Yeni Üyelik
89.
Bölüm

Bölüm-89 Lucifer ve Tayfası

@aristokrat

Ejder'in yanında bir tanrı gören Lucifer haklı olarak sinirlenmişti. Bütün tanrıları öldüreceğini söyleyen bir çocuğun, birkaç günlüğüne ortadan kaybolup yanında bir tanrıyla geri dönmesi inanılacak bir durum değildi.

Lucifer, Medusa ve Hades dışında istisnaların olacağını hiç düşünmemişti o yüzden de şu anda fazlasıyla şaşkındı. Tabii siniri de vardı. Ejder'in kimseye bir şey söylemeden kaybolup gitmesi onu çok sinirlendirmişti. İlk sefer için Ejder'in ortadan kaybolmasını kabul etmişti ama ikinci sefer kabul etmeyecekti.

Ejder'in bu sorumsuz davranışları fazlasıyla yanlıştı. Eğer şu anda buraya giren tanrı, Maymun Kral değilde Zeus olsaydı ve Zeus'un ardından diğer tanrılar cehenneme akın etseydi ne olacaktı?

Ejder ortada olmadığı için tanrılar istedikleri gibi davranacaklar ve devasa bir katliam oluşturacaklardı. İşte bu düşünce, Lucifer'in içindeki öfkenin nedeniydi.

(Ejder)-Neden yanımda bir tanrı mı var?

(Lucifer)-Evet! Yanında neden bir tanrı var!?

(Ejder)-Sana iki şey söylememe izin ver Lucifer. Birincisi, o, bize savaşımızda yardım edecek. İkincisi ise, o bir tanrı değil. O Maymun Kral. Tanrı kademesinde olan bir varlık. Sadece çok fazla kutsal enerjisi olduğu için bir tanrıymış gibi hissettiriyor.

Ejder yüzünde oldukça sakin bir ifadeyle bu sözleri dile getirmişti ve konuşması boyunca Lucifer'le olan göz bağını hiç kesmemişti.

(Lucifer)-Tch! Öyle olsun. Ayrıca, bir daha cehennemden ayrılacaksan bize haber ver! Aniden ortadan kaybolman herkesi endişelendiriyor!

(Wukong)-Sana demiştim değil mi? Beni burada istemeyecekler.

(Ejder)-Ve bende sana söylemiştim. Benim sözümden çıkamazlar.

Lucifer'in sözlerinde sonra Wukong, Ejder'in kulağına fısıldamıştı. Ejder'de aynı şekilde fısıldayarak karşılık vermişti. Sonra da Lucifer'e dönmüştü.

(Ejder)-Ben, bir yere giderken size haber vermem gerektiğini bilmiyordum. Lütfen kusuruma bakmayın...

Ejder aniden özür dilercesine bir yüz ifadesine bürünmüştü ve bu sözleri söylemişti. O anda ise Wukong tamamen ona odaklanmıştı çünkü Ejder, "Benim sözümden çıkamazlar." dedikten sonra özür dilemişti. Derken...

(Ejder)-...dememi falan mı bekliyorsun lan!? Ne zamandan beri bir yere gitmek için size haber vermem gerekiyormuş benim!?

Ejder'in yüz ifadesi bir anda sertleşmiş ve korkutucu bir hale gelmişti.

(Lucifer)-Her zaman gerekiyordu! Eğer sen yokken tanrılar saldırıya geçerse...

(Ejder)-Hahahahahahahahahahaha!!! Sen, siz, gerçekten çok komiksiniz! O kadar komiksiniz ki midemi bulandırıyorsunuz! Ben yokken tanrıların saldırıya geçeceğini size düşündüren şey ne acaba!? Benim hiçbir şeyi hesaplamadan keyfi bir şekilde ortadan kaybolduğumu mu düşünüyorsunuz!? Eğer öyle bir düşünceniz varsa...

Ejder kahkahayla Lucifer'in konuşmasını böldükten sonra yüksek bir tansiyonda konuşmaya başlamıştı ve konuşmasının sonuna geldiğinde gözlerini kocaman açarak başına birkaç defa vurmuştu. Ardından da konuşmasını bitirmişti.

