"MERVAN"

Multimedya: Ali bebek (Gül ve Ömer'in bebeği)

Tam yirmi dört saat uykusuz kalmıştım şuan göz kapaklarım ağırlamıştı. Üç gün sonra Gül ve Ömer ağabeyin düğünü vardı.

Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu Mervanı doyurup yatırmıştım şimdi ise kendimi uykuya teslim ettim.

Kulağı mı gelen fısıltı ile uyandım ama belli etmedim.

"Işıla çok benziyorsun ama onun gibi masum değilsin.Ha Mervan herşey böyle olmak zorunda mıydı annen ucuz bir kadın olmak zorunda mıydı?"

Sinirle gözlerimi açtım. "Oğluma saçma sapan şeyler söylemeyi kes! Ve bir daha oğluma dokunma!"

"Neden oğlunun gerçekleri bilmeye hakkı yok mu?"

"Yalan olan şeyleri oğluma anlatma."

"O zaman neden ağabeyim ile birlikte olduğunuzda o çarşafı vermedin anama."

Gözlerim şok içinde açıldı. O nereden biliyordu?

"Sen benim kocam gibi değilsin ben onun namusuyum senin ne karınım, ne de başka bir şey-."

"Kes lan sesini şuan benim karımsın ve senle bir anlaşma yapmıştık hatırlatırım."

"Rabbim bunu yanına bırakmaz. "

"Evet senin gibi zina yapanında yanına bırakmaz. "

"Senden nefret ediyorum!"

Gözlerimden yaşlar akıyordu. "Bir gün bu dediklerine çok pişman olacaksın ama her şey için geç olacak çünkü. "

"Çünkü?"

"Çünkü seni asla affetmeyeceğim."

Mervanı ondan alıp yatağına yatırdım gözlerinin bende olduğunu hissediyordum ama onun istediği olmayacaktı.

Arkamdan ayak sesi geliyordu ,daha sonra dolaba yöneldi ayak sesleri ve tekrar bana doğru geldi.

"Giy bunu şimdi burda benim gözümün içine baka baka giyeceksin."

"Yalvarırım yapma bana bunu kaldıramam. "

"Bence midesiz bir kadın olarak yapabilirsin."

"Yapma ne olur."

Dudakları yavaşça boynuma yaklaştırdı gözyaşlarım akmaya başlamıştı.

Çalan telefonu ile benden uzaklaşınca derin nefes aldım.

Telefonu ile konuşurken hızlıca odadan çıktı.

Azad'tan

Onu biraz korkutmaktan zarar gelmezdi. Bazen onun masum olduğuna inanmak o kadar çok istiyorum ki benim sevdiğim kadına o kadar benziyordu ki.

Keşke onun gibi masum olsan,keşke başka şekilde tanışaydık.

Ona yaklaşınca dudaklarımı boynuna yaklaştırdım kokusu çok güzeldi her halde onunla uyumanın tek güzel yanı kokusuydu.

Telefon çalınca ondan uzaklaştım. Telefonu elime alıp kimin aradığına baktım dokturdu.

"Alo."

"Efendim sizinle acil konuşmam lazım önemli haberim var lütfen hastaneye gelin bekliyorum sizi."

Telefonu kapatıp odadan çıktım daha saat altı olduğu için hava aydınlıktı.

Arabaya bildiğim gibi soluğu hastanede aldım. Hastaneye vardığım gibi soluğu doktorun yanına vardım.

"Nedir bu önemli haber."

"Şey efendim siz geçen siz Mervan bebeği getirdiğinizde biz kolunda falan morluklar gördüm bir an annesi tarafından şiddete uğradığını sandım ama..."

"Aması ne doktor."

"Mervan bebek lösemi dün sonuçları çıktı. "

"Bu nasıl olur sen bana değil dedin oyun mu oynuyon doktor!!"

Anasının suçunu bu bebek mi üstlenicek miydi? Ya Mervan ona ne olacaktı.

"Mervanın yaşaması için elinden geleni yapacaksın. "

"Üzgünüm bu benimle ilgili bir konu değil. "

"Nasıl değil lan sen doktor değil misin?!"

"Evet ama ona aileden gelen bir ilik lazım yada kardeşi olması lazım. Isterseniz Mervan bebek ve annesini buraya getirin test yapalım hemen geç olmadan."

Konağa dönüp Sahra ve Mervanı almaya gittiğimde hızla odama koştum herkes soru sorsa da odaya girdiğimde. Sahra üzerinde gecelikleri giymiş beni bekliyordu.

Gözlerinden yaşlar akıyordu. Geceliğin kuşağını açıp üzerinden düşmesine izin verdi.

"Ne istiyorsan yap daha fazla azap çektirme bana."

Yere düşen geceliğin hırkasını alıp üstüne örtüp.

"Hadi hazırlan Mervanı da hazırla şuan soru sorma sadece hazırlan."

Önce Mervanı hazırlayıp sonra da kendi hazırlandı. Yine evdekilere bir şey demeden konaktan çıktık.

