Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@arimezi_01

 

Önceki bölümleri okuyup yorum yapan herkese çok teşekkür ederim iyi okumalar umarım beğenirsiniz.

 

__________________________________________

Aradan yarım saat geçmesine rağmen Emre sarhoş olmuştu birkaç dakika somra Açelya yanına büyük bir mutlulukla geldi ama abisini bu halde görünce gülümsemesi soldu ve endileşeyle abisinin yanına oturdu "n'oldu abi iyi misin? Neden bu saatte bu kadar içtin?" Emre kardeşinin geldiğini yeni fark etmişti ve hüzünlü gözlerle ona döndü gözlerini açık tutmakta bile zorlanıyordu. Arkasına yaslandı ve düşünceli sesiyle kardeşine cevap verdi "Abin bir ilke daha imza attı 6 yıl önce ilk aldatılması şimdide ilk reddedilmesi, bundan sonra daha neler olucak acaba" Açelya abisinin ne dediğini pek anlayamamıştı reddedilmek mi kim, abisi birini mi seviyordu ki? "Kim seni reddetti ki abi, birinden mi hoşlanıyodun? Kimden?" Emre bu sorusuna cevap vermek istememiyordu ama Açelya'ya herşeyle beraber reddedildiğinide anlattı Açelya abisinin durumuna üzülmüş olsa bile aklındaki fikirle gülümsedi ve abisinin elinden alkol şişesini alıp konuşmaya başladı.

 

"Abi daha fazla içme istersen hadi sen eve git bi duş alıp uyu yarında bize gelirsin ha"

 

Emre kafasıyla Açelya'yı reddetti "Burada işlerim var hem Zeus yarın evde tek kalır" Açelya abisini nasıl ikna edeceğini düşünmeye başladı ama eğer Zeus evde olmazsa onlara gelidi değil mi "Abi Zeus'uda getirirsin hatta bugün bize gelsin hem sen sarhoşsun bu akşam onunla ilgilenemezsin Hakan abi getirir bugün, yarın nolur gel"

 

Açelya biraz yalvarmadan sonra abisini ikna etmeyi başarmıştı şimdi sıra Hayat'taydı. Açelya cluptan çıktı ve Hakan'ı aradı. "Alo Hakan abi acil Zeus'u bizim eve getir. Neden diye sorma sen getir işte" Açelya telefonu kapattı ve bu seferde Hayat'a mesaj attı.

 

Açelya: Hayat nasılsın kaç yıldır görüşemiyoruz özür dilerim ama yarın bizim eve gelip konuşmak ister misin? Biraz sıkıntılarım varda kimseye anlatmak istemiyorum belki seninle dertleşebiliriz diye düşündüm

 

Hayat: yarın olmaz bugün çıkalım

 

Açelya: Ama bugün olmaz ki hem yarın evde tekim nolur

 

Hayat: Yarın cidden evden çıkmak istemiyorum, olmaz ama çok konuşmak istiyosan evime gelebilirsin orada konuşuruz

 

Açelya: Ama nolur cidden çok kötüyüm lütfen gel

 

Hayat:Cidden gelemem ama

 

Açelya:Nolur araba gönderirim onunla gelirsin

 

Hayat:Tamam ama baban ya da Abin evde olmaz değil mi

 

Açelya:Yok ikiside yok hatta annemde arkadaşlarıyla dışarı çıkıcakmış evde tek olucam yani

 

Hayat: Tamam gelirim o zaman

(👍)

 

 

 

———————————————

Hayat Mesut Beyle görüşmesinden sonra eve gitti birşey yemeden direk uyudu. Reddettiği için çok pişmandı ama kabul edemezdi de bu ikisinide üzerdi.

 

Hayat bugün biraz geç uyanmıştı dün olanlar onu çok yormuş ve gece sürekli uyanmıştı ve uyumakta zorluk çekmişti. Hayat kahvaltısını yapıp üzerine lacivert bir gömlek ve siyah bir pantolon giyindi Mesut Bey'in dosyasını biraz inceledikten sonra saatin 2.45 olduğunu fark etti .Kendini çok yorgun hissetmesine rağmen kabul ettiği için bugün zorlada olsa evden çıkmayı başarabilmişti.

 

 

 

Açelya'nın gönderdiği araba önünde durdu Hayat içinden Emre'yi görmemek için dua ederek araca bindi ve koltuğa oturup kemerini bağladı. "Nasılsın yenge, modun biraz düşük gibi" Arabadaki adam her konuştuğunda Hayat daha fazla sinirleniyordu nereden yengeleri oluyormuş. Emre reddedildiğini söylemedimi onlara "Bana bir daha yenge demeyin lütfen rahatsız edici" Hayat'ın sesindeki bıkkınlık ve kızgınlık belli olduğu için şoför üstelemek istemedi ve arabayı çalıştırdı. Hem Açelyaların evi uzak olduğu için hemde İstanbul trafiğinden kaynaklı yol uzun sürmüştü ama sonunda eve varmışlardi.

 

 

Eve geldiklerinde Açelya Hayat'ı kapıda karşıladı Emre henüz eve gelmediği için Açelya'nın işi daha da kolaylaşacaktı. Açelya hemen Hayat'a sarıldı ve beraber içeri geçtiler koltuğa oturduklarında Hayat biraz salonu inceledi eşyalar yenilenmiş ve daha sade bir yere dönüşmüştü Hayat üzerinden zaman geçmesine rağmen hala evin çoğu yerini hatırlıyordu ve evin daha sade ve şık eşyalarla tekrar dekore edildiği çok belli oluyordu. Açelya ve Hayat biraz normal konulardan konuştular "Ee neden çağırdın beni noldu" Açelya Hayat'ın sorusuyla hemen suratını astı.

 

"Büyük ihtimalle bilmiyosun ama ciddi düşündüğüm bir ilişkiden çıktım ben onu sevmiştim ama o 3 gün önce benden ayrıldı ben hala terk edilmenin şokunu atlatamadan da bi kızla fotoğraflarını paylaşmış ve benimle olanları kaldırmış beni bu kadar çabuk unutması beni biraz kötü etkiledi kendimi ilk defa kullanılmış gibi hissediyorum" Açelya sahte göz yaşlarını dökerek Hayat'a sarıldı.

 

Tabiki de söyledikleri yalandı eğer birisi ona böyle birşey yapsaydı abisi ve babası şimdiye onun cesedini çıkartırdı. Hayat Açelya'nın göz yaşlarını sildi, ne kadar üzüldüğü yüzünden belli oluyordu "Boşver demek ki şerefsizmiş, öyle bi piçle hayatını paylaşacağınız ayrılmanız en iyisi olmuş" Hayat Açelya'yı omuzlarından tutarak dikleştirdi "Bak aşkım aramızda pek bir yaş farkı olmayabilir ama çoğu erkek şerefsiz, duygusuz pislikler birine güvenmeden önce en az beş kez düşün, anlıyorum onu seviyordun ama bu şu an da hiçbir şeyi değiştirmez o mutluysa sende mutlu olmalısın ve bundan sonra hayatına kaliteli kişiler almaya dikkat etmelisin"

 

Açelya kafasıyla onayladı ve göz yaşlarını silip Hayat'a sarıldı ama abisi bir piç değildi yani onun ve çoğu kişinin düşündüğü kadarıyla. Açelya kendini geriye çekti ve sahte göz yaşlarını bir kez daha silip burnunu çekti ve gülümseyerek "Anlıyorum bundan sonda hayatıma daha kaliteli kişileri alıcam ama abim gibisini de zor bulurum gibi" Hayat abisinin ne alaka olduğu anlayamamıştı tam konuşucakken Açelya lafa atladı "Bahçeye çıkalım mı hem temiz hava alırız hemde Zeus'la tanışırsınız, eminim onu çok seviceksin" Hayat Açelya'nın gülümsemesine mutlu olmuştu ve onu kafasıyla onaylanmıştı ama Zeus'un kim olduğunu anlayamamıştı bu yüzden bahçeye çıkıp görmeyi bekledi.

 

 

Bahçeye çıktıkları anda Zeus hemen Hayat'ın üstüne koştu Hayat kendine doğru koşan dev rottweilerlar'ı görünce korkudan arkaya bir adım atmak isterken sendeledi ve taşa takılıp düştü. Zeus ise Hayat'ın düşmesini fırsat bilerek hemen üstüne atlayıp yüzünü yalamaya başladı. Zeus sadece oyun oynamak istiyordu ama Açelya ona kızarak tasmasından tutup kulübesine geri götürdü ve işaret parmağını sallayarak konuşmaya devam etti.

