‘gitmiyorum ne yaparsın’ ebeni yaparım sabır ya ‘ne mi yaparım göstereyim mi’ dedim gene güldü ‘göster’ dedi şimdi ebeni tersten gördün koçum oturduğum yerden üstüne zıplarım ve duvara dayadım bir tane yumruk attım yere düşerken tuttum kafasını vurmasın ikincisini atacakken elimi tut ters çevirdi karnına öyle bir vurdum ki yere düştü kalkıp bana vuracağı zaman yanına dittim elini tuttum ve kalbinin ütünde tuttun ayaklarını ayağımla tutuyordum ‘ne yapacağımı gördün bir daha beni sinir etme’ dedim tam o sırda bağırma sesi geldi ‘ALP BOZKURT VE GÖKÇE ASENA TÜRK MÜDÜRÜN ODASINA’ kalktım üstümüz düzelttim ve müdürün odasına ilerledim.
Müdür bey bir bana bir Alp’e bakıyordu bende tekbir sıyrık bile yokken Alp’in yüzü kızarmış ve kaşı patlamıştı, ‘şimdi sen mi dövdün Alp’i’ dedi kafamı salladım abimi aradılar Alp’in dayısı gelecekti. Kapı açıldı ve içeriye bir veli girdi abim değildi Alpin dayısı muhtemelen benim kini beklemeye başladık. Aradan 30 dakika geçti kapı çaldı, içeri askeri forma ile Asya timi girdi onların arkasından polis kıyafeti olan alperen abim girdi ben ayağa kalktım abimler oturunca ben ve Alp ayakta yan yan duruyorduk. Müdür bey konuşmaya başladı ‘‘Gökçe, Alp’i dövmüş ama nedeni bilmiyoruz’’ dedi. İki abim birden bana döndü kafamı yere düşürdüm alperen abim konuştu -Asena. Ona baktım -Efendim. Ata abim şuan çok korkuyorum. Ata abim araya girdi alperen abimi konuşmasına izin vermeden -Asena neden? Neden dövdün çocuğu. Cevap vermedim -GÖKÇE CEVAP VER!. Tırstım bir tek ben değil herkes tırstı -o da beni sinir etmeseydi. Abim sabır diler gibi gözlerini kapadı ablam sordu -Asena ne dedi de sinir oldun. -ben sınıfta köşede oturdum kimse yoktu gözlerimi kapadım sonra alp selensi söyle dedim sonra neden teksin dedi bende canım istedi git dedim oda gitmiyorum dedi bende ula uşak git derem sana dedim oda güldü gitmiyorum ne yapacaksın dedi bende sinirlerime hakim olamadım biraz pataklamış oldum sonra ne yapacağımı görsün bir daha uğraşma benle dedim sonra buraya geldim. Aynen böyle olmuştu herkes beni dinledi çıt çıkmadı bu sefer ata abim gene sordu -ilacını aldın mı. Kafamı iki yana salladım bu hayır demekti sabır diledi gerçekten üçü birden sabır dedi. Abim cebinden hapımı çıkardı ve bana suyu verdi içmek istemiyordum ama içmek zorundaydım birkaç dakika sonra daha sakin biri oldum müdür ikimizi de suçlu buldu aileler bunu onayladı ben Alp’e alp de bana özür diledik derse geç kaldık ve giremezdik Alp’i zorla revire götürdüm abla bu hafta yoktu ama kapı açıktı ilk yardım eğitimi dersimiz vardı çünkü.
