Yeni Üyelik
59.
Bölüm

Bölüm-59 Cehenneme Giriş

@aristokrat

(Ejder)-Pekala. Her şey hazır. Ama, hala neden takım elbise giymem gerektiğini anlamış değilim.

Medusa, Ejder'in kravatını düzenlerken Ejder bunları söylemişti.

(Medusa)-Şey, Hades'in dediğine göre Lucifer takım elbise konusunda oldukça katıymış ve emrindeki bütün erkeklerin takım elbise giymesini istiyormuş. Kadınların ise hizmetçi kıyafeti.

(Ejder)-Peh. Neden birisinin en büyük zevki takım elbise olur ki?

O anda Medusa, Ejder'in kravatını sonuna kadar sıktı ve...

(Medusa)-Gerçekten mi? Diyeceğin şey bu mu yani? Kan dökmekten aldığın zevki seks yapmaktan almayan senin, başkalarının zevklerine bir şey demeye hakkın var mı acaba?

(Ejder)-Medusa. Kravat. Boğuluyom. Yardım.

Medusa, Ejder'in kravatını sonuna kadar sıkı tutarken Ejder'in yüz ifadesi çok komik görünüyordu. Ejder'in yüz ifadesinin komikleştiğini gören Medusa ise kravatı bırakırken küçük bir kahkaha patlattı.

(Ejder)-Heee. Heee. Heee. Kan dökerken seks yapmaktan daha fazla zevk aldığım doğru ama yine de lafımın arkasındayım. Neden birisi takım elbiseye takıntılı olur ki?

Ejder derin nefesler aldıktan sonra bu sözleri söylemişti.

(Medusa)-Onu gidince ona sorarsın Ejder ama...

(Ejder)-Medusa. Burnun kanıyor.

(Medusa)-Takım elbisenin sana çok yakıştığı kesin.

Medusa eliyle burnunu tutuyordu. Ejder'in şu anki görüntüsü onu fazlasıyla etkilemişti. Etkilenilmeyecek gibi de değildi zaten. Mat siyah renkteki takım elbise kendi başına bile aşırı yakışıklı duruyordu ki, Ejder gibi yakışıklı birisiyle buluşunca daha da harika bir görüntüye kavuşmuştu.

Medusa hızla burnundan akan kanı silerek kendi kıyafetini düzenledi ve kendi etrafında bir tür dönerek...

(Medusa)-Ben nasılım peki?

Ejder sadece baş parmağını kaldırmakla yetindi. O anda Medusa'nın suratı biraz düştü ve...

(Medusa)-Bir şey demeyecek misin?

(Ejder)-Hani senin burnun kanamıştı ya...

(Medusa)-Ee?

(Ejder)-Sanırım iç kanama geçiriyorum.

Ejder tamamen büyülenmişti. Medusa'nın gözleri ve saçları parlak kırmızıydı. Ve şu anda giydiği elbise de parlak kırmızıydı. Dizlerinin üstüne kadar uzanan bu elbise sayısız parlak taşla süslenmişti ve Medusa'yı tamamen sararak onun mükemmel vücut hatlarını ortaya çıkartıyordu. Giydiği kırmızı topuklularsa bunların cabasıydı.

Ejder, Medusa'yı birkaç kere süzdükten sonra gözlerinin rengini değiştirerek gümüşten kırmızıya çevirmişti.

(Medusa)-Ejder?

Medusa, neden böyle bir şey yaptın dercesine Ejder'e bakıyordu.

(Ejder)-Üzerindeki kırmızı rengin ahengine bir şekilde ayak uydurmam gerekiyordu. Ah, yine burnun kanıyor.

(Medusa)-Kırmızı sana fazla yakışıyor.

(Ejder)-Pekalaaa. Böyle giderse burada kalıp birbirimize tekrar tekrar aşık olmaktan başka bir şey yapamayacağız.

(Shin)-Ejder, Medusa. Hazır mısınız?

O sırada arka taraftan Usta Shin'in sesi duyuldu.

(Ejder)-Hazırız yaşlı adam.

(Shin)-Güzel. Çünkü sizi almak için bir araba geldi.

(Ejder)-Araba? Araba ne alaka be? Medusa bizi oraya direkt ışınlamayacak mıydı?

