Uraz'ın gözünden;

Köşebaşı Kafe'ye girerken adımlarımı yavaşlattım. Savaş ve Barış hemen arkamdaydı, sessizce adımlarımı takip ediyorlardı. Buraya gelmek iyi bir fikir miydi, emin değildim. Henüz kimsenin bundan haberi yoktu ama ben Deniz'in artık burada çalışmadığını biliyordum. Onun işten çıkarılmasına sebep olan bendim. Bunun için oldukça üzgündüm ama iddia için yapmak zorundaydım. Hem zaten telafi edeceğim.

Şu an bunları düşünmenin hiç sırası değildi, onun burada çalışmadığını bilmiyormuş gibi davranmalıydım.

"Güzel mekan, değil mi?"

Savaş ve Barış gözleriyle mekanı baştan sona süzdü. Ardı ardına dizilmiş geniş cam pencerelerden süzülen güneş, mekana doğal bir ışık yayıyordu. Beyaz masalar ve krem rengi sandalyeler de ortama modern bir estetik sunuyordu. Lila renkte boyanmış duvarlar, gelişigüzel şekilde dizilmiş modern sanat eserleriyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Her şey mükemmel bir düzen içindeydi.

Barış ıslık çalarak bakışlarını mekandan ayırıp bana çevirdi. "Abi burası mükemmel bir yermiş, daha önce neden hiç getirmedin?"

Barış’ın sözlerine hafif bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Fırsat olmadı."

Savaş, dikkatini cam kenarındaki bir masaya yöneltti. "Şurada oturalım mı? Hem manzara da güzel."

Başımla onayladım ve hep birlikte cam kenarındaki masaya doğru ilerledik. İkizler kendi arasında konuşurken Savaş'ın bakışları bir anda açılan kapı ile içeri giren kişiye kilitlendi.

Bu, Köşebaşı Kafe'nin kuryesi Ege Acar’dı.

“Ege?” dedi Savaş şaşkınca, ardından Barış'ın omzunu dürterek aynı yöne bakmasını sağladı.

Ege gözleriyle kafeyi süzerken bizim oturduğumuz masada bakışlarını durdurdu, yavaş adımlarla yanımıza doğru ilerlemeye başladı. "Savaş, Barış! Sizin burada ne işiniz var?" dedi. İkizler ayağa kalkıp Ege ile tokalaştıktan sonra yeniden yerlerine oturdular. "Vay be, sizi yeniden görmek ne güzel."

Bakışlarım Barış, Savaş ve Ege arasında mekik dokuyordu, ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Sen burada mı çalışıyorsun?" diye sordu Barış şaşkınlıkla.

Ege hafifçe başını salladı. "Aynen öyle, burada bir süredir kuryelik yapıyorum."

Artık merakıma yenik düşüp dakikalardır aklımda dolanan o soruyu sordum. "Siz nereden tanışıyorsunuz?"

Üçü de aynı anda "Lisede aynı sınıftaydık." diye cevapladı. Bu tesadüfler silsilesi artık beni şaşırtmıyordu. Ceylin ve Deniz'in önceden tanışması, Asena'nın Ceylin'in abisine aşık olması ve şimdi de sürekli geldiğim kafenin kuryesiyle İkizlerin lise arkadaşı çıkması. Her şey birbiriyle bağlantılı gibi geliyordu.

Savaş etrafı gözleriyle tararken "Şey, Deniz yok mu?" diye sordu. Ege'nin birden yüzü düşmüştü. "Deniz malesef işten çıkarıldı." dedi.

Savaş ve Barış'ın şaşkınlıktan gözleri büyümüştü. "Ne! Neden?" diye sordu Barış.

Ege omuz silkti. "Bilmiyorum, patronun bir bildiği vardır." diye mırıldandı. İkizler duydukları karşısında ne diyeceklerini bilemeden donup kaldılar. Birkaç saniye boyunca ikisinin de yüzü düştü, şaşkınlıkları gözlerinden okunuyordu.

Onların tepkilerini izlerken derin bir nefes aldım. Ne diyeceğimi bilemiyordum ama bir şey demem gerekiyordu. "Garip," dedim omuzlarımı hafifçe silkerek. "Belki daha iyi bir iş teklifi almıştır." diye ekledim.

Deniz için yeni bir başlangıç yapacaktım. Kendi ellerimle ona yeni bir fırsat sunacaktım. Hem de eskisinden çok daha iyisini.

Bu, sadece bir telafi değil, İlay’ın gözünde değer kazanmam için Deniz’e sunduğum bir fırsat olacaktı. İlay’ı etkilemenin yolu Deniz’den geçiyordu ve ona sağlayacağım bu fırsat, beni İlay’a bir adım daha yaklaştıracaktı.

Onun emek verdiği, hayallerini süslediği bir kafe... Sıcak, samimi, ama bir o kadar da zarif bir yer olmalıydı. Deniz’in arzuladığı ama gerçekleştiremediği hayaller, benim sayemde hayat bulacaktı.

Ona hak ettiği gibi, yumuşak ışıklarla aydınlatılmış, her köşesi özenle tasarlanmış, insanların içeri adım attığında huzur bulacağı bir kafe verecektim. Ama aslında bu kafe, Deniz’i memnun etmekten çok İlay’ın gözündeki yerimi sağlamlaştırmak için bir adımdı. Her detay, onun ilgisini çekmemi sağlayacaktı.

Bu kez onun hikayesini ben yazacaktım, ve bu hikaye, fırsatlarla dolu olup beni İlay’ın kalbine yaklaştıracaktı.

***

Yeni karakter kilidi açıldı, Ege Acar. Aşağıya karakter modelini bırakıyorum ve kaçıyorum. Sonraki bölümde görüşmek üzere, hepinizi çok seviyorum.❤️