Ata abim ve Ahmet komutan bağırmıştı ikisi de gökçe Asena diye bağırmışlardı ayağa kalktım üstümü düzelttim başım döndü ama umursamadım alp de kalkmıştı abim yanıma gelirken küt diye bayıldım.

Atadan

Tam Asena’nın yanına gidiyordum ki bayıldı o bayılırken ona en yakın olan agah tutu oda beklemiyor gibiydi ama neden tutunu bilmiyordu Alper gökçeyi aldığı gibi arabaya bindi Alp’e baktım çok bir şeyi yoktu hızlı yumruk atıyordu Asena ama elleri sıkı değildi yani çok acıtacak şekilde vurmuyordu gende kaşı ve dudağı patlamıştı arabaya bindim Ahmet abide bindi hastaneye gidiyorduk.

Hastaneye gelmiştik şuanda muayene ediyorlardı doktor geldi Asena’yı normal bir odaya alındı doktor bilgi veriyordu

-Çok fazla darbe almış yüzünce ve karnına kendini koruması lazım birkaç darbe daha alsaymış iç kanama geçire bilirdi bir hafta müsaade altında kalacak sonra çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun. Dedi e gitti şuanda uyuyordu kesin o alp yapmıştı o okulda tek kalamazdı artık neden kendi savunmuyordu.

Aradan iki saat geçti tık yoktu yasemin Alp’e pansuman yapmış sonra göndermiş gökçe hayla uyanmadı korkuyordum ama tam o anda gözlerini açtı

Gökçe Asena dan

Hastane odasında gözümü açtım hiç iyi durumda değildim canım çok acıyordu. Abim yanıma geldi ayak ucuma oturdu

‘nasılsın balım’ dedi hiç yalan söylemicem

‘kötüyüm abi’ bu sefer diğer tarafa Ahmet abi oturdu

‘Ne oldu gökçe anlat bize’ anlatmak istemiyordum kafamı hayır anlamında salladım Alper abim araya girdi ‘hadi gökçe inan bize hiç bir şey olmayacak bir şey yapmayacağız’ dedi

‘tamam ben tuvaletten çıktım bunlar beni bir yere çektiler sonra agah ellerimi tutu alp bana vurmaya başladı ben yere düştüm galiba bu sefer teme attı sonra zil çaldı gittiler Alper abim aradı sonra gördünüz’ çok hızlı özet geçmiştim gayet sakin bir şekilde dinlediler bu sakinlik hiç hoş değildi, kafamı geri koydum ve gözlerimi kapattım uykum vardı kaç gün daha bu da kalacaktım ‘abi’ kısık çıkmıştı sesim ama olsundu ‘efendim’ ‘ne zamana kadar budayım’ diye sordum ‘bir hafta’ gözlerimi açtım ‘bir hafta olmaz abi’ dedim hemen tek kaşını kaldırdı

-Neden Asena. Sorgulayıcı bir şekilde sormuştu

-Sen neden beni sorguluyorsun şimdi. Dedim hiç sevmedim sorgulanmaktan

-Seni sorgulamıyorum. Dedi

-Kül yen yalan, hem nasıl bu kadar sakinsiniz. Siz bu kadar skin duramazsınız hele ben birini dövdüğümde veya benim dövüldüğümde kesin ilaç aldınız demi söyleyin ben kimseye söylemem. Dedim Ahmet abi abime söndü

-Bu dişi kurt neden bu kadar zeki. Biliyordum sakinleştirici almışlardı

-sakinleştirici mi aldınız nasıl ya ne alaka, hadi gene aldınız bana neden söylemediniz. Dedim yükselmiştim ‘abim ilaç aldık çünkü öbür türlü sakin olmazdık canım’ dedi kafamı salladım kafamı yastığa koydum tam o anda karnıma çok büyük bir acı girdi ‘AHH!’ dedim abimler hemen bana döndüler ‘ne oldu abim’ karnım hayla çok kötü ağrıyordu karnımı tutum ata abim anlamış olacak ki hemşire çağırmaya gitti çok canım acıyordu hemşire odaya serum ile girdi, hemşire serumu takarken Alper abim sordu ‘serumun içinde ne var’ diye sordu ‘sakinleştirici, ağrı kesici ve ateş düşürücü var’ dedi kafa salladı Alper abim.

Aradan çok zaman geçti ben uyuyup uyandım ziyaret saati bitmişti ata abim refakatçı olmak için ismini yazdırmaya gitmişti ben odada duruyordum telefonuma bakıyordum sıla aradı ‘efendim’ biraz kısık çıkıyordu çünkü hiç halim yok ‘nasılsın aşkım’ dedi sıla ‘iyi kuzen sen’ evet size bir şey daha söylemem lazım sıla, emir, Yusuf emir ve ben kuzeniz halamın ve amcamın çocukları kendileri ama sadece çocuklarla görüşüyorum nedeni yok ama amcamlar bizle görüşmüyor. ‘iyi bende emir seni sorup duruyor yarın gelelim mi’ hayır diyemezdim ‘olur’ dedim biraz daha konuşup kapattık.

