Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@anyela_smy

HERKESE MERHABA CANLARIMM..

YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM.

BÖLÜMÜ YAZARKEN DİNLEDİĞİM ŞARKI 'SAFİYE-BÜYÜDÜM BEN' İSTERSENİZ DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

İYİ OKUMALAR...

--------------------------

-Hayır hayır dur istemiyorum yapma!!!

yerimden kan ter içinde doğruldum. Yine bir kabus ile uyanmıştım. 7 yıldır doğru düzgün uyuyamıyordum, bir ara 3 gün hiç uyumadan durup dolaştığımı bile hatırlıyorum. En azından ilaçlar sayesinde kriz geçirmiyordum.

bacaklarımı zorla yataktan sarkıtıp titreyen ellerimle komodinin üzerinde durak suyu alıp içmeye başladım. Yavaşvyavaş kendşme gelmeye başlamıştım. Gözüm saate 05.32 i gösteriyordu.

Hala biraz titreyen vücudumu dengede tutmaya çalışarak banyoya ilerledim. Kıyafetlerimi çıkarıp hızla soğuk suyun altına girdim, ilk başta soğuk suyun etkesiyle gerilse de rahatlatmıştı. Suyun ayarını ılığa getirip şampuanlanıp durulandım.

İşim bitince bornozuma sarılıp odaya geçtim. Gardolabın önüne geçip giyebilrceğim şeylere baktım, havalar soğumaya başlamıştı ve bu gün yeni okulda ilk günümdü. İnşallah bu okulda da benimle uğrasan birisi çıkmazdı da basım belaya girmezdi bir daha okul değiştiremezdim. Liseyi bitirip gitmek isteyordum bu şehirden.

Katlı duran siyah boğazlı badi, siyah kot pantolon ve deri ceketimi çıkarıp yatağın üzerine koydum çekmeceden iç çamaşırlarımı çıkarıp hızla üzerimi gecirip yatağın üzerinde ayarladığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim.

Ayakkabı dolabına ilerleyip ayak bileğinde biten yandan fermuarlı siyah deri botlarımı ayağıma geçirdim. takı çekmecesinden gümüş saat ve ucunda kilit figürü olan zincir kolyemi de taktığım da aynanın karsısına geçip kendime baktım olmuştu bence. Tarağı elime alıp hızla saçlarımı taradım şekil vermekle uğraşamazdım.

Dalgalı saçlarımı omuzumun arkasına atıp aynada ki yansımam ile göz göze geldim. Makyaj olarak sadece rimel ve mavi gözlerimin ön planda tutan siyah göz kalemi sürdüm, dudaklarıma çok kuruduğu için nemlendirici sürüp küçük sırt çantama koydum.

Çantamı bir koluma takıp çalışma odama geçtim. Odaya girer girmez masanın üzerinde duran silah ve çakıyı fark etmiştim, masama ilerleyip kilitli çekmeceye silah ve çakıyı yerleştirip kilitledim. Anahtarı da çantamın içine attım sarjda olan telefonumu, anahtarları ve sigaramı aldığımda hazırdım bir dal sigara yakıp son kez etrafa bakınıp odadan çıktım.

Erken çıkmıştım patronla hiç uğraşamazdım. içeri de sigara içmeme kızıyordu onu hiç bir zaman dinlemesem de söylenmekten vaz geçmiyordu.

Şimdi soracaksınız niye seni kovmuyor o zaman diye. Kovamaz çünkü buranın %5 lik kısmı bana ait, evet daha 17 yaşındayım ama para 2 senedir her ay düzenli bir şekilde yatıyor ve sözleşme yaptık 18 yaşıma girer girmez resmi olarak %5lik kısmı benim üzerime geçecek.

Yanı sıra bura da en iyi dövüşen ve öğreten kişi benim. 10 yaşında kingbox a başladım çok hızlı bir şekilde öğreniyordum 2 sene de usta denilebilecek düzeyde kingbox öğrenmiştim hatta kimseye bir şey demeden bir kaç kişiye hareketlerde yardımcı oluyordum, sonra Musa abi ( patron aynı zaman da Umut'un üvey dayısı) durumu fark edince bana iş teklifinde bulundu resmi olmasa da öğretmenlik yapmaya başladım. 12 yaşından sonra öğretmenlik garsonluk ve hafta sonları da jandarmalara yemek hazırlıyordum fazla bir harcamam olmadığı içinde 3 yılda baya yüzlü miktarda birikmiş param vardı 15 yaşımda spor salonu batmak üzereydi zor durumdaydı bende yardımcı olmak isteyince ortaklık teklifi yaptı bende kabul etmiştim. Şimdi ise sadece buradan aldığım maaş yetiyordu ve yine birikmişmiş param vardı.

Motorumun yanına geldiğimde çantayı her iki koluma geçirdim. Anahtarımı çıkarıp motoruma bindip çalıştırdım. Kaskımı kafama geçirip yola koyuldum. Kahve içmem gerekiyordu Kayalar kolejinin yakınında çay bahçesi vardı bir kere Umut götürmüştü kaydımı yaptırmaya gittiğimiz gün.

15 dakikalık yolun sonunda çay bahçesinin önünde durdum. Kaskımı çıkarıp motorun üzerine koydup ceketimin iç cebinden telefonu çıkarıp saate baktımda 08.02 di okul 9 da başladığına göre 1 saatim vardı. Çay bahçesi gibi yere girdiğimde 2 genç kız hariçi kimse yoktu bu iyidi çünkü kalabalığı sevmiyordum.

Kızlarla muhtemelen aynı okuldaydık, kahvaltı ederek sohbet ediyorlardı. Sol köse cam kenarına oturup telefonda ki bildirimlere baktım. 21 cevapsız arama 9 adet mesaj. Umut'tan 'niye telefonun kapalı.', 'telefonu acınca beni ara.','sabah okula bende geleceğim.' gerizekalı okul sizin ister gel ister gelme.

Sıra Yağmur'un mesajlarına gelmişti. 'Deniz niye açmıyorsun.',' ne demek telefonu kapatmak ya' , 'Deniz seni öldüreceğim beni delirtiyorsun.' Ah canım ya çok korktum delirten delirten benim tabi ama kafamın içini bilmiyor, beni kim delirtti acaba ! Garsonun gelmesi ile okumaya ara verip bir tane susamlı poğaça ve 3ü1 arada sipariş vermiştim.

Yağmur'dan gelen mesajlara geri döndüm. 'bana para yolla', 'param bitti!' Tarihe baktığım zaman daha para göndereli 10 gün olmuştu, hangi ara bitirmişti bu parasını. Mesaj yazma kutucuğuna tıklayıp mesajına cevap verdim. 'Lan yuh daha 10 gün olmuş, hangi ara bitirdin, başka yollayamam ay başını bekle, banka otomatikte dakikası dakikasına yatar paran. Hem böylelikle biraz tutumlu olmayı öğrenirsin!' diyip gönderdim.

Çok geçmeden cevap gelmişti bu kız bu saatte niye uyanıktı, okula gitmiyordu ki. ' Ne! 5 bin gönder bari.' hiç düşünmeden gerekli cevabı verdim. ' Babacığında istesene o zamna Yağmur her ay paramın yarısını sana gönderiyorum zaten yeter.' yazıp gönderdim. Siparişlerim gelince telefona bakmayı bırakıp kahvem'den bir yudum aldım.

Vücudum gevşerken sıcak kahvenin boğazımdan geçmesiyle gülümsemiştim. Kahveyi masaya geri koyup gözümü gelen mesaja çevirdim. 'Öyle olsun bugün sana yapacağım sürprizle de böyle davranabilecek misin acaba' mesajı okuduktan sonra göz devirmiştim, yine ne bok yiyecekti de başıma iş açacaktı acaba. Görüldü atıp diğer gelen mesaja baktım. Bilal mesaj atmıştı. 'Deniz kardeşim akşam silahlar geliyor sen ilgilenir misin?' , 'bakarız ' yazıp gönderdim.

