@anim_aysaa
|
Şuanda Alp ve Doğukan solonda oturuyordu abimler tanışmak istemişler, en sonunda ayağa kalktım ‘hadi artık ya bir maket yapacaktık sizin sayenizde yapamadık’ dedim Alp ve Doğukan ayağa kalktı Arsın bahçeye geçelim dedi ve onayladık o sırada Alp beni yanına çağırdı çantasının yanında duruyordu ‘efendim’ dedim hediye paketi çıkarttı ‘al bakalım Arsına verirsin’ dedi ‘akıllı çocuk anlamış’ dedim güldü cebimden bileklik çıkartım ve ona verdim ‘çok güzel olmuş’ dedi sarıldık sonra ben paketi aldım alp bilekliği taktı arkamızı dönünce Barlas ve Aybars abiyi görmeyi beklemiyorduk ama onlar mutfağa gider gibi yaptılar hemen odama çıktım hediye paketini sakladım ve aşağı indim.
Neredeyse 3 saat uğraşmıştık çok güzel olmuştu solona geçtik Barlas ve Aybars abi dik dik bana ve Alp’e bakıyordu Doğukan ‘e izninizle bize müsaade’ dedi babam ‘müsaade sizde çocuklar her zaman gelebilirsiniz’ dedi ayaklandık ve onları uğurladık.
Akşam olmuştu solonda oturuyorduk ben ayağa kalktım ‘odama gidip geleceğim’ dedim ve salondan çıktım hediye paketini aldım ve arsının yanına oturdum ‘al bakalım’ dedim ve gülümsedim ‘bu ne ikiz’ dedi ‘bilmem aç bak’ dedim paketi yavaşça açtı içine baktı sonra bana baktı ben gülümsedim bana sarıldı bende ona sarıldım ‘bu çok güzel’ dedi paketten formayı çıkardı ve salonda olanlara gösterdi babam ve annem gülerek bakıyorlardı aslında herkes öyle bakıyordu.
Odamda ders çalışıyordum, Arkadaşlarım aramıştı gurubumuzdan onlar ile konuşuyordum ‘ne yapıyorsunuz çocuklar’ dedi sıla ‘ne çok ödev verdiler’ dedim ‘he valla’ dedi hakan ‘Edebiyattan ödev var mı’ dedi alp ‘iki şairin hayatını yazıyoruz yarına’ dedi Mina ‘ne! Yarına mı bana niye şimdi söylediniz ya’ dedim kapım açıldı ama odağım orada değildi ‘valla bende şimdi öğrendim kar tanesi’ dedi Doğukan ‘ne zaman verdiler bu ödevi’ dedim ‘geçen hafta’ dedi sıla ‘sen bana şimdi mi söylüyorsun sıla’ dedim sola tırstı ‘sormadın ki Asya’ dedi ‘he sıla he’ dedim ‘biyoloji ödevi de çok fazla vermese olmuyordu sanki ödevi özgür hoca, gıcık oldum valla’ dedi Alp arkamda birini hissetim ‘h-hocam’ dedi alp ‘alp sana daha fazla ödev vereceğim koçum merak etme’ dedi ‘şimdi sıçtın Alp’ dedim sonra ‘hadi iyi geceler’ dedim ve aramadan çıktım arkama döndüm şimdi içimde korku vardı ödev yapmak yerine konuşmuştum umarım özgür hoca kızmaz ‘ne oldu’ sesim azıcık titremişti ‘hiç canım sıkıldı yanına geldim ödev mi yapıyordun’ dedi kafamı salladım ‘o zaman ben çıkayım’ dedi ‘peki’ dedim odadan çıktı neden geldi neden çıktı ilk defa doğru konuştun iç ses bilgisayarım yoktu o yüzden Arsının odasına gitmem lazımdı kalemlerimi ve A4 kağıdımı aldım hemen yan odam olduğu için iki adımda odanın kapısına gelmiştim. Kapıyı çaldım ‘gir’ dedi içeri girdim ‘Arsın bilgisayarını kullana bilir miyim’ dedim telefondan kafasını kaldırdı ‘olur, ödevi yapacaksın galiba’ kafamı salladım bilgisayar masasına oturdum. Nazım hikmet ve Gülten akını yapacaktım.
