@araftakikelebek
|
Yazarın gözünden; Kızlar konuşmaları bittiğinde geniş salona geçmişlerdi. Seda sallanan tekli koltuğa oturdu ve gülümseyerek konuştu. "23 Mart'ta hepinizi Yunus'un doğum günü partisine bekliyorum. Sizi çok sevdim." Uraz aklına gelen şeyle yerinden doğrulup eliyle bir işareti yaptı. "Aa çok pardon, Seda bir saniye bekler misin?" Seda kafasını salladığında koşar adım merdivenlerden çıktı ve birkaç saniye sonra elinde minik bir dosya ile geri döndü. "Bu dosyada Yunus ile ortak tanıdığım herkesin isimleri ve telefon numaraları yazılı." diyerek dosyayı Seda'ya uzattı. Seda dosyayı alıp kucağına koydu. Ardından mahcup bir şekilde ellerini birleştirip teşekkür etti. Dosyanın sayfalarını teker teker çevirip inceledi. Dört sayfalık uzun bir listeydi. Bu kadar kişiyi arayıp davet etmek oldukça yorucu olacaktı. Tam o sırada Deniz, elini omzuna atarak "Ben sana yardım ederim." dedi. Seda kafasını yukarı kaldırıp gülümsedi. Ardından kolundaki saate baktı. Saatin yedi buçuk olduğunu fark ettiğinde "Saat epey geç olmuş. Yolcu yolunda gerek, bana müsaade." dedi. "Aaa durun, whatsapp grubu kuralım." Eymen'in kurduğu cümleyle İlay "Çok iyi fikir!" diye ortaya atladı. Eymen herkesin tek tek telefon numarasını alıp rehberine ekledi. Ardından whatsapp grubunu kurdu. Eymen SOSLU MANTILAR grubunu kurdu. Eymen gruba Uraz kişisini ekledi. Eymen gruba Aşk Bahçem kişisini ekledi. Eymen gruba İkizler (Savaş) kişisini ekledi. Eymen gruba İkizler (Barış) kişisini ekledi. Eymen gruba Deniz kişisini ekledi. Eymen gruba Gelecekteki Yengem (İlay) kişisini ekledi. Eymen gruba Seda kişisini ekledi. Eymen gruba Asena kişisini ekledi. Eymen: Grubumuz hayırlı uğurlu olsun. Herkese aynı anda bildirim gittiğinde hepsi telefonlarını ellerine aldı. "Sevgilim, bu grup ismini çok düşündün mü?" "Kardeşim bu nasıl grup ismi?" Uraz ve Ceylin'in aynı anda söylediği cümlenin ardından Eymen gözlerini devirdi. "Bence gayet güzel bir grup adı oldu. Siz ne anlarsınız." Seda telefonunu yeniden cebine koyarken ayağa kalktı. "Sizinle tanışmak çok güzeldi, umarım tekrardan bir araya gelebiliriz. Hoşça kalın." Yavaşça kapıya doğru adımlarken Deniz de peşinden ilerledi. "Ben de seninle geleyim, doğum günü partisine gelecek kişileri aramanda yardımcı olurum." Seda gülümsedi. "Olur." Uraz ikisini de uğurladıktan sonra yeniden salona döndü. "Asena ve İlay, siz nasıl geri döneceksiniz?" Asena elini beline koyup ileri doğru bir adım attı. "Bizi nasıl buraya getirdiysen öyle geri götüreceksin Uraz bey!" Uraz kabul ettiğini belli edercesine başını yere eğip sırıttı. Kafasını yeniden kaldırdığında "Hay hay efendim." diye cevap verdi. İlay, Uraz'ın bu kadar çabuk kabul etmesine tepki olarak şaşkınca kaşlarını havaya kaldırıp kafasını yana doğru eğdi. Ceylin ve Eymen de ayaklandığında Eymen bakışlarını Uraz'a çevirdi. "Ee biz de gidelim madem, herkes gidiyor." "Hep birlikte çıkalım o halde." dedi Uraz ve elinin avuç içiyle kapıyı gösterip önden kızların ilerlemesine izin verdi. Arkalarından Eymen de ilerlediğinde herkes çıkmıştı. Uraz ikizlere dönüp "Ben birkaç saate dönerim, sakın şımarıklık yapmayın." dedi ve kapıyı çekip çıktı. Ceylin ve Eymen, Eymen'in arabasına, Asena ve İlay ise Uraz'ın arabasına bindi. Önden Eymen'in arabası, arkadan Uraz'ın arabası ilerliyordu. Yol ayrımına geldiklerinde kaş göz hareketi yaparak veda ettiler ve birbirlerinin tersi yönünde arabalarını gazladılar. 🍪 Yarım saatlik bir yolculuğun ardından nihayet varmışlardı. Uraz, arabayı bina önünde durdurdu ve kızların inmesini bekledi. Önce Asena, ardından İlay arabadan indi. Uraz hiç beklenmedik bir hareket yaparak kaşla göz arasında İlay’ın çantasını arka koltuğun altına sıkıştırdı. İlay, çantasının eksik olduğunu fark etmemişti bile. Arabanın kapısını kapattığında, Uraz "İyi geceler kızlar." dedi. Tam debriyaja basıp vitesi boşa atmıştı ki Asena'nın cümlesiyle durdu. "Sen de gelsene, kahve falan içeriz." Uraz içinden 'fırsat bu fırsat' diye geçirerek hemen arabasını park edecek bir yer aradı. Şansına tam da İlay'ın arabasının arkasında boş park yeri vardı. Arabayı park ettiğinde inip kızların yanına doğru ilerledi. Birlikte binaya girip merdivenleri çıktılar. Deniz'in dairesinin olduğu kata geldiklerinde durdular. Asena anahtarı kapı kilidine takıp açtı ve önden İlay'ın arkasından da Uraz'ın girmesini bekledi. "Uraz sen otur, biz mutfakta kahve yapalım." Uraz, Asena'nın söylediği cümleyi başını sallayarak onayladı. Ardından Asena ve İlay mutfağa gitti. Kızların gitmesiyle anında yerinden kalkıp sessizce çekmeceleri ve rafları karıştırmaya başladı. Birinci çekmecede aradığını bulamayınca sessizce çekmeceyi kapatıp ikinci çekmeceyi açtı. Bir yandan da gözleri mutfaktaydı. İkinci çekmecede de bulmak istediği şeyi bulamamıştı. Gözleriyle rafları hızlıca taradı. İşte oradaydı, bulmuştu. Yavaşça rafın cam kapısını açtı ve içindekini alıp cebine attı. Hiçbir şey olmamış gibi oturduğu koltuğa geri döndüğünde tekrardan bakışlarını mutfağa çevirmişti. Kızların ruhu bile duymamıştı. Kısa bir süre sonra kızlar kahveleri getirmişti. Sohbet eşliğinde içilen kahvenin ardından Uraz geri dönmek için evden ayrıldı. 3 saat sonra; Asena ve İlay Deniz'i arayıp eve ne zaman geleceğini sordu. Deniz bu gece Seda'nın evinde yatıya kalacağını söylemişti. Asena ise İlay'ı evde yalnız bırakmamak için bir geceliğine Deniz'in evinde yatıya kalmaya karar vermişti. Saat 12'yi çoktan geçmişti, tam yatmaya hazırladıkları sırada zil sesi tüm evin içinde yankılandı. "Bu saatte kim gelmiş olabilir ki?" İlay'ın sorusuna karşılık olarak Asena bilmem anlamında omuz silkti. "Belki de Deniz gelmiştir." dedi ve kapıya doğru ilerledi. Delikten baktığında Uraz'ın geldiğini görmüştü. "Uraz gelmiş?" "Allah Allah, bu saatte niye gelmiş ki?" "Bilmem, kapıyı açınca anlarız." Asena kapının kilidini, ardından da kapıyı açtı. "Buyur Uraz, bu saatte burada ne işin var?" Elindeki çantayı sallayarak yukarı kaldırdı. "Bu çanta sizden birinin mi? Arabamın içinde buldum, sanırım düşürmüşsünüz." İlay bakışlarını Uraz'ın elindeki çantaya çevirdi. Yerinden doğrulup kapıya doğru ilerledi. "Benim çantam! Çok teşekkür ederim, seni de uğraştırdım." dedi ve elindeki çantayı aldı. "Rica ederim. Madem çantanın sahibi bulundu, ben de gideyim artık. İyi geceler kızlar." "İyi geceler." |
0% |