(Ejder)-Aklımı fazlasıyla hafife alıyorsunuz demektir!

Ejder'in kocaman açılmış gözleri ve gerilmiş dudaklarının oluşturduğu gülümseme görüntüsü tüyleri diken diken edecek cinstendi.

(Ejder)-Siz aptalların aksine ben, her zaman olmasa da, çoğu zaman adımlarımı planlayarak atarım ve bir planım olduğunu asla belli etmem. İçinde bulunduğumuz durumda bundan farksız. Yani boş şeyler için endişelenmeyi ve sızlanmayı bırakın yoksa sızlanmak ve endişelenmek için çok farklı konularınız olacak.

Ejder'in korkutucu surat ifadesiyle birlikte ağzından dökülen bu sözler direkt olarak bir tehditti ve Lucifer'i uyarıyordu. Lucifer'i, yaptığı hiçbir şeyi sorgulamaması ve doğru zamanı beklemesi konusunda uyarıyordu.

Ejder'in de dediği gibi, her zaman olmasa da atacağı adımların bazılarını önceden mükemmel bir şekilde planlıyor ve ona göre davranıyordu. Yaptığı planlar tutmadığında ise devreye kaba kuvvet giriyor ve bozulan planı zorla devam ettiriyordu.

(Ejder)-Şimdi tatava yapmayı kes ve malikaneye dönelim!

Ejder'in ezici baskısı altında kalan Lucifer, Ejder'e cevap vermek yerine başını salladı ve arkasını dönerek yürümeye başladı.

(Lucifer)-Zaten tanışmanız için diğer şeytanları getirmiştim.

***

Malikaneye vardıklarında etrafta çok durmadan direkt olarak Lucifer'in getirdiği şeytanların olduğu odaya gitmişlerdi. İçeri girdiklerinde ise kendileri bakan 6 çift gözle karşılaşmışlardı.

Bariz bir şekilde göze çarpan ilk şey 6'sınında saç ve göz renkleri aynıydı. Kızıl saçlar ve siyah gözler. Tıpkı Lucifer gibi.

Kapıya en yakın tarafta oturan kişi yaklaşık olarak 1.80 boylarındaydı ve cılız bir yapıya sahipti. Kafasından yükselen iki boynuz da bedenine uyum sağlayacak şekilde inceydi.

Lucifer eliyle bu kişiyi gösterdi ve tanıttı.

(Lucifer)-Gördüğün bu kişi Leviathan. Kıskançlığın Leviathan'ı.

En zayıfları Leviathan'dı, geri kalan herkes ise birbirine yakın kalıplara sahipti ve boynuzları bu kalıplarına mükemmel bir şekilde uyuyordu. Hepsi yakın kalıplara sahip olsalar da bir tanesi bariz bir şekilde onlardan daha büyük duruyordu ve Leviathan'ın hemen yanında duruyordu.

(Lucifer)-Hemen yanındaki is Beelzebub. Oburluğun Beelzebub'u.

Lucifer geri kalanları da hızlıca tanıtmaya başladı.

-Şehvetin Asmodeus'u.

-Açgözlülüğün Mammon'u.

-Öfkenin Baphomet'i.

(Lucifer)-Ve son olarak uyumakta olan şu arkadaş ise Tembelliğin Belphegor'u.

(Ejder)-Günahları temsil ediyorsunuz ha? Lucifer'den bir farkınız yok yani.

(Lucifer)-Benim hangi günahı temsil ettiğimi biliyor musun sen?

(Ejder)-Elbette biliyorum. Sen Kibirin Lucifer'isin.

Ejder, Lucifer'le konuşurken diğerlerinin dikkatlice kendisini izlediğini fark etmişti ancak tepki vermemişti. Şu anda onlarla uğraşmak istemiyordu.

(Ejder)-Her neyse. Şimdilik gidiyorum. 1 saate dönerim.

(??)-Hoy! Kendini tanıtmadan nereye gittiğini sanıyorsun sen öyle?

Ejder arkasını dönmüş kapıya doğru ilerlerken arka taraftan kalın bir ses yükseldi ve Ejder durdu.

