İYİ OKUMALAR CANLARIMM <3
BÖLÜM 3
başlanAŞK (BAŞLANGIÇ 2)
Rüya, hiç bir anlamı ve özelliği olmayan bilinç altımızın bize oynadığı oyunlar.
Çok düşündüğümüzde oluşan görüntüler. İsteyipte olmayan şeylerin beynin gerçekleştirmesidir rüya.
Halen daha o gördüğüm kabusun etkisinden çıkamamıştım bir türlü atamıyordum aklımdan, yattığım yerden doğruldum başımın yanında bulunan komidinin üzerindeki telefonumu aldım elime aldığımda açılan telefonum ve ekranda parlayan bildirimle göz göze geldim.
'atessarsell size bir mesaj gönderdi.'
Anlık bir heyecanla kafamı yastığıma gömüp ufak bir çığlık attım olduğum yerde tepiniyordum resmen, bir süre daha böyle devam ettikten sonra kendimi topladım ve instagrama girip yazdığı mesaja baktım.
atessarsell
Naber?
Sadece bir 'naber' mesajıydı ama kalbimin kaçıcakmış gibi atmasına yetmişti daha fazla beklemeden hemen cevap yazmaya başladım.
erasell
İyi sen?
Çok mu klasik olmuştu acaba 'iyidir senden naber' falan mı yazsaydım diye düşünürken bir bildirim daha geldi.
atessarsell
İyi bende.
Bir şey soracaktım aslında.
erasell
Tabi sor.
atessarsell
Bu gün müsaitsen kafeye gidip oturalım mı?
Seninle konuşmam gereken bir konu var.
Benimle konuşması gereken bir konu var ve mesajla anlatamayacağı kadar da önemli öyle mi? Sanırım bu sefer cidde bir evlilik teklifi geliyor Asel sakin olmalısın!
erasell
Olur konuşalım saat iki de buluşalım olur mu?
atessarsell
Olur.
Onun onaylayan mesajını gördükten sonra hemen hazırlanmaya başladım zaten uyandığım saat 12'ydi üzerime ince askılı uzun bir elbise giydim hava biraz esintili olduğu için elbisenin üerine krem rengi bir örme hırka giydim saçalrımı dağınık ama güzel durucak şekilde topladım dudağıma renkli nemlendiricimi sürdükten sonra tamamen hazırdım.
Bir kaç dakika geçtikten sonra Ateş'ten bildirim geldi.
atessarsell
Aşağıdayım bekliyorum.
görüldüde bırakıp ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip koşarak aşağıya indim. Ateş motoruna yaslanmış elinde tuttuğu kaskıyla tam benim olduğum yere bakıyordu üzerine giydiği siyah tişortü ve altındaki siyah eşofmanla herkesin hayalindeki gibi duruyordu. Yanına doğru adımlamaya başladım, yanında durduğumda belime sarılan kollarla olduğum yerde kaldım.
Bir süre sonra ayrıldığımızda rüzgarın aramızdan soğık bir şekilde geçişini hissettim vücuduma bir titreme hissi gelmişti.
"Çok güzel olmuşsun" dedi. Ben güzel olmuştum. Ateş bana 'güzel olmuşsun' demişti. İnsan sevilince güzel olurdu acaba bende seviliyor muydum?
İçime kaçan sesimle konuşmaya başladım "teşekkür ederim" dediğimde gülerek bana bakıyordu.
"Hadi atla gidelim konuşulacak çok şey var bu gün" bunları dedikten sonra kafamı sallayıp elbise giydiğim için kendime lanetler okuyarak motora binmeye çalıştım. En sonunda binebildiğimde Ateş'te motoru çalıştırıp sürmeye başlamıştı.
Yolu yarıladığımızda motorun hızlı gitmesinden dolayı sürekli elbisemin eteği açılıyordu bacağımda bir el hissettiğimde kafamı oraya indirdim Ateş eteğimi açılmaması için tutuyordu rüzgarın temime değmesiyle uçucak olan beynimi ve kalbimi hala benimle durmaları için zorluyordum şu an bir süre daha gittikten sonra durabilmiştik ama benim kalbim hala o hızlı giden motorun üzerinde ilerlemeye devam ediyordu.
Motordan indikten sonra Ateş'le kısa bir bakışma yaşadık gözlerinde bir ifade görmeyi bekliyordum ama dümdüz bana bakıyordu belkide ben çok abartmıştım diyip çok takılmamaya çalıştım.
"Hadi geçelim kafeye" dedi.
Kafamı sallayıp kafenin girişine doğru yürümeye başladık boş bir yer bulup oturduk ve her zaman içtiğimiz şeyleri söyleyip beklemeye başladık.
"Sana bir şey sormak istiyorum" dedi.
"Tabi sor, ne soracaksın?"
"Ama dürüst olucaksın tamam mı?" bir şey mi yapmıştım acaba diye düşünmeye başlamıştım.
"Tamam"
"Ne zamandan beri beni seviyorsun?" diye bir anda sorduğu bu soruyla donakalmıştım. Bunu nerden öğrendiğini hiç merak etmiyordum ama bunu bana niye sorduğunu deli gibi merak ediyordum.
"Bir süredir" dedim. Ama o bir süre benim 1 buçuk yılım, 18 ayım, 78 haftam ve 550 günümdü, tabi o bu kadarını bilmesine gerek yoktu.
"Aslında bende bir süredir bunun farkındaydım sana gelip sormak istiyordum bir türlü soracak bir fırsat bulamadım." dedi.
"Peki ama bunu neden bana soruyorsun?"
"Çünkü.." dedi ve bir süre bekledi yere eğik olan kafasını kaldırıp gözlerime baktı ardından devam etti "çünkü bende bir süredir seni seviyorum." dedi motorun üzerinde giden kalbim bir anda bu şokla birlikte durmuştu.
"Ne kadar bir süredir?" sonunda konuşabildiğimde kurduğumbu devrik cümleden dolayı ağlamak istiyordum.
"4 ay önceden beri" beni 4 aydır seviyordu. Ateş beni 4 aydır seviyordu ve benim hiç bir şekilde ruhum duymamıştı.
"Niye gelip daha önce söylemedin?"
"Kafam karışıktı hislerimden emin olmak istemiştim" dedi inanmalı mıydım? Kesinlikle evet bu kadar zaman bekledikten sonra onu red edicek değildim.
Kafede biraz daha oturduktan sonra kalkmıştık tekrar motora binip beni eve bırakmıştı. Bir heyecanla eve girip evin içinde mutluluk çığlıkları atmaya başlamıştım. Kısa bir duş alıp yatağıma geçmiştim yarın uzun bir gün olucak gibi duruyordu.
Yatağıma geçtiğimde arkadaşım olan tavana bakıp düşünmeye başladım Ateş beni 4 ay önce sevmeye başlamıştı tam 4 ay, bundan 4 ay öncesini düşünmeye başladım Ateş'in 4 ay önce ne yaptığını, nerde olduğunu bunları düşünürken aklıma Ateş'in eski sevgilisi gelmişti sahi onlar ne zaman ayrılmışlardı? Bunu düşünürken bir anda bir aydınlanma yaşadım ve telefonumu elime alıp Ateş'e kısa ama anlamlı bir mesaj attım.
'yalancısın.'
Ateş ne yalan söyledin bizeee, görüyorsunuz erkekler her evrende aynı güvenmeyin. (kızlarr erkeklere güvenmeyin erkekler bizden uzak durun kamyon çarpaa)