Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

✨✨✨

Kucağımda uyuyan oğlumla mutlu ve huzurlu bir şekilde uyuyordum. Bizim için ayrılan eve geçmiştik dün akşam.

Lui biraz huysuzluk yapsa da hemen sakinleşerek İtalya'da babasıyla yaptığı şeyleri anlatmaya başlamıştı.

Normalde hiç anlatmazdı, "babamla benim aramda sır" derdi ama bu sefer anlatıyordu.

"Mami, Mami uyan"

Yüzümde gezinen minik ellerle gözlerimi araladım yavaşça.

"Günaydın aşkım"

Kocaman gülümseyerek yanağımı sulu sulu öptü.

"Günaydın mamii"

Oğlumu karnımın üstüne çekerek oturttum, ardından ise yanaklarına kokulu öpücüklerden bıraktım.

"Oh mis gibi benim oğlum, iyiki doğurmuşum"

Sözlerim onu güldürürken kalbim huzur buldu onun sesiyle.

"Biyiyoyum Mami, bende şeni şeviyoyum"

Utanarak karşılık veren beyefendiyle kahkaha attım.

"Kurban olurum sana ben, birde seni seviyorum diyo"

Boynuna üst üste öpücük kondurduğumda gülerek elimden kaçmaya çalıştı.

"Ya Mami öpme oydan, babam da oydan öpüyo zaten çok huyyaniyoyum"

Öpmeyi bıraktığımda oğluma baktım. Andreas Lui'yi öpüyor muydu? Öpmekten nefret eden adam oğlunu öpüyor muydu?

'Eskiden seni de öperdi hatırlatırım'

Sus! Beni ne karıştırıyorsun ki. Ne alaka yani, Allah Allah.

'tamam sakin abla niye sinirleniyorsun hemen'

Sinirlenmedim bir kere ben, sen yanlış anladın.

'he he ondan'

Uğraşamam seninle defol oğluma ilgileneceğim.

"Babanla ne yapıyordunuz başka bebeğim"

Merakla konuştuğumda maviş gözlerini belerterek bana baktı.

"Anyatıyım ama ayamızda kaysın tamam mı babama şöj verdim"

Allah Allah ben Lui bugüne kadar Andreas'ın yanında mutsuz sanıyordum. Ki geçen gün babasına yavşak demişti.

O zaman bir şeye sinirliydi anlamak zor değildi ama oğlumun orda babasıyla nasıl zaman geçirdiğini merak ediyordum.

"Tamam söz aşkım kimseye söylemeyeceğim"

Kocaman gülümseyerek doğruldu oturduğu karnımın üstünde. Dizlerimi kırarak kaldırdığımda oğlum hemen yaslandı.

"Babamya payka gidiyoyduk, bana pamuk şekey ayıyoydu. Ondan sonya ben oyun oynayken beni isyoydu."

Andreas'ın Lui'yle ilgilenmesi beklemediğim bir şeydi. O zaman Lui niye gitmek istemiyordu ki, yani sebebi neydi.

"Eve gittimizde bana yemek yapaydı, o kadın da yapayadı ama geyek yok oğyuma ben yapayım deydi"

Yemek yapmayı bilmeyen adam oğluna yemek mi hazırlıyordu kendi elleriyle gerçekten de.

"Beyabey yemek yey ondan sonya odasına gideydik, bana maşal okuydu. Ondan şonya sayıyıp uyuyoyduk"

İlk defa duyduğum şeylerin şaşkınlığını üstümden atamadan yenileri geliyordu. Ben ayrı uyuyorlar sanıyordum, beraber uyuduklarını hiç düşünmemiştim.

"Başka ne yapıyorsunuz bebeğim"

Heyecanlı heyecanlı babasını anlatırken yüreğim sızladı.

"Biyiyoy muşun mami babam o yıyan kadınla biyyikte kaymiyo"

Kaşlarım çatıldığında ne demeye çalıştığını anlamadım. Lui gittiğinde ayrı odalarda kalıyorlardır.

"Nerden anladın bunu oğlum"

Bilmiş bilmiş kıkırdadı önce, ardından mavi gözlerini bana dikti.

"Çünkü odanın duvayyayında bij vayız"

Anlamadığımı anlayan oğlum bir elini güler ağzına kapattı.

"Anne şaşkın şaşkın bakma çok tatyısın"

Aldığım iltifatla oğluma uzaktan öpücük attım.

"Ne dediğini anlayamadım oğlum, baban duvarlara senin resmini mi asmış"

"Evet benim yesmim, senin yesmin. Geyinyik sana çok yakışmış ama ben yanında oymadığım için üzüydüm"

Ne yani Andreas odasının duvarlarında hala bizim fotoğraflarımızı mı saklıyor. Ama evlendi, karısı kızmıyor mu buna.

"Başka ne oldu oğlum"

Merakla sorduğumda daha fazla şey öğrenebileceğimi hissediyordum.

"O yıyanya babam biy keye kavga etti"

Oğlumun yanında niye kavga ediyor bu öküz.

"O kadın babama onun kayısının kendi oyduğunu senin oymadığını söyyedi."

Haklı, çünkü biz boşandık. Oğlumuz olsa bile ayrıldık üç yıl önce.

"Baban ne dedi"

Garip bir şekilde ne dediğini daha çok merak ediyordum.

"Babam kayısının sen oyduğunu söyyedi. O yıyana sen benim kayım deyiyşin dedi"

Şaşkınca kaldığımda ne hissedeceğimi şaşırmıştım. Konuşmanın hatta kavganın saçmalığını düşünemiyordum bile.

O ruh hastası biz ayrıldıktan sonra o kadınla evlenmedi mi? Derdi neydi, yoksa başka şeyler mi vardı.

"Tamam oğlum hadi git teyzeni uyandır sen"

Yanağıma öpücük konduran oğlum yataktan inmeye başladı.

"Tamam Mami"

Odadan çıktığında komidinin üstündeki telefonumu elime aldım. Batu'nun attığı ses kaydını bir cesaret açtığımda dünyam çoktan başıma yıkılmıştı.

Herşeyin, doğru bildiğim herşeyin yalan olduğuyla yüzleştim. Yaptığım aptallıklarla yüz yüze geldim.

Nefesim kesildiğinde gözümden düşmeye başlayan yaşlarla zar zor ayağa kalktım.

Yıllarca boş yere suçladığım adamın masum olması o kadar ağır geldi ki sırtıma bir kambur daha bağlandı.

Hep onu suçladım, ben haklıydım çünkü. Beni aldatmış, kandırmıştı. Ama masumdu, oğlumun babası hiç olmadığı kadar masumdu.

Yıllarca bir yalan uğruna birbirimizden ayrı kalmıştık. Yetmemiş bana olan sinirinden o kadınla evlenmişti.

Herşey Nesrin hanım yüzündendi, herşey onun planıydı. Bana olan nefreti yüzünden, beni istemediği için paramparça etmişti bizi.

Benim oğlum o kadın yüzünden yarım büyümek zorunda kalmıştı. En çok ihtiyacımın olduğu zamanlar birbirimizden kopmuştuk.

Allah benim belamı versin, nasıl böyle bir hata yaparım. Neden Andreas'ı beklemem.

Zar zor ayağa kalktığımda evin zil sesi doldu kulaklarıma. Elimin tersiyle gözümden akan yaşları silerek kapıya ilerledim.

Sanem daha uyanmamıştır, oğlum onu uyandırmaya çalışıyor büyük ihtimalle.

Dış kapının önüne geldiğimde en azından biraz olsun sakinleşmiştim. Kapının kolunu kavrayarak açtığımda elim boşluğa düştü.

