
♡İyi okumalar dilerim♡
Gözlerim yavaş yavaş açıldığımda uyanmıştım. Saate baktığımda alarmın çalmasına daha vardı bu yüzden alarmı kapattım, boşuna çalmaması adına. Ev olayı aklıma geldikçe ne uyuyabiliyordum, ne yemek yiyebiliyordum. Hayatımda ilk defa bukadar çaresiz hissediyordum. Ailemden son kalan varlık aklıma geldikçe yüreğime keskin hançerler saplanıyordu sanki.
Derin bir nefes aldım, 0 motivasyonla güne başladım. İlk yatağımı topaladım, otobüse bindiğimde midemin bulanmaması adına mutfağa geçtim, ve birşeyler atıştırdım. Ev için bir çıkış yolu arıyordum, ama asla bulamıyordum. Borç istyeceğim kimsem yoktu. Ece dün akşam konuştuğumuzda borç verebileceğini söyledi, ama o parayı oda karşılamicağını anladı.Hem sonrasında o borcu ben nasıl öderdim.
İki üç bişey yemeye çalıştım, ama onuda yapamadığım. Ağzıma ne koysam geri çıkartacakmışım gibi hissediyordum. Mutfaktan çıkıp dişlerimi fırçalamak adına lavoboya gittim. Güzelce dişlerimi fırçaladıktan sonra giyinmek için odama yöneldim. Dolabın kapaklarını her iki yana açtığım da kıyafetlerim beni karşıladı. Krem tonlarında hazır bir takım çıkardım.
Kombin.
soluk yüzüme bir kaç şey sürdüm, ama nekadar etkili olduğunu bilmiyordum. En son lacivert tonlarında olan botumu ayağıma geçirdim, ve botumla uyumlu olan çantamı elim alıp evden çıkmak adına odamdan çıktım. Son kez evi kontrol ettim, ve evden çıkıp kapıyı kitledim. Şirkete gitmek için otobüs durağına gittim, ama sersem gibiydim.
Otobüs durağına gelince otobüs önümde durmuştu, hiç beklemeden içine girdim, ve boş yer bulunca binlerce kez şükredip oturdum. Yoksa bu hâldeyken kendimi tutabileceğimi sanmıyordum. Yol akıp giderken ineceğim durağı gördüm. Otobüsten inip şirkete yakın olan yol mesafesinde yürümeye başladım. Normalde bir kaç dakika süren yol bu sefer asırlar gibi sürmüştü.
Şirkete gelince beklemeden asansöre bindim. Benle birlikte bir kaç kişi daha bindi aralarında ki sarışın çocuk tam kartı ben sensöre bascaktım ki 12. Kat kartını sensöre bastı. Şaşırdım çünkü ben karan bey, ve yellozdan başka kimse yoktu. Ya oda şirket sahipleri dendi yada bir iş için çıkıp tekrar aşağıya incekti. Fazla düşünmedim çünkü artık düşünme kotam dolmuştu.
Herkes yavaş, yavaş katlarda indi en son asansör 12. kata çıkmaya başladığında sarışın çocuğun sesi duyuldu. "Sanırım sen aşağıya incektin, ama geçti." Dedi bu dediğiyle ona baktım, ve "yok ben 12. Katta çalışıyorum, aşağıya geri inmiceğim." Adam şaşırmış bir suratla "eminmisin çünkü şirket sahiplerinden başka kimse 12. Katta olmaz yoksa karanlar benden habersiz sizin gibi bir güzel hanfendiyle ortakmı oldular." Dedi
Hafif tebessüm ettim, ve "ben ne şirket sahiplerinden biri nede yeni bir ortak değilim sadece karan beyin asistanıyım." Dedim adam tekrar şaşır suratla "karanın bir asistanı var oda aşağı Katta." Dedi bu dediğine bende şaşırdım demek ki benden başka bir asistanı daha var. "yani asistanda denmez ona stajerim." Sarışın çocuk Güldü ve asansör açılınca ikimizde asansör eşiğinden geçtik.