Alp’i sedyeye oturttum tentürdiyot , merhem ve pamuk aldım, Alp’in önünde durdum tentürdiyot u pamuğa döktüm sonra kaşına bastırdım -AHH! Yavaş olsana kızım -abartma alt tarafı birazcık yanacak -hem beni dövüp hem neden pansuman yapıyorsun? -Merhametli bir insan olarak yetiştirdiler abilerim beni, ilacımı içseydim öyle bir şey olmayacaktı. Dedim kafasını salladı sonra merhemi yüzüne sürdüm kaşına yara bandı yapıştırdım dudağında patlatmışım oraya da yara bandı yapıştırdım sonra kendi elime tentürdiyot sürüp sardım ona vurduğum için elimin üstü kanamıştı revirden çıkınca abim beni soyunma odasına çekti ‘abi’ dedim bana baktı ‘Asena gerçekten neden dövdün ne oldu!’ dedi kolay kolay birini dövmezdim ata abim bunu çok iyi bilirdi ‘abi valla anlattığım gibi başka bir şey yok’ dedim ağladı ağlayacaktım çünkü abim hep bağırıyordu ablam beni yanına çekti ve sarıldı bende ona sarıldım biraz ağlamıştım, abim hayla sinirleri tepesinde söyleniyordu ayağa kalktık çünkü zil çaldı 2 dersim kalmıştı ‘bahçede bekliyoruz çıkışta eve gidiyoruz konuşmamız lazım’ dedi kafamı salladım ablama döndüm ‘abla nasıl bu kadar kısa sürede İstanbul’a geldiniz’ iye sordum tam cevap verecek gibi oldu abim sus dedi cevap vermedi ben sınıfa geçtim sıla bir yanımda emir bir yanımdaydı konuşuyorduk bizi video çekmişler her yere atmışlar bide bizi etiketlemiş salaklar video izlerken şok oldum nasıl bu kadar iyi dövdüm bunu gerçekten sordum kapıdan giren Yusuf cevap verdi ‘ODANDA DURAN MADALYALAR BOŞUNAMI VAR DİŞİ KURT’ biraz sesli söylemişti bağırarak değil duymam için sesli söylemişti haklıydı 5 yıldır maçlara çıkıyordum ve nerdeyse bir duvar madalyaydı. Ders başlamış herkes yerine geçmişti, agah ders boyu bana ve Alp’e baktı teneffüs olmuştu adar yanıma gelmişti sınıfta ikimiz vardık gene köşede oturuyordum -Ne oldu adar -Hem dövüp hem de neden pansuman yapıyorsun? -1. Bira anlık sinile oldu 2. Abimler beni Merhametli yetiştirdiler 3.boks da takım arkadaşım -Sen sinir hastasısın demi. Kafamı salladım kafasını salladı gitti. Ders zili çaldı hoca serbest bırakmıştı ben deftere çizim yapıyordum ailemi çiziyordum 6 yaşımdan önce çekildiğimiz bir fotoğraf hatırlıyorum ama onları telefonum bir anda alınınca alan kişiye baktım Alp almıştı arkasında grubu vardı sinirle ona bakarken gerçekten zor duruyordum ailem kırmızı çizgimdi ilaç bile kurtarmazdı bana baktı -Beni dövmenin bir bedeli olacak. Dedi telefonu elinden aldığım gibi emire verdim hoca yoktu bu yüzden bu kadar rahattı şeref yoksunu varlık. Agah çantamı kaptı onun boyuna erişemiyordum benden çok uzundu çantamın içinde her zaman taşıdığım annem babam ve benim fotoğrafım vardı annemeler şehit düşmeden 2 gün çekildiğimiz bir fotoğraftı onun kameradan çekilmiş haili yoktu o giderse her şeyim biterdi agah çantamı karıştırmaya başladı. Yüzünde zafer gülüşü ile çantamda fotoğrafı çıkartı -sakın o fotoğrafa elleme. Dedim agah fotoğrafı Alp’e verdi alp fotoğrafa baktı annem ve babamda asker forması vardı ona bakıyordum tam uzanacağım anda geri geçti zil çaldı sınıfta onlar ve biz vardık alacağım anda ortadan ikiye yırttı.
