Yeni Üyelik
7.
Bölüm
@apricitass1

Efnan derin bir nefes alıp kararlılıkla polis memurlarına döndü. Odadaki sessizlik bir anda ağırlaştı, herkes onun ne söyleyeceğini merak ediyordu.

"Sabah buraya geldiğinde, içeri girer girmez tehdit etmeye başladı," dedi. Sesi titrek olsa da, kararlıydı. "Annemden bahsetti, eğer size bir şey söylersem bana zarar vereceğini söyledi verdi de yanağımdaki izin dikişleri açıldı" bileklerini açarak Zeynep'e gösterdi " onlara göstermek istemiyorum" diye fısıldadı Zeynep'e Zeynep ise bileklerindeki morarıklara bakarak şok olmuş bir biçimde Efnan’a " bileklerime de zarar verdi ve sonra gitti.Ama bu sefer hazırlıklıydım..."

Efnan, elini yavaşça telefonuna götürdü. Uygulamayı açarak polis memurlarına uzattı. "O gece bana bir şey olacağını hissetmiştim, bu yüzden her şeyi kaydettim. Annem beni saf sandığı için muhtemelen telefonumu almakla uğraşmadılar." Bir an duraksadı, gözlerinde bir parıltı belirdi. "Elzem’le olan konuşmalar, annemle konuşmaları, arabadaki kazanın kayıtları... Hepsi burada. Arabamın kamerasını telefonuma bağlamıştım, sabaha dair de her şey var. Selim Akgün'ün bana olan konuşması falan"

Odada bir anda şok havası esmeye başladı. Polis memurları şaşkınlıkla birbirlerine baktılar, hiç kimse böyle bir şeyi beklemiyordu. Zeynep’in gözleri büyüdü, ağzı hafifçe aralanmıştı. Alp ve Deniz ise duydukları karşısında bir anlık sessizlikle kalakaldılar.

Polislerden biri Efnan’ın elindeki telefonu alırken yüzünde hayret dolu bir ifade vardı. "Bunlar her şeyi değiştirebilir," dedi yavaşça. Diğer memur ise not defterini kapattı, gözleri hala Efnan’ın üzerindeydi.

Efnan, etrafındaki şaşkın bakışlara aldırış etmeden derin bir nefes aldı. "Artık bu işi kapatmanın zamanı geldi," diye fısıldadı, ama kararlılığı odadaki herkese net bir şekilde hissediliyordu.

Polis memuru, telefonu elinde tutarak nazikçe Efnan’a döndü. "Bu gece incelemeye almak istiyoruz, eğer özel bir şeyiniz yoksa," dedi. Efnan derin bir nefes aldı ve başını salladı. "Yok, alabilirsiniz," diye cevap verdi kararlı bir sesle.

Polis memurları, teşekkür ederek odadan çıktılar. Kapı kapandığında Efnan biraz rahatlamış hissediyordu. Zeynep ise hemen ona sarıldı, "İyi misin?" diye fısıldadı. Efnan, Zeynep'in sıcak kollarında bir an gözlerini kapattı. "Biraz daha iyi..."

Gülce, kapıyı hızlıca açıp içeri girdi. Yüzünde her zamanki samimi gibi görünen ama aslında yapmacık bir gülümseme vardı. “Ah, canım Efnan, nasıl oldun?” dedi, sesine hafif bir endişe tonu ekleyerek. Efnan’ın gözlerinde anlık bir kıvılcım belirdi ama yüzünde hiçbir şey belli etmedi. Gülce'yi dikkatlice süzdü.

"Efnan, haberleri aldım, çok kötü şeyler yaşamışsın. Gerçekten çok üzüldüm," dedi Gülce, yanına yaklaşarak ama sesinde belirgin bir samimiyetsizlik vardı. Ellerini Efnan’ın omuzlarına koydu ve abartılı bir şekilde iç geçirdi. “Ama neyse ki artık her şey geride kaldı, değil mi? Her şey çözülecek, eminim…”

Efnan, Gülce’nin ellerinin omuzlarına dokunduğu an, hafif bir göz devirmeyle omzunu çekti. Gülce’nin eli havada asılı kaldı, ardından yere düştü. Efnan, soğukkanlı bir tavırla ona döndü, gözlerinde sert bir ifade vardı.

"Gülce Hanım," dedi sakin ama keskin bir sesle, "ben bir psikiyatristim. Ne yapmaya çalıştığınızı anlamayacak değilim. Bu manipülatif yaklaşımınız, sanırım siz de bilirsiniz, çok tanıdık. Empati maskesiyle kontrol sağlamaya çalışıyorsunuz ama ne yazık ki burada işe yaramaz."

Gülce’nin yüzündeki yapmacık gülümseme bir anlık şokla silindi. Efnan’ın duruşundaki kararlılık, kelimelerindeki kesinlik odayı doldurdu. Zeynep bir yandan hafifçe gülümserken, Alp ve Deniz’in bakışları Efnan’ın üzerindeydi. Gülce ise ne diyeceğini bilemeden kısa bir an sessiz kaldı, ardından yüzünde hafif bir gülümsemeyle toparlanarak odadan çıkmak zorunda kaldı. Kapı kapandığında Zeynep, gözlerini devirerek arkasından baktı.