"Hee anladım. Bu arada adını sormadım ama kusura bakma biraz değişik bir tanışma oldu." Diye güldü bende tebessüm edip "adım Buğlem sizin adınız ne" sorduğumda" sizli bizli konuşmana gerek yok ve adım Furkan" dedi anlamış bir şekilde kafamı salladım sonra tekrar devam ettirdi. "Karanın neden seni işe aldığını anladım." Neden aldı diye tam sorucaktım ki arkamızdan karan beyin sesi duyuldu.
"Neyi anladın sen Furkan?" Furkan hafif çekinerek "birşey anlamadım abi hadi ben kaçar bayy." Dedi bu haline gülümsedim. Neşesi tükenmeyen birine benziyordu, ama takıldığım tek yer o değildi. Abimi demişti o yoksa karan beyin kardeşimiydi? Arkama dönüp karan Bey'in yanına gidecekken bianda sert bir gövde çarptım. bir kaç adım geriledim ben gitti sanmıştım.
"Pardon gittiniz sanmıştım." Dedim gözlerimi kaçırarak kesin kızarmıştım lanet olsun. "Sorun değil. Bir daha konuşurken gözlerimin içine bak buğlem." dedi böyle de diyince tam bakmaz oldum. Daha çok utandım gözlerimi yerden hafifçe çekip gözlerinin içine baktım. Siyah irisleri gün geçtikçe dahada içine çekiyormuş gibi hissetirdi. "Ne oldu sana yüzün neden solgun." Dedi bende "dün gece uyuyamadım pek fazla." Dedim ardından "bundan sonra erken uyuyup ve iyice dinlensen iyi olur."
Tabi işimi aksatcağımı düşündüğü için böyle diyordu. "Merak etmeyin işimi aksatmam." Dedim karan beyin gergin olan suratı biraz daha gerildi. "Konu iş değil." dedi, ve "furkanla ne konuştunuz?" Diye sorduğunda şaşırmıştım. Ne konuştuğumuz ne yapacaktı ki "hiç sadece genel konuşup tanıştık."
Kaşları hafif çatılmıştı. "saçma sapan konuşmadı değilmi?" Dedi hafif şaşırdım, ve "hayır normal bir şekilde konuştu." dedim direk "iyi hadi gel çizmemiz gereken projeler var." Dedi o önden ben arkadan çizim odasına doğru ilerledik. Kapıyı açtığında ikimizde içeri girdik. Işıkları açtığında geçen bıraktığım çizimlere doğru ilerledim, ve konuşmak için arkamı döndüm ki karan beyle burun buruna gelmiştik.
gene her zaman bir adım arkamdamı olucaktı bu adam. Ben gözlerine odaklanmışken o ise dudaklarıma bakıyordu. Hemen hafif bir boğazımı temizledim, ve "dün burada olmayıp size yardım edemedim, ama çözmem gereken bir kaç konu vardı kusura bakmayın." Dedim karan bey bir kaç adım gerileyip
"sorun değil ben çoğu çizimi hallettim. Sadece bir kaç şey kaldı onuda bir kaç gün sonra bitiririz." dedi bende anlamış bir şekil kafa salladım, ve önümde olan projeleri inceledim ardından yarım bıraktığım işi bitirmeye başladım.
********
Bir kaç yer kalmıştı, ama bilgisayarda bulunan kelimeler çizimler artık bulanık görünüyordu, ve kendimi iyi hissetmiyordum. Ayağa kalkıp lavoboya gidip elimi yüzümü yıkamak istiyordum. bu yüzden sandalyeden ayrılıp karan beye döndüm ani kalkışımdan dolayı biraz sendeledim.
karan bey bu halimi görüp hemen yanıma geldi, ve "iyi misin neyin var?" Dedi erkeksi sesi kulağıma artık uyultulu bir şekilde geliyordu. Gözlerim benden izinsiz kapanıyordu. En son hatırladığım şey karan beyin kollarında düşüşüm, ve karan beyin buğlem aç gözünü diyişiydi.
