@aristokrat
|
Efsane kafasından geçen düşüncenin okunması yüzünden oldukça şaşırmıştı. Ejder inanılmaz bir hızla yeteneklerini geri kazanıyordu ve ilk kazandığı şey en tehlikelilerinden birisi olan akıl okumaydı. Efsane'nin yüzündeki şaşkınlığı gören Ejder cevabı beklemedi ve bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti. (Ejder)-Son 1 haftadır zaman zaman akıl okuyabiliyorum. Tam bir zamanlaması yok ama yapabiliyorum işte. Ve merak etme. Daha hiç önemli bir düşünceni görmedim. Hepsi günlük şeylerdi. Bu sözler Efsane'nin içine su serpmemişti. Artık düşünürken daha dikkatli olması gerekiyordu. Ejder'in güçlerini kazanması onun yararından çok zararına olacakmış gibi görünüyordu. En azından şimdilik. Ama yine de Efsane hiçbir şekilde riske giremezdi. (Efsane)-Çok önemli bir şey değil. Yalnızca her yıl iki aile arasında yapılan ve halkı hem eğlendirmek hem de dertlerinden biraz uzaklaştırmak için yapılan bir dövüş turnuvası. Turnuvaya katılan yalnızca iki grup var. O gruplarda 2 imparatorlukta bulunan seks kuleleri oluyor. Birisi BloodWife İmparatorluğunda bulunan Güzellik Kulesi, diğeri de Soykıran İmparatorluğunda bulunan Zevk Kulesi. (Ejder)-Bekle. Günlük hayatlarını seks yaparak geçiren kadınlar bir turnuva içinde dövüşüyor mu? Ejder bu durumu doğal olarak garipsemişti. Herhangi bir turnuva içerisinde dövüşebilecek tonla grup varken Seks Kulesi adı verilen ve yalnızca kadınlardan oluşan iki grubun dövüşmesi biraz, hayır, fazlasıyla tuhaftı. (Efsane)-Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım ama oldukça sevilen bir olaydır bu. (Ejder)-Sevilir tabii. Onlarca seksi kadını bir arada görmek her zaman denk gelebileceğin bir şey değildir. Ama yine de, neden dövüşleri daha zevkli olacak tonla grup varken seks kuleleri dövüşüyor anlamış değilim. Ejder hala bu duruma anlam veremiyordu. Seks Kulelerinin dövüşmesinin bir anlamı yoktu. Erkekleri cezbederek yeterince para kazanıyor olmalıydılar. Hatta fazlasıyla para kazanıyor olmalıydılar. Sonuçta erkekler çoğu zaman beyinleri yerine başka bir yerleriyle hareket eden canlılar. Büyük çoğunluğu tabii. Herkes öyle olacak diye bir kaide yok. Ama ya işin ucunda başka bir şey varsa? (Ejder)-Bir dakika. Galip gelen tarafın ödülü ne peki? İllaki bir ödül vardır, değil mi? Ejder hemen meraklarını gidermek adına bu soruyu sordu ve cevap beklemeye başladı. Efsane ise Ejder'den bir şey saklamak gibi bir derdi olmadığı için doğrudan cevapladı. (Efsane)-Kazanan taraf, kaybeden taraftan istediği 5 kadını alır ve kendi himayesinde çalıştırmaya başlar. Bu büyük bir şeydi. Kazana tarafın istediği 5 kadını alması çok şeyi değiştirirdi çünkü kazanan taraf, kaybeden tarafın en seksi kadınlarını alıp kendi kulesini daha öne çıkartabilirdi ve kaybeden taraf 5 kadınını kaybettiği için işlerinde azalma yaşayabilirdi. (Ejder)-Ne kadar çok kadın o kadar çok para demek. Bu oldukça büyük bir ödül. (Efsane)-Hem de fazlasıyla büyük bir ödül. Ve son 3 yıldır Soykıran İmparatorluğu kazanıyor. (Ejder)-Bu da, Güzellik Kulesi'nden Zevk Kulesine geçen 15 kadın demek. 15 kadınla bile fazlasıyla para kazanabilirsin. Soykıran İmparatorluğu çok güçlü olmalı. (Efsane)-Öyleler. Ama Güzellik Kulesi ile ilgili birkaç dedikodu var. Dediklerine göre yeni bir Baş Sahibe gelmiş ve bu sene Zevk Kulesi'ni yeneceklermiş. (Ejder)-Ha? 3 yıl üst üste yenildikten sonra tek bir kişinin değişmesi ile büyük çapta bir değişime mi uğramışlar? Ne saçma şey lan bu? Yanlarına gelen kişinin şeytan olması falan gerek. (Efsane)-O kadarını bilemeyeceğim artık. Bu sadece bir dedikodu. Doğru olma ihtimali olduğu kadar olmama ihtimali de var. (Ejder)-Doğru diyorsun ama yine de mantıksız görünüyor. Ah, harika bir fikrim var. Neden gidip o turnuvayı izlemiyoruz? Ejder bir anda bu soruyu sorunca Efsane neye uğradığını şaşırmıştı. Bu hiçte Ejder'in soracağı bir soru gibi görünmüyordu ancak Ejder bu soruyu sormuştu. Ciddi ciddi sormuştu. Kadınlara ilgi duyan birisi gibi görünmüyordu. (Efsane)-Ne o? Seksi kadınlar ilgini mi çekti? Efsane hiç çekinmeden soruyu yapıştırdı ve Ejder'in utanmasını bekledi ancak Ejder hiç beklemediği bir tepki verdi ve tüm dişlerini göstererek gülümsedi. Suratı korkunç görünüyordu. (Ejder)-Kadınlar mı? Umurumda bile değiller. Ben yalnızca dövüşlerini görmek istiyorum. Ejder'in gözleri kocaman açılmıştı ve parlıyordu. Damarlarında akan kan bile dövüş denince kaynamaya başlıyordu. O yüzden de Ejder şu anda aşırı ciddi bir durumdaydı. Efsane, Ejder'in yüz ifadesini görünce ister istemez gerilmişti. Şu anda gördüğü Ejder'in her zamanki sakin Ejder olmadığından emindi. O bakışları, gülüşü, yaydığı karanlık hava, hepsi korkunçtu. Tam o sırada da başından beri orada olan ve yalnızca yemek yemekle meşgul olan Eliza yavaşça sandalyesinden indi ve tabağını alarak mutfağa gitti. Efsane o anda ne yaptıklarının farkına vardı ve kıpkırmızı kesildi. Eliza'yı tamamen unutmuştu ve küçücük bir kızın yanında seks kuleleriyle ilgili konuşmuştu. Eliza henüz böyle şeylerin ne olduğunu bilmiyordu ve yakın zamanda da öğrenmeyecekti ancak yine de şimdiden bu kelimelere aşina olması iyi değildi. Şanslarına Eliza bu tür kelimelerin ne anlama geldiğini bilmiyordu ve merak edip sormamıştı. Eğer sorsaydı açıklamalarının hiçbir yolu yoktu. Öylece susup kalırlardı ya da yarım yamalak bir yalanla geçiştirmeye çalışırlardı. Ama kesinlikle açıklayamazlardı. (Efsane)-Tamamdır. Bu konu burada kapanmıştır. Dövüşlerini izlemeyi bu kadar istiyorsan gideriz ama kılık değiştirmemiz gerek. En azından benim. Seni kimse görmediği için sıkıntı çekmezsin. Eliza ise yalnızca bir çocuk. Bol şeyler giydirip yüzünü doğrudan görmelerini engellersek hiç sıkıntı çıkmaz. Efsane'nin dediği gibi Ejder zaten tanınmıyordu yani onun için işler kolaydı. Diğer bir yandan Eliza'nın da tipi değiştirilmişti ancak yine de onu da saklamakta yarar vardı. (Ejder)-Ya sen? (Efsane)-Beni merak etme. Bende tanınmayacak bir şekilde giyineceğim. Ayrıca, karı koca gibi davranacağız. Efsane zaten kendisini saklayacak şekilde giyineceği için kendisini dile getirmemişti ama Ejder sorunca cevaplamak zorunda kalmıştı. Konuşmasının sonuna da evli gibi davranmaları gerektiğini iliştirmişti. (Ejder)-O niye be? (Efsane)-Elimde çocuğum ve yanımda kocam olmayan bir adam. O kadarda mantıklı gelmiyor değil mi? Ejder istememiş gibi görünse de Efsane'nin dedikleri doğruydu ve dediği şey güzel bir şey değildi. Planı Ejder'in aklına yatmıştı. (Ejder)-Gelmiyor. Ama şöyle de bir şey var. Evli bir kadının kocasıyla birlikte seksi kadınlarla dolu