Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Hepiniz gidin

@ari_miyiz777

İyi okumalar...

🌸✨🐝

 

Odanın numarası gözüküyordu, keşke odanın içinide görebilseydim çünkü düşündüğüm olaylar olmadığını görmek istiyordum. Bu olanları gördükçe gözlerim dolmaya başladı, sakin olmaya çalışığ diğer vidyolara geçmeye çalışıyordum. Vidyolara o kadar dikkatli izleyip dalmış olmalıyım ki Milly'in kapıyı tıklatmasına irkilerek telefonu düşürdüm. "Hanımım iyimisiniz? Gelebilirmiyim? Akşam yemeğinizi getirdim. " En azından kapıyı kitlemiştim, bu yüzden odama Milly girememişti. "İyiyim Milly sadece biraz yorgunum lütfen yemeğimi kapının önüne bırak. " Yavaşça yerde olan telefona uzandım, elime aldığımda başka bir vidyo açılmıştı. Hemen tarihine baktım çünkü çok eski bir kayıt olabilirdi buda demek olurki George'un benden sakladığı şeyleri öğrenemem fakat hiç öyle olmadı açılan vidyo George ile o kızın odaya girmesinden 1 hafta sonrasını gösteriyordu. Bu sefer vidyo bir odada başlıyordu, odaya George'un yanındaki altın saçlı kız itiliyordu, kızcağız yere çok sert düşmüştü.

 

YN: daha bu kıza acıyomusun yaaa ben keserim Lidya yı haaaa (deli değilim sakin olun)

 

Kızın arkasından Davien girmişti,video da ses yoktu ama kızla Davien tartıştığı belliydi, kız ona Davien ona bağrıyordu. Kız ayağa asla kalkmadan düştüğü yerden konuşuyordu, Davien aniden konuşmauı kesip sessizleşti, kız Davien'in bu hareketi üzerine sınırı daha da şiddetlendi. Yere vuruyordu kendini parçalarcasına konuşuluyordu ,Davien kıza bir müddet sakince baktı ama sonra arkasını dönüp giderken kız Davien'in paçalarından tuttu gitmesini istemiyormuş gibiydi fakat hâlâ bağırmaya devam ediyordu. Davien arkası dönük bir şekilde kıza sakince bir şeyler söyledi ve paçalarını tutan kızı umursamadan ilerleyip odadan çıktı. Kız odada yanlız kalmıştı, küçük bir kriz geçiriyordu, saçını başını sağa sola savuruyor bir yandan da yeri yumrukluyordu. Kız sonunda duraksayıp ellerini yüzüne götürüp hıçkırarak ağladı, Davien ile aralarında ne olmuştu, sanırım sevgiliydiler ama sevgili olsaydılar kız George'a sulanmazdı değilmi? Çünkü Davien bana göre George'dan daha yakışıklıydı.

 

YN: waow Lidya sende fenasın heeee ( ben yazmayı bırakmalıyım )

 

Videoyu hızlandırdım çünkü kızın ağlaması hâlâ sürüyordu, video nun devamında oda boş duruyordu, kimseler yoktu sanırımda başka olay olmayacaktı bu yüzden tam video dan çıkacak iken odaya 2 kişi ateşli bir şekilde öpüşerek girdi. Kızın saçları kıpkırmızıydı tıpkı yüzü gibi. Kamera da görünen kısımda oğlanın arkası dönüktü ama sarı saçları vardı, kızı öperken kızı duvara yaslamıştı bu yüzden yüzü gözükmüyordu. Üstündeki ceketi çıkartırken kızın boynundan öpüyordu, kızda bir bacağını kaldırıp oğlanın beline doladı, oğlan kızın kaldırdığı bacağından eliyle ilerleyerek , kızın elbisesin içine girip belinden kendine çekti.

 

Kızın belinde olan eli yavaşça bacak arasına kaydı ve iç çamaşırını çıkardı. Kızın yüz ifadeleri çok garipti, kızında eli oğlanın pantolunundaki kemere gitmişti, açmaya çalışıyordu oğlan yardım ederek daha çabuk kemeri açılmıştı. Oğlan kızın kolundan çekerek yatağa atmıştı, kız yüz üstü yatağa düşünce oğlan hiç vakit kaybetmeden pantolonunu aşşağı İndirdi ve yüz üstü olan kızın elbisesini yukarıya kaydırdı daha sonrasında hızlı bir şekilde kızı becermeye başladı.

