Ayaklarına kapanan kadının kollarından yavaşça tutup kaldırdı.

Samimice gülümseyip kadını sakinleştirmek adına yüzünü yumuşak tuttu.

~ Sakin olun hanımefendi kızınızı bulacağım.

Kadını odadan çıkardıklarında kafasını eğip sessizce fısıldadı

~ Sadece bedenini ...

Kanıksanmış gerçekleri sunuyordu odanın loş ışıkla aydınlanan duvarlarına. Aranan her genç kadının canlı hâli değil ölü bedeni - beden demeye bin şahit ister - bulunurdu.

Gözlerine bir film şeridi şenlik verdi

2018 Zeliş Akça

Katilinin dolabında parcalar hâlinde bulunmuştu . El ve ayak parmakları tek tek koparılıp buz dolabı poşetine konmuştu. Kulakları küçük paketlerde burnu kulakların hemen yanında bulunuyordu. Göğüs uçları kalp şeklinde kesilmiş en üst kata konulmuştu. Bedeninin geriye kalanı 32 santim şeklinde 5 eşit parçaya bölünmüş sebzelik kısmına yerleştirilmişti. Cinsel organları ise katil tarafından yenilmişti. Sevdiği adamın buzdan kalbine erişmek ile kalmamış dolabına da layık görülmüştü.

Mahkeme kararı ile o senelerde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı katili. Komik olan tarafı ise 3 yıl sonra işlediği suç çok normalmiş gibi cezası 11 yıla indirilmiş ve ardından 5 yıla kadar düşmüştü.

Alaz yavaşça kafasını kaldırdı ellerini saçlarına geçirip derin bir nefesi koyu renkli tahtaya doğru üfledi . Zeliş gördüğü ağır denecek cinayetlerden biriydi. Daha niceleri yarı bedenle , yanık bedenle yada bir bedene sahip olmadan bulunuyordu. Mezarı boş onlarca insan , ruhunu lekeleyenlerin kölesi hâline gelmiş bardağın çatlaması ile de yok olmuşlardı.

Dedektif üstüne patolog olmak gördüklerine katlanmayi gerektiriyordu. İşinin bedelini bulduğu bedenler - veya bulamadığı bedenler - ile ödüyordu ödediği ise uykusuydu . Günlerce uyumuyordu. O beyini anca baygınlık veya sakinleştirici uyuşturup yatıştırırdı zaten.

Alaz elindeki dosyayı kapatıp aklında kalanları sırasıyla tekrarladı.

~ Cansu Bedir 18 yaşında 1.58 boyunda sarışın yeşil gözlü genç bir bayan. Ailesi ile son zamanlarda bir sorunu olmayıp genel olarak sessiz ve yanlız takılan Bedir 3 Ağustos 20.12 saatinde çamaşır asmak için evin bahçesine çıktı ve o günden sonra görülmedi. 12 gündür arandığı hâlde bir ize rastlanmamış ve kayıp dosyasında adı ön sıralara alınmıştır. Bedirin görüştüğü son kişi annesi olup kamera kayıtlarına göre sokaktan geçen kediyi sevdiği ve geriye kalan görüntünün silindiğini gerçeği ile gündemde yankılanmıştır.

Alaz sustu. Dava ona geleli 6 gün olmuştu ama kız 12 gündür kayıptı kızı bulamamıştı üstüne üstlük annesine de bulacağına dair sözler vermişti. İşin sonu belliydi asılmış bir şekilde bulunurdu yada yakılmış..

Haklı çıkmaktan nefret ettiği tek konu bu konuydu ama kahr etsin ki çoğu zaman haklı çıktığı tek konu da bu tür konular oluyordu.

Saat 01:18'e vurduğunda Alaz hâlâ Cansu için çalışıyordu. Tekrar tekrar detayları gözden geçirmiş her şeyi baştan kontrol etmişti. Masaya 6. Kahve bardağını bıraktığında başını keskin ağrılar çoktan ele geçirmişti. Tam 7. Bardağı almaya kalkıştığı sırada ofisin kapısından 170 boylarında ela gözlü kahverengi saçlarını özenle bağlamış dizine gelen kırmızı elbise ile tatlı duran hanımefendi içeri dalmıştı.

Alaz cebindeki elini çıkarıp gözlüklerini düzeltti ve kadını baştan sona inceledi.

~ Alaz bey ben özür dilerim cidden sizi rahatsız ediyorum ama gerçekten çok önemli bir konu konuşmam gerekiyor.

Tek nefeste söylediği sözlerin ardından derin bir soluğu hak etmişcesine içine çekti havayı.

~ Konuşabilir miyiz ?

Alaz kravatını gevşeterek kadına gülümsedi. Arkası kadına dönük iken kahve dolduruyordu.

~ İster misiniz?

Kadın Alaz'ın sorusu ile iki-üç kez gözlerini kırpıştırıp göremeyeceğini bildiği hâlde hevesle kafasını salladı. Alaz'ın sabır solukları kahveye ayrı bir uyum katarken masaya doğru yöneldi ve eli ile kadına nezaketen oturmasını işaret etti. Kibarca kahveyi kadının önüne koyup yerine geçti. İlk yudumu alıp bardağı masaya bıraktı , ellerini bir birine kenetleyip çenesinde birleştirdiği sırada kadından bir açıklama beklediği bariz bir şekilde ortadaydı.

Kadın gergince , duygularını açıkça belli ederek dudaklarını araladı.

~ Ben Dedektif Efsun Işık.

Alaz memnuniyet ile elini uzatırken kelimelerini sıraladı;

~ Alaz Yiğit Yozgan memnun oldum Efsun hanım.

