Yeni Üyelik
160.
Bölüm

Bölüm-159 Ejder vs Gaia

@aristokrat

Ejder ve Gaia.

Varoluşun tarihinde bulunmuş 4 sınırsız varlıktan hayatta olan 2 tanesi.

İkisinin de hiçbir sınırı yok ve güç seviyeleri bilinmiyor. Sadece bakışmaları bile uzay - zamanda çatlaklar meydana getiriyor ve galaksileri büküyor.

Medusa ve diğerleri bir daha kimsenin göremeyeceği bu efsanevi manzaraya şahitlik etme fırsatı yakalayan tek grup çünkü varoluş üzerinde onlar dışında nefes alan bir tane bile canlı yok. Onlar, şeytan, tanrı ve insan ırklarından geriye kalan tek kişiler.

Herkes olacakları beklerken Gaia hafiften hareketlendi ve aradan geçen çeyrek salisenin ardından Gaia ve Ejder yerlerinden kayboldular. Bir an sonra ise ikisinin yumrukları çarpışmak üzereydi. Ancak daha yumrukları birbirine değmeden ortaya çıkan enerji miktarı bir anda bütün galaksiyi sildi ve bu destansı savaşa şahit olacak son kişilerde ölmüş oldu.

Yumrukları birbirine çarptığında ise yüz milyonlarca evren silindi ve böylece 2 efsanenin savaşı başlamış oldu.

İlk yumruklarının ardından aradan sadece 3 saniye geçmişti ancak çoktan 1 milyondan fazla yumruk atmışlardı bile. Yumrukları o kadar hızlıydı ki hiçbiri görünmüyordu. Ve iki tarafta savunma yapmadan doğrudan yumrukları karşılıyordu.

7 saniye sonra da Gaia ilk farklılığı yaptı ve bir tekme savurdu. Bu tekmeyle birlikte bütün boyut sarsılırken Ejder, ikisinden başka kimsenin göremeyeceği kadar küçük boyutlu, beyaz bir ışık topunu Gaia'ya fırlattı ve Gaia bu topu yakalayarak sıkıca tuttu.

Ardından da yumruğunun içinden bembeyaz ışıklar saçıldı ve hızla duruldu. Gaia'nın yumruğunun içinde patlayan bu küçük top mikro seviyelere kadar küçültülmüş bir boyuttu. Ejder bütün bir boyutu mikro bir seviyeye kadar küçültmüştü.

Gaia elini açıp avucuna bakarken Ejder tarafından bir tekme yedi ve trilyonlarca boyutu yarıp geçerek sayıyla ifade edilemeyecek kadar uzaklara savruldu. Ancak hemen kendisini toparladı ve bütün o mesafeyi saniyenin binde biri gibi kısa bir sürede geri döndü.

Hiç durmadı ve tüm momentumuyla birlikte Ejder'e çarpıp içinden geçti. Ejder ortadan delindiği an iyileşmeye başlamış ve Gaia içinden geçtikten 0.0001 saniye sonra iyileşmişti. Yani yarası görünmemişti bile.

Ardından Gaia ani bir dönüş yaparak Ejder'e yeniden çarpmış ancak bu sefer delip geçememişti çünkü Ejder bir anda tepesine ışınlanmış ve sırtına basarak onu aşağı itmişti. Hemen ardından da tek eliyle onu hedeflemiş ve galaksileri parçalayan bir ışın ateşlemişti.

Beyaz ışın tüm çevreyi aydınlatırken Gaia dönerek ışına bir yumruk atmış ve ikiye ayırmıştı. Sonra da ayırdığı yerden hızla uçarak doğrudan Ejder'e bir yumruk indirmişti. Ejder ise Gaia'nın yumruğunu kolayca durdurmuş ve bir tekmeyle kolunu kopartmıştı.

Gaia'nın kolu daha kopmadan yeniden iyileşmeye başlarken Ejder iki tane evreni 3 metre çapına kadar küçülterek eline almış ve Gaia'yı araya alarak iki taraftan evrenlerle vurmuştu.

Evrenlerle vurarak Gaia'yı ezmeyi planlayan Ejder amacına ulaşamamıştı ve Gaia iki evreni kolayca parçalayarak gözlerinden birer ışın ateşlemişti. Bu ışın doğrudan Ejder'e çarpmış olmasına rağmen hiçbir etki etmemiş ve ışının içindeki tüm enerji Ejder tarafından emilmişti.

