@arouralavinya
|
"ACI ÇIRPINIŞ"
Ömer sevdiği kadının elini tutup oğlu Ali ile konağa girmişti. Onları gören Mehmet ağa ve Semiha hanım şaşkın bir şekilde onlara bakıyordu.
Bahçeden gelen Azad ve kucağında oğlu ile duran Sahra el ele gelen çifte bakıyordu.
"Bu nasıl bir terbiyesizliktir?! "
"Baba bilmediğin şeyler var, her şeyi anlatacağız."
"Bu şekilde eve girmekte ne oluyor önce onun hesabını verin bana?!"
"Gül sen Ali'yi benim yatağıma bırak uyusun benim odamda. "
Gül başını sallayıp Ömer'in odasına çıkan merdivenlerden yukarı çıktı. Ali'yi yavaşça yatırıp kapıyı kapatıp odadan çıktı.
Avlunun boş olduğunu görünce salona doğru yürüdü. İçeride duyduğu bağırışma sesleri Gül'ü korkutuyordu gözleri yavaşça almaya başlamıştı.
"Baba o kadın benim sevdiğim kadın senin piç oğlun onu tehdit edip evlenmiş benim oğlumu da kendi oğlu olarak göstermiş! "
"Azad çabuk Murat'ı ara ve hemen buraya gelmesini söyle! "
"Tamam baba. "
Gül korkuyor ve sanki nefessiz kalıyordu. Sahra kapının oradaki gölgeyi görünce yavaşça oraya doğru yaklaştı.
"Gül."
"Sahra ben çok utanıyorum. "
"Sakın utanma sen utanılacak bir şey yapmadın, herşey o adamın suçu lütfen kendini üzme. "
"Sahra iyi ki varsın. "
Bir anda Sahra'ya sarıldı. Sahra'da şefkatle sarıldı kardeşi gibi olmuştu Gül ona.
"Hadi gel içeride seni bekliyorlar. "
"Sahra ben korkuyorum giremem. "
"Eğer gelmez isen Mehmet baba kızacak haberin olsun."
Gül yavaşça Sahra'nın elini tutup içeriye girdi. Tüm gözler onu bulunca gerildi bir anda.
"Gül neden anlatmadın bize bu olanları. "
"Ben eğer size anlatırsam Ömer'i de Ali'yi de öldüreceğini söyledi korktum ikisine de bir şey olur diye çok korktum yemin ederim ben sizin yüzünüzü yere eğdirmedim hiç bir zaman. "
"Siz Murat ile imam nikahlısınız dimi kızım. "
"Evet efendim. "
"Efendim değil kızım, ben sana nasıl kızım diyorsam sende baba diyeceksin. Anlaşıldı mı? "
"Anlaşıldı baba. "
Gül başını yerden kaldırmamış zira kaldırsa kızaran gözlerini herkes görecekti.
"Birazdan Murat gelecek ve aşiret ağalarına gidip bu nikahı bozdurtucam tabi bu süre zarfında Ömer bu evden uzak duracaksın çünkü Gül senin odanda kalacak."
Azad birden kahkaha atmaya başlayınca, Sahra ve Semiha hanımda gülmeye başladı.
"Ağabeyim niye burada o zaman oda gelecek benle. "
"Bana bak beni karıştıma sakın. "
"Zaten oda senle gelecek. "
"Baba ben ama. "
"Tamam kesin son sözümü söyledim. "
Mehmet ağa sözünü bitirip çalışma odasına gitti.
"Ulan ben senin... "
"Ne ağabey kusura bakma ben neysem sende osun. "
"Beni niye karıştırıyon sen lan?"
"Napim yalnız mı kalayım? "
"Bezdim lan senden pislik. "
"Aa ayıp oluyor ama ağabeyciğim."
"Seninde ağabeyinin de ben taa. "
Sözünü kesen Sahra olmuştu, odanın kapısını hafif aralayıp.
"Şey kusura bakmayın Mehmet baba çağırıyor ikinizi bide Ömer sen çiftlikteki evde kalacakmışsın bu boşanma işi olana kadar. "
"Hahahahaha."
Azad öyle bir güldü ki, gamzelerini gören Sahra bir an donup kalmıştı genç adamın gülüşünde.
"Şey ben çıkayım. "
Sahra çalışma odasından çıkıp odasına çıktı. Küçük oğlu yatağın içinde uyuyordu. Aynanın karşısına geçip kızaran yanaklarına baktı.
Derin nefes alıp verdi kendine gelip bebeğini beşikten alıp iyice sarıp salona gitti. İçeride mehmet ağa ve Semiha hanımın sesini duydu.
"Ne dersin hanım artık anlatalım mı? "
"Ne kadar erken o kadar iyi mehmed'im hem bakarsın çok mutlu olurlar. "
"Ömer gitsin ben Azad ile konuşacağım. "
Sahra biraz merak etse de arkasından kulağına yaklaşan bir nefes hissetti.
"Sahra."
"E-efendim? "
"Hiç yakıştıramadım kapı mı dinliyon sen? "
"Şey hayır tabi-. "
"Ha çocuklar burada mıydınız babanda sizinle bir şey konuşacak. "
İkisi aynı anda "Tamam ana " deyip. İçeri girdiler.