********
Gözlerim hafif açıldığında beyaz bir tavanla göz, göze geldim. Çok yorgundum. Elimi kaldıracak halim yoktu. Sol Elimin üstünde bir el hissettim. Sonra bir anda elimin üstündeki el ayrıldı, ve hızla biri yanımdan ayrıldı. Ardından erkeksi bir ses doktor çabuk gel dedi. Nerede olduğumu anlamak için Biraz kendimi zorladım, ve etrafa baktığımda siyah irislerle karşılaştım.
Sağıma baktığım da bir doktorun serum poşetine ucunda iğne olan enjöktöre batırdı, ve içindeki sıvıyı boşaltı. Tekrar karan beye baktığımda "iyimisin buğlem?" Dedi hafif kafamı aşağı yukarı salladım. Yüzüne bakılırsa baya endişelenmişe benziyordu. Doktor bir kaç şey söylüyordu, ama aklım almıyordu kulağım duymuyordu. Doktor yanımızdan ayrıldığında karan bey bana döndü.
"Biraz daha dinlen." Dedi, ve soldaki koltuğa oturdu. Ben, beni bırakıp gider diye düşünüyordum, ama yanımda bekliyordu. Gözlerimi kapatıp biraz daha dinlendim, ve kendimi iyi hissettim için yattığım yerden kalktım. Solumda duran karan bey hemen yanıma gelip "kalkma bir şeymi istiyorsun. Söyle ne istiyorsun?" dedi bende "teşekkürler bişey istemiyorum artık gitmemiz lazım." dedim karan bey ise
"yat dinlen dedim sana." Dedi ben de "gerek yok dedim." Karan bey pes etmiş bir şekilde "tamam." Dedi karan bey yanımdan ayrıldı, ve bitmiş olan serumu çıkarması adına bir hemşire çağırdı. Her çalışanına böyle ilgilimiydi acaba diye düşündüm. Serumu bir hemşire çıkarıp gitmişti. Bende dikkatli bir şekilde ayağa kalktım, ve tuvalete girmek istedim.
yanıma gelen karan bey "yardıma ihtiyacın var mı birini gönderebilirim." Dedi "bense hayır teşekkürler kendim hallederim." Dedim yavaş adımlarla tuvalete gittim, ve işimi halledip çıktım. Karan bey tekrar yanıma geldi hadi çıkalım dedi. Ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına aldı. Diğer elinde olan ceketini de kucağıma attı. Mini etek giydiğim için altımın görünmemesi adına.
Utanarak"napuyorsunuz karan bey indirin beni aşağıya." Dedim bu yakınlık fazlaydı. Zaten bir eli çıplak bacaklarımda diğeri ise belimdeydi. Karan bey ise "ayakta duramıyorsun arabaya kadar nasıl yürüceksin." Dedi aslında haklıydı. Ayakta bile zor duruyordum. Kapıyı belimde olan koluyla açtı, ve ikimizi de dışarıya çıkardı. Şuan herkes bize bakıyordu eminim.
Utanarak gözlerimi kaçırdım. arabaya gelene denk etrafa bakmama kararı aldım. Karan beyin kokusu zaten içime doldukça mayışıyordum. Kesin etraftakiler aramızda bir şey olduğunu düşünüyordur. Ben olsam bende öyle düşünürdüm. Bu düşünceyle daha çok utandım. Karan bey durunca önümüzdeki arabayı farkettim.
