@aren_core
|
Okuldan sonra hastanede abimin son halini görmek için onu görmeye gelmiştim kendisi 3 gün önce kendini öldürmeye çalışmasından dolayı komadaydı neyse ki onu çabucak hastaneye kaldırmışlardı en azından biraz da olsa umut vardı bunları düşünürken doktor odadan çıktı ve bana döndü ''Pekala, Abini ziyaret edebilirsin Süren 30 dakika'' ''Teşekkürler Efendim'' oturduğum sandalyeden kalktım odaya girdiğim karşımda abimin bir uyuyan bedeni vardı ama neden bunu yapmıştı ki? ne gibi sorunları vardı da kendini öldürmeye çalışmıştı? neden sadece benimle veya bir uzmanla konuşmamıştı zaten bu olay yaşanmadan bir kaç gün önce aşırı garip davranıyordu.. bundan şüphelenmem lazımdı.. Bu düşünceleri kafamdan atmaya çalıştım ve çantamdan ajandamı çıkardım; Abim hep ona günümü anlatmamı hep isterdi ve anlattığım zaman bundan hep memnun olurdu. Onu bu durumda olduğu halde bunu yapmak beni biraz da olsa rahatlatıyordu hem sanki onun beni nedense duyabildiğini hissedebiliyordum, Belki saçma olabilirdi ama insanın rahatlamak için çok farklı yolları vardır. Ajandayı açtım ve aldığım notlara baktım sonrada abimi yüzünü beyaz saçları kapatıyordu onu böyle görmek beni üzüyordu en sonunda başlamaya karar verdim ''Evet Abi.. Sana günümü anlatmaya geldim sonuçta beni dinlemekten hep zevk almışındır'' Tabi ki hiç bir cevap gelmedi kendimi toparladım ve günümü anlatmaya başladım ''Pekala, öncellikle bu gün beden dersi vardı ve tahmin et ne oldu! Tam olarak 10 tane basket attım ayrıca hocalar beni üstün başarım üzerine tebrik etti zaten tebrik etmeliler kesinlikle sınıfımdan daha zekiyim ve becerikliyi- neyse sonra da kütüphaneye indim ve Ruh kahinleri hakkında bir şeyler okuduğum bu Ruh davalarını ne kadar sevdiğimi biliyorsun!!'' Olanları anlatmaya devam ettim. Anlatmayı bitirdiğimde 30 dakika geçmişti bile zaman aşırı hızlı geçen bir şeydi sonuçta. Abime her ne kadar beni duyması imkansız sayılsa bile ona veda ettim ''O zaman hoşçakal. Seni seviyorum Abi'' Ajandamı geri çantaya koyarak odadan çıktım. Hastaneden çıkacakken birisine çarptım. Çarptığım an yere düştüm ve hemen karşımdaki kişiye baktım: Kendisi muhtemelen benim yaşlarında olan bir kızdı. Kendisinin giydiği hastane kıyafetinden dolayı bu kızın burada tedavi gördüğünü anladım. Mor-beyaz saçları sol gözünü kapatıyordu ayrıca yüzünde sargı bezi vardı ve arkasında süzülen bir şey vardı. Bu bir insana benzemiyordu.. Karışık Siyah saçları,Siyah Boynuzlara ve siyah bir kuyruğa sahipti. Kitaplarda Ruhlar nasıl tasfir edeliyorsa öyle görünüyordu resmen! ama nasıl olabilirdi!? bir anda bunları düşünmeye başladım nasıl olabilirdi ben onu nasıl görüyor olabilirdim? Sürekli böyle şeyler araştırdığım için artık hayal mi kuruyordum?? o da bana dik dik bakmaya başladı, ellerimle gözlerimi ovuşturdum ruhani şey hala ordaydı, Hayal görmüyordum. Ayağa Kalkıp bir adım geriye gittim kaçmak istediğim ama bunu sorup onun gerçekliğinden emin olmam gerekiyordu (her ne kadar değilse deli gibi görünecek olsam bile) ''Arkandaki.. Arkandaki şeyde ne? '' Hala şok ve korku içinde olduğum için sözlerim korkmuş bir ses tonuyla çıktı Arkasındaki Muhtamilen Ruh olan şey Biraz şaşırmış gibi bakıyordu sanki. Tam olarak anlayamadım çünkü gözlerinden kanlar aktığı için gözünü fal taşı gibi açtıysa anlamadım Kız bana merakla bakıp beni inceledi sonra da cevap verdi ''Hah? Onu.. Görebiliyor musun?'' "Tabi ki görebiliyorum da bana bunun ne olduğunu açıklaman lazım!" " Kız yutkundu. Sonra bana güvendi galiba çünkü bana ne olduğunu açıklamaya başladı " Arkamda ki bir ruh adı Haruto tabi ki bildiğin gibi normalde sadece ben görebilirim yoksa.. Sen şu doktorların bahsettiği run kahinlerinden misin..?" Daha fazla şey söylemek isterdim ama söyleyemedim çünkü hemşire geldi ''Ah Kailey canım.. odanda olman gerekiyor ama.. Hadi gel seni odana götürelim'' Demek ki kızın Adı Kaileydi hoş bir isim ama konu kesinlikle bu değildi şuan bundan kesinlikle daha önemli şeyler vardı. Hemşire Kaileyi yerden kaldırdı ve onu odası olacak yere götürdü arkasındaki siyah saçlı ruh gözlerini bana dikerek arkasından süzülerek gitti. Az önce ne olmuştu öyle...? bu şeyin hayal olmadığına da Kailey doğrulanmıştı yoksa.. Ben Kaileyin dediği gibi bir ruh kahinin gücüne mi sahiptim? çocukken hep bu güce sahip olmak isterdim ve meğersem bunca zaman bu güce sahiptim buna nasıl tepki vereceğimi bilemedim sadece hastane koridorunda öylece dikildim eve gitmem gerektiğini hatırladım bunu evde düşünmeliydim hastanenin koridorunun ortasında değil. Eve doğru yürürken bunları düşündüm. Peki bu güçle ne yapacaktım? sonuçta ben sadece 15 yaşında bir kızdım gerçek bir ruh kahini değil. O sırada aklıma bir gerçek geldi ben insanları korumak istiyordum ve şimdi elimde böyle bir fırsat vardı neden bu fırsatı kullanmayım ki? Ruh kahini olmama gerek yoktu. Bu işi gizlice yapacaktım. Bu ruhlar insanları hayattan koparıyordu ve ben onları bu cehennemden kurtaracaktım, Onların sonunu abim gibi olmamasını sağlayacaktım. Bu kararı verdikten sonra eve vardım kapıyı açtım ve odama gittim odamda üstümü değiştirdim an kendimi yatağa attım aklıma o sırada mükemmel bir fikir geldi. Odamda daha kullanılmamış ajandalarımdan birini elime aldım ve ilk sayfasına tükenmez kalem ile ''davalarım'' yazdım sonrada ikinci sayfasını açıp ilk davam yazıp bu gün gördüğüm o kızı ve ruhu çizdim bu kız benim ilk davam olacaktı.
|
0% |