16. Bölüm

16. Bölüm

Zerda Karabulut
arouralavinya

"ŞEHR-İ MARDİN"

 

 

"AZAD ASLAN BENDE SANA AŞIĞIM. "

 

Azad elindeki çantayı yere indirip arkasına döndü benin perişan halimi görünce hüzün kapladı bir anda gözlerim buğulu oldu birden her yer dönmeye başlamıştı, gözlerim kararmıştı en son hatırladığım Azadın adımı söyleyip koşması.

 

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaştım. Yavaş yavaş gözlerimi etrafta gezdirdi.

 

Azad doktorla konuşuyordu. "Dediğim gibi bu aylar çok önemli ve tehlikeli dikkat edilmesini tavsiye ediyorum."

 

"Peki doktor hanım."

 

"Azad biraz şu verir misin?"

 

Azad sesimi duyunca suyu doldurup beni dikleştirip içirdi.

 

"Ne oldu bana?"

 

"Bana aşkını itiraf edip baygınlık geçirdin ,aşkımdan bayılacağını hiç aklıma getirmezdim." deyip sırıttı.

 

"Bak ya bir şeyim yok dimi?"

 

"Aslında var bir şeyin."

 

"Neyim var?"

 

"Bebeğimiz var."

 

"Ne diyorsun ya anlamıyorum?"

 

"Hamilesin diyorum,bizim bir parçamız var burada diyorum."

 

"Hamile miyim?"

 

"Evet."

 

"Mervan nerede?"

 

"Oğlumuz burada değil şuan evde annesini bekliyor."

 

"Tamam çıkalım şimdi."

 

"Bekle biraz serumun ve vitaminin bitsin gideceğiz."

 

Çok şükür Allah'ım oğlumu özlemişim ya onun kokusu olmadan yaşayamazdım. Başımı sallayıp geriye uzandım.

 

Serum bittiğinde, Azad çıkış işlemlerini halk edince hastaneden çıkmıştık arabaya binerken dikkat ediyordu bana.

 

Yol boyunca ben dalmış bir şekilde Âmed'in yollarına, sokaklarına, camilerine bakıyordum. Konağa geldiğimizde herkes avluda bizi bekliyordu.

 

Azad birden "Baba oluyorum!! " diye bağırınca korumalar silahlarını sıkmaya başladı. Korkuyla Azada yapışınca oda kızmıştı korumaları.

 

"Lan kim size silah çıkartın dedi bir daha yaparsanız sizi yaşatmam!! "

 

Semiha anne yanıma gelip elimden tutup yukarıya salona çıkardı herkes sevinçliydi. Mehmet baba da çok sevinmişti. Yeliz'in ağzı kulaklarındaydı hala olmak ona yakışıyordu.

 

"Şey ben aç değilim de, biraz uyusam iyi olacak. "

 

Aklıma Azadın gitmesi gelince sinirlenmiştim onun yüzünden bebeğime bir şey olabilirdi.

 

Azad yanıma gelince kolumdan tutacakken izin vermeyip yavaş adımlarla salondan çıkıp merdivenleri çıkmaya başladım.

 

Odaya girdiğimde Mervan yatağın ortasında yatıyordu. Odaya giren Azada bakmayıp banyoya girdim. Duş alıp born özümü giyip banyodan çıktım.

 

Giyinme odasına girip gecelik lerimi giyip Mervanın yanına uzandım. Bana ters bakan Azadı görmezden gelip oğluma daha sıkı sarıldım.

 

"Ne bu tavır ne yaptım sana? "

 

"Senin yüzünden varlığından bir haber olduğum bebeğimden olabilirdim! "

 

"Tamam hata yaptım özür dilerim. Gel buraya hadi. "

 

Azad'a sarılıp kafamı göğüsüne koyup olanları aklımdan geçirdim. Evlenmem Selim'in ve Meleğin ölümü, Azad'ın benle evlenmesi ve bana yaptıkları hepsi bir bir film şeridi gibi önümden geçti.

 

"Ne düşünüyorsun acaba Sahra xanım? "

 

"Hiç öylesine dalmışım, neyse Mervan uyudu ben yatağına bırakayım. "

 

"Tamam beni çok bekletme. "

 

Gözlerimi devirip Mervan ile beraber odadan çıkıp karşı odaya girdik. Bu odada bir yıla yakın anım vardı Selim'den sonra orasıda yok oluyordu yavaş yavaş.

 

Selim izleri silinmişti üzerimden tek izi olan, ondan olan Mervan vardı.

 

Mervanı yatağa yerleştirip baş ucundaki resme baktım. Gözlerimden yaş akınca elimle sildim.

 

Odadan çıkıp odama girdim. Azad yatağın üstünde hiç bir şey yoktu, altında ise siyah şort ile uzanıyordu. Yanına uyandığımda eli karnıma geldi. Bebeğimizi hissetmeye çalışıyordu.

 

"Sence kız mı olsun, yoksa erkek mi? "

 

"Fark etmiyor sağlıklı olsun da gerisi boş benim için ama, kızım olsun isterim böyle omuzlarımda taşımak gezdirmek onun ilk aşkı olmak isterim. "

 

"Azad sen çok güzel bir baba olacaksın. "

 

"Sende dünyanın en şanslı annesi olacaksın yeniden. "

 

Azad bana yaklaşırken bende yavaş yavaş ona yaklaştım. Elleri önüme gelen saçlarımı geriye attı.

 

"Sen ne güzel bir duasın bana. "

 

"Azad sen bana hangi duamın kabulüsün peki? "

 

"Bilmiyorum ama iyi ki o duayı etmişsin jinamın (karıcım). "

 

Dudakları dudağımı mühürlediğinde elleri geceliğin iplerine gitmişti. Yavaş yavaş sıyırıp beni altına almıştı.