"Gelin çocuklar sizle bir konu hakkında konuşacağım. "
"Hayır inşallah. "
"Hayır hayır Sahra kızımın abin üzerindeki nikahı düştü biliyorsun o yüzden Sahra ile sen evleneceksin torunum bu evde büyüyecek. "
"Baba bu dediğin olmaz. "
1 Hafta Sonra
Düğün tüm hızıyla devam ederken işin içine bilinmeyen planlar karışmıştı.
Bundan ne genç kadının, ne de genç adamın haberi vardı ama pişman olan sadece adam olacaktı.
Akşama yakın halaylar çekilmiş, takılar takılmış ve oyunlar oynanmıştı.
Genç kadın olacaklardan habersiz gelinliğin eteklerinden tutup yardım eden kadınlar sayesinde yeni gelin odasına götürüldü.
Genç adam içinde kin beslemişti genç kadına bu kinin sonunda kendisini yakacağını bilmeden.
Gelen konukların çoğu giderken genç adam arkadaşlarını uğurlayıp yavaşça merdivenlerden yukarıya doğru çıkmaya başladı.
Odanın önüne gelince derin nefes alıp gözlerini kapatıp açtı, içeriye girip kapıyı sert şekilde kapattı. Genç kadın korkup irkildi.
"Bu gece benim olacaksın artık! "
"Yalvarırım yapma bak ben hiç hazır değilim. "
Gözleri dolan kadına baktı vicdanı sızladı ama öğrendiği yalan olan gerçekler yüzünden ona acımıyacaktı.
"Kes lan! Başkası ile olurke hazırsın da, benle yatarken mi hazır his-" Genç adamın sözünü kesen, genç kadının tokadı olmuştu.
"Sakın bana o cümleyi bitirme. "
"Sen kimsin lan ne hakla bana vurursun! Bu gece senin canını o kadar çok yakacam ki ömrün boyunca hiç unutamayacaksın."
Genç kadının üzerindeki gelinliği yere düşmesini sağlayıp, yatağa itti. Adamın tek doğrusu bu geceyi asla unutmayacağı olacaktı.
Karısının kulağına nefret tohumlarını bırakmıştı. Canını yaka yaka birlikte olmuştu genç kadınla, genç kadın ağlayarak uykuya daldı. Onun için kabuslu günler yeni başlıyordu.
Sabah uyandığında canı yana yana üzerine çarşafı alıp banyoya gitti.
Kapıyı kilitleyip suyun altına girdi. Gözlerinden yaş gelip duruyordu canı çok yanıyordu sevdiği adam şuan yanında olsun diye dua ediyordu ama geri dönmeyeceğini biliyordu.
Suyu kapatıp bornozu giyip kapıyı açtı kapıda ona sınırlı bakan adamla karşılaştı, genç kadının kolunu tutup kapı ile arasında sıkıştırdı.
"Sakın bir daha ben kalkmadan bu yataktan çıkmayacaksın anladın mı?!"
"A-anladım."
Genç kadını itip banyoya girdi. Genç kadın gözlerinden akan yaşları silip hızlıcı kıyafetlerini giydi. Aşağıya inip kahvatıyı hazırlamak için evdekilere yardım edip el birliği ile hazırlamıştı.
"Sahraaa! "
Sahra arkasına dönmesi ile yediği tokat ile kafasını sert bir şeye çarpması ile gözleri karanlığa gömdü.
Sesi duyan evin insanları avluya koştu gördükleri manzara ile şoka uğradı. Mehmet ağa oğluna kendine çevirip tokat etması bir oldu.
"Ağabeyinin emanetine nasıl böyle yaparsın yıkıl karşımdan."
"Bav karışma o benim karım kimseyi ilgilendirmez, artık benim karım ağabeyimin değil. "
"Seyfiii arabayı hazırla. "
"Hemen ağam. "
Mehmet ağa gelinini Ömer'in kucağına alması ile arabaya bindirmişlerdi. Ömer direksiyona geçecekken Azad izin vermeyip kendisi geçmişti.
Kendi de biran korkmuştu. Karısı ne kadar gözünde suçlu olsa da vurmayacaktı. Hayatında ilk defa bir kadına vurmuştu pişman da olmuştu.
Hastaneye yetişince hızlıca karısını kucağına alıp hastanenin içine girdi.
"Sedyee.! "
"Ne oldu neyi var? "
"Bayıldı."
Nasıl diyecekti karıma tokat attım diye. Doktor acil müşade odasına aldı. Bir kaç test yaptıktan sonra koridora çıkıp meraklı gözlere baktı.
"Hastamızın durumu bayılınca kafasını çarpma etkisiyle bayılmış ama otuz iki saat uyanık kalmalı kesinlikle uyumayacak. "
"Peki doktor kızım. "
Doktor gidince gıpta eder gibi oğluna baktı Mehmet ağa.
"Diyemedin dimi karıma vurdum diye, ne etti kızda böyle ettin kıza, ben ananıza elimi kaldırdığımı gördün mü ki kaldırdın o elini bu kızcağıza? "
"Baba üstüme gelme! "
Direk karısının odasına girip masumca uyuduğunu gördü. Aklı bir hafta öncesine gitmişti...
|
0% |