@apella
|
Karanlığın hüküm sürdüğü boğuk bir şehir... Loş caddeler, karanlık ve rutubet kokulu ara sokaklar... Dolunay yerdeki su birikintilerine yansıyordu. Bir silüet hızla su birikintisine basarak dar ara sokağa kıvrak bir dönüş yaptı. Hızını kesmeden ara sokakta koşarken sokağın önünden bir kaç silüet koşarak geçti. Ara sokağa giren silüet loş bir ışığın altında durup kafasında ki bereyi çıkartıp nemli kaldırıma attı. Keskin yüz hatları loş ışıkta belirginleşmişti. Gözleri gölgelenmiş, saçları dağılmıştı. Genç adam ceketini çıkartıp berenin yanına attı ve gömleğinin kolunu sıyırdı. Gömleğin kolu kırmızıya boyanmıştı adeta. Yara açığa çıkınca genç adam eliyle yaraya baskı yaptı. Yerde gördüğü bir demir çubuğu eğilip aldı ve kararlı bir şekilde açık yaradan içeri soktu. Dişlerini sıkarken demirin dışarıda kalan kısmını çubuk kırar gibi kolayca kırdı ve yere attı. Acıyı hissediyor ama tepki veremeyecek kadar buna maruz kalmış bir hali vardı. Kolunu sıvazlayıp arkasına baktı ve gülümsedi. Karanlığa karışmasıyla bir kaç el silah sesi yankılandı ıssız sokakta.
________________________
"Hayır dedim Mercan."
Oflayarak kollarımı göğsümde kavuşturdum. Neden bu kadar korumacı olmak zorundaydı ki sanki? "Bazen abartıyorsun altüstü bir parti."
"Mercan sana hayır dediğimi hatırlıyorum. Odana git ve ders çalış."
Ayağa kalkıp öfkeyle babama döndüm. Tam ağzımı açacakken derin bir nefes aldım. O benim büyüğümdü ne olursa olsun saygı göstermeliydim. "Peki baba."
Odama giderken abimin babama kısık sesle, "Baba o genç bir kız, elbette partilere gidecek. Ayrıca Mercan diğer gençler gibi değil durması gerektiği sınırı bilir."
Gülümserken odamın kapısını kapatıp kilitledim. Abim dışında bu evde kimse büyüdüğümü kabullenmiyordu. Ben bir kaç hafta sonra askeri eğitim için başka bir şehire gidecektim ama hala akşam dışarı çıkmama izin yoktu. Masamdaki ders kitaplarına kaydı gözüm. Babam askeri eğitim almamı istemediği için yksye hazırlanmam için baskı yapıyordu.
Dolabıma ilerledim ve bir elbise çıkardım. "Ben o partiye gideceğim." Duvarımda asılı olan aile resmimize baktım. "Ve sen... Buna engel olamayacaksın baba." Elbiseyi hışımla yatağıma attım ve kapımın kilidini açıp başımı koridora uzattım.
"Yatıyorum ben." Kapıyı sertçe kapatıp kitlediğimde adım sesleri duydum. Kapım tıklatılınca hiçbir şey demedim. Babamın yumuşak sesini duyunca zafer kazanmış bir şekilde gülümsedim. "Kızım sadece başına bir şey gelmesinden korkuyorum, lütfen anlayış göster. Sen benim en değerlimsin biliyorsun. İyi geceler kızım güzelce dinlen..."
Artık kimse beni rahatsız etmezdi. Ben kızgın olduğum zaman bunu belli ediyorsam ailem pek uğramazdı yanıma bu da gece boyu kimsenin yokluğumu fark etmeyeceği anlamına geliyordu. Babamın adım sesleri uzaklaşırken sevinçle sessizce kıkırdadım.
Üzerime yatağa koyduğum siyah beli korse model straplez mini elbiseyi giydim. Etek kısmı bollaşıyordu bu da hem şık bir görüntüydü hemde fazlasıyla rahat. Kıvırcık saçlarımı inceledim. Biraz daha kabarması için su şişemden biraz su alıp ıslattım ve bir kaç krem sürdüm saçıma. Kendimi beğeniyle süzerken gözüm saate kaydı.
00.12...
Parti başlamıştı hemen evden çıkmam gerekiyordu. Kapıma yaklaşıp içeriyi dinledim. Televizyon sesi ve gülüşmeler geliyordu. Pencereme ilerledim. Tek seçeneğim bu gibiydi. Hevesle gülümsedim. Zaten askeri eğitim alacaktım ön hazırlık olarak görebilirdim bunu.
"Özür dilerim baba..." diye mırıldanıp ayağımı pencerenin dışına attım. Pencerenin pervazını tutup diğer ayağımı da çıkarttım pencereden. Nasıl ineceğimi hiç düşünmemiştim. Binanın çevresine göz attım. Yan komşunun balkon demiri o kadar da uzak sayılmazdı... Ayağımı demire koyup diğer ayağımı nasıl buraya koyacağımı ve nasıl denge kuracağım düşündüm hızlıca.
"İMDAT YARDIM EDİN HIRSIZ VAR!" duyduğum çığlıkla odamın penceresini bıraktım ve elime ilk değen şeye tutundum. Bir balkon çıkıntısı. Balkon demirindeki ayağım kayınca tek elimle tutunuyordum. Dişlerimi sıktım. "Seyran Teyze gerçekten zamanı mıydı beni hırsız sanmanın..."
Bir kaç kişi cama çıkmıştı ve Seyran Teyzenin evine bakıyordu. Buradaki hırsız sanırım bendim... Seyran Teyzenin evinin yanında sallanıyordum başka kim olacaktı. Kolum acımaya başlamıştı. Aşağısı asfaltı düştüğüm an arka bacağım ve sırtım parçalanırdı.
"Hey..! Bırak kendini tutacağım seni hızlı ol..!"
Kalın ve tok bir ses geliyordu aşağıdan. Başımı eğip aşağı baktığımda bir erkek silüeti gördüm. Yüzünü göremiyordum ama tek çarem bu gibiydi. Seyran Teyzenin polisle konuştuğunu duyunca yutkundum.
"Hadisene!.." |
0% |