 

YN: bu sahneyi otobüste yazmak peki 🙃

 

Gözlerim kocaman olmuştu çünkü ilk defa kendi gözlerimde gerçek bir sex izlemiştim. Oğlan saçlarını düzeltirken kameraya doğru dönmesi ile telefonu yatağıma attıp yatağımdan kalkarak geriye doğru çekildim, gözlerim dolmaya başladı ağlamaya başlarken, iki elimle ağızımı kapatıp yere çöktüm, gözlerimi ve dişlerimi deli gibi sıkıyordum çünkü şuan bağırmak istiyordum. O gördüklerim karşısında midem bulanmaya başlamıştı ama lavaboya gidip kusamazdım. Heryerim buz kesmişti, haraket edemiyordum, sadece ağlıyordum. Buna inanamıyordum, Davien haklıydı.

 

~Lidya iç konuşması~

 

George beni seviyor, biz nişanlıyız evlenicez, bunu yapmış olamaz, hayır yapmadı yapamaz beni başka kadınlar lâ aldatamaz ben yapmadım oda yapmaz niye yapsın hayır hayır hayır bunu kabullenmek istemiyorum ama yaptı izledim gördüm ve mutluydu ben onu mutlu etmedim daha sonrasında o kadına gitti. Ama ben babamın yolundan gitmek istemiyorum George'u sevdiğim gibi beni sevsin istiyorum mutlu bir aile kuralım istiyorum beni aldattı George beni aldattı o kız daha güzeldi beni asla sevmedi belkide sevdi bilmiyorum biri yardım etsin bana lütfen biri desin o yapmadı.....

 

~Lidya iç konuşması bitti~

 

Yavaşça ağızımı kapatığım ellerimi ağızımdan çektim, gözlerimi açmama rağmen etrafı bulanık görüyordum, yaşlar durmadan akıyordu. Bir müddetçe yerde oturup sakin kalmaya çalıştım, asla sakinleşemiyordum. İhanete uğraşmıştım başta annem olmak üzere ve şimdide George, bunların devamı gelsin istemiyordum.

 

Sakinleştiğimde kafamı kaldırıp etrafıma bakındım,akşam olmuştu bile, gözlerim batmaya başladığı için önümü tam olarak görememitim bu yüzden yerden zar zor kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım " O kızdan ne eksiğim var? " Kendi gözlerimin içine baktım, gözlerim şişmiş ve kıpkırmızıydı,derin nefes verip odama geri döndüm. Yatağımın dibine girdim, yatağımı artık görmek istemiyordum. Çünkü o yatakta George ile çok beraber uyumuştuk, çocukluktan beri bilmem kaç kere uyuduk.

 

Yatakla bi kaç dk boyunca bakıştım, bütün anılarım gözlerimin önünden geçip gidiyordu. Ağlamak istiyordum ama o kadar fazla ağlamıştım ki artık göz yaşım akmıyordu. Anıları hatırlayınca tüylerim diken diken olmuştu bu yüzden istemeye istemeye yatağıma uzanmıştım. Tavanımdaki melek desenlerine bakarak uyumayı sevdiğimi sadece George biliyordu ve çok kez onunla bu desenlere bakarak uykuya dalmıştık, o desenlere bakmak da artık midemi bulandırmaya yetiyordu.

 

Soluma dönerek uyumaya çalıştım çünkü tek çarem buydu, uyumak bana iyi gelirdi. Soluma döndüğümde Davienin telefonu nu gördüm, elim biran telefona uzanmak istedi, vidyoların devamını izlemek istedi. Ama yapamadım yapmadım eğer devamını izlesem kim bilir daha kaç kadını becermişti, ben bunu görmek istemiyordum, tekrar göz yaşlarına boğulmak istemiyordum.

 

Davien'in telefonuna bakarak uykuya dalmışım, üzgün olduğumda yada sinirli olduğumda çabuk uyuyan biriyimdir.

 

Kapı tıklamasıyla sabah uykumun bölünmesine sebep oldu. Acele bir şekilde yataktan fırladım, çünkü bu ses babamın sesiydi."Lidya bebeğim iyimisin?" Kapıya doğru hızlıca gittim, kapıyı açmadan sesimi gözlerimi düzünledim. Kapıyı açarken "iyiyim babacım. " Kapıyı açtığımda babam askeri takımını giymişti, babamı sürdükten sonra yüzüne şaşkın bir ifadeyle baktım. "Baba nereye gidiyorsun? " Dedim. "Sana bunu haber vermek için gelmiştim. " Diyerek üstünü gösterdi. "Evet güzel takımmış ama hiç bir yere gitmiyorsun değil mi? " Babamın gitmesini de istemiyordum çok fazla kişiyi zaten kaybetmiştim.

 

YN: çok kişi aynn Lidya 2 kişi gitti sakın ol dramaquen seni ama yinede seviyorum umarım ters vaktime gelip sonunu bok yazmam 😐

 

"Üzgünüm bebeğim ama gitmem gerekiyor. " Babamın üstüne biraz atılarak. "Hani gitmeyecektin artık bitmişti baba şuan gidemezsin. " Dün gece biten göz yaşlarım babamın karşısında geri dolmaya başlamıştı. "biliyorsun önemli olmasa seni bırakıp gitmem ayrıca yanına George olucak o sana iyi bakıcaktır gözüm arkada kalmıyacak. " (George'a güvenmekmi onun yağtıklarını bir bilseydin onu yanıma yaklaştırmazdın hatta yaşatmazdın bile ) aklımdan bunlar geçiyordu. fakat babama farklı davranmam gerekiyordu. "Ah şey doğru George bana çok iyi bakıcaktır." Bunu dedim ama içim kan ağlıyordu. Babam anlayış gösterdiğime çok memnun olmuştu. "En yakın zamanda geri dönmeye çalışacağım bebeğim." Yüzümü avuçlarına aldı, gözümden akan yaşları silerek anlımdan öptü.

 

Babamı yolcu etmek için aşşağı indik, babamla tekrar kapıdan vedalaştıkdan sonra odama geri çıktım. Milly ve diğer hizmetliler merakla beni izliyorlardı, o kadar soğuk ve üzgün geziyordum ki hayaletten farksızdım, tabikide bu durumuma neyin neden olduğunu merak ediyolardı.

 

Odama çıktığımda ilk yaptığım yatağıma geri uzanmaktı, George'un bana yaptığı bu hatayı sanki uyuyarak unutucaktım. Yatağıma uyumak için uzandığımda Davien'in telefonu çaldı, arayan kişi *Başpatron* diye kayıtlıydı. İşlerinin çok ciddi olduğunu söylemişti, düşündüm telefonu Davien'e götürsem diye fakat telefonu o zamana araması durdu. Bende götürmedin ve uyumaya devam ettim.

 

Gözlerimi açtığımda akşam olmuştu bile yavaşça yatağımdan kalkıp lavaboya gidecek iken kapım tıklatıldı, kapıyı Milly çalmıştı. "Hanımım akşam yemeğinizi kapının önüne bırakıyorum. " Benim cevap vermemi beklemeden gitmişti. Bende kapıma bırakılan yemeği almak için lavaboya gitmek yerine kapıma ilerledim. Bana getirilen yemeğimi odama alıp yatağımın üstünde yemeğe çalışmıştım, çünkü George'un bana yaptıklarından sonra hiç bir şey yemek istemiyordum fakat yinede kendimi zorlayarak bir şeyler yemeye çalıştım ama olmuyordu. Yemek yedikçe öğcüyordum, bende yemek yemeyi bıraktım, yanı başımda olan komidimin üstüne yemek hepsini bıraktım.

 

Uyumak için geri yatağıma girdim, asla sırt üstü dönemiyordum, döndükçe tavanımdaki melekleri görüyordum ve buda midemi bulandırıyordu. Davien yüzünden şimdi George'dan iğreniyordum. George'un yaptıklarını bana göstermeseydi daha mutlu oldum hepsi Davien'in suçu,tekrar aklıma George ile o kızın yaptıkları aklıma geldi ve ağlamaya başladım.Biraz daha bu iğrenç düşünceleri düşünüp uykuya daldım.

 

Sabah kulaığıma bir fısıltıyla uykum bölündü. "Günaydın" Gözüm açmakla sıçramam bir oldu, öfke ve şaşkınlıkla tepki verdim. Tam yanı başımda George bana gülümseyerek bakıyordu. Ona karşı böyle tepki verdiğim için George garipsedi. "Noldu bana neden öyle bakıyorsun?" Hemen bakışımı yumuşatmaya çalıştım, birden Davien'in telefonu gözüme çarptı çünkü hâlâ yatağımın üstündeydi, üstümdeki battaniye ile telefonun üstünü kapattım. "Aa şey yok birşey canım..." Canım demekten ilk defa bu kadar iğreniceğimi düşünmezdim. "Sadece yanı başımda biran seni görünce şaşırdım." Anlamasın diye yalandan güldüm. Ama anladığından gözüm gibi emindim artık George'dan hem korkuyordum hemde tiksiniyordum. George elini kafasına götürüp gülerek. "Haklısın yanında bir anda belirmemeliydim."

 

Hâlâ çok güzel gülüyordu, bu gülüşüne aşık olmuştum her üzgün olduğumda, mutlu olduğumda benim yanımda bu gülümsemesiyle belirirdi. Başka kızlarda bu gülüşünü görmüşümdür ki , sadece bana özel sandığım bu gülüşü meğersem değilmiş.