Abim gelince odan yardım alarak tuvalete gittim işimi halledip çıktım ‘abim’ dedim abim telefonundan başını kaldırdı ‘efendim abisinin gülü’ gülümsedim çünkü bana abisinin gülü demesi çok güzel geliyor ‘bana kıyafet getirecekler mi’ ‘bunu demedim abine ne istediğini yaz getirsin ben alırım’ dedi kafamı sallayıp telefondan ablama mesaj attım telefonumu kapattım televizyonu açtım haberleri izliyorduk telefonuma ardı arkası kesilmeyen mesajlar ve aramalar gelmeye başladı korkmuştum yalan değil abime baktığımda korku ile baktığımı gördü ve telefonuma baktı biri arıyordu muhtemelen kulağına götürdü ‘Alo’ bana baktı ne demiş olabilir ki ‘tamam veriyorum’ dedi ve telefonu bana uzattı aldım ‘ne oldu’ sılanın sesi geldi kulağıma ‘Alp’in dediklerini duydun mu?’ dedi ‘hayır ne dedi’ sıla uzun bir süre cevap vermedi sonra cevap verdi ‘ annesi babası bile yok aciz. Anne ve babasının mezarına bile gidemiyor’ kanım dondu nasıl böyle diye bilirdi ve bu tüm okula yayılmıştı telefonu kapadım hayır aramayı değil direk olarak tüm telefonu kapattım çünkü bu dayana bileceğim bir şey değildi bu söylem hoş değil. Benim annem ve babam ölmedi

Şehitler ölmezdi değil mi?

Bu olayların üzerinden 5 gün geçmişti iki gün sonra yani Çarşamba günü hastaneden çıkacaktım. Daha iyiyim ama kötüyüm de. Hastane odasında ben emir Yusuf sıla rümeysa ve abim oturmuş isim şehir onuyorum çünkü benim canım sıkıldı bu sefer en iyi olduğum harfe geldi sıra B isim : Büşra şehir : Balıkesir bitki : Bamya hiçte sevmem hayvan : balina yavrusu eşya : baza ünlü : Barış MANÇO evet bitti ’29, 28, 27, 26,..’

Oyunu ben kazanmıştım 500 tam puan çektim, şaka canım şaka evet 500 aldım ve kazandım uyumaya karar verdiğim için yattım saat 18.00 ziyaret saati 20.00 bitiyordu bizimkileri abim bırakmaya gitti ben odada yatıyordum. Odanın kapısı açıldı ama gözlerimi açmadım abim gelmiştir uyumak istiyordum ve abim kenara geçer oturur gelen kişi konuştu

-Uyuyor galiba abi. Sesi tanıdık çıkmadı abi kimdi

-uyumuyordur. Bu ses daha tanıdıktı gözlerimi açtım

-dedim uyumuyordur diye. Aa bide yüzsüzler gelmiş konuşuyorlar

-Bura niyə gəlirsən?(ne yüzle buraya geliyorsunuz). Dedim Azerbaycan Türkçesi ile söyledim çünkü annem Azerbaycan türkü isi ve bende cümle kuracak kadar biliyordum ‘sen ne dedin Türkçe konuşsana’ dedi adar bey ‘ Mən onsuz da türkcə danışıram, axmaqsan deyə başa düşmürsən.(ben zaten Türkçe konuşuyorum sen salak olduğun için anlamıyorsun)’ ben Azerbaycan Türkçesi ile konuşmaya devam ederken abim içeri girdi ‘Asena, Türkiyə türkcəsində danış, indi Azərbaycan türkcəsində danışırsan.( Asena Türkiye Türkçesi konuş şuan Azerbaycan Türkçesi konuşuyorsun)’ kısa bir an durdum sonra boğazımı temizledim ‘tamam abi’ Türkçeye geçiş yapmıştım sonra abim konuştu ‘siz ne yüzle buraya geliyorsunuz’ sonunda bir şey fark ettim sadece adar ve Burak gelmişti bana vurmayan tek kişi onlardı he bide fatih.

Fatih öğrendiğime göre okuldan gitmişti çünkü taşınmışlardı. Her neyse abim onları göndermişti. Bendenim tamamen morluklar ve iz doluydu izlerin hepsi küçüklük ten kalma küçükken hep bir yerlerim kesilirdi. Kasıtlı veya kasıtsız olarak. Bilemeyiz.

BÖLÜM SONU.

BÖLÜM KISA OLDU BİLİYORUM AZ OKUNUYOR KİTABIM UMARIM DAHA FAZLA OKUNUR GÖRÜŞMEK ÜZERE

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMYAIN