Yeni Üyelik
7.
Bölüm
@anonim.yazar

Şirketin içine girdiğimizde bizi bir yığın güvenlik karşıladı ama arkamdakiler dakikasında hepsini indirmişlerdi. Hızlı adımlarla şirketin içerisine adımladık ben doğrudan cengiz itinin odasına gidiyordum. Önümdeki cam kapının üstündeki cengiz tokel yazısını görünce kapıyı tekmeledim. Cam tuzla buz olurken ben gözümü odada gezdirdim tam karşımda eli ayağına dolanmış bir cengiz görmemle bütün damarlarımın belirginleştiğini gözlerimin koyulaştığını hissettim o şoktan bişey yapamazken ben tek elimle boynunu kavradım ve sırtımı sert bir şekilde duvara vurdum ona doğru yaklaşarak " seni uyardım cengiz eğer üçüncü defa bana karşı bir hamle yapacak olursan karşılığını misliyle alırsın. Ben diğerlerine benzemem düşmanımın zayıf anını kollamam düşmanım en güçlüyken saldırırım savaşın sonunda ya yok olurum yada en iyisi olarak tahtıma otururum ama bir kere ayağa kalkarsam beni oturtmanın tek yolu ya istediğimi vermektir yada yok edilmem."

 

Cengizin şirketine yaptığımız baskından sonra örgütler büyük bir toplantı kararı almışlardı. Haberleri yoktu ama bende gidecektim. Yaptıklarının bedelini ödeyeceklerdi. Şuan ise evimde masada oturmuş körili makarnamdan yiyordum. Merdivenden ayak sesleri gelince dikkatimi oraya çevirdim. Mert sakin adımlarla aşağıya indi ve bana doğru gelmeye başladı. Ben ise hiçbir tepki vermeden yemek yemeye devam ettim. Karşıma geldi bana baktı. Ben ise hiç oralı olmayarak yemeğimi yemeye devam ettim yine. Ona bakmayacağımı anlamış olacak ki işaret parmağıyla çenemi kaldırdı. Biliyordum o da abimin durumunu biliyordu bilmeseydi abimi her yerde arardı abimle ikisi birbirlerine her şeyi anlatırlardı tabi ben bu oyunun dışında kalırdım. Çenemi kaldırınca göz göze geldik ama ona duygusuz bir şekilde bakmamı beklemiyor olacakki ilk önce gözlerini açtı ve tam konuşacakken gözlerinin dolmasını engellemek için gözlerini tekrara kapattı. Gözlerini açmadan konuşmaya başladı "gizem özür dilerim ben-" diyorduki ben sözünü kestim.

"Neyin özüründen bahsediyorsun mert? Yada hangisinden? Bana verdiğin sözü tutmadığın içinmi? Abimi sana sorarken bana yalan yanlış şeyler söyleyerek yüzüme konuştuğun içinmi? Yoksa bana karşı dürüst olamadığın içinmi?" Diye sordum acımasızca. Aslında içim yanıyordu aslında içimde fırtınalar kopuyordu ama nasıl affedebilecektim onu? Ben ona her konuda ne olursa olsun dürüst olmuşken onun bana çok önemsediğim bir konu hakkında yalan söylemesini nasıl unutabilecektim?

