Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Ayrilik...

@ankaralijasmin

 

-Nasıl böyle birşey yaparsın., sana inanamıyorum

 

-Gerçekten Elay bu bir yanlış anlaşılma, çok farklı anladın sen, konuşarak halledebiliriz.

 

-konuşacak neyimiz kaldı ki? Ben seni düşünerek uyurken, sen yanımda başka bir kızla fingirdeşiyordun, bunun ne gibi bir konuşmasını yapabiliriz Onur?

 

-Tamam, bak gerçekten çok haklısın özür dilerim, ama valla düşündüğün gibi değil, o kıza karşı gerçekten içimde bir his yoktu, kullanıp atmak için kullanılmış bir kızdı sadece, lütfen beni affet ve ilişkimize yep yeni bir sayfa çizelim

 

-o kızada yazık değilmi lan, ayrıca diyelim senle bir sayfa açtım, yarın birgün sonumun o kız gibi olmayacağı ne malum, o kızın duygularıyla oynadın, benim duygularımla oynadın daha nelere şahit olmamı istiyorsun Onur?

 

-Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum elay, özür dilerim

 

-Acınası durumdasın gerçekten, karşıma bir daha çıkma ki bu yüzle bir daha karşıma çıkabileceğini zannetmiyorum, cehennemin dibine kadar yolun var Onur. İnşallah senin gibi insanların yanında boğulursun.

 

Son nokta atışını yaptıktan sonra yanından koşarak uzaklaştım. Arkamdan bakışlarını sürdürdüğünün ve hala ikna etme çabalarının devam ettiğinin farkında olsam da aldırış etmedim. Nereye gideceğimi bilmez adımlarla ilerliyordum.

 

Kalabalık ve genellikle sarhoş insanları barındıran bir sokağa girdim. Arkamdan gelmediğine emin olduktan sonra gözüme ilk çarpan led ışıklarla kaplı, önünde uzunlamasına bir sıra bulunan bara doğru yöneldim.

 

Herkes açık saçık ve gösterişli kıyafetleriyle gelirken benim üzerimde gündelik kıyafetlerim duruyordu ve bu çevremdekilerin epey dikkatini çekmişti. Üzerimde rahatsız edici bakışlar hissediyordum.

 

Nihayetinde sıra, bana geldiğinde cebimden kimliğimi çıkardım ve görevlilere gösterdim. "Üzgünüm hanfendi fakat bu clup için yaşınız tutmuyor, girmek istediğiniz yer +18 bir clup, buralarda bu yaşta gezinirseniz en ufak yaptığınız bir olay sizleri kötüye sürükliyebilir. "

 

Tam ağzımı açıp itiraz edecekken yanımdan geçip giden adam beni çoktan arkasına almıştı ve emin bir şekilde ellerini ellerime kenetlemişti.

 

"Hanfendi benimle gelecek!" Adamın bu emri görevliyi tetiklemiş olacakki, sadece kafasıyla onaylamakla kalmış ve içeri geçmemiz için kenara çekilmişti.

 

İçeri girer girmez şaşkınlığımın geçmesiyle ellerimi kurtarmak amaçlı kendime doğru çektim fakat daha sıkı tutarak amacıma ulaşmamı engellemiş oldu.

 

"Beyfendi lütfen elimi bırakabilirmisiniz" Dedim nazik bir tavırla, fakat adam dediğimi duymazlıktan gelerek sürüklemeye devam etti.

 

Harika! Daha birkaç saat öncesinde yaşadığım olay üzerine kafa dağıtmak için geldiğim barda birde bununla yüzleşiyordum. "Beni nereye götürüyorsun? "

 

"Tek kalabileceğimiz bir yere."

 

Şaşkınlıkla ona baktığım sırada dudakları arasından sabır dolu bir nefes bırakıp bana döndü ve tek hamlede koltuk altlarımdan tutarak beni havaya kaldırdı. Refleksle düşmemek için bacaklarımı beline doladım. Kollarımla boynunu sararken sırıtarak yüzlerimiz arasındaki mesafeyi azalttı. "Bakıyorum da orda rahatsın."