Ela gözler kırmızıya kaçan koyu kahve gözlerde yanma korkusunda iken ellerini çekingence uzatıp narince selamlaştı .

~ Sizi gecenin bu saatinde buraya sürükleyen konuyu içtenlikle merak ediyorum doğrusu. Üstelik bu heyecan ile gelişiniz insanı daha da meraka itiyor.

Kadın mahçupça kızaran yanaklarının beraberinde kafasını eğdi.

~ Özür dilerim sizleri , tedirgin etmek değildi niyetim. Sadece sabahı bekleyemeyecek kadar sabırsız olduğum için gecenin bu vakti buraya baskın misali daldım.

Alaz gülümseyerek anlayışla kafasını salladı. Merakı kadının ağzından çıkan her kelimeye muhtaç gibi cümleleri dikkatle dinleyip özüne inme çabasına yelteleniyordu.

~ Konuyu fazla uzatmak istemem. Tam 12 gün önce 8 yaşındaki Aras Çelikel gece 21:12 de kayıp oldu.

Kadın Alaz da bıraktığı kaosu izlemek adına koltuğuna yaslandı ve Alaz'ın konuşmasını bekledi. Alaz beklentilerin aksine sessizce dinliyor hatta mimik bile oynatmıyordu.

Kadın garipsemiş bir edayla baktı ve konuşmaya devam etti.

~ Bir ize rastlamadık ama Cansu' dan tamı tamına 1 saat sonra kayıp olması garibimize gitti üstelik bu da yetmezmiş gibi 3 Ağustos 19:12 de Naz Alatunç adında 17 yaşındaki genç kızda kayıp oldu. 3 kayıp her biri 1 saat arayla.

Alaz ağır ağır kafasını salladı.

~ Aynı kişi olabilir mi demeye çalışıyorsunuz.

Efsun hızlı hızlı kafasını sallayarak elinde bulunan üç ayrı dosyayı Alaz'ın önüne bıraktı.

~ Saatler , gün, mahalle. Herşey uyuşuyor ama kayıp olan çocukların bir biri ile bağlantısı yok. Üstelik üçü de 12 gündür izsiz bir şekilde ortadan kayıp.

Alaz dosyaları incelerken kafasını kaldırmadan kadına sorular soruyordu

~ Ekip olarak çalışıyorsunuz orası belli çünkü bu kadar kısa sürede bu detayları yakalamak kolay değil. Kaç kişisiniz?

Efsun çok bilmiş gibi konuşan Alaz'a kahvesini yudumlayıp keskin bakışlar atarak cevaplar veriyordu.

~2 kişiyiz. Takım arkadaşım izne ayrıldı ben tek kaldım , ilk 6 gün beraber bulabildiğimiz kadar bilgiyi topladık. Geriye kalan 6 günde ise ben sizi buldum.

Kadın Alaz'ın tek kaşı havada ona baktığını görünce yanlış anlaşılma korkusundan tedirgince açıklama yapmaya başladı.

~ Yani şey tesadüfen karşıma çıktınız, ilgimi çekti yayınlarınız. Vakayı çözemeyince de iki el düğüm atıyorsa dört el düğümün içinden geçer diye düşündüm ve size geldim.

Ortaklık teklifi açıkça ortaya seriliydi geriye kalan Alaz'ın dudaklarından çıkacak sözlere bağlıydı.

~ Bu bir ortaklık teklifi mi ?

~ Yok canım evlenmek için geldim bu da evlilik teklifi.

Diye geçirdi içinden Efsun. Ayıp olmasa adama göz devirip kalkardı.

~ Evet ortaklık teklifi. Peki cevabınız ne ?

Alaz elindeki dosyaya bakışlarını çevirdi. On saniyenin ardından derin bir nefes aldı. Ortaklık ona göre değildi, o tek tabancaydı. Peki ya mermi? Heh işte mermi ikinci kişi olucak ise Alaz boş bir silah olmayı tercih ederdi ama burdaki mevzu başka bir boyuta açılıyordu. Hayatını yaşamadan iki dakikalık zevk için yaşamı ellerinden alınan gençler vardı. Mevzu derin değildi, tam anlamıyla bataklıktı. Her harekette daha da içe batiyordu insan. Sonsuz serüven halkası...

~ Düşünmek istiyorum.

Efsun başını sağa yatırıp Alaz'a baktı.

~ Vakit varsa tabi ki ama şunu belirteyim kayıp ettiğimiz her dakika birer cesedi bulmamıza sebep oluyor.

Alaz yutkundu. Kadın sinir bozucu bir şekilde haklıydı. Yarın Cansu'nun olduğu sokağa gidip diğer kayıpları da araştıracaktı. En azından bu vardı elinde.

~ Yarın olay yerine gideceğim. Yani gelmek isterseniz...

Efsun sabırsızca atladı.

~ Ben yarın sizi alırım.

Hemen ayağı kalkıp odadan çıkmıştı. Alaz şaşkınca kapanan kapıya açık ağzı ile baktı. Efsun bi an yine içeri dalıp kartını masaya koydu.

~ Numaram burda var.

Gülümseyip tekrar odadan çıktığında Alaz geriye yaslanıp ellerini başına koyarak hafif hafif bir masaj yapmaya başladı . Uyumalıydı , yarın uykusuzluktan gözünden bi kaç şey kaçabilir diye ayaklandı ve hızlıca ofisten ayrıldı.

Yatağa uzandığında belini bir ağrı kaplarken aklına düşünceler akın etti.

~ Bu kadın evimi biliyor mu ki ?

Erken gideceğini anlayınca oflayıp gözlerini kapattı saniyeler içinde uykunun kollarına sarılmıştı.

(…)