Hastaneye geldiğimizde beni yanlış anlamıştı. "Lütfen yapma yalvarırım ben bu kadar şeyi hak etmiyorum ne yaparsan yap beni bu şekilde rencide etme lütfen. "

"Senin için değil Mervan için geldik."

"Mervan için mi?"

"Evet,doktor her şeyi anlatacak."

Hızla içeri girip doktorun yanına gittik, içeri girdiğimizde doktor bizi koltuklara oturtup olanı anlattı.

Sahra ağlamaya başlamıştı. Doktor Mervanı alıp hemşireye verdi test için bizden de örnek aldı.

Yarım saat sonra test sonuçları negatif çıkmıştı.

"Peki oğlum yaşaması için ne lazımsa yapmaya hazırım ne olur oğlumu kurtarın."

"KARDEŞ lazım. "

"Ne?"

"Iyi bir dönür olması kardeşi olmasıyla ilgili onlarda yüksek ihtimal ile kurtulma şansı var."

Sahra gelen oğlu ile ayağa kalktı. Başı dönünce direk kucağıma aldım Sahrayı. Doktor odadaki yatağa yatırdım.

Dışarı çıktığımda güvendiğim adamıma Mervanı alması için emir verdim .

"Mervanı konağa götür Güle ver ben gelmeden kimseye bir şey deme."

Sahra bir süre sonra kendine geldiğinde etrafına baktı sonra endişe ile Mervanı sordu.

"Iyi merak etme konağa yolladım. "

Sahra yavaşça yerinden kalkıp ayaklandı bir anda sendelenince kolundan tuttup direk gözleri beni buldu.

Konağa gidene kadar ikimizden ses çıkmadı. Konağa girdiğimizde ikimizde içeri girip soru soran gözlere baktık.

"Oğul ne oluyor hepinizde bir telaş Yılmaz Mervanı bırakıp bisey demeden gitti ne oluyor. "

"Ana Mervan lösemi. " deyince Gülün ağlama sesi geldi.

"Kimse bu evde gözyaşı dökmeyecek benim oğlum yaşayacak. Onu kardeşi kurtaracak."

Sahranın konuşması ile ben bile şok olmuştum. Gülün kucağından Mervanı alıp yukarı çıktı bende peşinden çıktım.

Yatağın üstüne oturmuş Mervanı emziriyordu. Mervan bir süre sonra uyumuştu.

Beşiğe bırakmıştı Mervanı,sonra bana dönüp göz yaşlarını silip yaklaştı.

"Lütfen oğlumu kurtar."

Daha ne olduğunu anlamadan beni acemice öpmeye başladı. Şaşkınlığımı atınca ona karşılık verdim kokusu beni benden almıştı.

"Bana borçlusun oğlumu kurtarıcaksın. "

Sesini zor anlamıştım. Kendimi nasıl kaptırdım bilmiyordum. Bu sefer ben onu öpmeye başladım yavaşça kucağıma aldım yatağa uzandırdım.

"Canımı yakma n'olur. "

"Sadece bu gece bizim için vuslat olacak sabah herşey eski haline dönecek. "

Başını sallayınca onay verdiğini anladım.

Yavaşça dudağından öpüp boynuna doğru yaklaştım bu koku beni mest ediyordu.

Üstündeki kıyafeti çıkarıp odanın bir köşesine attım. Eteğini de çıkarıp aynı köşeye attım. Kendi gömleğimi ve pantolonumu çıkarıp tekrar öpmeye başladım.

Kalbimin sesi yine yüksekten geliyor gibiydi duyuyorum kalp ritmini, onun kalbinin sesini de duyuyordum.

Ben bu sesi duymaktan niye rahatsız olmuyordum. Tabi ya bu gün ikimizin günüydü, bu gün ikimize vuslattı o yüzden rahatsız olmuyordum.

Nefes nefese kalmış bir şekilde kendimi yana attım. Sahra üstüne çarşafı çekip banyoya girdi. Bir süre sonra sonra bornozla çıkıp dolabın önüne geçti kıyafetlerini alıp banyoya tekrar girdi .

Baksırı üstüme çekip Sahrayı bekledim O çıktıktan sonra kapıda dip dibeydik . Bana yol verip odaya girdi. Banyoya girmeden ona seslendim.

"Karşı oda boşalıcak oraya başka oda yapıcam. "

"Ne bari buna saygın olsun o oda benle Selim'in odası buna iznim yoktur bilesin. "

"Sen benim karımsın bunu da sen bilesin, ayrıca odayı Mervan için hazırlatıcam. " dedikten sonra banyoya girdim.

Soğuk su vücudumu ele geçirmişti yıkanıp havluyu belime sardım banyodan çıktım.

Az önce benim yanımda yatak paylaşan kız şimdi koltukta uyumuştu.

Üstümü giyip Sahrayı kucağıma alıp yatağa yatırdım çarşafı da değiştirmişti.

Kokusu beni mest ettiği için saçlarını koklayarak uyudum bu benim için, bizim için vuslat gecesiydi.