yazmayalı çok uzun zaman olduuuu

beni özledinizmiii

özür dilerim uzun zamandır yoktum sınavlardan dolayı

___

dıııt dııt dıtt...

ve yine bir sabah..

alarmı kapattım ve ayağa kalktım. telefonuma baktığımda saat 3.30 geçiyordu. ses çıkarmadan çantama eşyalarımı doldurdum. hızlıca montumu giyip dış kapıya ilerledim. sesiizce kapıyı açıp dışarı çıktım. hızlıca ilerledim. bugün asel ve baranı terkettiğim ve bir daha asla görmeyeceğimi bilerek yürüdüğüm bir gündü.

şu anda gidecek bir yerim yoktu. gece gece şirketede gidemezdim. biraz içmekten zarar gelmezdi. önüme çıkan herhangi bir bara girdiğimde ortamın kalabalık olduğunu gördüm. çünkü böyle yerler geceleri açılıyordu bu yüzden herkes uykudan kalkıp gelirlerdi. dansla birlikte deli gibi herkes dans ederken barmenin yanına ilerledim. "bana bi tekila birde tuz" barmen tekila ve tuzu bana verdi . hızlıa kafaya diktim ve elimdeki tuzu yaladım. yüzüm buruşmuştu. çok acımsı bir tad vardı. çok kısa bir sürede çoktan sarhoş olmuştum. hiç düşünmeden piste ilerledim ve dansözlerin sahnesine çıktım.. evet evet yanlış duymadınız...

dans etmeye başladığımda herkesin gözü davetsiz misafir olan bendeydi. herkes bana şaşkınlıkla bakarken sadece biri.. biri bana hayranlıkla bakıyordu. onun gözlerine bakarak dans ediyordum . saçları siyah yeşil gözlü 50 li yaşlarda yaşlı bir adamdı. gözlerine bakıyordum ve bu onu sanki daha çok mutlu ediyordu. eliyle birine işaret etti işaret ettiği adam onun yanına geldi. gelen adam bir korumaya benziyordu. koruma onu duymak için eğildi. adam korumanın kulağına gözleriyle beni işaret edip bir şeyler sölyledi ve bana bakarak gülümsedi. bu beni rahatsız etmişti. ne olduğunu farkına varıp endişe ile pistten indim fakatt herkesin gözü bendeydi. hızlıca eşyalarımı alıp dışarıya çıktım ve sokakta koşmaya başladım. arkama baktığımda beni takip eden biri görmediğim için sevinmiştim.

bir park buldum ve gidip banka oturdum. bugünkü evim burasıydı. zaten alışıktım banklarda uyumaya. arkamdan bir ses geldiğinde arkamı dönecektim ki buna engel olan beni bayıltan bir ilaç ve beni tuttan kollardı...

---

uyandığımda bir yatakta olduğumu farkettim. hızlıca ayağa kalkıp buranın neresi olduğunu anlamaya çalışıyordum. hızlıca kapının kilitli olup olmadığını test ettim. kilitli olmadığını öğrenmek beni mutlu etmişti. hızlıca aşağı indiğimde hemen çıkış kapıssına ilerledim kulpunu aşağı indirdiğimde kapının kilitli olduğunu anlamıştım . " sofraya gel pamukprenses" kaşlarımı çattım ve sesin geldiği yöne baktım. dünkü adam... eliyle boş sandalyeyi gösterdi. ah hadi ama ben kaçırılmaktan bıkmıştım. sofraya ilerledim ve sandalyeye oturdum. o yemek yiyordu ben ise onun gözlerine bakıyordum " ben neden burdayım" eline peçete aldı ve ağzını sildi. ve bana bakarak konuşmaya başladı "çünkü ben böyle istedim pamukprenses.." kaşlarımı çattım

bu adam kendini ne zannediyordu beni burda tutabileceğini felanmı ? "beni burda tutmanız için bir sebep yok. gideceğim." güldü ve başını salladı. "ah hayır pamukprenses aslında bir çok sebebim var" kaşlarımı kaldırdım ve gülerek ona baktım "neymiş o sebepler çok merak ettim" gülümsedi ve gözlerime bir hayranlıkla baktı "dün.. ah... ne güzeldin..seni birine çok benzettim benim için çok değerli birine.. " kaşlarım çatıldı "bu mu sebep?" gülümsedi ve başını hayır anlamında salladı " hayır pamukprenses bak şöyle düşün.. cadı sana zehirli bir elma getirdi ve sen ona güvendin.. o elmayı yedin ve zehirlendin ve o 7 cüce seni cam bir tabuta koydular ve bir prens geldi iişte o prens benim. seni ölmekten kurtaran bir prensim ölmemek istiyorsan burdan gitmeyceksin ve masalın sonu güzel biticek. ama 7 cücelere geri dönersen bir cadı tarafından öldürüleceksin" dediği şeylerden hiç bir şey anlamamıştım. benimi öldüreceklerdi ama kim? "beni neden kim öldürsün?" ayağa kalktı ve yanıma ilerledi saçlarımı okşadı " küçük tavşan hikayesini biliyormusun kızım..." gözlerim şaşkınlıkla açıldı ve hiç düşünmeden belimdeki silahı çıkarıp ona doğrulttum "hey hey sakin ol küçük kız" yoksa o adam... " sen o musun ?" başını hayır anlamında salladı " değilim.. ama merak etme onlar her yerde seni arıyorlar.. " bana bir adım attı silah artık kalbine değiyordu " sana bir nefes kadar yakınlar... ölmek istemiyorsan deney olmak istemiyorsan burada kalıcaksın " ne diyeceğimi bilmiyordum. burada ne yapacaktım ki " ben burda ne yapacağım"

"merak etme sadece bekleyeceksin. onlar uzaklaşana kadar burda kalacaksın hepsi bu . " kaşlarımı çattım " peki bana neden yardım ediyorsun"gözlerini kaçırdı ve konuştu " dedim ya sevdiğim birine çok benziyorsun.. onu kurtaramadım ama seni kurtaracağım. " silahı geri çektimde gülümsedi ve elini uzatıp silahı istedi. silahı eline koydum " telefon " başımı hayır anlamında salladım " telefon bende kalıcak" derin bir nefes aldı ve konuştu " kızım hattını çıkar bari seni bulmalarını istemeyiz değilmi" başımı salladım çıkarmayacaktım ama bilmesine gerrek yoktu " ben odama çıkıyorum " başını salladı tam gidiyordum ki bana seslendi arkama döndüğümde yüzünde bir sırıtma görmüş ama anlamamıştım "iyi geceler küçük tavşanım" diyip ellerini tavşan kulağı gibi başının üstüne koydu ve sağa sola başını salladı.

"tavşanlar oyunu çok sever.. bu yüzden sen de onlarla oyna ki eğlenceli olsun."

---

nasıldııı

lütfen bolca yorum yapıp oy vermeyi unutmayalım

yeni bölüm yakın zamanda yayınlanacak

sizce son söz de ne anlatmak istedi ??

lütfen yorumlarınzı ve oylarınızı esirgemeyiniz

YORUMLAR VE BEĞENİLER NERDEEEE