Kapıyı açıp dikatlice beni ön koltuğa oturttu ve kemerimi bağlamak için bana doğru biraz daha yakınlaştı. Kenarda duran kemeri alıp taktı. Bu yakınlıktan dolayı hızlı atan kalbim daha çok yükseldiğini hissettim. En son karan bey kemeri takınca bana son kez baktı, ve kapıyı kapatıp arabanın etrafında dolandı ardından yanıma geçip oturdu.
anahtarı takıp arabayı çalıştırdı, ve normalden hızlı sürdüğü şekilden daha aza indirdi hızını. Bana bir kez bakıp söyliceği bir şey varmış gibi bakıyordu. Bir anda "sana bir sorunun varmı dediğimde yok dedin neyin var senin kaç gündür?" Diye sordu bense ev olayını bilmsine gerek duymadım, ve "yok bir şey karan bey sadece biraz yorgundum." Dedim
Karan beye baktığımda kaşları hafif çatılmış çene kasları dahada gerilmişti. Zifiri karanlık gözleri sanki dahada kararmıştı bu halinden biraz tırsmıştım. "Yalandan nefret ederim buğlem." Dedi biraz nefes aldı, ve gözlerini bir kaç Saniye kapatıp açtı. "Bana neden evinin borçta olduğunu söylemedin." Dedi gözlerimin içine birkaç saniye baktı tepkimi ölçmek için.
Hafif şaşırmış bir şekilde "siz bunu nerden biliyorsunuz?" Dedim "nerden bildiğim seni ilgilendirmiyor seni ilgilendiren başka konular var." Dedi sinirlendim çünkü bu benim meselemdi, ve nasıl öğrendiğini bilmek hakkımdı. "Tamam bir sorunum var, ama sizene yani bu benim sorunum siz benim neyimsiniz ki size söylicektim." Dedim bu işe bukadar ilgili olması sinirlendirmisti beni.
"Çünkü... Neyse boşver." Dedi araba hızı daha çok artmıştı. Karan bey tekrar konuştu "nasıl ödüceksin bu parayı." Dedi kafamı hafif eğip "bilmiyorum." Dedim cidden bilmiyordum. Ne yapacaktım ben? Karan bey ani bir şekilde arabayı durdu, ve "evlen benimle." Dedi bu dediğiyle şok dalgası beynimden geçip gitti.
Ben şaşkın, şaşkın karan beye bakıyordum. Karan bey ise yönelttiği sorunun cevabını bekliyordu. "N-ne söylediğinizin farkındamısınız?" Dedim karan bey tekrar konuştu "evlen benimle borcunu öderim." Dedi şaşkınlığım iki katına arttı.
"Nedemek evlen benimle borcunu öderim dalgamı geçiyorsunuz benimle?" Dedim karan bey biraz daha yakınlaştı, ve "dalga geçen bir halimi var şuan benim? Hem normal bir evlilik olmyacak ikimizde yararlarımız adına evlencez." Dedi cidden ciddiydi hemen "sizin bu konuda ne yararınız olucak." Dedim karan bey ise
"O seni ilgilendirmicek o bende kalıcak. ben senin borcunu ödüceğim, ve sen de evine kavuşcaksın." Dedi hâlâ şaşkın, şaşkın suratına bakıyordum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Evimi istiyordum, ama bu evliliği asla istemiyrodum. Bi yandan ise anlaşmalı evlilik olucaktı gerçek değil diyordum. "Ne kadar sürecek bu evlilik?" karan bey busefer tekrar konuştu "ben istediğimi elde edene kadar sürecek." Dedi ne istiyordu napıcaktı bilmiyordum.
Zorlasamda söylemiceği belliydi. Bu yüzden kurcalamadım. "Düşünmem lazım." Dedim ve kafamı geri çevirdim. Şuan ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemiyordum. Hayatımın şokuna uğramıştım. "Lütfen gidebilirsiniz artık." Karan bey derin bir nefes alıp bıraktı. Eve gidene kadar karan beyin suratına dahi bakmadım, akıp giden yola bakıp durdum.
