@aren_core
|
Sabah bir sesle uyandım. Babam veya abim değildi(olamazdı da zaten) bu ses hiç tanıdık değildi. gözlerim hala kapalı olduğundan gözlerimi yavaşça açtım ve.. ''Uyanmışın.'' Mavi saçlı, pembe gözlere sahip, Kanatları olan ve beyaz bir elbise giyen bir şeydi. Ruh olduğundan emin olamadım çünkü kitaplarda ruhların kanatsız olduğu söylenirdi. harika dün gücüm olduğunu öğrendim şimdi de karşımda ruh olduğundan bile emin olmadığım bir şey(!) var. Korkudan çığlık atabilirdim ama atmadım. Çünkü Bu beni zayıf gösterebilirdi ve onun için kolay bir av olduğumu düşünürdü. ''Ne? Dilini mi yuttun?'' ''Sen nesin!?'' ''Ben mi?'' Nedensizce kıkırdadı... ''Adım Lyra yani adımın Lyra'la başladığını hatırlıyorum devamını hatırlamıyorum aslında. neyse bu önemli bir bilgi değil. Ayrıca sen nesin sorusu fazla saçma değil mi? Gayet belli bence, bir ruhum zaten başka ne olabilirdim ki?'' ''Ama senin-'' Lyra sözümü kesti ''Sırf kanatlarım var diye mi? ahh hadi ama o aptal kitaplara tamamen inanmanız çok saçma. Efsaneler Hiç bir zaman tamamen doğru değildir.'' Lyra resmen benim yıllardır okuduğum kitaplara ''yalan'' demişti. Ama sonuçta en azından hepsine yalan dememişti bir kısmına yalan demişti. ''Ve.. Eğer kendini tanıtmayı düşünüyorsan merak etme gayet gereksiz. Abinden dolayı seni gayet iyi tanıyoru-'' "Abim derken!? Hem seni nasıl görmemiş olabilirim ki? benim gücüm var!! bekle yoksa yok mu?" Dün cidden hayal kurmuş olabilirdim. her ne kadar gerçek olduğuna baya emin olsam bile , şu an rüyada olmadığıma gayet eminim. Lyra bana resmen bir "ciddi misin?" Bakışı attı sonrada konuştu : "Ruh kahinlerine ilgi duyuyorsun ama hakkında en basit bilgiyi bilmiyor musun? İki gün önce doğum günündü değil mi?" "Ha- Evet, Neden sordun ki?" doğrusu kafam karışmıştı. doğum günümle ne ilgisi olabilir ki? Lyra beni küçümseyen bir bakış attı sonrada konuşmaya devam etti. "Ruh Kahinlerinin gücü 15 yaşlarına girdiğinde aktif olur. Ve senin de güçlerin 15 yaşına girdiğin gece ortaya çıktı. " Tamam- Bu mantıklı sayılırdı- ama benden ne istiyordu sonuçta onu tanımıyordum bile!! Yani abimin etrafında böyle bir kız gördüğümü bile hatırlamıyorum. "Peki benden ne istiyorsun? ben seni tanımıyorum bile!" Doğrusu gayet mantıklı bir soru bu bence. "Her ruh intikamcı olduğu için dünyada sıkışıp kalmaz, huzura varmadığı için sıkışıp kalır. Bu konuları araştırdığına gerçekten emin misin? Yoksa o kitaplar cidden bu kadar yetersiz mi?" Tam Lyraya cevap verecekken saate baktım 7:35! Otobüsün gelmesine 10 Dakika kalmış ve ben burada zaman kaybediyorum Lyraya bir cevap vermeden koşa koşa üstümü değiştirmeye gittim ve yemek bile yemeden dışarı çıktım. şanslı değildim çünkü arkamda kanatları ile uçarak beni takip eden bir ruh v1ardı. "Hmm.. aynı zamanda benden kurtulmaya mı çalışıyorsun yoksa sadece okul mu?'' ''Senden kurtulmaya falan çalışmıyorum. Sadece kaç gündür başıma gelmeyen kalmıyor'' ''Cidden hepsi bu mu? eh neyse bu arada sorunu artık cevaplayım ben bir takipçi ruhum.'' ''Pekala açıklamama izin ver! huzura varamayan ama her hangi bir intikam istemeyen ve sevdiği insanları ya da öylesine eğlencesine rastgele insanları takip edenlere takipçi ruh denir. Doğrusu genelde huzursuz ruhlar gereksiz yere intikam ister ama ben geçmişimi bile hatırlamıyorken niye intikam isteyim ki?'' Tamam doğrusu bu ruha inanmaya başladım, İnanmakla aptallık etmiyorum değil mi? Ben bunları düşünürken otobüs geldi. Lyra bana baktı ve konuştu ''Eh o zaman artık boş olduğun zaman konuşuruz yoksa seni deli sancaklar.'' Otobüse bindim ve oturacak bir yer aradım bir süre sonra boş olan tek yerin kahverengi saçlı kulaklık takan bir kızın yanı olduğunu fark ettim. ''Buraya oturabilir miyim?'' Kız kulaklığını çıkardı ve beni dikkatlice inceledi ''Tabi neden olmasın.'' Kızın yanına oturdum onu daha önce hiç görmemiştim. O yüzden yeni gelip gelmediğini sormaya karar verdim ''Bu arada okulda yeni misin? Seni daha önce hiç görmedim de.'' ''Ha evet, Adım Leslie Wilson. Peki ya sen?'' ''Cassidy Rio Solace. Ama insanlar genelde bana Rio adımla hitap eder.'' ''Tanıştığıma memmun oldum Rio'' Bir süre sessiz kaldık ama sonra ben bu sessizliğe dayanamadım ve konuşma kararı aldım ''ee neler seversin?' Leslie o sırada camdan bakıyordu. Benim sesimi duyunca yüzünü bana döndü ''Müzik dinlemeyi, Manzaraları izlemeyi ve Gitar çalmayı severim.'' Böyle sohbet etmeye devam ettik, En sonunda otobüs okula vardı. Otobüsten inip Leslie gittikten sonra Lyra varlığını bana tekrar hatırlattı ''Cidden hep bu kadar fazla konuşuyor musun? yol boyunca o kızdan daha fazla konuştun da'' Onu umursamamaya çalıştım yani sonuçta ne kadar zor olabilirdi ki? Bir süre bahçede tur attıktan sonra zil çaldı ve ilk ders başladı yani hiç bir öğretmen umarım benden derse odaklanmamı veya direk derse katılmamı beklemiyordur. Çünkü arkamda resmen bir ruh var yani nasıl odaklanabilirim ki?? Aşırı dikkat dağıtıcı bir şey bu. 4 ders sonra şükür öğlen zili çaldı ama maalesef ki hoca yine aşırı fazla ödev verdi ''Evet çocuklar Yarın için ödev. Test Otuzdan test Elliye kadar yapın, Yapmazsınız biliyorsunuz zaten beden dersin de ödev yaparsınız. O zaman öğlen yemeğine gidebilirsiniz'' Öğlen yemeğine gitmek yerine direk okul kütüphanesine gittim böylece 2 gündür yaşadığım olaylar hakkında daha fazla bilgi edinebilirdim Kütüphaneye vardığımda Lyra tabi ki yine susmadı ''Cidden yer olarak kütüphane mi? Hadi ama konuşmamız için daha iyi bir yer seçebilirdin'' ''Senin bu kitaplarla derdin ne be- Ayrıca senle konuşmak için buraya gelmediğim ki ben. Ruhlar hakkında olabilince kalın bir kitap bulacağım sonrada onu bilgi kaynağı olarak kullanacağım'' Ruh avcılarına ilgili iyi ki bir özel kategori vardı yoksa saatler boyunca kitapları aramak zorunda kalırdım çünkü okul kütüphanesinde aşırı fazla kitap var. Doğrusu bundan şikayetçi değilim aksine memnunum. En son ''Ruhların Tarihi'' Adlı bir kitap buldum nerden baksan 600 sayfalık gibi duruyordu çünkü kitap aşırı kalındı Lyra'nın dikkatini çekmiş olacak ki ilk defa okuduğum şeylere laf söylemedi ''Hmm.. Dikkat çekici duruyor okusana şunu direk'' ''Hayır evde okuyacağım buraya sadece kitabı almaya geldim unuttun mu?'' ''Ehh her neyse.'' Kitabı almak için Bayan Grace'in yanına gittim Bayan Grace o sırada ''Dazai Osamu'' adlı yazardan ''İnsanlığımı yitirirken'' adlı kitabını okuyordu. Beni görünce kitaptan gözlerini kaldırdı ''Evet Cassidy bu sefer hangi kitabı alacaktın acaba?'' Bana okulda ilk adımla hitap edenler sadece Okul kütüphanecimiz Bayan Grace ve öğretmenlerimdi. Kitabı masaya doğru koydum sonrada çantamdan okul kütüphane kartımı çıkardım ''Hmm.. Yine mi ruhlarla ilgili eh neyse peki hadi şu işi halledelim'' Alacağım Kitabı sisteme kaydettikten sonra kitabı bana verdi ''Zaten biliyorsun ama yine de söylüyorum süren 15 gün 1-2 dakika bile geç kalırsan kabulüm değilidir.'' ''Teşekkürler Bayan Grace'' Kitabı çantama koydum sonra da öğlen arası bitti zaten onun dışında yine derslerin hiç birini dinlemedim ya da katılmadım Son ders bittiği zaman çabucak okuldan çıkıp otobüse bindim ve yine Leslienin yanına oturup onunla sohbet ettik gayet zevkliydi eve vardığımda odama gittim Lyrada zaten peşimden geldi. Doğrusu ona çoktan alışmıştım. Üstümü değiştirip kitabı çantadan çıkardım ve yatağa oturdum Lyra bana baktı ve konuştu ''Ee Planın ne peki?'' Ona dün neler olduğunu anlattım sonrada yarın ki planımı anlattığım ''Yarın hastaneye gidip o kızın yanına gideceğim sonra da bir kaç gün boyunca ona musallat olan ruhu huzura varmasını sağlayacağım. Hem ne kadar zor olabilir ki?'' ''Doğrusu resmen bir planın yok ama bunu da plan sayabiliriz sanırım.'' Yarın zaten Cumartesi olduğu için tamamen boş olacaktım benim için bu mükemmel bir plandı ama Lyra için.. Eh bunu boş verelim
|
0% |