Annem ve babamın fotoğrafını yıktı ve yere bıraktı çantalarını alıp çıktılar ben ise yere çömeldim fotoğrafı elime aldım ve ağlamaya başladım sılalar bir şey diyor ama duymuyordum transa geçmiş durumdaydım. İçeri 8 kişi girdi bir anda adımı bağırdılar -ASENA!. Ahmet komutanın sesiydi kendisi abimlerin komutanıydı yüzbaşı idi. Sadece kafamı yukarı kaldırdım ata abim yere attı kendini ona baktım ve konuştum -A-abi g-itti. Dedim bundan 10 yıl öncesi gibi olmuştu -ne gitti Asena ne oldu. Dedi tüm Asya timi burda ağlamamı durdurup ne olduğunu örenmeye çalışıyorlardı ellerimi abime gösterdim şok ile kaldı fotoğrafın tırılmış olduğunu gördü yutkundu Ahmet komutan elimden yırtık fotoğrafı aldı abime sarılıp ağlammaya devam ettim -Koruyamadım abi yapamadım becermedim gene gitti gene annemle babamı koruyamadım gene öldüler abi gene yok oldular abi. Abimin sırtına vuruyordum hiç sesini çıkartmıyordu bitek o değil kimse sesini çıkarmıyordu hiç kimse -o odamdaki madalyalar vara onlarda boşa çünkü hiçbir zaman kimseyi koruyamadım kendimi bile koruyamıyorum beceriksiz biriyim ben. Hiçbir zaman beceremedim… dedim gözlerim karardı ve düştüm
Ata’nın anlamı ile Asena kollarımda bayılmıştı gene koruyamadım annem ve babamın emanetini gen koruyamadım kardeşimdi hemen ayağa kalktım koşarak sınıftan çıktım herkes arkamdan koşuyordu okul daha boşalmamıştı Ahmet komutan beni bahçede yakalayıp durdurdu ‘bekle bu da arabayı getireyim’ kafamı salladım Asena kucağımda baygın ve ben duruyorum böyle hayatın ben… etrafıma baktım Asena’nın çocukluk arkadaşı sıla bir yere odaklanmış intikam isteyen gözlerle hırsla bakıyordu o tarafa döndüm onlar Alp ve arkadaşları alp, adar ve agah dedikleri piçler gülüyorlardı diğer ikisi yoktu yanımda duran enese selendim ‘ENES’ bana döndüm ‘efendim komutanım’ rütbeden çıkmamıştık ‘diğer çocukları götür’ lafımı ikiletmeden hemen diğerlerini götürdü Ahmet komutan kocaman araba ile okulun bahçesine daldı hızlıca arabaya bindim timde bindi ve hastane ye sürmeye başladı. Ben Asya timine katıldığımda Asena küçüktü timdeki herkes onun küçüklüğünü biliyor ve kardeşi gibi görüyorlardı özellikle Ahmet komutan oda küçükken ailesini kaybetmişti bizi en çok o anlıyordu araba durdu hemen aşağıya inip hastaneye koştum içeri girdiğim gibi hemşireler hemen gelip Asena’yı kucağımdan aldılar tüm tim olarak bekliyorduk.
Görevimiz bitmiş uçakta müdür aramıştı uçağın yönünü İstanbul’a çevirip okula gelmiştik, Asena çocuğu dövünce çok sinir olmuştum ama şimdi hak verdim o çocuk elimden kaçamayacak. Ben bitik halde ağlıyordum çünkü Asena benim için çok daha değerliydi her şeyden Ahmet komutanım elini omzuma koydu ona döndüm -Hırpalama be olum kendini, biz boşuna ona Asena demiyoruz dişi kurt o kendini salmaz iyi olacak unutma. Haklıydı ama elimde değildi -Haklısınız komutanım ama kardeşim o benim sen kendime 6 sen önce söz verdim onu koruyacağım diye söz verdim ben onun her şeyini biliyordum telefonundan istesem o anda oradaki tüm sesleri duyardım ama bağlantı koptu bir anda o çocuklar bir şey yaptı. Bir anda sinirlenmiştim bende Asena gibi sinir hastasıydım çok daha fazla ilaç alıyordum bir anda ayağa kalkınca Ahmet komutan önüme geçti ve beni zorla otur tu -Saçmalama otur otur yerine bu bir emirdir. Emrine uymak zorundaydın gene oturdum doktoru bekliyorduk sonunda doktor odadan çıktı Ahmet komutan beni durdurdu o gitti doktorun yanına. Geri geldi odaya geçtik sessizce oturuyorduk dayanamadım sordum -Komutanım doktor ne dedi?. -Tranva dan ve tansiyonu düştüğü için bayılmış uyanır 1 saate sonra çıkarsınız dedi. Başımı salladım. Aradan 30 dakika geçti ve Asena uyandı BÖLÜM SONUUUUUUUUUU OKUNMA AZ OLABİLİR AMA YORUM YAZMANIZI İSTİYORUM FİKİRLEİNİZİ BELİRTMEYİ UNUTMAYINN OY VERMEYİ DE UNUTMAYIN SEVİLİYORSUNUZ ARKADAŞLARRRRRRR
|
0% |