En son araba durunca çantamı elime aldım. Karan beyde çıkıcağını anladığım için gerek olmadığını söyledim, ve hemen arabadan ayrılıp eve doğru ilerledim. Eve girince derin bir nefes aldım. Neyin içine düşmüştüm. Karşımda iki yol vardı. Biri evime kavuşturuyordu diğeri ise evimden ayrılmama sebep oluyordu. Ya karan beyle evlenirsem tehlikeli yollara düşersem diye düşündüm. Çünkü ne için benimle evlendiğini söylemedi.
Deli düşünceler içerisindeydim. elimi yüzümü yıkamak adına lavoboya gittim, ve elimi yüzümü yıkadım. Ferahlamış bir şekilde odama gittim. Hâlâ kendimde değildim bu yüzden bu işlemleri yavaş bir şekilde gerçekleştiriyordum. Odama gelince dolabıma yönelip bir kaç rahat kıyafetler çıkarıp giydim, ardından yatağıma dönüp yattım.
Cidden çok yorgundum. anında telefonuma gelen bildirime baktım. Karan beyden mesaj gelmişti, ve yarın şirkete gelmememi dinlenmemi söylüyordu. ardından ise bana sunduğu teklifi iyice düşünüp karar vermemi söylüyordu. Şuan bunları düşünmek istemiyordum. Oyüzden gözlerimi kapatıp uyumak istiyordum sadece. Bugün yeterince yorgundum. yavaş, yavaş göz kapaklarım aşağıya indiğinde uyucağımı anlamıştım.
********
Gözlerimi açtığımda telefonumun çaldığını gördüm. Sabah, sabah kim arıyor diye düşündüm, ve telefona baktığımda Ece'nin aradığını gördüm. daha fazla bekletmeden açıp kulağıma götürdüm. Ece "kızım sabahtandır arıyorum seni neden açmıyorsun stajdamısın şuan?" dedi yorgun sesimle "hayır Ece bugün şirkete gitmedim hastaydım." Dedim Ece dün bayıldığımı ve karan beyin teklifini söylemicektim endişelenmemesi adına.
"iyi misin buğlem yanına gelimi?" onunda stajda olduğunu biliyordum. kesin moladadır diye aradı beni işinden olmaması adına "hayır iyim ben sadece küçük bir üşütme endişelenmene gerek yok. Sıcak bir ıhlamur içerim soğuk algınlığı bir hap alırım geçer." Dedim Ece ise "bak eminmisin hemen gelirim yanına." Dedi benim için endiselendiğini biliyordum, ama işine davam etmesi lazımdı.
"Hayır ece işinden olma şuan yeni uyandığım için sesim biraz kötü geliyor." Dedim Ece derin bir nefes alıp bıraktı "tamam o halde stajdan sonra yanında olucağım zaten bir kaç saat sonra biter gelirim." Dedi bende tamam dedim. Birbirimize görüşürüz dedikten sonra aramayı sonlandırdık. Dün karan beyin söylediği sözler, tavırları hiç gözümden gitmiyordu.
devamlı kafamda dönüp dolaşıyordu. Ne karar vereceğimi hâlâ bilmiyordum, ama ailemden son kalan şeyide ellerimden kayıp gitmesini istemiyordum. Bir kaç ay evli kalıp boşanırdık. Hem bu gerçek bir evlilikte değildi, ama karan beyin sakladığı nedenden dolayı benle evlenmesi işleri böyle kolaylaştırımıyordu. Ya bana zarar gelicek bir nedenden dolayı evleniyorsa?
Ne için evlendiğini öğrenmem lazımdı, ama nasıl? Deli düşüncelere birlikte mutfağa gidip bitki çayı yaptım. Bitki çayını içtikten sonra bir kaç şey atıştırdım. Gelen telefon çağrısında karan beyin aradığını gördüm. Telefonu alime alıp aramayı cevaplandırdım...
Bölüm sonu...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |