Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9.Bölüm

@ardenim1232

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

 

 

 

 

 

❄️❄️❄️

 

(Kuzey'den devam)

Ameliyathanenin önünde dayımdan haber beklerken içim en azından biraz daha rahattı Gaye abla sayesinde.

O olmasaydı ne yapardım hiç bilmiyordum. Allah'ım göndermişti onu bize. Ben ilk defa bu kadar cesur bir kadınla tanışıyordum. O adam silah doğrulttuğu halde korkusuzca bize gelmişti.

Ona can borcumuz vardı, umarım tekrar karşılaşırdık. Düşüncelerimden beni çıkaran koridorun sonundaki ailem oldu.

Telaşla buraya doğru gelirlerken ayağa kalktım.

"Ne oldu Kuzey, dayını niye ameliyata aldılar"

Endişeli duruyordu hepsi, derin nefes alarak boynumu ovdum yavaşça.

"Kalp krizi geçirdi"

Şok içinde bana baktıklarında geri oturdum kalktığım koltuğa.

"Ne! Bir şey oldu mu ne dediler oğlum"

Ağlayarak konuşan anneme bakmadım. Ağlamasından hoşlanmıyordum, nedense huzursuz hissediyordum kendimi.

"Sonuçları açıklamak için hemşireyi bekliyorduk, yanlış sonuçları getirmiş geri gitti almaya. Bu sırada bir aile kavga çıkardı, bizi dolandırmaya çalışıyorsunuz siz diyerek silah çekti bize. Dayım zaten sabahtan beri iyi durmuyordu, o adam tehdit ettti kimse çıkmayacak burdan diye. O sırada dayım düşüp bayıldı zaten"

Herkes kendini bir köşeye attığında sessiz kaldılar. Biz en iyi sessiz kalmayı bilirdik zaten. Gelecek olan ablama karşı değildim, ne yapacaktı olmayan ailemizi mi dağıtacaktı.

En azından onu ararken bile istemeden bir araya geliyorduk. Abilerimin çoğu eve gelmeyi geç bizi bile ziyarete gelmiyordu.

Ama öfkeylerinden şu bir ayda hep yanımızdaydılar. Büyük abim dışında, o bizden kopalı yıllar oluyor zaten.

Biz aile olmayı öğrenemedik hiç bir daim. Bir an Gaye ablanın oğlunu kıskandığımı hissettim. Çok güçlü bir annesi vardı, oğlum derken bile sesinde öyle büyük bir sevgi vardı ki yüreğim sızlamıştı.

Hiç bir zaman annem bizi böyle sevmemişti. Onu da anlamak istiyordum ama olmuyordu.

Babam bize ve şirkete yetişmek için elinden geleni yapardı ama o da yetemezdi bazen. Evimizde her gün olan kavgalar yüzünden mutlu bir çocukluk geçiremedim.

Arkadaşlarım mutlu ailesini anlatırken ben dağılmış ve parçalanmış ailemi anlatamazdım. Çünkü annelik görevini unutmuş bir kadın vardı hayatımızda.

Ben artık ablama üzüldüğünü bile düşünmüyordum. Annem en ufacık bir kavgada ablamın ölüsüne sarılarak kendini korumaya alırdı.

Bizde bunun bilincinde büyümüştük zaten. Annem ablamı kullanıyordu, bu tabir ne kadar doğruydu bilmiyorum ama başı sıkıştığında kullanıyordu.

Zaten ikide birde evimize ablanız diye bir sürü kız getirmiş bizim zarar görmemeze sebep olmuştu. Bunu söylediğimizde ise ablanız yapmaz yalan söylemeyin derdi.

O yüzden abla istemiyordum doğruya doğru. Çünkü bizim hayatımızı burnumuzdan getiren annemin kızım kızım diye onun peşinden dolaşacak olması ağrıma gidiyordu.

Kimseyi isteyip istememek değildi bu, aynı şeyi yaşamaktan yorulmuştuk biz.

En ufacık bir şeyde bizi arkada bırakarak çekip giden annem yüzünden yorulmuştuk.

Çocukken düşünürdüm, acaba yaramazlık yaptığım için mi gidiyordu diye. Sonra fark ettim ki annem babamla evde tartıştığı günler gidiyordu, babamı suçladım. Onun yüzünden gidiyordu evden bundan emindim ama zamanla babamı da anladım.

Annem babamı da çok yoruyordu, hatta en çok babamı tüketiyordu. Annem sadece gerçeklerden kaçıyordu böyle yaparak.

Bir süre sonra ona olan sevgim ve bağlılığım azaldı, artık o gittiğinde yatağımın altına girip saatlerce ağlamıyordum. Eski o güçsüz Kuzey ölmüştü, annem kendi öldürmüştü hemde.

Beni düşüncelerimden çıkaran şey ameliyathanenin sürgülü kapısının açılması oldu. Hızla ayağa kalktığımda diğerleri de kalktı.

"Dayım, dayım nasıl doktor bey"

Doktor bizim üstümüzde gözlerini gezdirerek başını ağır ağır salladı.

"Selim hocanın durumu şuan daha iyi, ama zorlu bir ameliyat geçirdi, kalbine giden damarlardan biri tıkanmış, o zorladı biraz bizi onun dışında hiç bir sorun yaşamadık"

Allah'ım şükür, dayıma bir şey olsaydı ne yapardık. Kendimi asla affedemezdim.

Doktor gitmek için yönelecekken durup bana baktı.

"Kuzey bey, bir şey sormak istiyorum. Hemşireler Selim hocaya ilk müdahaleyi bir kadının yaptığını söylediler ama kim olduğunu bilmediklerini söylediler, ayrıca iki kere kalbi durduğunda geri getirmiş. Öyle bir kadınla tanışmayı çok isterim ki Selim hoca da uyanınca görmek isteyecektir ona ulaşma ihtimaliniz var mı?"

Gaye abla sayesinde kurtulmuştu dayım zaten.

"Ne neyden bahsediyorsonuz doktor bey?"

Murat abim kaşlarını çatarak soluğu anında yanımda aldı. Doktor gülümseyerek abime baktı.

"Selim hocayı biz kurtarmadık aslında, o kadın sayesinde şuan hala nefes alıyor. Hocamızı kuratan o kadına teşekkür etmek isteriz, doktor mu veya hemşire mi onu bile bilmiyoruz üstelik"

Bu sefer bütün bakışlar bana döndüğünde boğazımı temizledim.

"Doktordu, yani doktor olduğunu söyledi. Ayrıca numarası yok üstelik tanımıyorum sadece ismini biliyorum onun sayesinde o üst kattan kurtulduk üstelik"

O an orda olduğu için şanslıydık ama neden ordaydı.

"Ben aşağıdan sorup öğrenirim artık, ismini söyler misiniz?"

"Gaye, ismi Gaye'ydi"

Başını sallayarak giden doktorla derin nefes aldım. Umarım bulurdu çünkü etmemiz gereken bir teşekkür vardı o kadına.

Dayım kısa sürede odaya alındığında uyanmasını bekliyorduk bir saatir. Kimse konuşmuyordu, sanki sessizlik yemini etmiş gibiydik herzamanki gibi.

Dayım bizim için kıymetliydi, hiç bir zaman bizi yarı yolda bırakmamıştı. Annemin aksine hep yanımızda olmuştu.

"Vay be helal olsun kadına, demek dayımı kurtardı ha"

Güney'in konuşmasıyla ona döndüm. Birbirinin kopyası olan yüzlerimiz ve boylarımızla tam ikizdik lakin huylarımız görüntülerimizin aksine birbirine zıttı.

Güney hemen her şeyi yakıp yıkardı ama ben önce dinlemeyi tercih ederdim her zaman. Ayrıca ben olaylara daha sakin bakarken o şiddetle yaklaşırdı her daim.

Bu da çocukluğumuzda edilen kavgaların sonucuydu aslında. Onu da suçlamıyordum.

Yanıma yaklaşan Aşkın'a kollarımı açtığımda hemen yerini aldı. Belime sıkıca sarılarak başını göğsüme koydu küçük kardeşim.

"İyi misin abi"

Mırıldanarak konuştuğunda saçlarının üstüne öpücük kondurdum.

"İyiyim birtanem, merak etme beni"

Bizi her daim düşünürdü bir anne gibi. Daha 17 yaşındaydı ama o da erken büyümek zorunda kalmıştı.

Bazen ablam ölmeseydi daha farklı olur muyduk diye düşünüyordum ama sonra anlamasız geliyordu bu düşüncem.

Yatakta yatan dayım gözlerini açmaya başlayınca ona yöneldim hemen.

"Dayı!"

Telaşla konuştuğumda bana baktı, yüzünü buruşturarak elini sargılı olan göğsüne uzattı.

"Ne oldu bana"

"Kalp krizi geçirdin, ne kadar korktum biliyor musun?"

Sitemli sesimle kaşları havaya kalktı.

"Bütün gün kendimi kötü hissetmemden anlamalıydım. O adamlar sana bir şey yapamadı dimi aslanım"

Gözlerini üzerimde gezdirerek hasar tespiti yaptığında gülümsedim.

"İyiyim ben dayı, zaten polis gelmişti kimseye bir şey yapmadılar"

Dayım rahatlayarak nefesini verdiğinde odada gözlerini gezdirdi ama anneme hiç bakmadı. O da anneme, ablasına sinirliydi bir hayli.

Bu sırada içeri dayımı ameliyat eden doktorla iki hemşire girdi.

"Uyanmışsınız Selim hocam, kendinizi nasıl hissediyorsunuz"

"İyiyim Mert, bir sorun yok ameliyat nasıl geçti"

Kendi ameliyatını da başkasının gibi sormayan da ne bileyim yani. Doktor gülümseyerek ameliyatın nasıl geçtiğini anlattı.

"Sağolun cocuklar hayatımı kurtardınız"

Dayım minnettarlığını belli etmek için gülümsedi.

"Hayır hocam , sizi biz kurtarmadık"

Dayımın hızla kaşları çatıldığında ne olduğunu anlamadı.

"Nasıl yani?"

"En üst katta iki kere kalbiniz durmuş, şansınıza orda da bir doktor varmış o müdahale etmiş hemen"

Dayım bile şaşırmıştı iki kere kalbinin durmasına. Başını benden tarafa çevirince yüzüm düşmüştü çoktan.

"İsmi neydi doktorun bu hastanede mi?"

Başımı iki yana sallayarak reddettim.

"Hayır dayı burda daha önce görmedim, ismi Gaye'ydi"

Dayım hatırlamış gibi dudaklarını aralayarak başını salladı.

"Hatırladım, DNA testi için gelmişti o kadın. Demek doktor muymuş?"

Ne yani o kadının benim ablam olma ihtimali var mıydı?

"Evet Hocam bizde öyle öğrendik, Gaye hanım İtalya'da işleri nedeniyle kan ve doku örneğini gönderen kişi. Ayrıca test sonuçları buyrun"

İtalya'da mı çalışıyordu, o ablam çıksa bile görüşemeyecekmişiz meğersem.

"Tamam Mert siz işinize bakın"

Doktor ve hemşireler çıktığında bizimkiler olayları anlamadığı için sessiz kaldılar.

"İşte sonuçlar, bu kağıtların arasından biri benim yeğenim"

Bize baktığında yutkunarak kağıtlara baktım. Neden Gaye ablanın benim ablam olmasını istiyorum ki.

Hani istemiyordun Kuzey, kendine gel o sonuçlar seni etkilememeli. Annem heyecanla dayımın yanına gittiğinde dayımın ona bakmamasından dolayı ses edemiyordu.

Dayım dikleşerek oturmaya çalışınca hemen yardım ettim. En üstteki kağıdı açtığında sesli okumaya başladı.

"Uyuşmuyor"

Diğer kağıda geçti, nerdeyse hepsine aynı kelimeyi söyledi. En son beş zarf kaldığında artık umudumu kaybetmiştim bile.

Amcam sıradaki zarfı açarak bir süre kağıdın üstünde gözlerini gezdirerek direkt babama baktı.

"%99,90 uyuşuyor"

Uyuşmuyordu işte, ablam bu sefer de bulunamamış- Ne! Dayım uyuşuyor mu dedi. Ama kiminle, nasıl uyuşuyor...

 

 

 

 

 

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım gençler.

.

 

 

 

​​​​​

Loading...
0%