@arouralavinya
|
"KANLI DÜĞÜN"
O gece sabahı zor etmiştim ertesi sabah Semiha hanım ve oğlu ben ve Meleği alıp çarşıya götürmüştü. Melek hayatında ilk defa çarşıya gidiyordu hayran hayran etrafa bakıyordu.
Bir dükkana girmiştik gelin bakmaya hepsi çok güzeldi.
"Sahra bunları al Diyarbakır soğuk olur kış ayında. "
"Aba sen beni bıyakacak mısın? "
"Küçük hanım senle konuşalım mı? "
Ben tereddüt etsem de adının Selim olduğunu öğrendiğim adamın elini tutup dışarı çıktılar.
"Kızım bunu da dene istersen çok güzel sana da yakışır." Semiha hanımı kırmak istemedim şu zamanda bana tek kırıcı söz etmemişti elindekini alıp kabine girdim çok güzel olmuştu dışarı çıkıp onlara da gösterdim. Onlarda beğenmişti kabine girip elbisemi giyip çıktım dışarı Meleğin yüzünde şeker izleri ile içeri girmişti Selimle,
Selim'den...
Küçük kızı alıp kapının önünde macun satan adamdan macun alıp küçük kıza uzattım.
"Abamı bende ayıyma abi."
"Ablanı çok mu seviyorsun? "
"Evet çünkü o beni babamdan koyuyo ve benle hep oyun oynuyo. "
"Peki nasıl bir oyunmuş bu bana da öğretsene. "
"Omaş abam kimşeye şöyleme dedi. "
"Bence ben kimse değilim arkadaş olduk dimi senle. "
"Gerçekten mi ama ben senin adını bilmiyorum. "
"Adım Selim ya senin? "
"Bende Melek memnum oydum. "
"Bende memnun oldum, hadi söyle bakim bu oyun nasıl bir şeymiş. "
"Böyle elleri kulaklarına koyuyorsun dişardan gelen hiç bir sesi duymuyorsun. "
"Anladım hadi şekerin bittiyse ablanın yanına gidelim. "
Başını sallayıp şekeri yemeğe devam etti. Hayvan herif yüzünden küçük kız neler yapıyordu annem geçen isteme sonrası kızın yüzünü ne halde olduğunu anlatmıştı.
Şimdi parçalar birleşti kafamda. Kimse üzemiyecekti onu, ben yaşadığım sürece izin vermiyecektim.
Gelinlik, çeyiz, bindallık derken herşey tamamdı artık. Yarın kına gecesi yapılacaktı ertesi gün ise düğünümüz olacaktı ona o kadar iyi bakacaktım ki göz yaşları sadece mutluluktan akıcaktı.
~Kına Günü~ Çeyiz aldıktan sonra ki gün nikahı ve imam nikahını kıymıştık Selim böyle daha uygun olsun laf etmesinler istemişti. Kına ve düğünün de olacağını evimden telimle duvağımla çıkacağımı söylemişti. Öylede oldu iyi ki tanımışım.
Canım annem keşke sende bu günleri görebilseydin o pislik adama(!) muhtaç ettirmeseydin keşke seni o kadar çok özlüyorum ki anlatamam.
Bana hep derdin ya 'sen benim prensesimsin' bak anne prenses gibi oldum ama sen yoksun.
"Sahra kız hazır mısın içeri giriyom. "
"Gel Aynur teyze gel. "
Aynadan kendime son kez bakıp Aynur teyzeye döndüm.
"Maşallah kızım çok güzel olmuşsun hele o gözlerin aynı annen keşke oda yaşasaydı da görseydi seni böyle. "
Gözlerim dolmuştu sekiz sene önce olanlar aklıma gelince tutamamıştım. Bir iki damla akıttıktan sonra Aynur teyzenin kızmasın ile kendime gelip dışarı çıktık görüncelerim, eltilerim, kayınvalidem hepsi burdaydı.
Kına başlayınca ağlamaya başladım. Anam canım anam niye gittin genç yaşında beni kanadı kırık bıraktın, ya Melek o nasıl babama dayanacaktı. Zarife ablanın emanetiydi o bana,
Yaşadığım, bana yıllarca yaşatılan acılara ağladım.
Herkes oyun havasına katıldığında ben bahane bulup sandalyeden kalkmadım. Avuçlarıma yakılan kına ve söylenen türkü ile içimdeki acıyı dökercesine ağladım.
Herkes gidince evde babam gelmeden kendime ve meleğe banyo yapıp giyinmiştik. Yatakları kurup içine girdik.
"Aba sen yayın didecek mişin?"
Sessiz kalmıştım bir şey diyememiştim.
"Ben kimin ninnişi ile uyucam, kim beni sevicek, aba bana anamı anlatsana nasıl biriydi. "
"Senin annen çok güzel bir kadındı masmavi gözleri, sarı saçları vardı. "
"Aa aynı benim gibi mi? "
"Evet aynı senin gibi."
"Aba ben hiç anamı göymedim sende hiç yesmi vay mı?"