Ejder aniden Gaia'nın suratını tuttu ve emdiği bütün enerjiyi yeniden Gaia'nın suratına ateşledi. Bu darbeyi yiyen Gaia yeniden savrulurken Ejder gerildi ve kollarını kendisi sarmak istiyormuşçasına kollarını çapraz bir şekilde tüm gücüyle savurdu.

Ardından da 5 metre çapına kadar küçülmüş olan on binlerce evren harekete geçerek Gaia'ya doğru ilerledi ve hepsi bir anda Gaia'ya çarparak patladılar.

On binlerce evrenin patlamasıyla birlikte milyarlarca kara delik ortaya çıktı ve hepsi tek ve devasa bir kara delik haline geldi. Oluşan bu yeni kara delik 30 evren büyüklüğündeydi ve tam merkezinde Gaia vardı.

Ancak Gaia inanılmaz bir hızla o kara delikten kurtuldu ve galaksileri küçülterek kendi önüne merdiven gibi dizerek Ejder'e doğru koşmaya başladı. Bastığı her galaksi yok oluyordu ve Gaia önüne bir yenisini ekliyordu.

Attığı her adımda biraz daha hızlanıyordu. Binlerce adım attıktan sonra bir anda ileri atıldı ve Ejder'in karnına sağlam bir tekme indirdi. Tekmeyi yiyen Ejder öylesine bir ivmeyle savruldu ki savrulduktan yarım saniye sonra 300 milyondan fazla boyutun içinden geçip yok etti ve tam olarak 2.1 saniye sonra içinde bulundukları gerçekliğin dışına çıktı.

Bu gerçeklik çoktan parçalanarak mahvolmuştu bile çünkü Ejder, "Yüksek Ejderha İnfilakı" saldırısını bu tarafa doğru yapmıştı.

Ejder tam ileri atılacakken Gaia bir kez daha dibinde belirdi ve Ejder'in suratına inanılmaz bir yumruk attı. Bu yumruktan sonra Ejder olduğu yerde kalmayı başarmıştı ve suratında çizik bile yoktu ancak arka planda fazlasıyla şey yaşanmıştı.

Tam olarak 381 trilyon 279 milyar 426 milyon 873 bin 913 boyut yok olmuştu.

O anda Ejder'in sarmal şekilli gözleri dönmeye başlamış ve aynı anda tüm gerçeklik sallanmaya başlamıştı. Gerçeklik 100 şiddetinde bir deprem oluyormuşçasına sallanırken başka bir şey oluyordu. Gerçeklik sallanıyormuş gibi görünüyordu çünkü gerçeklik küçülüyordu.

Hem de aklı mantığı aşacak kadar büyük bir hızla. Gaia bunu fark ettiğinde hemen geri çekilmek istedi ancak Ejder onu bacağından tuttuğu gibi tüm gücüyle gerçekliğin ortasına fırlattı ve hemen ardından ellerini birleştirdi.

Ellerini birleştirmesiyle birlikte de binlerce küçülmüş boyut Gaia'nın etrafını kapladı ve kaçamayacağı kadar sıkı bir kafes haline geldi. Gaia birkaç yumruk atarak içine tıkıldığı boyutlardan oluşan kapanı parçalamak istese de hiçbir işe yaramamıştı ve uzaktan Ejder'in gerçeklikten çıkışını izlemek zorunda kalmıştı.

Ejder gerçeklikten dışarı çıktıktan sonra gerçeklikteki yarık kapandı ve gerçekliğin küçülme hızı arttı. Birkaç saniye sonra da Ejder'in elinde tutabileceği kadar küçük bir kutu haline geldi.

Ejder havada süzülen kutuyu tuttu ve sıkmaya başladı. Kutu anında çatladı ve hızla parçalarına ayrıldı ancak Gaia bir anda o parçaların arasından büyüyerek çıktı ve eski boyutuna geri döndü. Ardından da etrafa saçılan parçaları birleştirerek Ejder'e fırlattı.

Ejder sadece sağ kolunu sallayarak kutu boyutuna küçülmüş olan gerçekliği yok etti ve elini Gaia'ya çevirerek bir ışın ateşledi. Gaia ise sağ elinin işaret parmağını kaldırarak bu saldırıyı dağıttı ve bütün çevrenin yok olmasını sağladı.