 

"Bu gece bizim için güzel bir gün evinamın. "

 

Üstümdekileri ve kendi üstündeki yerlere saçılmıştı. Dudakları tenimde geziyordu. Arzudan gözleri koyulaşmıştı. İçime bir anda girdiğinde belim yay gibi gerindi.

 

"Azad ah! "

 

Azadın gel gitleri çoğalınca istemsiz inmem de artmıştı. Dudaklarıma kapanırken Azadın da benim gibi rahatladığını anlamıştım kendini yana atıp beni kendine çekti üzerimizi ötrüp sarıldı.

 

*

*

*

 

Kapı sesi uyandığımda Azadı da uynadırdım. Köşedeki şortu ve tişörtu giyip kapıyı hafif aralık olacak şekilde açtı.

 

"Ağabey akşam yemeği hazır isterseniz gelin hadi. "

 

"Tamam sen git geliyoruz. "

 

Kapıyı kapatıp bana yaklaştı. Yüzün eksik olmayan serseri sırıtması vardı.

 

"Sahra xanım uyanın artık hem yarın Mardin'e gideceğiz. "

 

"Gerçekten mi?! "

 

Bir anki heyecanımın kurbanı olmuştum çünkü çıplaktım. Azadın eli tenime değince geri çekildim ve çarşafı alıp banyoya koştum.

 

"Yanakların kızardı, ha ha ha."

 

Suyu açtığımda, kapı açılmıştı Azad gelmişti belinden havlusunu çıkarıp yanıma geldi. Sudan oda nasibini almıştı. Beni lifledikten sonra, bende onu lifledim durulanıp banyodan çıktık. Üzerimizi giyip saçlarımızı kurutup odadan çıktık.

 

Mervanın odasına girdiğimde odada yoktu. Büyük ihtimalle ağlamıştı ve halası da alıp aşağıya inmişti.

 

Azadla aşağıya indiğimizde sofra kurulmuştu herkes oturmuş bize bakıyordu.

 

"Kızım daha iyi misin? "

 

"İyiyim anne daha iyiyim. Dinlendim kendime geldim biraz. "

 

"Ey kızım sen iyi ol da gerisi boş. "

 

Yemekleri yedikten sonra biraz çardakta oturduk. Mervan'ın uykusu gelince odasına çıktık emzirip yatağına yatırdım.

 

Kendi odama girip bir büyük birde küçük valiz çıkardım.

 

Büyük valize benle Azadın eşyasını, küçük valizede Mervan'ın eşyaşını yerleştirdim.

 

Azad odaya çoktan gelmiş, giyinme odasında çıkmıştı. Yatağa uzanınca bende odaya girip geceliğimi giyip odaya döndüm. Yatağa yatıp Azad'a sarılarak zorda olsa uyudum.

 

*

*

*

 

Sabah uyandığımızda, kahvaltıdan sonra hemen yola çıkmıştık çiftliğe geldiğimizde eşyaları yerleştirip mutfağa gittim akşam için yemek falan yaptım.

 

Biraz etrafın tozunu alıp temizlik yaptım. Azad da Mervan'ı alıp çiftliği gezdirmeye götürmüştü.

 

İşlerim bitince masayı kurdum. Azad kucağında uyuyan Mervan'ı içerideki beşiğe yatırıp yanıma geldi.

 

"Azad yarın senin işin var bizi Topraklara götürür müsün? "

 

"Olur şirkete giderken sizi de bırakırım oraya. "

 

"Tamam ben o zaman haber edeyim de gizli gizli gitmeyelim."

 

Başını sallayıp yemeğine devam etti bende yemekten sonra Toprağı arayıp yarın geleceğimizi haber edip. Mutfağı toparladım. Yorulunca kendimi koltuğa bıraktım.

 

"Azad her yerim kırılmış gibi hissediyorum. "

 

"Fazla yorma kendini hamilesin bilseydim biz çıkarken temizlik yapıcaksın seni de zorla götürürdüm. "

 

"Napim ben yapmazsam kim yapacak? "

 

"Ben birini çağırırdım sana mı kalmış iş yapmak bundan sonra iş yaptığını duymayacağım, görmeyeceğim. "

 

"Emredersiniz."

 

"Sahra!! "

 

"Tamam ya sustum. "

 

Mervan uyanınca huysuzlanmaya başlamıştı dış çıkarıyordu yavaş yavaş ve asabi ve hırçın oluyordu şu zamanlar.

 

Onunla ilgilendim. Azad'a verip mutfaktan azıcık hazır mama versem bir şey olmazdı ilk altı ayı atlatmıştık sonuçta.

 

Ben gelene kadar koltuğun üzerinde uyuya kalmıştı Mervan bey.

 

 

Azad Mervan'ı odamıza çıkarıp odadaki beşiğe yavaşça yatırdı. Aç yatmıştı ona üzüldüm gerçi gece olunca her türlü uyanıyor ve ben onu emziriyorum.

 

"Çok tatlı oğlumuz, kardeşi de olacak tam ağabeylik yapacak kardeşi için kavgaya bile girecek. "

 

"Azad oğlum iyi bir ağabey olacak ama adaletli olacak ve kavga etmiyecek. "

 

"Nereden biliyorsun etmeyeceğini? "

 

"Onu biz yetiştireceğiz de ondan Azad ağam. "

 

Anlımdan öpüp yatağa geçtik huzurun kollarında uykuya daldım...

 

 

Bölüm : 21.12.2024 16:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...