SOSLU MANTILAR

Eymen: Bir haftasonuna günaydın.

Savaş: Günaydın.

Barış: Günaydın Eymen abi.

Eymen: Evet gençler haftasonu ne yapacaksınız?

Barış: Biz Savaş ile birlikte lise arkadaşımız ile buluşacağız.

Uraz: Ben İlay'ın arabasını aramaya devam edeceğim.

Uraz: Dün birkaç arkadaşım ile konuştum her yere haber saldılar.

Deniz: Teşekkür ederiz Uraz.

Deniz: Her şeyimize yardımcı oluyorsun.

Deniz: Yardımcı olmak zorunda bile değilken bunu yapman büyük incelik.

Deniz: Minnettarım.

Savaş: Deniz.

Eymen: Öhm öhm.

Savaş: Şey pardon.

Savaş: Deniz abla.

Deniz: Efendim Savaşcığım?

Savaş: Savaşcığım mı? (silindi)

Savaş: Sen işten mi çıkarıldın?

İlay: Nee!

İlay: Abla sen işten mi çıkarıldın?

Deniz: Şey, evet...

Eymen: Şaka mı?

Deniz: Malesef, şaka değil.

İlay: Neden hiç haber vermiyorsun?

Deniz: Herkesin kendi derdi var.

Deniz: Bir de üstüne bu eklenmesin diye söylemedim.

Asena: Malesef ben de dün işe geldiğimde öğrendim.

Asena: Patron yerine yeni bir aşçı yardımcısı bulmuş bile.

Barış: Deniz, üzgün müsün?

Deniz: İlk öğrendiğimde kendimi boşlukta gibi hissettim.

Deniz: Kendimi adadığım iş bir anda ellerimden kayıp gitmiş gibiydi.

Deniz: Ama şimdi daha iyiyim.

Deniz: İş beni çok yoruyormuş.

Deniz: Bunu yeni fark ediyorum.

Deniz: Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

İlay: Kızlar olarak hepimizin biraz kafa dağıtmaya ihtiyacı var.

İlay: Ablam da işten çıktığına göre...

İlay: Ertelediğimiz buluşmayı yapabiliriz gibi duruyor.

Asena: EVET EVET EVET!

Asena: Ceylin nerede?

Eymen: Muhtemelen hâlâ uyuyordur.

Asena: Arasam kızar mı?

Eymen: Yani...

Eymen: Ceylin uykusundan uyandırılmaktan hiç hoşlanmaz.

Asena: Oturup bekleyecek miyiz şimdi uyanmasını...

Asena:

Eymen: Asena ben bile Ceylin'i bu kadar heyecanla beklemiyorum.

Eymen: Kıskanıyorum haberin olsun.

İlay: Onun derdi başka.

İlay: Ceylin ona abisini ayarlayacak ya onun için skdkfksmksk.

Asena: Sussana sen küçükler karışmaz böyle şeylere.

İlay: Asena abla ben reşitim.

İlay: 20 yaşındayım.

Asena: Oha sen o kadar büyüdün mü?

Ceylin: Ne bu enerji sabah sabah?

Asena: Sana da günaydın Ceylin.

Eymen: Doğdu güneşim.

Ceylin: Bir susun da motorunuz soğusun.

Ceylin: Ben şimdi bu kadar mesajı nasıl okuyacağım?

Eymen: Ben sana özet geçeyim güzelim.

Eymen: Deniz işten çıkarılmış.

Eymen: Kızlar kafa dağıtmak için size gelmek istiyor.

Eymen: Bu kadar.

Ceylin: Neeee!

Ceylin: @Deniz neden?

Deniz: Eskisi gibi güzel tatlılar yapamıyormuşum. :)

Asena: Saçmalamış patron.

Seda: Ben Deniz'in kafası dağılsın diye onu dışarı çıkardım.

Seda: O sırada da Yunus'un doğum günü için pasta malzemeleri aldık.

Asena: Çok iyi yapmışsın.

Asena: Deniz'in keyfinin yerine gelmesi bir pasta yapmasına bakar.

Asena: Pastayı öyle bir titizlikle yapıyor ki sanki dünyanın en mühim işini yapıyormuş gibi.

Deniz: Asena'nın beni bu kadar iyi tanıması çok tehlikeli.

İlay: Ceylin.

Ceylin: Efendim.

Eymen: Efendin değil kölenim.

İlay: Eymen sana demedi, bana dedi.

İlay: Hem senin işin gücün yok mu?

İlay: Oturmuş kız dedikodusu dinliyor.

Eymen: Aman iyi be, gidiyorum.

İlay: Bugün müsaitsen kafa dağıtmaya size gelelim diyoruz.

Ceylin: Anneme sormam lazım.

Deniz: Firuze hocamı da çok özledim.

Deniz: Biraz hasret gideririz.

Asena: Ay ben de Umut'u çok özledim.

Ceylin: Annemin misafirleri gelecekmiş.

Ceylin: Deniz de gelecek dediğimde mutlu oldu.

Ceylin: Öğleden sonra iki gibi ev müsait olur, o zaman gelebilirler dedi.

Ceylin: Evin yakınlarında bir kafe var.

Ceylin: İsterseniz gelin oraya gidelim.

Ceylin: Öğleden sonra da eve geçeriz.

İlay: Asena abla koşa koşa hazırlanmaya gitti bile.

Deniz: Bana uyar.

Ceylin: Tamam o zaman, Lotus Cafe'de görüşürüz.