13. Bölüm

13. Bölüm

Zerda Karabulut
arouralavinya

"DÖNÜR"

 

Sabah kalktığımda Mervan ve Azad uyuyordu hala öyle tatlıydılar ki ama bu Azadın bana yaşattığını unutturmuyor.

 

Onu kolay kolay affetmiceğim yataktan kalkıp üzerimi düzeltip odadan çıkıp banyoya girdim.

 

Elimi yüzümü yıkayıp aynadan solan yüzüme baktım. Yüzüme tekrar su çarpıp banyodan çıktım. Odaya döndüğümde Azad üzerini değiştirmişti ama Mervan uyuyordu.

 

"Sen git istersen artık evdekiler merak eder seni. "

 

"Senle beraber gideceğiz tek başıma gitmeyeceğim. "

 

"Ben hiç bir yere gelmiyorum anladın mı artık bir kevaşe ile aynı odada kalmayacaksın şükretmelisin.! "

 

"Sus lütfen deme öyle şeyler. "

 

"Neden demeyeyim senin bana taktığın sıfatlar bunlar daha saymamı ister misin? "

 

"Hatalıyım ama affettireceğim kendimi. "

 

"Ben sana gerçeği öğrendiğinde geç olacağını ve o zaman da benim olmayacağımı söyledim. Şimdi defol git dün öyle geldin diye seni hemen affetmedim. "

 

"Ama affetiriceğim kendimi ve asla benden uzak kalmana izin vermiyeceğim her hatamı telafi edeceğim. İlk önce evimize gitmek ile başlayalım lütfen senden ilk ve son kez şans istiyorum pişman olmayacaksın."

 

Mervan'ın ağlaması ile yanına oturup kucagıma aldım. "Oğlum ne diyor baban yine konuşuyor şans versek mi? "

 

"Auğğauğğ."

 

"Aslanım benim yakışıklı oğlum. " diyen Azada baktım.

 

"Seni bir şartla affederim. "

 

"Neymiş o şartın peki. "

 

"Mervan'ın ölmesine izin vermiyeceksin eğer oğlum ölürse sende hakkını kaybedersin. "

 

"Mervan ölmeyecek söz veriyorum izin vermicem yaşamayı için herşeyi yapacağım. "

 

Arkamı dönüp göğüsümü açıp Mervan emzirmeye başladım. "Oğlum çok şanslısın ağlayanda seni emziren bir annen var. "

 

"Çocuğun yanında böyle şeyler deme.!! "

 

"Peki bir şey demiyorum. "

 

Azadın telefonu çalınca dışarı çıktı yaklaşık on dakika sonra geldi. Fakat yüzün'de garip bir hissiyat vardı.

 

"Bir sorun mu var. "

 

"Aslında bir güzel haber var. "

 

"Neymiş? "

 

"Mervana dönür bulunmuş hemen Diyarbakır'a dönmemiz lazım. "

 

"Ne gerçekten mi? "

 

O heyecanla Azada tabiri caizse yapışmıştım. Yanağına öpücük kondurup oğluma sıkıca sarıldım.

 

"Oğlum bak kurtulucaksın inşallah. "

 

Ben Mervanı kucağıma alırken, Azad valizleri alıyordu. Yengem ve amcamın biraz daha kalın demelerine rağmen kalmak istemedim oğlum yaşayacaktı.

 

'Duy sesimi Selim oğlumuz yaşayacak.' İçimden oğlumun babasına sesleniyordum onu çok özlemiştim, ya Meleğim güzel kardeşim sarı güneşim adı gibi Melek olmuştu.

 

Eski evimin(!) ev demeye bin şahit lazımdı gerçi önünden geçip gitmiştik bir dahaki gelişimde evdeki bana ve Meleğin eşyalarını alacağım.

 

Diyarbakır'a yetişip hastaneye gittik direkt. Doktor bizi görünce hemen Mervan için test yapıp ameliyatın uygun olup olmayacağına baktı.

 

Bir Saat Sonra

 

Sonuçlar olumlu olunca ameliyata almışlardı. Hastane şuan ana baba yeri gibiydi bize dönür veren kişinin ailesi ve bizim aile vardı.

 

Gül'den öğrendiğime göre Işıl'ın ailesiymiş gözü yaşlı bir kadın vardı bana bakıp duruyordu. Daha fazla bozulmasın diye gülümsedim yaşlı kadına.

 

Ameliyat bitince oğlumu kontrol amaçlı müşade altına aldılar. Daha sonra da genç bir çocuğu da normal odaya aldılar.

 

Yaşlı kadın oğluna doğru koşup elini tuttu aklıma annem geldi oda burda olsa bana da böyle baksaydı keşke genç çocuk güler yüzle annesine baktı.

 

Normal odaya gittikten sonra bende Doktor'un odasına doğru yol aldım Azad ile. Kapıyı çalıp içeri girdik.

 

"Oğlumu ne zaman görebileceğim acaba?"

 

"Oğlunuzu bu gün müşade altına aldık yarın normal odaya alacağız. Duruma göre ertesi gün taburcu edeceğiz. "

 

Odadan çıktığımızda Azad hızlı hızlı yürümeye başladı. Bende ona yetişmek için ayak uydurdum şimdi ne olmuştu ki.