Ve o anda kafasına bir boyut çarptı. Boyut, tıpkı bir testere gibi hızla dönüyordu ve Gaia'nın kafasını ikiye ayırmaya çalışıyordu ancak işe yaramayacaktı çünkü Gaia gözlerinden beyaz bir ışın ateşleyerek boyutu yok etti.

Ardından da ışını Ejder'e çevirdi ancak Ejder sadece elini uzattı ve ışın avucuna çarptığında elini sıkarak yumruk haline getirdi. O anda ışın olduğu yere sabitlendi. Sadece bir enerji olması gereken ışın maddeleşmişti.

Ejder madde haline getirdiği ışını tutarak Gaia'yı kendisine çekti ve suratına yumruğu geçirdi. Bu yumruktan sonra ise bütün gerçeklik bir anlığına parçalanarak kırık bir cam görüntüsüne sahip oldu ancak hızla eski haline döndü.

Ardından Ejder birkaç yumruk daha attı ve gerçekliği birkaç kez daha parçaladı. Gaia'nın ışınını tuttuğu için de Gaia onun elinden kaçamıyor ve bütün darbeleri açıkça bedeninde toplamak zorunda kalıyordu.

Ancak bu o kadar büyük bir sorun değildi çünkü Gaia acı hissetmiyordu. Kolunu hızla kılıç benzeri bir şekle getirdi ve Ejder'in tutmuş olduğu ışını keserek kendisini kurtardı. Sonra da Ejder'den gelen yumruğu doğrudan suratıyla karşıladı ve kılıç benzeri şekle getirdiği kolunu sallayarak Ejder'i ve arkasında kalan milyarlarca boyutu ikiye böldü.

Ejder, kılıç benzeri kol daha vücudundan çıkmadan iyileşmeye başlamış ve çıkar çıkmaz tamamen düzelmişti. İyileşme hızı öylesine yüksekti ki aldığı hasar henüz bitmeden vücudu eski haline geliyordu.

Gaia'nın bu hareketinden sonra Ejder gerildi ve kafa atarak karşılık verdi.

Kafa darbesine maruz kalan Gaia ise hızla Ejder'den uzaklaştı ve kollarını iki yana açtı. O anda da aşırı hızlı enerji topları Gaia'nın bedenini terk etmeye ve Ejder'in üzerine yağmaya başladı. Fakat bu saldırı yalnızca Ejder'i oyalamak içindi.

Gaia'nın ana planı tamamen başka bir şeydi. Yaptığı saldırıyla birlikte Ejder'in dikkatini birkaç saniye boyunca dağıtmayı başarmıştı. Hemen ardından da enerji yağmuru aniden kesilmişti.

Enerji yağmuru kesildikten hemen sonra Ejder tam saldırıya geçecekken hiç beklemediği bir noktadan aşırı güçlü bir yumruk yedi ve yediği bu yumrukla birlikte milyarlarca ışık yılı aşağı savruldu. Çabucak saldırıya geçmek için döndü ve bir şeyler gördü.

Gördüğü bu şey ise onda tamamlanması için bekleme ve ne olacağını görme isteği doğurdu. O yüzden de saldırıya geçmedi ve olduğu yerde bekleyip izlemeye başladı.

Onda bekleme isteği uyandıran şey ise boyutların birer bedene bürünüyor olmasıydı. Sağlam olan bütün boyutlar Gaia'nın gücüyle birlikte hayat buluyor ve insansı bir bedene bürünüyordu. Bedenleri ışık yıllarıyla hesaplanacak kadar büyüktü ve tüm bedenleri parlak ışık noktalarıyla kaplıydı.

O noktaların hepsini galaksiler ve evrenler oluşturuyordu.

Ejder oldukça aşağı taraflardan onları izliyor ve hayat bulmalarına izin veriyordu. Onlar hayat bulduktan sonra onlarla savaşmak daha eğlenceli olacaktı.

Birkaç dakika boyunca hiçbir şey yapmadan öylece durduktan sonra sonunda tüm boyutların dönüşümü bitmişti. Hepsi insanvari bir görüntüye sahipti ve sayıları birkaç trilyonu aşıyordu.

Gaia ise hepsinin tepesinde duruyor ve Ejder'e bakıyordu.

Ejder ise beklediği birkaç dakikanın ardından harekete geçti ve tek bir adımla yerinden kaybolarak boyutların arasında belirdi.

 

Loading...
0%