Herşeyin bir rüya olmasını isterdim.
Ama rüya olamayacak kadar kötü'ydü herşey. 3 saattir televizyonun başındaydım rastgele kanallarda geziniyordum kafam çok bulanık olduğu için sadece görsellere bakıyordum. Ama onlardanda birşey anlamıyordum. Ülkemi özlemiştim,annemin mezarını özlemiştim. Annem öldüğü zaman babam bizi Amerika'ya getirmişti. Daha 7 yaşımdaydım o zaman ama ölümü biliyordum. Bu düşüncelerden beni çeken bir kızın bağırış sesleriydi. Düşündüğüm şey olmamasını diledim bir kızdan ne isterdiki babam? Zaten bir kadını öldürmüştü bu kadar kan fazla değilmiydi?
Arka kapıdan girdiler. Kurbanları ön kapıdan içeri sokmazlardı. Babam elleri bağlı bir kızı kolundan çekiştirip depoya götürüyordu. Arkasından abim belirdi. Yine siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon giymişti. Bana doğru döndü ne diyeceğini biliyordum."Sen içeri git hadi Balım." Tabiki yanılmadım.
"Balım odana çık." Kızla göz göze geldim ışıktan dolayı saçlarının rengini pek anlayamadım. Kumral gibiydi gözleri ise açık kahverengi çok güzel bir kızdı. Kim bu kızı öldürtmek isterdiki kime zararı olabilirdi bu kızın? Göz göze geldiğimizde gözlerindeki çaresizliği gördüm. Ağlamaktan gözleri şişmişti, bağırmaktan sesi kısılmıştı üstelik çok zayıftı.
"Balım beni duymuyormusun." Diye seslendi abim.
"Hayır gitmeyeceğim. Sizinle birlikte depoya ineceğim." Kandan irenmiyordum, çığlıklardan korkmuyordum. Depoya zaten iniyordum ama babam ve abim evde olmadığında o yüzden benim için sorun yoktu.
"Emin misin?" Dedi. Şaşırmıştı ilk defa depoya inmek istemiştim. Çünkü bu kıza napacaklarını bilmek istiyordum.
"Emin olmadığım birşeyi sana söylemem." Dedim gözlerine bakmadan. Oda uzatmadı. Ona kırgın olduğumu biliyordu.
Aşşağı inmeye başladım duvarların kenarlarında örümcek ağları hala duruyordu ve içerisi çok kötü duruyordu. Kızı deponun tam ortasındaki sandalyeye oturtup bağladılar. Kızın üstünde okul forması vardı. Benimle yaşıttı büyük ihtimal. Ben okula gidemiyordum babam izin vermiyordu.
"Siz kimsiniz? Benden ne istiyorsunuz?" Diye sordu kız. Ağlamayı bırakmıştı, yorulmuştu. "Senden birşey istemiyoruz piyon." Bu ses abime aitti. "Sana iyi olacağının garantisi veremem fakat." Diye ekledi. Sesi çok duygusuz çıkmıştı. Çok değişmişti onu asla tanımamıyordum.
"Abim sizi affetmeyecek gözünüzün yaşına bakmayacak." Dedi kız. "Benim yokluğumu farkettiğinde heryerde beni arayacak ve bulacak." Diye ekledi.
Bende abime bu kadar güvenebilsem keşke.
"Abinin gelmesini bekleyeceğiz zaten." Dedi abim. Babama baktığımda kenardaki koltukta sigara içiyordu.
Çok umursamazdı abim babama çekmiş olmalı. Annemin mezarını gördüğünde sadece bakmıştı ben ağlarken. Babam ise beni çekiştirip arabaya bindirmişti. Bir anda kız öksürmeye başladı. Ve öksürüğü şiddetlendi.
"ilacım nerede?"diye zorlukla konuştu."ilacımı verin." Hasta olmalıydı. "Kanacağımımı sandın? Aptalamı benziyorum!" Abimin bağırışıyla kız öksürürken aynı anda ağlamaya başladı. İlacını vermem gerekiyordu abimi ittirip kızın yanına gittim. "İlacın nerde? Getireceğim söyle." Dedim.
"Çantamdaydı." Dedi zorlukla. Babam "Bu çantamı?" Dedi gülerek elinde beyaz küçük bir çanta vardı. Babamın yanına gittim. Çantayı alacakken, "Ne yapıyorsun?" Dedi ve çantayı benden uzaklaştırdı.
"Asıl sen ne yapıyorsun? Görmüyormusun kızın halini? Ama senin için bu önemli değil, Bu zarar verdiğin ilk kadın değil." Ne dediğimi anladı yutkundu. Ardından abim
"kız elimize canlı lazım." Dedi babam kafası ile onayladı ve çantayı verdi. Kızın yanına gittim kıpkırmızı olmuştu. Çantayı açtığımda bir sürü ilaç vardı ve yanında küçük bir su şişesi. Astım ilacını elime aldım benimde astımım vardı. İlacı aldıktan sonra suyu içmesine yardım ettim. Derin bir nefes aldı. Burada duramazdı. Çok havasızdı bu küçük yer.
Abimle durumu konuştum. Hiç üstelemedi babamın aksine.
Benim odamda kalmasını istedi. Neye güvendi bilmiyordum kız camdan bile kaçabilirdi. Bu kadar aptal olamazdı ne düşündüğünü bilmiyordum.
O an aklıma takılan birşey vardı ben hiç buradan kaçma düşüncesi kurmamıştım.