Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.Bölüm:Yıkık Düşler

@arimaya_

Hiçbirşey düşünemedim sadece nefes nefese koşuyordum.

Aklımda olan tek şey, Kızları buradan çıkartmaktı. Son basamağa geldiğimde derin bir nefes aldım.

Düşünmem gerekliydi çünkü seçtiğim yolun geri dönüşü olmazdı.
Verdiğim karar ise buradan gitmekti fakat gidersem Amaya ve Adene nasıl bakıcaktım? Yanımda bir kuruş bile yokken. Kararımı netleştirdim gerekirse çalışacaktım.

Hızla Adenin odasına gittim ve kapıyı açtım. Amaya ve Aden oturuyordu. Fakat Aden ağlıyordu Amaya ise dolu gözlerle ona bakıyor ve destek olmaya çalışıyordu.
Yavaşça Adenin yanına çöktüm,
"Aden ne oldu neden ağlıyorsun?"

Dedim duyabileceği bir sesle bana bakarken saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım. Çenesini tutup bana bakmasını sağladım. O bana yalan söylemezdi, o gerçek dünyadan çok uzaktı.

"İyiyim,"

dedi ve çenesini tutan elimi aşagıya doğru indirdi. Bana kırgın gözlerle bakıyordu. Ne yanlış yapmıştımki? Amaya ile göz göze geldim. Ne demeye çalıştığımı anlamıştı.

"Aden bana Bakarmısın? Seni üzecek ne yaptım ben? Eğer seni kırdıysam özür dilerim ben seni asla kırmam."

dedim yumuşak bir sesle gözlerinden yaşlar akarak bana baktı ve sarıldı bu hiç düşünmediğim bir şeydi asla bunu düşünmemiştim ağzım açık kalmıştı. Ama ona yinede sarılmıştım.

"Ben sana kırgın değilim abla, ben kendime kırgınım. Seni çok üzdüğümü biliyorum."

eksik anlatıyordu. Bunu anlıyordum ama oyalanmamamız gerekliydi.

"Aden bu konuyu sonra konuşacağız şimdi daha büyük bir sorun var," dedim beni dinleyen kızlara.

"Gidiyoruz bu evde kalmayacağız Aden. Sana bakacağım gerekirse çalışacağım. Amaya senide abine götüreceğim."

Dedikten sonra ikiside Aden bana sarıldığında verdiğim gibi bir tepki verdiklerinde gülümsedim.

"Gidecekmiyiz bu evden?" Soruyu soran adendi

"Evet."

ağzımdan sadece bu laf çıkmıştı .

"Ben sana kaçmamızı söylediğimde burada kalan sendin neden artık gitmek istiyorsun?"

Sorduğu soruyla depoda gördüğüm şeyi hatırladım ve yutkundum.

"Zaman kaybedemeyiz birazdan eve gelirler" dedim konuyu değiştirirken. Bir açıklama bekliyorlardı kısa öz bir açıklama yapmaya başladım.

"Evde hiç kimse yok çalışanlar bile. Arka kapıdan kaçacağız çünkü orada kamera yok. Büyük ihtimalle yola kadar bu dağlık alandan yürüyeceğiz en sonunda bir arabayı durdururuz."

"Abimi arayabilirmiyim?" Soruyu soran amaya idi.

"tabiki." Diyerek telefonumu uzattım. Bizimle yürüyecek olmaması iyiydi kalp hastası olduğu için çabuk yorulurdu, yokuş çıkıp inemezdi.

Abisinin numarasını tuşladı, telefon çaldı fakat açan olmadı bu kötüydü sanırsam.

"Açmadı," dedi amaya üzgün bir şekilde.

"Meşguldür görünce arar. Şimdi buradan çıkalım ben kıyafetleri hazırlayacağım." Dedim ve odamdan büyük bir bavul aldım bu bavul annemindi. Tatile gittiklerinde almıştı. İşime yarayacağını bilmek iyiydi. Havalar sıcak olsada bazen yağışlıydı ve akşamlar içinde birkaç kazak, ceket ve pantolon almıştım. Adenin kıyafetlerinizde hazırladıktan sonra kızların odasına gittim bavulu hazırlamam 10 dakikamı almıştı.

Aden amayaya kendi giysilerinden birini vermişti. Siyah bir kazak ve siyah eşofmanıyla bile çok güzeldi. Kapşonlu giymelerini söylemiştim onlarda giymişti.
Aden göz açıma girdiğinde beyaz bir sweet ve yine bir eşofman giymişti. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Ben ise örgü Amayada topuz yapmıştı.

"Beni takip edin," dedikten sonra odadan çıktık. Çok şüpheli bir durumdu kaç saattir evde kimse yoktu. Kızlarda peşimden geldi.

merdiveni bitirdikten sonra arka kapıya yöneldim. Aden ve Amaya arkamdan geliyordu. Aslında bugün gördüğüm o manzarada bir bahane gibiydi. Hep gitmek istemiştim fakat bunu kendime kabul ettirememiştim. Sonunda gidiyorduk. Arka kapı sonuna kadar açıktı. Korkmadım diyemem çok korkmuştum.

Adenin elini tuttum adende amayanın elini tuttu. Çıktıktan sonra kızlara döndüm.

"ev görüş açımızdan kaybolana kadar kaçacağız. Hazırmısınız?" Bunları söylerken amayaya bakıyordum. Adende benim gibiydi.

"Yapabilirmisin amaya? sadece ev kaybolana kadar" dedim.

"Evet benim için zor değil." Dedi sanki daha önce çok kez koşmuş gibi.
Şimdi giderken beni geçerse şaşırmazdım.

15 dakika sonra...

Evden uzaklaşmak için yaklaşık 5 dakika koşmuştuk ve amaya da koştu çok iyi bir koşucuydu. Biraz zorlanmıştı ama çok dayanmıştı.

Yaklaşık 10 dakikadır. Etrafta yürüyorduk. Yolu gördüğümde kızlara döndüm yorulmuşlardı.

"Hadi ama kızlar sadece 15 dakikaydı!"
dedim sinirlenirken.

"Keşke su da alsaydık." Dedi amaya.
Su almamıştık ama yapacak birşey yoktu.

yola geldiğimizde gördüğümüz her arabaya elimizi uzatıp durdurmak istemiştik fakat bizi görmezden geliyorlardı en son bir kamyonet durduktan sonra Derin bir nefes aldım.

"Austine kadar bizi bırakırmısınız?"
burası Amerika'da bir şehirdi ve amayanın abisi burada yaşıyordu.

"Atlayın." Dedi abi teşekkür ettikten sonra kamyonetin arkasına oturduk.
arkada meyveler vardı. Kızların gözü kalmıştı.
"Birkaç meyveden birşey olmaz." Dediğimi duyunca gülümsediler onlar atıştırırken ben gözlerimi kapattım.
Aden kafasını dizime koyup yattı amayada karşımızdaydı elimle ona gel işareti yaptıktan sonra oda omzuma yaslandı. 2-3 saat sonra Kamyonet durmuştu.
kızlar hala uyuyordu. Onları uyandırdıktan sonra kamyonetten indik gördüğümle ağzım açılmıştı tabi adeninde tek şaşırmayan Amayaydı bize bakıp gülüyordu. 7 yaşımdan beri bir eve hapsolmuştum.
dışarıda çok güzel şeyler vardı. Bundan uzak olmak beni üzmüştü, adenide öyle.

Bilmediğim bir şehirde nasıl ayaklarımın üstünde durabilirdimki?

 

Loading...
0%