Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@anim_aysaa

Gökçe Asena dan

Gözümü açtım ışık gözüme çok vuruyordu geri yumdum. Yavaşça geri açtım gözümü etrafa bakındım Asya timi buradaydı ata abim ayağa kalıp yanıma geldi

-Abim ,iyi misin?

-iyiyim yani inşallah iyiyim.abim bana sarıldı hemşire geldi ve serumu çıkarttı ben aşağı indim abimler işlemleri halledip gelecekti yanımda Ahmet komutan vardı

-A-Ahmet abi. Dedim bana baktı

-Efendim gülüm.

-Annem ve babam küsmemiştir demi. Dedim gözleri doldu

-Hayır yavrum küsmemiştir. Ahmet abiye sarıldım ‘Gülüm’ dedi Ahmet abi ‘efendim’ dedim

‘eve gidince tek başımıza konuşalım mı’ dedi kafamı salladım abimler gelmişti eve gittik.

 

Odamda yatağımda oturuyordum Ahmet abi sivil hali ile yanıma gelmiş yan yana oturuyorduk ilk o konuştu

-Orada ne oldu gülüm. Dedi

-Abi hoca bizi serbest bırakmıştı ben telefonumdan ailem ile olan fotoğrafıma bakıp çiziyordum sonra bir anda alp geldi telefonumu aldı ve arkasında gen o çocuklar vardı ‘beni dövmenin bir bedeli olacak’ dedi telefonumu kurtardım emire verdim sonra agah dedikleri geldi ve çantamı adlı o fotoğraf her zaman çantamda duru ona bakar huzur bulurdum agah çantamı karıştırdı çok uzun olduğu için alamdım fotoğrafı buldu be güldü sonra Alp’e verdi tam Alp den alacağım anda geri gitti alamadım fotoğrafa baktı ve zil çalıp herkes çıktığında yırttı ve here bıraktı sonra çıktılar hepsi sonra siz geldiniz’ dedim beni çıt çıkarmadan binlemişti dayanamadım Ahmet abiye sarıldım ve acım dinene kadar ağladım hiç dinmeyecek olsa bile kendimi ağlayarak avuttum Ahmet abi odan çıkınca uyudum.

 

Sabah kalktım ve giyindim abim gitme dese de gidecektim bu sefer Ahmet abi bırakacaktı kahvaltım yapıp çıktık ilacımı da içmiştim. Okula gelince Ahmet abi ‘bir şey olursa anına beni arıyorsun abilerin olarak geliyoruz’ dedi kafa salladım tek başıma girdim. Sesiz bir şekilde yürüyordum merdivenlerde Alpler karşıma çıktı tek kelime etmedim önümü kestiler gene bir şey demedim bu fırtına öncesi sesizlik

-Dilini yuttun galiba. Dedi agah

-E ne yapsın bizde de böyle. Dedi alp

-Bize karışmayacaktın. Dedi adar

-Daha yeni başlıyoruz. Dedi Barış

-A biz eğleniyoruz ne niye üzgünsün. Dedi fatih

-siktirin gidin şeref yoksunu varlıklar gelip konuşuyorsunuz burada ailelerinizin haberi var mı acaba böyle bir şey yaptığınızdan. Dedim ve Alp’in karnına sert bir yumruk attım önümden çıkınca hızla sınıfa çıktım. Sınıfa girdiğim gibi emir den telefonu aldım gene gerildim bu ilaçlar beni tutamıyor neyse ders başlamıştı.

 

En sevmediğim ders matematik gerçekten çok sıkıcı bir ders ve çok sıkıcı bir hoca of, 40 dakikayı uyuyarak geçirdim zil çalınca yerimden kalktım ve tuvalete gittim, bide tüm bu olayların üstüne regli olmuştum of kine of, tuvalette işlerimi tamamladıktan sonra ellerimi yıkadım ve tam kapıdan çıkıyordum Alpler koridor un sonunda birini sıkıştırmışlardı bu sılaya çok benziyor hızlıca giderken tam onların yanına deldim geçiyordum bir anda bir yere çekildim. Has siktir ama şimdi sıla ile kapana sıkışmıştık bize gülüyorlardı sılaya baktım oda bana bakıyordu konut bekliyor gibi kafamı hafif salladım ve önümüze göndük önümde agah ve adar yan tarafta ise Alp ve Burak fatih dedikleri ortalıklarda yoktu, hadi yine hayırlısı sılanın koluna dokundum bu ‘şimdi’ demekti ben agaha bir yumruk attım geriye sendeledi sıla Adar ’a ise arka arkaya tekme atmıştı önümüz açılınca sınıfa gidiyorduk ki alp kolumu tutu kolunu tutum ve ters çevirip yere düşürdüm onlar yerde iken biz sınıfa gittik.

 

Aradan 15-20 dakika geçmişti Alpler sınıfa girmişti, keşke daha çok dövseydim onları her neyse dersi dinlemem lazımdı. Öğle arası olmuştu abim aradı beni açtım sınıfta tek idim

-Balım ne yapıyorsun. Dedi ata abim

-İyiyim abim sınıfta oturuyordum. Dedim anlayan mırıltılar çıkardı

-Sana randevu aldım bu sinirlerini ilaç artık gidermiyor bir gidip bakalım.