Sandığın alt çekmecesine Yaklaşıp içinden annesinin resmini çıkardım. Meleğe uzattım.
"Anam ne güzelmiş aba."
"Evet annen senin gibi çok güzel."
Çekmeceden Zarife abla ile beraber yapıştırdığımız anamın resmini elime aldım.
Anam gülerek bana sarılmıştı daha sekiz yaşındaydım.
"Aba sende anana çok benziyon. "
"Evet anama hep ikinci Zeynep yolda derlermiş gerçekten de ikinci Zeynep oldum anama benzedim. "
Esneyince Melekten bu gece ayrı yatmak istemedim kucağıma çekip sarıldım çiçek gibi kokuyordu.
~Düğün Günü~
Kapıda duyulan davul zurna sesiyle dış kapıya doğru hazır bir şekilde bekledim babamın gelip beline kırmızı kurdele bağlamasını ama yapmadı. Amcam bağladı. Elini öptüm anlıma koydum. Keşke babamda amcam gibi merhemetli ve vicdanlı olsaydı.
"Güzel kızım ne zaman darda olsan düşünme kimseyi bana gel bende senin babanım. "
"Amca babam dedi ki aytık ablam bu eve gelemezmiş beni de götüyecekmiş. "
Şaşırmış bir şekilde Meleğe baktım. Ne oluyor burda babam Meleği benden mi koparacaktı buna izin vermiyecektim.
"Öyle şey olur mu hiç amcasının prensesi kimse seni bizden ayırmaz. "
"Aynen öyle ablacım kimse seni bizden ayıramaz kimsenin gücü yetmez Rabbim dışında. "
İçeri giren Selim beni baştan aşağıya kadar süzdü. Amcam Selim'e bakıp "Bak evlat sana en değerli parçamı yani yeğenimi veriyorum ona gözün kulağın gibi bak onun saçının tek teline zarar gelirse senden bilirim. "
"Ona gözüm gibi bakacağımdan emin olabilirsiniz. "
Amcam derin nefes verip Meleğin elinden tutup dışarı çıktı.
"Şey senden bir şey isteyebilir miyim? "
"İste tabi ki."
"Meleğin annesi ölmeden, son nefesini vermeden bana emanet etti onu gözümün önünden hiç ayırmadım, babam onu benden uzağa götürecek onu yanımıza alsak olur mu? "
"Merak etme bu gece Melek bizimle beraber Diyarbakır'a gelecek. " mutlulukla Selime sarıldım. Oda bir süre sonra bana sarıldı.
Zaman gelince ikimizde dışarı yavaş yavaş adım attık kapıdaki kadınlar zılgıt çalmaya başladı benim gözüm Meleğim de arkası bana dönük yere çökmüş ağlıyordu. Selim baktığım yere bakınca Meleğin yanına gitti. Kucağına alıp yanıma getirdi.
"Ablam ne oldu neden ağlıyorsun?"
"Aba siz gittikten sonra bizde gidiyoymuşuz. "
"izin vermem merak etme benle kalacaksın."
Düğün olup bitmişti gideceğimiz vakit Selim babamın yanına gitmişti. Bİr süre sonra yanıma geldi.
"Ne oldu?"
"Baban vermiyor Meleği. "
Gözlerim yaşarmıştı.Hızlıca babamın yanına gittim.
"Baba sana yalvarıyorum lütfen kardeşimi ver."
"Hayır vermiyecem!!!"
Selime dönüp"kızı alıp git artık"tam arkamıza dönüp gidecekken arkadan ses gelmişti hızlıca arkama baktım.
Melek damın üstüne çıkmıştı.Ağlıyordu hızlıca gelinliği eteklerinden tutup dama çıkan merdivenlerden doğru yukarı çıktım.
"Meleğim ablam ne yapıyorsun sen orada hadi gel buraya doğru. "
"Olmaş aba gelmem geliysem babam alıy."
"Söz bırakmıyacam seni sana söz gidicez buradan. "
"Sen götüymek istiyon ama babam veymez beni sana. "
"Söz veriyorum sana,ben sana hiç yalan söyledim mi?"
"Hayıy söylemedin."
"O zaman gel ablana. "
"Tamam geliyoyum. "
elimi uzatmıştım tam tutacakken ayağı kaydı tutamamıştım onu.
"ABBAAAAAAA."
"Geberdi bu pislik."
Aşağıdan duyduğum bu ses ile etraf kararmıştı.
Selim'den
"Ne diyorsun lan sen! "
Sözde kayınpederim olan bu soysuzun boğazına yapıştım.
"Eğer onlara bir şey olursa sana kendi mezarını kazdırırım! "
Ambulans geldiğinde Meleği dikkatli bir şekilde araca yerleştirdiler. Bende dama doğru çıkıp Sahra'ya baktım. Gelinlikle bayılmıştı.
BÖLÜMÜMÜZ BİTMİŞTİR NASIL BULDUNUZ BÖLÜMÜ...
SAHRANIN ANNESİ ZEYNEP MELEĞİN ANNESİ ZARİFE
MELEK
SELİM SAHRA
|
0% |