 

"Burda ne işin var peki? " Bu sorun hoşuna gitmiş olmalı ki, sırıtarak üstüme eğildi, bir eliyle çenemden tuttu. "Sana günaydın öpücüğü vermek için gelmiştim." Yavaşça beni öpmek için iyice dibine yaklaştı. Onun çenemdeki elini tutarak aşağı doğru çektim, yüzümüde onun yakın yüzünden uzaklaştırmak için geriye çektim."Teşekkür ederim ama şuan hiç gerek yok George."

 

George bu yaptığım harakete sinirlenmiş olmalı ki bu sefer iki eliyle yüzümü sıkıca tutarak kendine doğru sert bir şekilde çektiği için canım acımıştı."Hayır gerek var çünkü ben tatmin olmadım Lidya!"

 

YN: ya mal ben sen tatmin ol diye yazmadım o karıyı

 

Sıkıca kavradığı yüzümü zorla öpmeye başladı, kurtulmaya çalıştıkça iyice yüzümü sıkıyordu. Canım daha çok acımaması için ona boyun eğmiş gibi yaptım ve yaptığım bu şey işe yaramış olmalı ki yüzümü sıkması serbestleşti. Dudaklarımız bi saniye ayrılmasını fırsat bilip. "Yapma George. " Dedim fakat bu sefer elleri belime kaydı ve beni kendine doğru çekti, bu sefer bana sıkıça sarılıyordu. Öpücükleri boynuma inmeye başlamıştı. Her bir yerini öptüğünde iyileşmeyecek yaralar açıyordu, dokunduğu bedenimden nefret ediyordum. "George dur yapma!" Onu her uyarışımda beni iyice sıkıyordu, yavaşça öpücükleri göğüslerime iniyordu. O kadar derinleri kirletmesine izin veremezdim, anı bir sinir patlamasıyla onu kendimden itip yataktan kalktım. "YETER!!! " İttirdiğim George yatağa sırt üstü düştü ve şaşkınlıkla bana doğru balıyordu. "Neden bu kadar sinirlendin? "

 

Bunumu sormuştu yani ,kaşlarımı çatmıştım, bu gerizekalı soruna karşı bağırıp herşeyi söylemek istemiştim, herşeyi öğrendiğimi artık ondan hoşlanmadığımı....

Ondan artık hoşlanmamak mı ? Hayır hâlâ onu seviyorum sadece bana bunların bir yalan olduğunu söylemesini istiyordum. Fakat bunu yapmayacağını adım gibi biliyordum. "Bana istediğin zaman dokunamassın. " George hafif bir gülümse ile yataktan kalkıp yanıma gelmeye çalıştı. "George çık dışarı! " Çok net bir şekilde kapıyı göstererek gitmesini istedim ama George inat ediyordu, en azından üzerime yürümeyi bırakmıştı. "Ama biz yakında evlenicez bu çok doğal bir şey beni bu şekilde kovup duramassın... " Yanıma yavaşça yanıma ilerledi,yüzüne bakmak bile midemi alt üst etmeye yetiyordu bu yüzden kafamı kaldırmadım,o ise dibime kadar gelip kulağıma eğildi ve cümlesini tamamladı. "Bu yüzden buna alışsan iyi olur çünkü her gece her gece bunu yap-" Sözünün devamı o vidyo yu hatırlatıylrdu bende kısa keserek ve tekrar üstüne basarak. "Eğer şimdi gitmezsen nişanımızı bozarım çok da zor olmaz. " Kafamı ona doğru kaldırdım, çünkü çokda zor olmazdı.

 

Tek eliyle çenemi tutarak hızlıca kendine çekti, canımı tekrardan yakıyordu. "O nişanı bir bozarsan seni buna pişman ederim. " Gözlerini kocaman açarak ve imalı bir şekilde bunları söyledi, kaşlarım çatık bir şekilde ona bakıyordum asla ifademi bozmadım. Beni bıraktı ve kapıyı arkasından sertçe kapatıp çıktı.

 

Yüzümü bırakmıştı fakat canım yanıyordu, gözlerim sinirden tekrar doldu ama bu sefer ağlamak istemiyordum bu yüzden banyoya gidip yüzümü kontrol ettim. Tuttuğu çenem kızarmıştı, ben ne tür bir belaya bulaşmıştım. Sakinleşmek için derin derin nefesler alıp alıp vermiştim. "Kurtulucam bu beladan"

 

Aşırı ağır bir hastalık geçiyorum bölüm bu yüzden çok geç geldi 🤒

 

Unarım beyenmişsinizdir yorum yapmayı unutmayınız sizi seviyorum iğleşince 2 bölüm birden gelicek.

 

 

Loading...
0%