@ardaberkyayla
|
Evden burası yürüyerek yaklaşık yirmi dakika, tabi sabahın erken saati olması ve havanın soğuk olmasıyla bu süre sadece beş dakika gibi geliyor, ya da ben artık hayatın bu sıkıcı dakikalarını hızlıca beynimden siliyor ya da bu süre zarfında hiçbir şey düşünmüyordum, bilmiyorum. İçeriye girip ikinci kata çıktım, kimseler yoktu, her zamanki gibi hademe ve gözleri hep mosmor olan müdür dışında. Onlarla selamlaştıktan sonra öğretmenler odasının kapısını açıp kafam eğik bir şekilde odaya girdim, kafamın eğik olmasının bir anlamı yoktu sadece o an yere bakmak istiyordum o kadar. İçeriye birkaç adım atıp kapıyı kapattıktan sonra arkamı döndüğümde tekli koltukta elinde küçük bir not defteri olan ve bir anlığına gözlerini not defterinden bana çeviren bir kadın vardı. Gözleri kahverengiydi, birkaç saniye bakabilmiştim gözlerinin içine. Başka hiçbir özelliğini bilmiyorum, tekrardan bakamadım yüzüne, utandım. Ona sırtımı dönecek şekilde koltuklardan en uzak köşeye masanın ucuna oturdum, tekrar bakmak isteyeceğimi bildiğimden ve onu rahatsız etmekten korktuğumdan sırtımı dönmüştüm. |
0% |