Karşımdaki kişiye baka kaldığımda dudaklarım benden habersiz titremeye başlamıştı bile.

Hayal mi görüyordum yoksa gerçekten gelmiş miydi? Gelmişse ne yapmalıydım, onu kovmalı mıydım yoksa bir şeyleri düzeltmeli miydim?

"Adel?"

Mavi gözlerindeki yorgunluk içime işlerken benim de gözlerimden tekrardan yaşlar düşmeye başladı. Kollarını iki yana açtığında hıçkırarak boynuna atladım.

Belimin iki yanına sıkıca dolanan kollarla bacaklarımı beline sardım. Ayakta durabileceğimi hiç sanmıyordum çünkü.

Sesli bir şekilde ağlamaya başladığımda kollarımı daha da sıkılaştırdım. Başımı boynuna gizleyerek üç yılın sonunda yaşadığımı hissetmek istedim.

En azından bir süre sarılmaya ihtiyacım vardı. Ondan sonra sinirli veya öfkeli olmaya devam edebilirdim ama şuan değil.

En güçsüz anımda çıkıp geldiği için şuan değil. Üç yılın acısını çıkardıktan sonra hesabımı soracaktım. Gerekirse sürüm sürüm süründürecektim ama ilk önce kalbimdeki bu ağrıyı dindirmem gerekiyordu.

"Baba!"

Oğlumun çığlığıyla kendimi sakinleştirmeye çalıştığımda Andreas belimi tek koluyla tutarak eğildi yere doğru.

Lui'nin de belinden tutarak kucağına aldığında dikleşmişti olduğu yerde. Şuan ikimiz de Andreas'ın kucağındaydık.

Kollarımı boynunda çektiğimde Lui hemen benim yerimi alarak sıkıca sarıldı.

"Oha!"

Başımı arkaya çevirdiğimde bize şaşkınlıkla bakan Sanem'i gördüm.

"Ben şeni çok öjyedim baba"

Titreyen sesiyle konuşan oğlum babasına baktı boynundan ayrılarak. Andreas gülümseyerek Lui'nin boynuna öpücük kondurdu.

"Bende seni özledim aslanım"

Huylandığı için kıkırdayarak boynunu kaçırdığında beni fark etti oğlum.

"Aa Mami, sende mi buydaydın, çok yahat demi babamın kucağı"

Başını babasının omzuna koyarak bana baktığında arkadan Sanem kahkaha atmaya başladı. Ayaklarımı serbest bırakarak inecekken Andreas belimi daha sıkı kavrayarak bırakmadı.

"Baba beyin ağyımıyo dimi"

"Hayır oğlum ağrımıyor hem ikiniz de kuş kadarsınız"

Altmış kilo olmam dışında sorun yok. Altmış kilo kuş görmedim ben daha önce valla.

"Benim babam çok güçyü, asyan babam"

Aşka gelen oğlum aniden yükseldiğinde gülümseyerek baktım. Lui belki bu olanlar olmasaydı mutlu bir ailede büyüyebilirdi.

Bir bende bir Andreas'ta kalmak yerine bir evi olabilirdi. O kadınla yüz göz olmak zorunda kalmazdı.

Her çocuk gibi anne ve babasıyla beraber vakit geçirirdi. Ama olmamıştı işte, bize bunu yapanlardan hesabını soracaktım.

Benim gazabıma uğrayacaktı hepsi. Kimsenin gözünün yaşına bile bakmayacaktım.

Sana öyle bir şey yapacağım ki Nesrin hanım sen bile şaşıp kalacaksın. Bu yaptığın şeylerden pişmanlık duyacaksın, yemin ediyorum o gün beni yalandan teselli etmenin gerçeğini yaşatacağım sana.

Ama tek farkla teselli eden taraf ben olacağım, seni en zayıf noktanda vurarak yıkacağım, izle ve gör...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım gençler

​​​​​​

​​​​