Telefonu çantamda duran kablosuz kulaklığı bağlayıp listemden şarkı açtım. poğaçayı hızlıca bitirip sigara yaktım. Kahve ile sigaram bitince saate baktığımda 08.53 di çantamı koluma kasaya giderek hesabı ödedim. Motora atladım okul sokağın sonundaydı kaskı takmama gerek yoktu, motoru çalıştırıp hızla okula sürüp okul bahçesine giriş yaptım. bahçenin kösesine park edip indim. Rüzgar sayesinde dağılan saçlarımı düzeldip okula doğru ilerlemeye başladım.

bahçede ki öğrencilerin kıskançlık ve hayranlık dolu bakışlarını görmezden gelmeye çalıştım. Abi ne var anlamıyorum ne tip tip bakıyorsunuz. Okul binasına girdiğimde giriş katta bildiğim kadarı ile kantin, yemekhane, öğretmenler odası, müdür yardımcısı ve müdür odası bulunuyordu.

Müdürün odasına ilerleyip kapıyı çaldım. İçeriden komut beklemeden içeriye girdim. Müdür beni görünce ayağa kalkıp,

-Deniz hanım hoşgeldiniz.

-Hoşbulduk ama okul içerisinde hanım demenize gerek yok burada diğerleri gibi bende bir öğrenciyim.

deyip masanın üzerinde yazan yazıdan adına bakıp devam ettim.

-Şimdi fazla uzatmadan Murat hocam sınıfımı söylerseniz sevinirim.

dediğimde önünde duran belgelere eğilip bakmaya başladı. En fazla 35 yaşında gözüküyordu alışık olduğum müdürler gibi değildi genç ve dinamik bir yapısı vardı. kafasını bana çevirip elinde ki kağıdı bana uzatınca hemen aldım. Bir an önce buradan çıkmak istiyordum.

-Bu ders programın. sınıfın da 12/A

dediğinde kafamla onaylayıp arkamda duran kapıdan çıktım. üst katta olduğunu düşündüğüm sınıfa ilerledim. koridorda kimse yoktu sanırım herkes derse girmişti.

1. Kata çıktığımda 9. Sınıflar vardı 2. Katta 10. sınıflar 3. katta 11. sınıflar ve 4. kata çıktığımda 12/A sınıfı hemen karşımdaydı. Sınıfa girmeden kattaki kızlar tuvaletini bulup girdim. Lavabonun önüne geçip aynada ki yansımamla göz göze geldim. Gözlerimde ki ışığı söndürmüşler çalmışlardı benden. İnsanlara olan sevgimi, güvenimi almışlardı elimden, bunu bana en sevdiğim en çok güvendiğim insanlar yapmıştı.

Suyu açıp ensemi , boynumu ıslattım. Kollarımı dirseğime kadar yıkayıp doğruldum. Duvarda asılı peçeteden koparıp kollarımı boynumu kurulayıp tekrar aynada ki yansımamla göz göze geldim.

-Unutma Deniz her zaman güçlü ve dik durmalısın başka seçeneğin yok.

deyip çıktım. Sınıfa ilerleyip daha yeni yıkamama rağmen terleyen ellerimi pantolanuma silip kapıyı tıklatıp içeriden komut beklemeden kapıyı açıp girdim. Tahtaya bir şeyler yazan haco elinde ki tahta kalemini bırakıp bir bana bir de başka noktaya bakmaya başladı. Bu nasıl bir tepkiydi her öğrenci geldiğinde böyle mi davranıyordu bu kadın.

-Siz ikiniz kardeş misiniz?

dediğinde baktığı noktaya baktığımda onu görmüştüm. Gözlerim kocaman açılırken dudaklarım hafif aralanmıştı.

-------------------

BÖLÜM SONUU CANLARIMM..

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ.

CANLARIM BEN KİTABI TELEFONDAN YAZIYORUM O YÜZDEN YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR O YÜZDEN YAZIM YANLIŞIM VARSA ÖZÜRLERİMİ KABUL EDİN DİKKATLİ OLMAYA ÇALIŞIYORUM AMA İNSANLIK HALİ BAZEN GÖZDEN KAÇIYOR. EĞER YANLIŞ YAZILAN BİR YER GÖRÜRSENİZ YORUM YAPARAK BİLDİRİRSENİZHEMEN DÜZELTEBİLİRİM.

YAĞMUR HAKKINDA NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ ?

DENİZ HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ?

SİZCE İLERLEYEN BÖLÜMLERDE NELER OLACAK?

YORUM YAPMAYI VE BEĞENDİYSENİZ BEĞENİ BUTONUNA DOKUNMAYI UNUTMAYINIZ.

 

 

 

Loading...
0%