Saat on birde başladığım ödev gece ikide bitmişti, aşırı derecede uykum vardı ayağa kalkınca Arsın konuştu ‘ikiz istiyorsan yanıma yat’ dedi ona baktım ‘rahatsız olursun’ dedim daha önce kimsenin yanında yatmamıştım ‘olmam hadi gel lütfen’ dedi çok yorgundum hem kardeşim en fazla ne olabilir kağıtları masaya koydum ve yanına yattım çok sarılmak ister gibi duruyordu ‘istiyorsan sarıl arsın’ dedim beni kendine çekti ve arıldı bende ona sarıldım şu anda çok iyi hissediyordum ‘iyi geceler karlar prensesi’ dedi güldüm ‘iyi geceler karlar prensi’ ‘bek bu çok güzel bir lakapmış’ dedi. Sonra derin bir uykuya daldım ‘ne oldu oğlum ne kaldın orada’ dedi kadın sesi uyku ve uyanıklık arasında duruyordum odada hareketlilik oldu ben uyumaya devam ettim, ufak bir sarsıntı ile uyandım ‘Asya kalk hadi’ dedi gözlerimi açtım, herkes burada bize bakıyordu ‘n oluyor ya’ dedim ‘çıkın dışarı çocuklar hadi yallah’ dedi annem abiler odadan çıktılar Arsın ve ben yatakta bir birimize sarılmış yatıyorduk odada annem ve babam vardı ‘anne valla bizim bir suçumuz yok’ dedi Arsın ‘gece geç oldu diye arsın burada yatmamı istedi bende yattım’ dedim güldüler ‘tamam size bir şey demedik çok tatlı duruyorsunuz neyse hadi kalkın kahvaltıya’ dedi babam odadan çıktılar arsınla birbirimize baktık ‘sena pembe yakışıyor’ dedi arsın ‘ne diyorsun?’ dedim ‘yanakların pembe pembe çok tatlı’ dedi ve yanağımı sıktı ayağa kalktım ve odaya gittim.
Okul formamı giymiş ve mutfağa inmiştim, kimseye bakmadan yemek yiyordum utandım telefonum çaldı hep de kahvaltıda yakalıyorlardı beni he sıla arıyordu tek kaşımı kaldırdım sıla beni çok aramazdı çünkü zaten günün 22 saati konuşuyorduk masada kilere döndüm ‘telefonuma bakıp geliyorum’ dedim ve ayağa kalkıp mutfaktan salona geçtim telefonumu açtım ‘efendim’ dedim ‘Asya bu gün okul da dersler boşmuş voleybol maçı yapıyoruz akşam Türkiye- Sırbistan maçı var bizde izlemeye gideceğiz bide okula geliyorsun demi' dedi ‘geliyorum sıla’ dedim ve telefonu kaptım mutfağa geçtim ‘ne oldu’ dedi annem ‘sınıf ile alakalı önemli değil’ dedim kafasını salladı.
Okula gelmiştik sılanın yanına gittim ‘e şimdi ne yapıyoruz’ dedim ‘bilmeme akşam geliyor musun’ dedi ‘babama sormadım’ dedim ‘ara şimdi ben konuşacağım izin vermezse’ dedi onayladım ve Öz babamın numarasına tıkladım ‘Alo’ dedi ‘Merhaba cenk amca ben sıla Asya’nın okulda ki en yakın arkadaşı akşam maç var kanyon AVM de büyük ekran koymuşlar izin verirseniz Asya da gelecek birde Arsın izniniz var mı’ dedi sıla ‘tamam gide bilirsiniz’ dedi babam ‘tamam baba akşam atarım’ dedim ve telefonu kapattım sınıfta kiler filim açmıştı ‘cephaneyi patlatıyorum sıla' dedim güldü çantamdan çikolata çıkarttım ona ve bana verdim.
Kantinde oturuyordum ama Mina burada yoktu ‘Mina nerede’ dedim ‘kimse bilmiyor’ dedi sıla ikimizde gözlerimiz ile anlaşıp bir anda ayağa kalktık hızlıca kantinden çıkıp soyunma odasının olduğu koridora gittik. Neden çünkü burada az kişi olurdu ve Mina’ya takıntılı bir çocuk vardı takıntı onu hep zorbalar çünkü Mina onla sevgili olmadığı için. Tamda tahmin ettiğimiz gibi Mina gene köşeye sıkışmıştı hem de 3 kişi tarafından ‘NE YAPIYORSUNUZ LAN’ dedi sıla konu arkadaşlarımız olunca ben bile kimseden korkmuyordum ‘size ne gidin işinize bakın’ dedi yanlarına gelmiştik ‘seni çok pis döverim bırak Mina’yı’ dedim bana döndü ‘sen Asya sın demi 17 yıl önce karışmıştın ve önce ki ailenden şiddet görmüş bir ezik’ dedi işte damarına bastı sıla fısıldadı ‘ez ve geç’ dedi benden uzun olduğu için karnına yumruk attım ani olarak eğildi bu sefer yüzüne yumruk attım yere düştü ‘NE YAPIYORSUN LAN SEN’ dedi diğeri ‘Ananı’ dedim bana gelirken kafa attım sendeledi yumruk attım yüzüne diğer çocuğun önüne düştü sıla çoktan dövmüştü arkadan ses gelince arkamı döndüm öğretmen vardı daha doğrusu Özgür hoca ‘müdüre çocuklar hadi’ dedi sıla ile Mina’yı da alıp müdüre çıktık.
