Yeni Üyelik
149.
Bölüm

Bölüm-149 Yok Oluşa Ramak Kala Yaşanan Mucize

@aristokrat

Ejder'in o surat ifadesini gören herkes, korku denen şeyin ne olduğunu bir kez daha iliklerine kadar hissetmişti ve birazdan yaşanacak olan şeyin ne denli korkunç olacağı hakkında kafalarında bir fikir belirmişti.

Hepsi, ama hepsi, bile isteye ölümün, yani Ejder'in yanında savaşmışlardı. Ve şimdi kendi hayatları da dahil olmak üzere orada bulunan 100 trilyon canlının hayatı tehlikedeydi.

Ejder'den yayılan karanlık dünyayı kapladıktan sonra durmamış ve yoluna çıkan her şeyi yutarak bütün galaksiye bulaşmaya başlamıştı. Güneş sistemi çoktan karanlığın içinde kalmış ve ortada gezegen falan kalmamıştı.

Şu andan sonra kimse en ufak bir harekette bulunma cüretine girmeyecekti. Sadece kolunu sallamasıyla bile milyarlarca canlının hayatına son veren bir canavara karşı saldırıda bulunmak yapılacak en aptalca şeydi.

Kimse şu anda Ejder'i durduramazdı. Ne Rose ne de Medusa. Ejder'in en çok değer verdiği bu ikili bile şu anda Ejder'i durduramazlardı. Bu seviyede bir tahribata karşı yapılabilecek hiçbir şey yoktu. Ejder kahramanlık hikayelerinde olan ve aklını yitirse bile sevdiklerine dokunmayarak onların sesinin kendisine ulaşmasına izin verecek türden birisi değildi.

Ejder'in paramparça zihni kendini bile tanımayacak kadar bozuktu. Zaten bu hayatta en çok nefret ettiği kişi kendisiydi. Bugüne kadar binlerce kez intihar girişiminde bulunmuş ancak istediği sonuca asla ulaşamamıştı.

Abisi ve ailesinin ölümünün ardından zaten kafayı yemişken birde üzerine bir türlü ölemediğini görünce iyice yoldan çıkmış ve neredeyse bütün duygularını kaybetmişti. Medusa ise onun içinde bir yerlerde kalan sevgiye aç çocuğa ulaşmayı başarmıştı ancak az önceki olaydan sonra o çocukta hayattan kopmuştu.

Baba olacağı haberini çocuğunun ölümüyle öğrenmek onu derinden sarsmış ve her ne kadar öyle değilmiş gibi gözükse de bastırmaya çalıştığı psikopat canavar derin uykusundan uyanmıştı.

Rose artık Ejder'i tanımıyordu. Yakın zamana kadar Rose bir şekilde Ejder'i sakinleştirebiliyordu ancak Ejder, Medusa'yla karşılaştıktan sonra işler değişmişti ve Ejder Rose'yi dinlememeye başlamıştı. O andan itibaren de Ejder'in kişiliği iyice çirkinleşmiş ve bastırdığı gücü katlanarak artmaya başlamıştı.

Eskiden kafasında duyduğu sesler kesildikten sonra zihni iyice yalnızlaşmış, 7 Efsanevi Ejderha uyanınca da konuşacak yeni birilerini bulmuştu. Ancak eskinin aksine onunla konuşan ejderhaların düşünceleri de çok tehlikeliydi.

Yine de Ejder bu konuda biraz şanslıydı çünkü Ölüm Ejderhası ve Hüküm Ejderhası onunla fazla konuşmuyorlardı. Hüküm Ejderhası Rampage Ejder'le yaptığı her konuşmada onu manipüle ederek kontrolünü ele geçirmeye çalışıyordu ancak Ejder her seferinde onu reddediyordu. O yüzden de bir noktadan sonra Rampage onunla uğraşmayı kesmiş ve hiç konuşmamaya başlamıştı.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

(Ejder)-Yok et.

Ejder sadece aynı şeyi söylüyordu ve her seferinde bedeninden yayılan karanlık artıyordu. Aynı şekilde bedenini kaplayan aurada artıyordu. Öyle bir baskıya sahipti ki nefes almak bile cehennem azabı gibiydi.

Burunlarından içeri giren hava sanki zehirli bir gazmış gibi yakıcıydı. Nefes aldıkları için acı çekiyorlardı. Ama hepsi eminlerdi ki şu anda çektikleri acı Ejder'in acısının yanında bir hiçti. Çocuğunu kaybetmiş bir insanın ne çektiğini kimse tahmin edemezdi.

(Ejder)- Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür. Öldür.

(Ejder)-Parçala.

(Ejder)-Mahvet.

(Ejder)-Ez.