Bazen düşünürdüm acaba gerçekten hayatmı acımasızdı yoksa insanlarmı bu kadar acımasızdı. Bana acı çekiyormuş gibi baktı ama ben onu önemsemiyormuşum gibi tabağımı aldım mutfağa bıraktım daha sonra direk odama çıkıp kapımı kilitledim. Kapıya sırtımı yaslayaraak bacaklarımı kendime çekerek düşünmeye başladım. Abimin benden bunu saklamasına dair mantıklı bir neden arıyordum ama yoktu işte. Biraz zaman sonra kapım tıklatıldı ve o çok güvendiğim ses konuşmaya başladı "gizem hadi ben geldim aç kapıyı bebeğim" bu simaydı hemen ayaklanıp kapının kilidini açtım ve yatağıma ilerleyerek oturdum. Simayda kapıyı açarak içere girdi ve hemen önümde diz çöktü. Biliyordu ben genelde böyle olaylardan sonra ya büyük bir depresyona girer çıkmazdım yada öyle bir patlardımki kimse yanımda durmazdı gizay ve simay hariç tabiki. Simay bizim annemiz gibiydi hangimiz bir duygusal çöküşe girsek o koşardı. Simay ise bir abla gibiydi başımız her belaya girdiğinde bize akıl verir mantıklı hareket etmemizi sağlardı yada kardeşlerini korumaya çalışan bir abla gibi önümüze geçerdi hep. Mert ise onlar için bir baba benim için bir abiydi ne zaman kötü hissettiğimizde yanına giderdik o da hizim saçımızı okşardı. Son olarak ise grubun kayıp üyesi karel o bizim en küçüğümüzdü henüz 17 yaşındadı. Karanın kuzeniydi onu herkesten saklıyordum çünkü yıllar önce ortaklık yaptığımız bir adam kareli kaçırıp işkence etmişti bunu mertlere söylediğimde bana inanmamışlardı çünkü kaç senedir ortaklık yaptığımız birinden böyle bişey beklemiyorlardı bende hem karelin bu işlere bulaşmaması adına hemde daha fazla zarar görmemesi için onu saklamıştım. Herkes şuan karelin bizi bırakıp gittiğini biliyordu o yüzdende kimse hiç birşeyi sorgulamıyordu. Simay gelip önümde diz çöktü ve konuşmaya başladı gözlerinde bariz bir endişe ve korku vardı "gizem aĝlama canım lütfen içim giddiyor." Diyerek ne zaman akıttığımı bile bilmediğim göz yaşlarımı sildi "hadi güzelim kalk biraz hava alalım" diyerek beni kolumdan çekiştirmeye çalıştı ama izin vermedim istemiyorum anlamında kafamı salladım ve o da bana kızmaya başladı "ne istiuorsun gizem yine aynı şeylerin olmasını ve depresyona girmek mi isyiyorsun ha? Senin için ne kadar üzüldüğümüzü ve endişelendiğimizi göz ardı ederek bencilce burayamı kapatacaksın yine kendini. Sen kendinden başka kimseyi düşünmüyorsun." Dedi ve elindeki çantayı yatağa fırlatarak ayağa kalktı. Dediği şeyler sinirlenmemi sağlıyorken o her kelimede sesini biraz daha yükseltiyordu. Kendimden başka kimseyi düşünmediğimimi söylemişti o az önce bende aniden ayağa kalkarak çevik hareketlerle tam karşısına geçtim ve konuşmaya başladım " benmi bencilim simay he? Ben mi bencilim? Eğer buna bencillik deniliyorsa evet bu sefer ben bencilim kusura bakma yıllar sonra ilk defa ben bencilim. Beraber sokakda kalırken sen mert ve gizay bu ekmek benim diye tartışırkken siz azıcık ekmek yiyebilin diye gidip diğer çeteler ile dövüşüp her tarafım yara bere içinde gelmeme rağmen o ekmeği size veren gizem bencildi! Sırf siz iyi bir yaşam sürün diye böyle pis işlere girip bütün masumiyetini ortaya koyan gizem bencildi! Ben pislik içinde gezerken ayakkabılarımın içi su doluyken sizin eliniz kolunuz çamur olmasın diye etrafda bulduğu odunlardan klübe yapmaya çalışan gizem bencildi! Kaç kere siz ısının diye ateş yakmaya çalışarak ellerini yakan ama size ateş yakmaktan vazgeçmeyip sizi ısıtan gizem bencildi!" Diye konuştum sesim onun aksine sessizdi ama keskindi. Bir şey demesine izin vermeden komodindeki motor anahtarını alarak evden çıktım. Motora binerek son sürat bir şekilde gaz vererek çekip gittim hep geldiğim kapının önüne geldim kapıyı çalmamla açıldı ve abla diye üzerime atlayan bir çocuk çıkı verdi içeriden.

Loading...
0%