(Medusa)-Görünüşe göre seni izleyenler sadece tanrılar değilmiş Ejder. Şeytanlarda seni izliyorlar gibi görünüyor.

Şeytanların da Ejder'i izliyor olması fazla tuhaf değildi. Aksine, tanrılara denk, hatta onlardan daha üstün bir güce sahip olan bir çocuğu yalnızca tanrıların izlemesi tuhaf olurdu. Herkes, bu kadar güçlü bir canavarı kendi tarafına çekmek isterdi. Sonuçta Ejder, bir savaştaki joker kartıydı. Tek başına her şeyin akışını değiştirebilecek bir joker kart.

Ejder ve Medusa yavaşça kendilerini bekleyen arabaya doğru ilerlediler. Karşılarındaki araba neredeyse 20 metre uzunluğunda bir limuzindi ve görkemliydi. Hem de fazlasıyla. Tamamen siyah camlara sahipti ve dışarıdan içerisini görmek imkansızdı.

(Ejder)-Lucifer görkemli şeyleri seviyor anlaşılan.

Arabanın hemen yanında ise 50 yaşlarında görünen saçları ve sakalları çoktan beyazlamış olan bir adam duruyordu. Yaşlı gibi görünen yüzüne pekte uymayan bir vücut yapısına sahipti. Kaslı bir vücudu vardı ve neredeyse 2 metreydi.

(Adam)-Lütfen içeri geçin Yüce Medusa. Ejder Bey.

Adam limuzinin arka kapısını açtı ve eliyle içeriyi gösterdi. Ejder ve Medusa adamı hiç bekletmeden arabaya bindiler. Adam da kapıyı kapatıp sürücü kısmına doğru hareketlendi. Ejder yavaşça limuzinin camını indirdi ve...

(Ejder)-Gelmek istemediğinize emin misiniz?

Ejder orada bulunan herkese gelip gelmeyeceklerini sormuştu ve hepsinden olumsuz cevap almıştı. Hiçbiri cehenneme gitmekten korkmuyorlardı. Sadece bu sefer için gitmek istememişlerdi. Şimdi gitmemiş olsalar da eninde sonunda oraya gitmek zorunda kalacaklarını biliyorlardı. Yaşanan onca şeyden sonra emin oldukları bir şey vardı, o da...

-Tanrılarla yapılacak olan savaşın yakın olduğu.

O yüzden illaki cehenneme gitmek zorunda kalacaklardı. Yani, Ejder onlara öyle söylemişti. Bu savaşın 3 diyarı da birbirine sokacağını söylemişti. Ve her şeyin bu savaşla birlikte sonlanacağını.

Bunlar sadece basit tahminlerdi ancak herkes Ejder'in sözlerine inanıyordu.

(Rose)-Gelmeyeceğiz dedik ya. Hadi gidin artık. Öğrenmen gereken şeyi öğrenmeden gelme sakın.

(Ejder)-Seni çirkin ve ürkünç abla modeli seni. Beeeğ.

Ejder bu sözlerden sonra dilini çıkarttı ve hızla pencereyi kapattı. Ejder pencereyi kapattıktan hemen sonra ise limuzinin motoru çalıştı ve hareket etmeye başladılar.

Limuzin hareket ettikten sonra limuzinin girebileceğinden biraz daha büyük bir boyut kapısı açıldı ve limuzin o kapıdan içeri girerek gözden kayboldu.

(Ejder)-Ah, şimdi fark ettim de, limuzin dışarından küçük görünüyor olsa da tavan yüksekliği en az 2 metre.

Dışarıdan bakıldığı zaman Ejder, limuzinin tavan yüksekliğinden daha uzundu ancak içerisi hiçte öyle değildi. Tavan gerçekten de 2 metre yüksekliğindeydi. İç dekorasyon çok iyiydi. Beyaz deri ile kaplı koltuklar oldukça rahattı. İçeride televizyon bile vardı.

Sürücü kısmı ile arka taraf arasında da bir cam mevcuttu. Bu cam yavaşça indi ve...

(Adam)-Yüce Medusa, Ejder Bey. Efendi Lucifer hoşunuza gider diye sol köşeye içki dolu bir mini buzdolabı yerleştirdi. İçinde her türlü içki mevcuttur. Dilediğiniz gibi içebilirsiniz. Tabii küçük ikramlarda mevcut. Lütfen onlarında tadına bakmayı unutmayın.

(Medusa)-Memnuniyetle.

Siyah cam yeniden kapandı.

Medusa hemen ayağa kalktı ve sol köşedeki mini buzdolabına yöneldi. Kapağını açtı ve...

(Medusa)-Woah. Gerçekten her türlü içkiyi koymuşlar. Hmm. Bir bakalım. Maden bugün her şey kırmızı. Kırmızıdan devam edelim o zaman. Kırmızı şarap. Kırmızı şarap. İşte buldum.

Medusa gözleriyle şarabı arayıp bulduktan sonra hemen şişeyi açtı ve yanda duran iki kadehin içine doldurarak Ejder'in yanına döndü.

(Ejder)-Teşekkürler. Ne oldu? Niye bana öyle bakıyorsun.

Ejder kadehi alıp teşekkür ettikten sonra Medusa'nın yüzündeki ifadeyi gördü. Yüzü neredeyse kahkaha atacak birinin yüzüyle aynıydı. Ejder'in sözlerinden sonra ise Medusa ifadesini normalleştirerek...

(Medusa)-Reşit olmayan birine içki içirerek kötü mü yapıyorum acaba?

Ejder gözlerini devirdi ve...

(Ejder)-Gerçekten mi? Gerçekten yaş şakası mı yaptın sen az önce? Ahhh, kimlerle cehenneme gidiyorum ben.

Medusa usulca Ejder'e yaklaşıp yanağına bir öpücük bıraktı ve...

(Medusa)-Sevdiğin kadınla gidiyorsun bebeğim.

(Ejder)-Tch.

(Medusa)-Ne oldu?

(Ejder)-Fazla güzelsin. Kendime hakim olamıyorum.

Medusa bir anda Ejder'i kravatından tutup kendisine çekti ve...

(Medusa)-Kendine hakim olmanı isteyen kim?

Diyerek dudaklarına yapıştı. Ardından Ejder'den ayrıldı ve şarabını tek dikişte bitirerek kadehi arka tarafa fırlattı. Ve hiç beklemeden Ejder'in gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

(Ejder)-Hoy hoy hoy hoy hoy. Medusa. Sakin ol. Limuzinin içindeyiz.

Ejder, Medusa'yı durdurmak istese de Medusa hiç oralı olmamıştı.

(Medusa)-Limuzini takan kim? Ben sadece seni istiyorum. Nerede olduğu umurumda falan değil.

Medusa çoktan hazırdı. Hazırdı hazır olmasına da, Ejder buna izin verecek gibi görünmüyordu. Ya da...

...görünüyordu.

Çünkü Ejder o anda Medusa'yı vazgeçirmekten vazgeçti ve tek hareketle onu iterek koltuğa uzanmasını sağladı.

(Ejder)-Pekala. Madem nerede olduğu umurunda değil.

Ejder kravatını gevşetti ve...

***

Limuzin yavaşlamaya başladığında Medusa, Ejder'in kravatını düzeltmekle meşguldü.

(Ejder)-İlk seferki kadar çok sıkma lütfen. Darlanıyorum.

(Medusa)-Tamam. Bu iyi mi?

(Ejder)-İyi. Hem de çok iyi. Haaa. Gerçekten de limuzinde yaptığımıza inanamıyorum.

Medusa, Ejder'in gözlerine bakıp dudaklarını yaladıktan sonra...

(Medusa)-Cazibene karşı gelmekte zorlanıyorum ne yapayım?

(Ejder)-Ah, sen mi ben mi?

Bu konuşma gerçekleşirken araba iyice yavaşlayarak durdu.

(Ejder)-Geldik sanırım.

Limuzinin kapısı yavaşça açıldı ve ikisi de dışarı çıktılar. Dışarı çıktıktan sonra ise onları bir yine, takım elbiseli bir adam karşıladı. Ancak bu adam limuzini süren kişiden çok ama çok daha farklı bir hava yayıyordu. Bir hükümdarmış gibi hissettiriyordu.

Bu kişi...o kişi olmalıydı.

(Lucifer)-Cehenneme hoşgeldiniz. Yüce Medusa ve Ejder Soykıran. Bendeniz, Cehennemin Lordu, Şeytan Kral, Lucifer "Redamond" MorningStar.

 

Loading...
0%