Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bir Anda Değiştin, Ne Olduğunu Anlayamadan...

@arveniawagner

🎵 Cem Adrian - Derinlerde ( Slowed )

~Kerem'im...

Mektubumu neden bu şekilde başlatıyorum anlaması pek imkansız değil aslında... Belki de ne yaparsan yap sana olan sevgimdendir bu. Her hâlinle sana olan aşkımı ifade etme şeklimdir belki bu. Belki tüm gururumu gerçekten ayaklar altına alıp sana gösterdiğim çaresizliktir bu. Başka ne olabilir bilmiyorum, başka ne denebilir, sana nasıl satırlar dökülebilir tahmin edemiyorum. Döktüğüm bunca satır artık tanımadığım kalbinde bir öneme sahip olur mu bilmiyorum.

Sana diyebileceğim tek şey, umarım yaptığım şeyler için affedebilirsin beni. Bilirsin, küs kalmayı sevmem, küs kalmayalım diye sana dil döktüğüm zamanlarımız dahi oldu. Yine de barıştık, affettin beni. Dayanamazdın sen bana. Belki evet, şimdi de dayanamazsın ama zaten bozuk olan zihin sağlığımı daha da batırmamak için ben dayanmalıyım senin yokluğuna...

Sevgini kaybetmek zor olmadı, beni umursamadın. Onca geçen Yılın ardından tüm narsistliğini konuşturdun ve hiç sormadın, 'Ne oldu Masal?' Diye. Ben de açıklamadım sana, açıklarsam ağlardım, ağlarsam sen dayanamazdın, sen dayanamazsan ayrılamazdım, kendimi bıraktığım uçurumdan beraber düşerdik aşağı...

Umarım sana yazdığım bu birkaç sayfalık mektubu okursun sevgilim, benim için ne kadar büyük bir önemi olduğunu ileride yazdığım satırlarda anlayacaksın, senin için nasıl bir önemi olabileceğini yine ileride yazdığım satırlarda öğreneceksin. Lütfen ilk ve son aşkım, mezarıma da onun aşkıyla gireceğim sevgiyi hak etmeyen adam... Oku... Sadece oku... Senden herhangi bir hamle veya hareket beklemiyorum, sadece bu satırları oku ve ona göre bir karar ver... Hayallerine kavuştun artık, gerçek bir doktor oldun. Emir almıyor, veriyorsun. Kim kızacak diye gerilmiyor, kızıyorsun. Öğrenmiyor, öğretiyorsun. Sen artık ayakları üstünde duran; -her ne kadar ilişki konusunda mantıklı düşünmese de.- Çoğu şeyi tek başına halledebilecek bir adamsın, özgür iradenle bu mektubu okuyacak, kimsenin baskısı altında kalmadan kendi kararlarını alabilecek yaşa geldiğin için gönderiyorum bu sayfaları sana...

Senden ayrılıp ülkeyi tamamen terk ettiğim günü asla unutamıyorum. Gözlerim dolu, saçlarım darmadağın, bitik bir haldeydim. Evet herkes sevgilisiyle güzel saatler, günler geçirirdi ama ben onlardan farklıydım. Bana benim istediğim vakit ilgi vermeni isterdim. Sen de tabii ki veremezdin, amaçların başkaydı, planların başka. Hayallerimi bana veremezdin, vermek istemezdin çünkü senin için senin fikirlerin önemliydi. Her zaman bir bebek istediğini savunurdun ama gözlerinle o kadar belli ederdin ki bebeğimiz olmasını şu an istemediğini... Ben erken anne olmak isterdim, sen geç baba olmak isterdin... Ben çok çocuğum olsun isterdim... Sen bir çocuğum olsun derdin... Ben tavşan isterdim... Sen onları gördüğün an hapşırmaya başlardın... Ben ilgi isterdim... Sen test kitaplarına bana dokunduğundan daha çok dokunurdun... Kavga ederdik... psikolojik şiddetle hemen sustururdun beni... Ben diğer çiftler gibi olmak isterdim... Sen doktor olmak isterdin... Oysa ki ben sen doktor oluyorsun diye doktor olmak istemiştim. Sevdiğim çocuğun öncelikleri benim de önceliğim olsun derdim...

Lanet olsun, evet sevgilim biliyorum yine çok konuşup beynini şişirdim. Özür dilerim. Okuman gereken onca hasta dosyası varken benim gözyaşlarından çoğu yeri okunamayacak hâlde olan sayfalarıma vakit ayırmaman gerekiyor. Yine de onca yaşantımız üstüne buraya kadar gelebildiysen, okumaya devam etmeni istiyorum...

Senden gitme sebebim hamile kalmış olmamdı. Evet doğru duydun, senden gittim çünkü hâmile kalmıştım. Sen bebek istemiyordun hiçbir şekilde önünde bir engel istemiyordun ve benim gebe kaldığım zamanlar sen hayatına şekil verecek o sınava hazırlanıyordun. İstediğin kadar reddet bu dediklerimi ama sen hiçbir zaman çocuk istemedin Kerem Yılmaz. Hiç kimseye haber vermeden kaçtım. Babam minik aşkını hiçbir yere göndermezdi, annem bebeğim olacağını öğrendiği için her ne kadar belli etmese de üzülürdü, Asal Deniz'in elindeyken sırtlarına bir kambur da ben olmak istemedim ve kaçtım. Zaten ben gittikten sonra kimse hiç iyi misin Masal demedi. Bu benim işime gelmişti, canım yansa da çok takmamaya çalıştım.

İnsanlar battın demese bile batmıştım gözlerine, bunalmışlardı benim Kerem diye ağlamamdan, düşüncelerim önemsizdi, en ufak bir harekette azar işitir, zorbalığa uğrardım. Başta Aimon, Rüzgâr, Edmon, Aidan, son anda beni şoka uğratan Mabel, babam bile yok etti beni...herkesin birbirine katlanabildiği ortamda herkes hem Ela halamı hem de benim sorunlarımı geçiştirirdi. Ela halam saf bunları anlamıyor ama ben anlıyordum. Bize ayırdıkları vakit kendilerine ayırılsa harlayıp gürleyen insanlara ses çıkarma korkum doğmuştu artık. Seni de rahatsız ediyordu bu psikolojik hallerim. Her ne kadar etmiyor desen de yalan söylüyordun. Mutluluk bana haramdı. Her zaman mutsuzluğa mahkum edilmiştim ben. Mutlu olmam yasaktı. Bedenim kendisi izin vermiyordu gülmeme... Şimdi izin verirsen seni götürüyorum sevgilim, yıllar yıllar öncesine, oğlumuza hamile kaldığım o günün gecesine...

Loading...
0%