 

Boynunu saran kollarımdan birini gevşe terek sırtına vurdum. Yapmacık bir biçimde yüzünü buluşturdu. "Bedenin bir tüy kadar hafif fakat ellerindeki ağırlığı yeni keşfediyorum"

 

İltifatı beni yumuşatma da sert bakışlatımı ondan esirgemedim. Beklemediğim bir anda beni yumuşak bir koltuğun üzerine bıraktı.

 

"Beni yatayım diyemi bu koltuğa yatırdın he? "

 

"Daha rahat hissedebilmen için. Müstakbel karımın yanımda hep rahat olmasını isterim."

 

-Heğğ?

 

-ne saçmalıyorsun sen be, göt menekşesi ! "

 

"Ooo , karım ne kadar enteresan küfürler kullanıyor, gerçekten çok şanslı bir kocayım"

 

"Daha adını bilmediğin bir kadına karım demek ne kadar akıllıca"

 

"ELAY ÇEVİK 17 yaşındasın, en sevdiğin yemek yaprak sarması, şimşeklerden korkuyosun, buz pateniyle ilgileniyosun fakat o gerizekalı eski sevgilinle çıkarken o bunu engelliyordu! " O bunları tek nefeste söylerken son cümlesinin bitimininde içinden küfürler fısıldadığını ve bu küfürlerin onura dayalı olduğunun farkına vardım.

 

"Bunları nerden biliyorsun? "

 

"O da bana kalsın," Demesiyle karşımızdaki masaya iki adet bardakla beraber şampanya bıralıkdı, çok içmezdim içenide sevmezdim ama bu şampanyanın kokusu çok sade ve mideyi iğrendirmeyecek şekildeydi, adını söyleyip şampanya içmediğimi söyleyecektimki adını bilmediğim aklıma geldi, "adın neydi? " Diye pat sordum. "Berat... " Dedi düz bir ses ile "Anlamı ney? " Diye sordum hiç düşünmeden "Bilmiyorum hiç bakmak aklıma gelmedi" Dedi ama bu sefer sesi kısık , sessiz, ıssız çıkmıştı.

 

Konuyu dağıtarak "Ne içersin? " Diye sordu berat. "Kırmızı şarap."

 

-Pekala, diyerek başını salladı.

 

Aradan geçen birkaç dakikanın sonunda, isteğim üzerine masaya kırmızı şarap bırakıldı. Berat benim için kadehe doldurdu. Bana doğru uzattığında dolu kadehi parmakkarın arasında tuttum ve dudaklaıma doğru götürdüm. Tatmin edici bir tada sahipti. Büyük bir yudum almamın ardından kalanını kafama diktim.

 

Berat şaşkın bakışlarla beni izlerken hayretler içinde gülerek mırıldandı. "Bir an önce aklını yitirmek istiyorsun galiba."

 

- Aynen öyle, derken yeni kadehi doldurmaya koyulmuştum. Bir şişeyi bitirmemin ardından baygın gözlerle Berat'a baktım. "Bir şişe daha," diye mırıldandığım sırada dudakları arasından derin bir nefes bıraktı ve kadehi benden uzaklaştırdı.

 

Kadehim bittiğinde üzerime çok fena bir ağırlık ve uyuşukluluk çökmüştü iri gözlerim onun karşısında çekik hale gelmişti ve git gidede kapanıyordu, berat hızlı bir şekilde yanıma gelip elini belimden ve bacağımdan geçirerek havaya kaldırdı ve bardan çıkardı etraftaki şarkının aksine tek ve son duyduğum ses beratın ayakkabısından çıkan seslerdi.

 

 

...DEVAM EDECEK...

 

     

 

                                           

 

 




 

 

 































 

 

Loading...
0%