(Ejder)-Adımı bilmeyi hak ettiğini kim söyledi sana? Ayrıca, Lucifer zaten her şeyi anlatmadı mı?

(??)-Anlattı. Ama ben senin o kadar güçlü olduğuna inanmıyorum. Hiçbir insan evladı o kadar güçlü olamaz. Zaten yanında boktan bir tanrıyı getirmişsin. Yani, ne ben ne de diğerleri sana ve senin gücüne inanmıyoruz.

(Ejder)-Lucifer.

(Lucifer)E-efendim.

Ejder'in soğuk sesini duyan Lucifer istemsizce titremeye başlamıştı. Henüz Ejder'den korkutucu bir aura yükselmiyordu ancak Lucifer işlerin nereye gideceğini şimdiden tahmin edebiliyordu.

(Ejder)-Bu gerizekalı birkaç tanrıyı öldürebilecek kadar güçlü mü?

(Lucifer)-Güçlü.

(Ejder)-Güzel. O zaman onu şimdi öldürmenin bir anlamı yok.

(??)-Ha? Basit bir insan beni mi öldürecek? Hayal falan görüyor olmalısın?

(Lucifer)-Sussana artık! Hepimizi öldürtmek mi istiyorsun!?

Daha fazla dayanamayan Lucifer aniden çıkışarak haykırdı ve açıkça öleceklerini belirtti.

(??)-Hey hey hey! Bu kadar korkak olma ama Lucifer. O sadece basit bir çocuk. Baksana aurasını bile hissedemiyoruz. Bu onun çok zayıf olduğunu gösterir.

(Lucifer)-Aptal olma Asmodeus! Aurasını hissedemiyorsun çünkü algılayabileceğin seviyenin çok ama çok üstünde bir auraya sahip.

Lucifer onu hayatta tutmaya çalışmasına rağmen Asmodeus inatla ölüme doğru koşuyordu. Ancak şaşırtıcı bir şekilde Ejder çok tepkisizdi. Gerçekten de şu anda bununla uğraşmak istemiyordu.

(Asmodeus)-Hadi ama Lucifer! Sen kibrin temsilcisisin. Senin kendin dışında kimseyi yüceltmemen gerek.

(Lucifer)-Ben sadece doğruları söylüyorum Asmodeus. Ejder hayal bile edemeyeceğin kadar güçlü! O yüzden daha fazla konuşmayı kes!

(Asmodeus)-Aman be! Ne saçmaladınız sizde. Hmph! Basit bir insan evladı nasıl oluyor da bir tanrıdan daha güçlü oluyormuş? Bide tanrılar onu öldürmek için toplanıyorlarmış. Hah. Kim böyle aptalca bir hikayeye inanır ki?

Asmodeus'un -haberi olmasa da- ölmek için sarf ettiği bunca çabaya rağmen Ejder onu umursamadı ve kapıya doğru yürümeye devam etti.

(Asmodeus)-Ah bu arada Lucifer, Medusa denen o tanrıça ve Rose isimli o kız oldukça güzellerdi. Eğer boşlarsa bu akşam benim yanıma gelsinler. Biliyorsun ki şehveti temsil etmek kolay değil. O yüzden belli aralıklarla ilişkiye girmem gerekiyor.

(Lucifer)-Seni...seni GERİZEKALI!!! NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN LAN SEN!?

Lucifer, Asmodeus'a bakarak tüm öfkesiyle bağırmıştı ve hemen ardından Ejder'e bakmıştı. Ejder sanki -1000 derecede kalmışçasına titriyordu ve bedeni hafif bir karanlık aurayla kaplanmıştı.

(Lucifer)-Siktir! İşimiz bitti!

Ejder kafasını yavaşça yana yatırdı ve titremeye devam ederken yavaşça arkasına döndü.

Gözleri kızıl bir şekilde parlıyordu ve kocaman açılmışlardı. Ejder'in bu halini gören Asmodeus irkilse de belli etmemeye çalışmıştı.

Ejder ise Asmodeus'la göz göze geldikten sonra ölüm soğukluğu taşıyan sözleriyle şu kelimeleri dile getirmişti.

(Ejder)-Kimleri istiyorum dedin!?

 

Loading...
0%