bir yere gitmesi hiç mantıklı değil. (Efsane)-Offf. O kadarını boş ver Ejder. Kimse başka insanların arasındaki ilişki biçimine karışamaz. Bir sıkıntı olan varsa gelsin görüşelim. Yapmamız gereken tek şey o dövüşleri izlemek isteyen bir aile gibi davranmak o kadar. Ayrıca, egoist birisi gibi görünmek istemem ama bende oldukça seksiyim hani. Efsane bu konuda haklıydı. Kendisi de fazlasıyla seksiydi. Dolgun ve şekilli bir vücuda sahipti. Her erkeğin hayallerini süsleyecek kadar güzeldi. Göğüsleri ortalamanın üstündeydi ve belinden kalçasına doğru inen hat pürüssüzdü. Parmakları uzun ve zarifti. Efsane gerçekten de efsaneydi. Efsane seksi olduğunu belirtirken poz vermeyi de unutmamıştı. (Ejder)-Yalan yok. Oldukça güzelsin. Ama ne yazık ki ilgimi çekmiyorsun. (Efsane)-Doğrudan söyleyince birazcık ağır oldu ama önemli değil. Efsane buna alınmamıştı ancak yine de dile getirmişti. Ejder ise cevap vermemişti. Efsane açıkça ilgisini çekmiyordu. Hatta herhangi bir kadınında ilgisini çekeceğinden emin değildi. Kalbi zaten dolu gibi hissediyordu ancak hiçbir şey hatırlamadığı için bu hisse neden olan şeyi bilmiyordu. Belki de yalnızlık çekiyordu ve o yüzden bu şekilde hissediyordu. Gerçekten bilmiyordu. (Ejder)-Neyse, o zaman gidişimiz kesinleşti. (Efsane)-Aynen. Turnuva bir hafta sonra başlıyor. Bu bir haftalık süreç içerisinde karı koca gibi davranma alıştırması yaparız. (Ejder)-Tamamdır. *** (Betty)-Ama babaaa... (Pride)-Olmaz dedim Betty. Gücünü denemek için bile olsa o turnuvaya giremezsin. Bir prensesin fahişeler içerisinde yeri yok. Senin dövüştüğün görüşülürse ailemiz için neler düşünürler haberin var mı senin? Unut bunu. Sende tıpkı benim ve annenin yapacağı gibi yapacak, bizim için ayırdıkları yerden izleyeceksin. Betyy hiçbir kötü niyete sahip olmadan yalnızca gücünü denemek için kuleler arası turnuvaya girmek istemiş olsa da babası net bir şekilde reddetmişti. Haklıydı da. Kraliyet Ailesi'nden birisinin, hele de 14 yaşındaki bir kız çocuğunun o kadınların arasında yeri yoktu. Olamazdı da. Bunun BloodWife İmparatorluğuna getireceği aşağılamayı hayal bile edemezdiniz. Sırf güç denemek uğruna bütün bir imparatorluğun haysiyeti bir kenara atılamazdı. (Betty)-Of ya of. Alt tarafı gidip Soykıran sürtüklerini öldürmek istemiştim. (Pride)-Sana hayır dedim. Sen kraliyetin kızısın. Öyle düşük kademe insanların arasında yerin yok! Betty ne kadar inat ederse etsin babasının inadına karşı gelemezdi. Babası haklı olduğu için sonsuza kadar inadını sürdürebilirdi fakat Betty eninde sonunda babasını dinlemek zorunda kalırdı. O yüzden de fazla üstelemedi ve... (Betty)-Özür dilerim. (Pride)-Şimdi odana git ve dinlen. Yarın da antrenmanımız var unutma. (Betty)-Tamam baba. Betty yavaşça kapıyı açtı ve odadan ayrıldı. Kapı arkasından kapanırken sinirli bir surat ifadesine sahipti. (Betty)-Sadece bekle baba. Soykıranları yok etmeye o kadınlardan başlayacağım. Madem Güzellik Kulesi'ne yardım etmeme izin vermiyorsun. Bende savaşın ortasında dahil olurum ve herkes şaşkınken kan dökerim. Bunu sen istedin. Betty yumruklarını sıktı ve... (Betty)-Bekleyin ve görün bakalım. Gerçek bir şeytan işleri nasıl çözermiş? Çok yakında, Soykıran İmparatorluğu tarihe gömülecek ve onları tarihe gömen kişi ben olacağım.
|
0% |