“Yılışık!” diye mırıldandı alaycı bir ses tonuyla.

Efnan da hemen ekledi, "Sahtekar. Ne diye geldi ki?"

" Dedikodu toplamaya nolacak şeytan"

Alp ve Deniz, birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Gülüşleri odadaki gerginliği dağıttı, bir anda herkesin havası değişti. Efnan da, Zeynep’in yanında kendini biraz daha rahat hissetmeye başladı.

Az sonra Zeynep'in telefonunun çalmasıyla tüm gözler ona döndü " tamam hemen geliyorum" diyerek telefonu kapatıp Efnan’a tekrar sarıldı "gitmem lazım" diyip Efnan'ı öperek odadan çıktı. Alp'de " Bende gideyim gelirim yine" dedikten sonra gitti. Aslında bu olanlardan sonra gitmek istemiyordu ama başhekim çağırdığı için mecbur kalmıştı. İkisinin gitmesiyle Efnan, Deniz'e döndü kapıya dalmıştı " Deniz abi" diye hafif sesle bağırdı Efnan Deniz ise Efnan'ın sesiyle kendine gelmiş kafasını sallamıştı " kusura bakma dalmışım" Efnan bu duruma şuan sesli gülmemek için zor tutuyordu " Abi sen daha çok Zeynep’e dalmış gibisin ama" dedi sorar sesle Deniz ise karşısındaki kıza hayret ediyordu kız psikiyatrist ya hani dedi iç sesi " He yok Zeynep'e niye dalayım kalmışım öyle" Efnan göz devirerek yataktan kalkarak seke seke dolabı açtı " kızım niye kalkıyorsun otur" Efnan omuz silkerek dolabı biraz karıştırdıktan sonra aradığını bularak dolabı kapattı " Abi bunu Zeynep'e verir misin ama benim verdiğimi söyleme sadece ver tamam mı?" Deniz Efnan’ın verdiği bilekliğe baktı Zeynep'in hiç çıkarmadığı bileklikti bu " Kız bunu nerden buldun sen" dedi Efnan'a, Efnan ise gülümseyerek "Benim eski kaldığım odada düşmüş götürürsün abi unutma ama tamam mı Deniz başını sallayarak cevap verdi. "Ben gidiyorum gelirim yine" "tamam" dedi Efnan’da Deniz gittikten sonra abdestini alıp namazını kıldı sonrasında ise Zeynep’in ona getirdiği kitaplardan birini getirip okumaya başladı.

 

Deniz Efnan’ın odasından çıktıktan sonra sırıta sırıta yürüyordu. Acil bölümüne inip Zeynep'e bakındı bir sandalyede oturuyordu yanına gidecekken Arda’nın Zeynep’in yanına gittiğini görünce duraksadı. İkisinin arasındaki etkileşim, Deniz’in canını sıkmaya başladı. Zeynep’in gülümsemesi ve Arda’nın onu nasıl dikkatle dinlediği, Deniz’in içinde kıskançlık ateşini körükledi. “Bu ne böyle?” diye düşündü. Zeynep’in Arda’ya gülümseyerek bir şeyler anlatması, Deniz’in kafasındaki düşünceleri daha da karmaşık hale getirdi. Deniz, Zeynep’in Arda ile olan konuşmasını izlerken içinde bir kıpırtı hissetti. Kendi hisleriyle baş edemeyerek, Zeynep’in yanına gitmekten vazgeçti ve hızlıca gerisin geri döndü. Efnan’ın odasına yönelirken kalbinde bir huzursuzluk vardı.

Kapıyı çarparak açtığında Efnan odada yalnızdı, elinde bir kitapla oturuyordu. Deniz’in ani girişi Efnan’ı şaşırttı. “Abi kapıyı açık bırak ” dedi Efnan, Deniz kapıyı açarak refakatçi koltuğunu sedyeye doğru çekip oturdu Efnan’ın yüzünde meraklı bir ifade belirdi. " Ne oldu abi niye geri geldin" dedi.

“Zeynep’in yanında Arda var,” dedi Deniz, sesinde bir kaygı vardı. “Onun yanında daha fazla duramazdım. Gidip ona bakmak istedim ama...”

Efnan, Deniz’in gerginliğini hemen fark etti. “Sadece konuşuyorlardır. Neden bu kadar endişelisin?” dedi, ama Deniz’in yüzündeki ifadenin kaygıdan çok daha fazlasını anlattığını biliyordu.

“Bilmiyorum, Efnan. Arda'nın Zeynep’e yaklaşması hoşuma gitmiyor. Sanki onun gözünde Zeynep’ten daha önemli biriymişim gibi hissediyorum,” dedi Deniz, gözleri dolarak. “Zeynep’in ona gülümsemesi, beni rahatsız ediyor. Ben onun yanındayken böyle hissetmemeliyim ama...”