 

"Bir şey mi oldu neden sinirlendin? "

 

"Bir şey olmadı! Sen oğlunun yanında dur benim işim var halledip gelirim. "

 

Yanımdan hızlıca çıkışa doğru gidince kırdığım potu anladım. Üzgün bir ifade ile Gül'ün yanına gittim.

 

"Ne oldu kız oğlunda iyi işte? "

 

"Az önce Azadın yanında doktora oğlum dedim Azad ona kızdı."

 

"Doktora oğlum mu dedin!? "

 

"Hayır ya öyle değil Mervan için oğlum dedim Azad ona bozuldu galiba. "

 

"Azad ağabey bu aralar sınırlı bende bilmiyorum ama çok iyidir Işıl öldükten sonra çok değişti sana anlatmıştım ya. "

 

"Doğru haklısın bu konuda haksızlık yaptım, Mervana gerçekten baba olmak istiyor. "

 

"Bu çok bariz orta bırak baba olsun Mervan onu çoktan kabul etmiş Azad ağabeyin onu kabul ettiği gibi. "

 

"Haklısın bu yanlışı düzelticem."

 

Oğlumun yanına gitmeden yan odada olan çocuğun yanına gidip teşekkür etmem lazımdı.

 

Adımlarımı oraya doğru götürdüm kapıyı çalıp 'gir lafını bekleyip içeri girdim. Yaşlı kadın ve eşi ordaydı bildiğim kadarıyla bizim şirketle ortaklardı.

 

"Şey geçmiş olsun ve teşekkür ederim. "

 

"Rica ederim küçük bir bebeğin hayatı söz konusuydu. "

 

"Bu benim için büyük bir iyilik ne yapsam da ödenmez. "

 

"Yavrum bir akşam yemeğe davet ederseniz olur. "

 

"Tabi teyzeciğim buyrun gelin kapımız her zaman açık size. "

 

"Sahra, şey yani Mervan iyi mi? "

 

"İyi daha iyi olacak inşallah herşey için teşekkürler. "

 

Kapıdan çıkarken duyduğum sesle kapıyı kapattım. "Çok benziyor o olabilir mi? "

 

"Bilmiyorum."

 

Adımlarımı Gül'ün yanına çevirdim. Oğluma bakıyordu kucağında Ali ile.

 

"Ali'yi getirmişsin. "

 

"Evet ya bu aralar biraz tedirginim Murat sürgün edildi ama sanki bir yerde bizi izliyor diye çok korkuyorum. "

 

"Korkma o hakkettiği layığını bulacak. "

 

"Bilmiyorum inşallah dediğin gibi olur. "

 

Ömer yanımıza ağzı kulaklarında bize geliyordu ne çok olmuştu Ömer'in gülmediği zamanlar artık oda mutluydu.

 

"Güzelim paşam nasılmış? "

 

"Şuan iyi yarın normal odaya alınacak. "

 

"Çok iyi bir haber, oğlum gel babaya. "

 

"Babaaa."

 

Ali bir yaşına yeni girmişti babasını hissetmişti hemen Muratın kucağında ağladığına hiç susmadığına şahit bile olmuştum.

 

Üç Gün Sonra

 

Azad o günden sonra sadece akşamları gelmişti. Bu gün de bizi arabayla alıp konağa bırakacaktı benle Gül eşyaları toplarken Ali'de, Mervana ağabeylik yapıyordu.

 

Ömer odaya geldiğinde "hazır mısınız? "diye sordu başımı sallayınca eşya çantasını aldı. Ben Mervanı Gül'de Ali'yi kucağına aldı. Aşağıya indik. Ömer ve Gül kendi arabalarına binerken Azad'da Mervanı kucağımdan alıp arabaya dikkatli bir şekilde yerleştirdi.

 

Arabada yol boyunca ses yoktu bende radyoyu açıp kanalları geçtim en sevdiğim şarkıya denk geldim. Bende eşlik ettim şarkıyı.

 

Tu Dûri

Îro zivistana

Wa dar hişk bûna

Pel tim weşyana

Her der barane

 

Gava tu li ba min

Wek dinya ya min

Gava tu ji min dûr

Hêsrê çavê min

 

Ez çi bikim

Tu yî sebra min

Bê te nayê nayê

Nayê xewa min

 

Waya diborî

Diçe ji emrê min

Bê te tiştek

Nayê ji destê min

 

Gava tu li ba min

Wek dinya ya min

Gava tu ji min dûr

Hêsrê çavê min

 

Ez çi bikim

Tu yî sebra min

Bê te nayê nayê

Nayê xewa min

 

Wek dinya hemû

Li ser serê min

Tu tu car naçî

Ji ber çavê min

 

Gava tu li ba min

Wek dinya ya min

Gava tu ji min dûr

Hêsrê çavê min

 

Ez çi bikim

Tu yî sebra min

Bê te nayê nayê

Nayê xewa min

 

Yan tarafa baktığımda...

 

 

Bölüm : 21.12.2024 16:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...