-Peki…Abi siz ne zaman gideceksiniz?. Diye sordum abimden yanıt geldi.

-Normalde üç gündü izin ama Ahmet komutan ayarladı bir ay buradayız timle. Sevinmiştim anlayan mırıltılar çıkarttım ve telefonu kapattım hayatın hiç eğlencesi yoktu ardık. Sıla gelmişti onla konuşuyordum ‘çıkışta bir yere gidecek misin dişi kurt’ gitmek istiyordum ama olmazdı ‘eve’ dedim kafasını salladı aslında annemle babamın mezarına gitmek istiyordum ama biraz daha toparlanmam şart.

 

Zil çalmıştı üç ders de aynıydı ve hoca yokmuş çıkışa kadar dersimiz boştu bazıları bahçede bazıları sınıflarda. Emirlerle oturuyordum, resim yeteneğim çok iyi bu yüzden boş derslerde hep resim çizerdim bu sefer mezar çiziyordum annem ve babamın üstümde abimin aldığı hırka vardı. Çizimde son dokunuşları yapıyordum. Artık mezar taşına isimleri yazmalıyım

Şehit yüzbaşı Ayaz TÜRK

D.T 24.07.1970

Ş.T 12.09 2014

Birinci mezar taşında babam yazıyordu ikinci mezar taşına annemi yazacaktım

Şehit teğmen Asya TÜRK

D.T 16.01.1971

Ş.T 12.09.2014

Hep siniz yazdım sayfanın köşesine ufak bir imza attım. Sıla ile konuşuyordum ‘bir hafta sonra 10 yıl oluyor sıla’ dedim ‘ 10 yıl Asena’ dedi hak verdim ona ‘bir hafta sonra oraya gitmem gerek abimleri nasıl ikna edemiyorum beni oraya götürmezler’ evet götürmezler çünkü çok ağlıyordum ‘Asena Asya timi sizde değil mi Ahmet yüzbaşı ile git’ kafamı salladım olabilir aslında o götür. Ayağa kalktım tuvalete gidiyordum. Tuvalette işlerimi hallettikten sonra çıktım ama bir anda bir yere çekildim ne oluyor abi bir günüm olaysız geçsin. Bunlar tabi ki Alplerdi Allah’ım sabır ne istiyorsunuz gerçekten ya bunlar dört kişi lan biri nerde biri ellerimi tutu ellerimi çekiştirdim olmadı kim lan bu, tabi ki agah ben bu çocuğu bir gün çok güzel döveceğim ama hayırlısı karşıma baktım.

 

‘Ne istiyorsun azına tükürdüğüm’ bana baktı tipini s... ‘hiç yakışıyor mu sana o kelimeler. Cık cık’ senin cık cık diyen azını… bir anda yüzüme bir yumruk indi ne olduğunu anlamdan yüzüme ardı arkası kesilmeyen yumruklar geliyordu alp senin azına sıçtım bir kurtulayım ebeni tersten göreceksin. En son yere yığılmıştım son derse kadar vurmuştu zil çalınca çıkmışlardı telefonum çaldı ‘efendim’ öksürdüm ‘Asena iyi misin neden telefonları açmıyorsun’ Alper abi aramıştı ‘kim aradı ki’ dedim ‘ herkes aradı açmadın’ dedi herkes mi bir daha öksürdüm ‘herkes mi bana arama düşmedi’ dedim beni onayladı yerden kalktım ‘ geliyorum ben abi şimdi çıkıyorum okuldan’ dedim tamam dedi ve kapadı çantamı aldığım gibi koşar adımlarla okuldan çıktım eve gidiyordum ev çok uzak değildi ama gene bir yarım saatlik yol vardı bu hiç hoş değildi çünkü çok dayanacak gibi değildim ama yürüyordum her yerimden kan aktığının farkındayım ama umursamadım. Arkamda sesler duydum bir anda kolum çekilince anında yere düşürdüm adamı kim bu yeter ama salın beni ne çektim şu Alplerden a evet yere düşürdüğüm alp. Adar bana doğru gelirken hızla oradan uzaklaştım mahalleye dönmüştüm aşım çok ağrımaya başlamıştı eve çok az kalmıştı gene tutuldum ama bu sefer direk yumruk yedim yeter lan – tam evin önündeyim- adamı yere yatırdım ve üstüne çıkarak ardı arkasına yumruk atmaya başladım tabi ki alp e yumruk atıyordum herkes beni alp in üstünden kaldırmaya çalışıyordu kimse kaldıramadı o anda adımı bağırdılar

-GÖKÇE ASENA. İki ismimi çok ciddi olunmadığı sürece kullanılmazdı o anda durdum kim o diye baktım.

BÖLÜM SONU.

ÇOK OKUNAN BİR KİTAP DEĞİL ÇOK AZ OY GELİYOR O YÜZDEN BURAYA UZUN SÜRE BÖLÜM GELMEYE BİLİR AMA BEN YAZIYORUM DİĞER HİKAYEMEDE BAKARSANIZ SEVİNİRİM

SEVİLİYORSUNZZZZZZZZZ

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

Loading...
0%