Şu anda odada veliler vardı babam ve annem işi olduğu için gelememişti o yüzden odada Barlas abi ve Aybars abi vardı onlara içimden abi diyordum dışımdan değil ‘kim kimi dövdü’ dedi çocuk konuştu ‘kızlar dövdü bizim bir suçumuz yok’ dedi ona ölümcül bir bakış attım yutkundu 'yalan söylüyor’ dedim ‘nasıl yalan söylüyor’ dedi müdür ‘yarım yamalak anlatıyor’ dedi sıla ‘olayı anlatın o zaman’ dedi müdür sılaya döndüm bana baktı ve söze başladı ‘şimdi söyle hocam bu çocuk Mina’ya takıntılı sonra teneffüste Mina gelmeyince onu aradık bu üçü Mina’yı köşeye sıkıştırmıştı’ dedi araya girdim ‘ayrıca benim özel hayatım hakkında eleştiri yapma hakkı yok’ dedim sıla devam etti ‘Asya’nın hakkında konuştu Asya da sinirlendi ve vurdu sonra diğeri Asya’ya yürüdü bende ona vurdum sonra bir baktım 3 de yerde’ dedi sıla göz ucu ile abimlere baktım şaşkınlık, öfke ve gurur vardı ‘sonuç olarak hepiniz suçlusunuz, size uyarı veriyorum bir daha olursa disipline gidersiniz’ dedi müdür odadan çıktık sıla fısıldadı ‘az bile yaptık’ güldüm ‘Asya’ dedi Aybars abi ‘efendim’ dedim ‘eve’ dedi ‘okul var’ dedim ‘biz izin aldık eve gidiyoruz hadi gel’ dedi sıla ile vedalaşıp gittim ‘neden erken gidiyoruz’ dedim ‘nedeni yok akşam dışarı çıkacakmışsın babam dedi bu kızla mı’ dedi ‘evet onlar ile gidiyoruz’ dedim kafasını salladı.
Eve gelmiştik odamda yatıyordum telefonumdan oyun oynuyordum, evet. Yatarken oynuyorum. Çok canım sıkılmıştı bende kitap okumaya karar verdim, her zaman çantamda bir kitap taşırdım onu okuyacaktım bu kitabı elime aldım felah okuyormuşum devam ettim.
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama kitabı bitirmek üzereydim ve gözlerim doldu kitabın sonunda ana karakter şehit oluyordu. Normalde çok duygusal bir insan değilim ama filimde veya kitap da biri ölünce çok ağlayan bir insanım. Gene ağlıyordum ‘ama kitap böyle bitmemeliydi’ dedim sessizce göz yaşlarımı sildim odada ki tuvalete girdim, yüzümü yıkayıp çıkmıştım ama gözlerim kırmızı olduğu için ağladığım anlaşılıyordu kitabın son iki sayfasını okuyordum odamın kapısı çalındı ‘girebilirsin’ dedim biraz daha ağlamıştım göz yaşlarımı sildim içeri Arsın girdi ‘ne yapıyorsun. Sen ağladın mı’ dedi ‘yalan söylemeyeceğim ağladım’ ‘neden’ dedi ‘kitabın sonunda karakter ölüyor’ güldü ‘gülme’ ‘ya buna ağlanır mı’ dedi ‘haklı olabilirsin ama sevgilisini korumak için ölüyor’ dedim ‘neyse ne sen niye geldin’ dedim ‘yemek saati saat akşam yedi oldu’ dedi ‘tamam hadi inelim’ ayağa kalktık.
Yemek yiyorduk, bir anda sılalara gideceğimiz aklıma geldi çaktırmadan telefonuma ve maçın kaçta olduğuna baktım saat tam yedi idi yarım saat sonra maç başlıyordu –Bir yıl önce olduğu için hatırlamıyorum salladım- telefonu cebime geri koydum ve yemeğime devam ettim.
Odama çıkmıştım giyinecektim ne giyecektim, aman kırmızı t-shirt giydim altıma siyah eşofman giydim üstüme hırka alacaktım hazırdım arsının yanına gittim. ‘Arsın hazır mısın’ dedim ‘evet ikiz’ dedi yanına gittim oda bol hırka gitmişti ‘o Arsın bey çok yakışıklısınız olmaz ama kızlar bakar(!)’ dedim güldü ‘Asya hanım sizde çok güzelsiniz ama böyle olmaz ki erkekler bakar(!)’ dedi güldük ‘ama bakamazlar ben varım yanına kapiş’ dedi ‘he Arsın he’ dedim aşağı indik salona girdik beraber ‘nereye çocuklar’ dedi annem ‘arkadaşlarla buluşup maç izlemeye gideceğiz’ dedi arsın ‘isteyen gelebilir’ dedim ‘abileriniz gelsin sizinle orda çok insan olur bir şey olmasın’ dedi babam bir anda odadaki üç abi birden ayağa kalkınca dizde kapıya doğru yürüdük. BÖLÜM SONU. BEN EVE GELDİĞİM GİBİ SİE BÖLÜM ATTIK OY SINIRI KOYACAĞIM OY:15 YURUM:20 GÖRÜŞMEK ÜZEREEEEEEEEEEE |
0% |