 

"Oğlum! Bir daha birinin üstüne atlamaya kalkışısan zincirini bağlarım uslu dur yoksa oyun yok!" Açelya Zeus'un zincirini tasmasına takıp Hayat'ın yanına gitti. O sırada Hayat koltukta ayaklarını uzatmış oturuyordu taşa takıldığı için bileğini burkmuştu Açelya gidince ise korumalar onu içeri götürüp koltuğa oturtmuşlardı. Açelya Hayat'ın yanına gelip baş ucuna oturdu "Bileğin mi burkuldu" Açelya Hayat'ın bileğine hafifçe dokundu "Çok acıyor mu?" Hayat kafasını olumlu anlamda salladı o sırada korumalardan biri ona buz getirmişti "Buyur yenge" Hayat'ın ayağına bir örtü örtüp buzu Hayat'ın bileğine koydu ağrıdan dolayı Hayat'ın ağzından küçük bir inleme çıktı "Çok ağrıyorsa ağrı kesici alalım yenge" "Gerek yok" koruma kafasını eğip tekrar bahçeye çıktı o sırada Açelya'da Hayat'ın bileğini buzla beraber ovuyordu Hayat ayağını biraz çekip Açelya'yı durdurdu "Ayağım kırılmadı sadece burkuldu bu kadar abartmanıza gerek yok.

 

 

Ama Açelya ayağını tekrar kendine çekerek ciddiyetle masaj yapmaya devam etti "olmaz, abarttığım falan yok abim görürse bana çok kızar" Bir anda Açelya'nın yüzünde bir gülümseme peydah oldu, neredeyse 32 diş gülümsüyordu "Sende az fena değilsin haa herkes yenge diyo hiç tepki vermiyorsun" Hayat'ın dizine vurdu "Hadi hadi itiraf et hoşuna gidiyor değil mi ,seviyorsun abimi" Hayat anında yüzünü buruşturdu ve ciddi bir tonda konuşmaya başladı "Siz hepiniz kafayı yemişsiniz bi yerlerinizden birşeyler uyduruyorsunuz" Açelya Hayat'a yaklaşıp gülerek konuşmaya devam etti "Yoo kimsenin bir şey uydurduğu yok bal gibide ortada işte madem seviyorsun git baş nikahı abim bir şey demez bak aksine mutlu olur"

 

 

Açelya Hayat'ın yanına biraz daha sokuldu "Bak benden sana tavsiye başka bir kız abimi kapmadam sen kap ortalık çakallarla dolu dikkatli ol" Hayat gözlerini devirip Açelya'nın omuzuna vurdu tam cevap verecekken evin kapısı açıldı ve içeri dağınık saçları ve eşofmanlarıyla Emre girdi.

 

Açelya hemen abisinin yanına koştu ve ona sarılarak konuşmaya başladı "Hoşgeldin abi noldu neden böylesin normalde böyle giyinmezsin" Emre kardeşine sarıldı ve geri çekildi "Bugün çok geç uyandım Zeus'u almaya geldim, getirsene" Açelya hemen abisinin kolunu kavrayıp onu salona götürdü "Tamam abi gel biraz otur sonra gidersin" Emre salona girince gözleri Hayat'ınkilere kilitlendi onun burada ne işi vardı. Birkaç saniye sonra gözleri ayağındaki buza kaydı endişeyle bakmaya devam ediyordu yoksa yaralandı mı diye düşünmeden edemedi.

 

Açelya abisini tekrar kolundan tutup koltuğa oturttu Hayat hemen ayaklarını kendine çekip koltuktan sarkıttı. Emre Hayat'ın ayağına bakmaya devam etti "Ayağına noldu?" Açelya hemen Hayat'ın cevap vermesine izin vermeden Zeus'un kulübesini gösterdi "Zeus üstüne koşunca taşa takılıp bileğini burktu çok ağrıyormuş bakma şu an sustuğuna az önce ağlıyordu" Hayat Açelya'ya şaşkınlıkla bakıp kaş göz yaparken Emre'de Hayat'a gözlerinde sevgi ve hüzün karışımı bir duyguyla bakıyordu.

 

Emre bir anda oturduğu yerden kalktı ve Hayat'ın önüne oturup bacağını kendisine çekip masaj yapmaya başladı "Tekin! Git bir krem al" Hayat'ın yüzü utançtan ve şaşkınlıktan kıpkırmızı olurken Açelyanın gülümsemesi ise daha da büyüyordu.

 

————————————————————————

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim lütfen yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sonraki bölümü en az beş oydan sonra atıcam ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Loading...
0%