Efnan dayanamayıp elini ağzına götürerek gülmeye başladı " Deniz abi sana bir haberim var" dedi Efnan Deniz’e, Deniz ise söyle anlamında kafasını salladı. " Aşıksın sen aşık Mecnun olmuşsun" Deniz ise Efnan'ın dediklerinden sonra " Efnan abiciğim deli etme beni" dedi sonrasında ise "Bana gelince abi diğerlerine gelince Arda, yok bilmem ne sana da abla desin o zaman Allah'ım ya gidiyorum ben" diyerek kapıdan çıktı o sırada içeri giren Alp ile karşılaştılar bir şey söylemeden ortadan kaybolmuştu Deniz, Alp ise Efnan'ın gülüşünde takılmıştı gözleri, Efnan, Alp’in kendisine baktığını fark edince yüzündeki gülümsemeyi silerek kucağındaki kitap ile oynamaya devam etti zaten Deniz ile konuşurken de kitabın sayfalarını çevirip duruyordu sadece "Ne oldu buna" diye sordu Efnan ise sadece dudağını büktü nasıl diyecekti ki Alp’e Deniz senin kardeşini seviyor diyemezdi ki "Neyse ne bacağını kontrol etmemiz lazım bakalım mı" Efnan ise başını sallayarak onayladı " Kapıyı açık bırakır mısın doktor bey" Alp kapıyı açmaya giderken Efnan’da hastane elbisesini sıyırarak bacağını açtı aslında Alp ile Deniz’in ona bakmasını istemiyordu ama bu hastanedeki tüm kadın doktorlar dolu olduğu için onlar kalmıştı el mecbur ise kabul etmişti Efnan az sonra Alp’in dokunmasıyla "Ahh!" diye bir ses döküldü dudaklarından "Acıyor acıyor dokunma lütfen"dedi zorlukla, Alp ise ellerini çekerek geri çekildi ve Deniz’in az önce oturduğu yere oturdu. "Kendini nasıl hissediyorsun" Efnan hastane elbisesini düzeltip örtüyü biraz daha üzerine çekti " bilmiyorum ağrıyor her yerim hala" Alp başını sallayarak konuşmasına devam etti " karnındaki yaralar birkaç güne iyileşecek o zaman fizik tedaviye başlayalım olur mu" Efnan başını sallayarak onayladı " şey Alp ben teşekkür ederim her şeyin için" Alp ise gülümseyerek baktı "Rica ederim kendini yorma tamam mı lazımsın sen bize" Efnan gülümseyerek başını eğdi sonra aklına gelenle Alp’e döndü " Bir şey diyecektim ben kafa tomografisi çektirebilir miyim" Efnan, kafa tomografisi çektirmek istediğini söylediğinde Alp, merakla ona döndü. "Neden istiyorsun, Efnan? Bir sorun mu var?" dedi. Efnan, bir an düşündü ama içindeki korkuyu dile getirmekten çekindi.

"Bilmem," dedi hafif bir sesle. "Sadece içimde bir his var. Uyandığımdan beri başımda tuhaf ağrılar oluyor ve... Tam olarak ne olduğunu anlamak istiyorum. Kaza geçirmeden önce daha çok vardı yapıcaktım ama bir türlü fırsatım olmadı." Alp, Efnan’ın endişeli bakışlarını görünce ona daha dikkatli yaklaşmaya karar verdi. " Sırayla gidelim tamam mı ilk karnındaki dikişleri alalım, sonra yüzündekini alalım, sonra da yapalım olur mu?" Efnan, Alp’in sözlerini duyduğunda bir nebze olsun rahatladı. “Tamam, önce dikişlerimi alalım,” dedi. “Sonra tomografi için seninle tekrar konuşuruz.” Alp gülümsedi ve Efnan’ın üzerine örtüsünü daha sıkı sararak yanına oturdu. " Dikişlere bakmam lazım" diyerek yavaşça yanağındaki bandı çıkardı şükür ki dikişleri tutmuştu. "Tutmuş mu" diye sordu Efnan merak içinde Alp ise bandajı tekrar koyarak " tutmuş tutmuş" dedi Efnan ise ellerini birbirine çırptı sevinçten Alp’in telefonu çalınca sabır dilenerek telefonunu açtı arayan kişi annesiydi " Efendim anne" "Oğlum bitmedi mi işiniz hadi gelin" "Tamam anne geliriz biz birazdan hadi görüşürüz" diyerek telefonu kapattı ve Efnan’a döndü Efnan ise kitapla oynamaya devam ediyordu "Yarın izin günüm aynı şekilde Zeynep ile Deniz’in de bir şey olursa buradakilere söyle beni arasınlar tamam mı" dedi Alp, Efnan ise istifini bozmadan " tamam şimdi müsadenle uykum geldi" dedi gerçekten gözleri yavaş yavaş kapanıyordu uzun bir gün olmuştu onun için Alp ise anlayışla başını sallayıp yataktan kalktı. Efnan ise uyumak için kafasını yastığa koyunca direk gözleri kapandı. Alp onun bu haline tebessüm ederek, ona dokunmadan sıkı sıkıya üstünü örterek odadan çıktı.

Loading...
0%