(Ejder)-Yık.

(Ejder)-Kopar.

(Ejder)-Yırt.

(Ejder)-Boz.

(Ejder)-Çöz.

(Ejder)-Dağıt.

Ejder bile artık ne dediğini bilmiyordu. Siyah gözleri tamamen yok etme arzusuyla dolmuş ve görüş alanında duran her şeyi yok etmeden sakinleşmeyecekti.

Tam o anda Lucifer bir şey hissetti ve irkildi. Durduğu yerde anlaksız bir şekilde dengesini kaybetmiş ve tökezlemişti.

(Wukong)-Ne oldu?

(Lucifer)-Bir şe...hayır, iki şey buraya geliyor.

Lucifer ilk başta bir şey hissetse de hissettiği şeyin tek bir şey olmadığı kanısına varmıştı.

(Wukong)-İki şey mi?

(Lucifer)-Tek şey, ama iki taraftan buraya yaklaşıyor. Ejder'in karanlığının daha ulaşmadığı yerdeki yıldızlar ve gezegenler inanılmaz bir hızla yok oluyorlar.

Biraz odaklandıktan sonra hissettiği iki şeyin aynı şey olduğu ve iki taraftan geldiğini anlamıştı. Ancak onlara doğru yaklaşan bu şeyin ne olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktu.

(Wukong)-Başka bir tanrı falan mı?

(Lucifer)-Hayır. O şey her neyse Ejder'in aurasına sahip.

(Medusa)-Yani?

(Lucifer)-Yanisi şu, o mucize hemen şimdi gerçekleşmeli yoksa hepimiz yok olacağız.

Lucifer artık gergin olmayı bırakmıştı. İçinde bulundukları durumdan canlı çıkma ihtimalleri olmadığı için ölümünü kabullenmişti ve bir şekilde zihnini sakinleştirmeyi başarmıştı.

(Medusa)-Beni Ejder'in yanına...

(Lucifer)-Asla.

Medusa daha konuşmasını bile bitirmeden Lucifer tarafından reddedilmişti. Medusa'yı öyle bir canavarın yakınına götürmesine imkan yoktu.

(Medusa)-Ama Ejder'le konuşabilirsem...

(Lucifer)-Seni öyle bir canavarın yanına göndermeme imkan yok! Anlıyor musun beni!?

Medusa Ejder'le konuşabilirse onu durdurma ihtimali olduğunu dile getirecekti ki Lucifer bir anda bağırarak bunu yapmayacağını belirtti.

(Lucifer)-Seni kendi ellerimle ölümüne götürmemin imkanı yok! Ejder'in yanına gidersen seni dinlemeyecek ve anında öldürecektir.

(Medusa)-Ama o beni sev...

(Lucifer)-İçindeki sevgi boşluğunu doldurmadığı ne malum!? Seni seviyor gibi gözükse bile içinde bir yerlerde eksik olan sevgi ihtiyacını kapatmaya çalışmadığını nereden biliyorsun!? Onun kadar dengesiz ve duygusuz birisinin sevginin ne demek olduğunu bildiğini mi düşünüyorsun? O çocuk apaçık deli. Ve kafadan kontak sapığın teki. Sapkın duyguları tarafından kontrol edilmediğini nereden biliyorsun sen!? Sen ona takıntılısın diye onunda sana takıntılı olduğunu mu düşünüyorsun!?

(Medusa)-Ama benim için onca şey yapt...

(Lucifer)-Senin için yaptığı şeyler mi!? O çocuğun hedefi en başından beri tanrıları yok etmekti zaten! Sen olsan da olmasan da o çocuk bu seviyeye kadar gelecekti. Şu anda tanrılara savaş açmasının nedeninin sen olduğunu mu zannediyorsun!? Kendini kandırmayı bırak! Senin intikamın çoktan alındı. Poseidon öldü. Hermes öldü. Athena öldü. Ejder şu anda sadece kendi emelleri için tanrılarla çarpışıyor. Sadece şu anda bu halde olmasının nedeni baba olduğunu çocuğunun ölümüyle öğrenmesi. Tanrılar onun, sizin çocuğunuzu elinden aldı. Tıpkı ailesini elinden aldığınız gibi! Bu durum ona sadece daha fazla intikam arzusu aşıladı. Ve o intikam arzusu hepimizi yakıp kül edecek! Her şeyi başlatan şey senin ona olan takıntındı. Sen ona bu kadar takıntılı olduğun için tanrılar ona ve dolaylı yoldan sana acı çektirmek için ailesini öldürttüler. Yani o çocuğun hayatının mahvolmasının tek nedeni sensin! Bunları nereden bildiğimi soracak olursan da cehennemde geçen her şeyi duyarım. Cehennemde olan her şeyi bilirim ve hissederim.

(Medusa)-Tek nedeni ben miyim!? Tek nedeni ben miyim!? Sence tanrılar onun potansiyelini gördükten sonra onu öldürmeden duracaklarını mı düşünüyorsun!? Benim ona olan takıntım sadece tanrıların yapacağı şeyi hızlandırdı. Benden haberi bile olmayan küçük bir çocuğun hayatını mahvettiğim için içimin rahat olduğunu mu düşünüyorsun Lucifer!? O çocuğun ailesi öldürüldüğünde oturup ne kadar ağladığımı biliyor musun!? Ha!? Biliyor musun!? Ejder yalnız kaldığında ya da intihara kalkıştığında ona yardım edemeyişimin beni ne kadar zorladığını peki!? Onun karşısına çıkabilmek için ne kadar cesaret topladığımı peki!? Hiçbir şeyden habersiz küçük bir çocuğun hayatını ve zihnini mahvettim ben! Bunun farkında olmadığı mı düşünüyorsun!? Ama elimden bir şey gelmiyor! Gelmiyor işte!

Medusa son cümlelerini söylerken ellerini parçalanana kadar yeri, daha doğrusu sopanın yüzeyini yumruklamıştı. Gözlerinden akan yaşlar hiç durmayacak gibi akıyordu.

(Medusa)-Ejder acı çektikçe bende acı çekiyorum! Ama elimden tek bir şey bile gelmiyor. Ben onun çocuğunu bile koruyamadım. Kendi çocuğumu bile koruyamadım. Çocuğumuzu koruyamadım ben. Ne yapacağımı bilmiyorum! Onu durdurmak için aklıma gelen tek şey onunla konuşmak. Ama onu bile yapamıyorum. Başarısızlığın tekiyim.

Medusa Rose'ye sarıldı ve beraber yer çöktüler. Medusa Rose'ye sıkıca yapıştı ve sesli bir şekilde ağlamaya başladı.

(Lucifer)-Sikeyim!

Tam o anda ise dünyanın yörüngesine bir çift el girdi. Bu eller dünyadan 5 kat daha büyüktüler ve tamamen karanlıktan oluşuyorlardı. Dünya yörüngesine girene kadar binlerce yıldız ve gezegeni yok etmişti. Dünyaya yaklaştıklarında ise etraf canavarlara kaplı olduğundan dolayı onları da yok etmeye başlamışlardı.

Dünyanın yörüngesine ulaştıklarında çoktan 35 trilyondan fazla canlıyı öldürmüşlerdi bile.

(Lucifer)-Şimdi gerçekten bittik!

Lucifer'in ya da başka hiç kimsenin bu seviye bir güç karşısında ayakta durabilmesinin imkanı yoktu. Ejder her şeyi yok edecekti.

Devasa boyuttaki karanlık eller dünyaya çarparak dünyaya yok etmeye başlamıştı. Ancak tam dünyanın yüzde 30'u yok olmuştu ki karanlık eller bir anda kayboldu ve galaksiye yayılan karanlık bir anda geri çekildi. Sonra da bütün karanlık dünyayı terk ederek Ejder'in bedenine geri döndü.

(??)-Huh. Son anda kontrolü almayı başardım.

Her şey aniden eski haline döndükten sonra Ejder olduğu yerde vücudunu esnetmiş ve bu sözleri söylemişti.

(??)-Neredeyse her şeyi yok ediyordu be.

Bu sözleri de söyleyen Ejder arkasını dönüp sopaya baktı ve üstünde duranlara el sallamaya başladı.

(??)-İyi bari. Pişman olacağı bir şeyler yaşanmadan durdurdum.

Ejder'in gözleri parlak gümüş haline geri dönmüştü ve ortamda hiç baskı kalmamıştı. Kana susamışlık tamamen yok olmuştu ve herkes rahat bir nefes alabiliyordu.

Ardından Ejder yavaşça elini sopaya doğru kaldırdı ve...

(Lucifer)-Ha?

(Wukong)-Işınlandık mı?

Sopanın üzerine bulunan herkesi yere ışınladı.

(Medusa)-Ejder!

Medusa tam sarılmak için Ejder'e doğru koşacaktı ki Ejder elini kaldırıp onu durdurdu.

(??)-Ben Ejder değilim.

Bu sözleri söyledikten sonra tanrılara döndü ve...

(??)-Sizi tekrar gördüğüme sevinden tanrılar. Uzun zaman olmuştu. Beni tanımayanlar için, özellikle de Ejder'in tarafında olanlar için kendimi söyle tanıtayım. Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım...

-Ultima.

 

Loading...
0%